İki kor, Ummu Cafer’in yolunun uzerine otururlar. Ummu Cafer keremi, comertliği ile bilinen bir kadındı. Amalardan biri ile evli ve coluk-cocuk sahibi, digeri ise bekar.

Coluk - cocuk sahibi olan kor, şoyle dua eder:

- "Ey Allah’ım! Bana cok geniş olan fazlı kereminden rızıklar ihsan et." Bekar olan ise, şoyle dua eder:

- "Ey Allah’ım! Ummu Cafer’in fazlından bana rızık ver."

Ummu Cafer, rızkı Allah’tan isteyene her gun iki dirhem gonderir. Kendi fazl u kereminden rızık isteyene ise, iki pide, bir de icine on dinar koymuş olduğu pişmiş tavuk verir. Bunu istemeyen kor, diğerine:

- "Bu iki pide ve tavuğu al, bana iki dirhemi ver" der.

Diğeri de buna razı olur. İki dirhemi verir. İki pide ve pişmiş tavuğu alır.

Bu hal boylece bir ay devam eder. Bir ay gectikten sonra Ummu Cafer bekar kore adam gonderip:

- "Bizim ihsanımız onu zenginleştirmedi mi?" diye haber ister. Kor şoyle cevap verir:

- "Ona ne verdin? diye sorun. Gelip Ummu Cafer’e sorarlar:

- "Uc yuz dinar verdim" diye cevap verir. Kor:

- "Hayır, Allah’a yemin ederim ki, bana o her gun iki pide ile bir tavuk gonderirdi. Ben onları arkadaşıma iki dirheme satardım" der. Ummu Cafer:

- "Adam doğru soyluyor. Cunku oteki Allah’tan istedi. Allah da onu ummadığı yerden zengin etti. Bu ise rızkı bizim fazlımızdan istedi. Allahu Teala insanların fakir ve zengin olmasının Allah’tan olduğunu bilmeleri icin bunu rızıktan mahrum etti. Allahu Teala’nın takdir buyurduğu her şey mutlaka olur."


__________________