Ulkemizin ceşitli ekolojilerinde cok sayıda bağ-bahce turune dahil bitki yetişebilmektedir. Dunyada bilinen ve ticari amacla yetiştirilen turlere ve bu turlere dahil binlerce ceşidin yarısından coğu Turkiyede yetişmektedir. Gerek ticari amaclı gerekse amatorce ve ev bahcelerinde yetiştirmeye uygun yeni tur ve ceşitlere her yıl yenileri eklenmektedir. Bu yeni tur ve ceşitlerin onemli bir kısmı coğunlukla yurt dışında,bir olcude de yurt icindeki tarımsal araştırma kuruluşlarında yurutulen ıslah programlarında elde edilmektedir. Diğer bir bolumu de dunyanın ceşitli ulkelerinde doğal olarak yetişen tur ve ceşitlerin kulture alınmalarıyla elde edilmektedir. Doğada mevcut olan ancak kulture alınmamış olan cok sayıda bağ-bahce bitkisinin de gelecek yıllarda insanlığa sunulması beklenmektedir. Ozellikle Cin ve Guney Amerika'dakiler gibi nispeten bakir ormanlarda bu turlerin olabileceği tahmin edilmektedir.
Turkiyeyi bir bağ-bahce bitkileri cenneti olarak tarif etmek mumkundur. Yurdumuzda yetişebilen cok sayıda meyve ve sebze tur ve ceşit cokluğu ile yıllık uretim miktarları bu goruşe haklılık kazandırmaktadır. Bircok onemli meyve ve sebzenin uretimi yonunden Turkiye ilk 5-10 ulke icine girmektedir.
Tarımsal araştırma kuruluşlarımız son yıllarda ureticilerimize yeni turler kazandırmışlardır. Bunların başında kivi ve avokado gelmektedir. Cok sayıda ıslah edilen yeni uzum ceşidi, yurt dışından sağlanan şeftali-nektarin,elma,armut,kiraz,erik,kayısı gibi yaprağını doken meyve turleri ceşitleri ureticimiz urunlerine değer katmıştır.
Son yıllarda, Yalova-Ataturk Bahce Kulturleri Merkez Araştırma Enstitusunde yurutulen calışmalarla kividen sonra FEIJOA turunun de yetişme koşulları belirlenerek ureticilerimize sunulmuştur. Yaprağını dokmeyen bu yeni meyve turu ticari yetiştiricilikle kapama bahceler yanında amatorce ve ev bahce yetiştiriciliği ve bahce duzenlenmesinde de yararlanabilecek bir turdur.
Bu kucuk kitapcık,bu yeni meyve turunu ilgilenenlere tanıtmak ve ozellikleriyle yetişme ortamı ve tekniklerini ortaya koymak amacı ile hazırlanmıştır. Bu yeni ture ilgi duyan ureticiler ve kullanıcılara yararlı olmasını dileriz.
Orijini
Feijoa (Feijoa sellowiana ya da Acca sellowiana ) Myrtaceae familyasına dahil olan bir turdur. Anavatanı Guney Amerika'dır. Brezilya, Paraguay, Uruguay ve kuzey Arjantin'de doğal olarak yetişmektedir.
Avrupa'ya 19.asrın sonlarında getirilmiştir. Bu yuzyılın başında da Avrupa ve ozellikle Akdeniz ulkelerindeki arboratum ve botanik bahcelerinde yer almaya başlamıştır. (Pugliano,1987)
Ticari olarak yetiştirildiği ulkelerin başında ABD (Kalifornia ve Florida ),Yeni Zelanda, İsrail ve İtalya gelmektedir. Benzer iklimi olan diğer bazı ulkelerde de bazı koleksiyonlarda bitki yer almaktadır.
Botanik Ozellikleri
Ağaccıklar 3-4 m boylanırlar. Topraktan itibaren dallanma eğilimindedirler. Dip surgunleri temizlenmezse iri govdeli toplu bir calı formu alırlar. Bitkiler kışın yapraklarını dokmezler, her dem yeşildirler.
Yapraklar 4-6 cm boyunda ve ovaldirler. Sert yapılı ve gevrek olan yaprakların ust yuzleri parlak koyu yeşil, alt yuzleri hafif tuylu ve grimsidir. Dalları yanlara doğru buyur ve cok gevrektir.
Cicekleri bu bitkinin en dikkat cekici organlarıdır. Cok guzel,buyuk cicekleri vardır. Tomurcuklar yaprak koltuklarında oluşur ve cicek sapları 3-4 cm uzunluğundadır. Tac yaprakları 5 li, uzun ve dışları beyaz renklidir. İc ve dip kısımları kırmızıdır. Stamenleri dik, uzun iplikler şeklinde, koyu kırmızı renkli ve cok sayıdadır.(her cicekte 80 civarında) .Polen kesecikleri iri ve sarı renklidir. Cicekler toplu olarak bulunur ve acarlar. Bu nedenle cok dekoratif ve goz alıcıdırlar. Fizyolojik olarak da hermefrodit (kendine verimli) dirler. Ciceklenme Yalova ekolojisinde Haziran başında başlar ve 1,5-2 ay devam eder. Bu donemde beyaz-kırmızı cicekleri ve canlı yeşil yaprakları ile cok dekoratif olurlar. Cicekler kendi kendini dolleyebildiği halde karşılıklı tozlanma ile daha iyi meyve tutarlar. Ağaclar 3 yaşından itibaren cicek acmaya meyve vermeye başlarlar. İleri yaşlarda her ağacta,yuzlerce hatta binlerce cicek bulunur. Bu donemde canlı yeşil yaprakları ve cok sayıda iri kırmızı-beyaz cicekleri ile cok cekici gorunum alırlar. Bu gorunumleri ile de peyzaj mimarlığında yararlanılırlar.
Meyveler oval veya yuvarlak şekillidir. Onceleri mat renkli olurlar. Guneş goren kısımları kırmızımsı renk alırlar. Ancak kabuk mat ve mumsu bir tabaka ile kaplıdır. Meyve eti kendine ozgu aromalı ve cok kokuludur. Meyve tutumundan sonra meyve gelişmesi cok yavaş olur. Meyve gelişme donemi sonuna doğru birden irileşir. Bu donem hasattan 3-4 hafta onceye rastlar. Olgunlaşan meyveler kendiliğinden dokulurler. Ancak hasat edilen veya olgunlaşıp dokulen meyveler hemen yenemez. Meyve klimakterik meyve ozelliği gosterir. Hasattan sonra yenebilir duruma gelmesi(yeme olumuna gelmesi) icin belirli bir sure (bir hafta) oda sıcaklığında bekletilip olgunlaştırılması gerekir. Olgunlaşma suresini kısaltmak icin meyve etilen ile muamele edilebilir.
Besin Değeri:
Meyve eti duşuk kalorilidir.(şeker oranı % 7-12). Besin değeri yonunden C vitamini ve Ca minerali yonunden zengin sayılır. Meyvenin en onemli ozelliklerinden birisi iyot iceriğinin yuksek oluşudur. Bazı yayınlarda bu miktarlar 3 mg/100 g meyve eti olarak bildirilir. Bu ozelliği nedeniyle de guatr hastalığı tedavisinde kullanıldığı belirtilmektedir Meyveler daha cok taze olarak tuketilir. Diyet yonunden 100 g meyve eti 35 kalori verir.
Fidan uretimi
Uretimde tohumlardan yaralanılır. Ancak capraz tozlanma olduğundan acılım gosterir. Tohumların cimlendirilmesi ile elde edilen coğurlerden istenen ozellikleri taşıyanlar secilebilir veya daha onceden (başka ulkelerde) secilmiş olan ceşit veya tiplerle coğurler aşılanarak fidan elde edilir. Tohumlar cok kucuk ve meyveler de az sayıda olduğundan fazla meyve gereklidir.
Diğer bir fidan uretim yolu yapraklı celiklerin koklendirilmesidir. Ancak celiklerin koklenmesi zordur. Koklenme oranını arttırmak icin celikler 1000 ppm IBA ile (Stefano 19993) cubuk daldırma yapılmalıdır. En uygun koklenme zamanı Eylul ayında celiklerin alınmasıdır. Yapraklı celikler hormon uygulanmasından sonra mist altında koklendirilirler. Koklenen celikler once kucuk saksılara dikilirler. Daha sonra,daha geniş kaplara şaşırtılarak geliştirilirler.
Yetiştirme Tekniği
İklim istekleri yonunden Feijoa'lara en yakın bitki zeytindir. Sıcaklık isteği zeytine yakındır. Yapraklarını dokmemesi de zeytine benzer. Zeytin kadar olmasa da kışın - 0C ye kadar soğuklara dayanabilir. Su isteği zeytinden biraz fazladır. Bu benzerlikler nedeni ile zeytin alanlarında kolayca yetiştirilebilir. Deniz seviyesinden 600-700 m yukseğe kadar cıkabilir. Surekli sert ve kuru ruzgar alan yorelerden kacınılmalıdır. Hasattan once oluşabilecek don(-2 0C ve daha aşağı ) meyvelere zarar verir. Kış aylarında yağan kar, yapraklar ve surgunlerde tutulacağından ağırlık nedeniyle dallar kırılabilir. Bu gibi durumlarda surgunler ve dallar cepecevre birkac sıra iple bağlanmalıdır.
Toprak istekleri yonunden fazla secici değildir. Kuvvetli sacak ve kazık kokleri toprağa iyi dağılır ve somurur. Bununla birlikte derin kirecsiz ve suzek topraklarda iyi gelişir. Kuru topraklarda gelişmesi zorlaşır.
Bahce tesisinde bitkiler 4-5x2-3 m aralık ve mesafe ile dikilirler. Direk,herek veya tel gibi destek sistemine ihtiyac gostermezler. Ancak bazı bitkilerin dal ve surgunleri cok gevrek olur. Meyve ağırlığı veya ruzgar yuku nedeniyle kırılabilirler. Bunu onlemek icin ya govdeye yakın dikilecek kuvvetli bir hereğe veya dallar karşılıklı olarak birbirlerine bağlanmalıdırlar.
Feijoa´yalar karşılıklı tozlanma ile daha iyi meyve tutar. Capraz tozlanan ciceklerin %60-90 ı meyve tutar. Bu nedenle bahce tesislerinde birden fazla ceşit kullanılmalıdır. Tozlanmada daha cok arıların etkisi olduğu anlaşılmıştır. Bu konu yetiştiricilikte dikkate alınmalıdır.
Feijoa bitkileri 50-60 yıl yaşayıp meyve verirler. Bir dekara 66-110 bitki dikilebilir. Verimi de 550-1800 kg/da arasında olabilir (Babaev 1994). Ağaclar yerden 30-40 cm yuksekten taclandırılırlar. Yanlara doğru eşit aralıklı 3-5 yan dal bırakılır. Daha sonra doğal gelişme formuna bırakılırlar. Bununla birlikte aşağıya doğru buyuyen,bitki ic kısımlarını kapatan surgunlerle dip surgunleri duzenli olarak temizlenir. Sıra uzerine doğru buyuyerek kulturel işlemleri aksatan surgunlerle meyvesiz (obur) surgunler de ayıklanabilirler.
Gubreleme bitkinin duzenli gelişmesi ve meyve vermesi icin zorunludur. Bunda esas meyve ve surgun gelişmesi ile topraktan kaldırılan minerallerin geriye verilmesidir. Yaprak analizlerinde optimum-eşik değerler henuz belirlenmemiştir. Bununla birlikte yeterli miktar ve kalitede urunu surekli alabilmek icin Yeni Zelanda da dekara her yıl 10 kg N, 8 kg P O ve 10 kg K verilir. Ayrıca kok gelişmesini teşvik etmek ve toprağın su tutma kapasitesini artırmak icin organik madde (ahır gubresi) de verilmelidir.
Hastalık ve zararlıları ulkeden ulkeye farklılık gosterir. Yetiştirildiği butun ekolojilerde duzenli ve surekli mucadeleyi gerektiren belirli hastalık ve zararlıları yoktur. Her ekolojide o koşullara ozgu bazı hastalık ve zararlılar bitkilere zarar verebilirler.
Değişik ulkelerde karşılaşılan hastalık ve zararlılar şunlardır:
-Meyve ve ciceklerde:Botrytis cineraea
-Koklerde : Phytophthora ve Pythium
-Yapraklarda :Sphaceloma sp.,
Diğer zararlıları da Ceroplastes sinensis, Labidostomus taxicornis, Lachnea sp., Clitra sp.ve Ceratitis copitata sayılabilir.
Zararlanma daha cok bazı zararlıların yapraklarla beslenmesi şeklinde gorulur. Zararlı ve hastalığın varlığı ve şiddetine gore mekanik veya kimyasal mucadele yapılır. Oneğin salyangozlar nemli bolgelerde yapraklara tırmanarak zarar verirler. Bunlarla daha cok mekanik (el ile) mucadele edilmelidir. Kimyasal mucadelede ise dikkatli olunmalıdır. Feijoa'lar yaprak dokmedikleri icin uygulanacak ilaclar yapraklara zarar vermemelidir. Bazı koşnil turleri ile savaşımda bu duyarlılığa ozen gosterilmelidir.
Feijoa Ceşitleri
Diğer butun meyve turlerinde olduğu gibi feijoalarında secilmiş ve isimlendirilmiş tipleri vardır. İri meyveli,duzgun şekilli,kabuğu duz, ağac gelişimi duzgun olan bu tipler değişik ulkelerde secilmişlerdir. Meyve ağac ozelliklerinin yanında olgunlaşma zamanları da farklıdır. Değişik ulkelerde secilmiş olan klonlar ve ceşitlerin başında Gemine, Apollo, Mammoth, Triumph (Yeni Zelanda); Coolidge, Superba ve Choiceona (ABD) sayılabilir.
Triumph ceşidi Yeni Zelanda orjinlidir. Meyve ağırlığı 80-100 g civarındadır. Gecci bir ceşittir. Ekim sonu veya kasım icinde olgunlaşır,hasat edilebilir. Daha cok sanayi kullanımına uygundur. Normal meyve tutumu icin tozlayıcıya ihtiyac gosterirken iyi tozlayıcı Mammoth'dur.
Mammoth ceşidi Triumph'dan once olgunlaşır. Bu tarih Ekim ortası ve sonrasıdır. Meyve şekli değişkenlik gosterir. Bu ceşit kendine verimli olsa da en iyi Triumph'la tozlanır. Ticari potansiyeli en yuksek ceşittir. Meyve ağırlığı ortalama 80 g dır.
Apollo kendine verimli ve cok kuvvetli gelişen bir ceşittir. Meyve şekli oval,kabuk parlak yeşil ve irilik nispeten homojendir. Mammoth ceşidinden 15 gun once olgunlaşır.
Gemini ceşidi kısmen kendine verimsizdir. En iyi Apollo ve Triumph'la tozlanır. Gelişmesi orta,verimliliği iyidir. Erkencidir. Eylul ortasından itibaren hasat edilir. Mammoth ceşidinden yaklaşık 1 ay once olgunlaşır. Tohumundan elde edilen coğurlerden ustun nitelikli fertler secilebilir.
Uretiminde tohumdan yararlanılır. Ancak Capraz tozlanma olduğunda acılım gosterir. Tohumların cimlendirilmesi ile elde edilen coğurlerden istenen ozelliklerde olanlar secilir veya daha once secilmiş olan bir ceşit aşılanabilir. Tohumlar cok kucuk, ve meyvede az sayıda olduğundan cok sayıda meyve gereklidir.
Diğer fidan uretim yolu, yapraklı celiklrin koklendirilmesidir. Ancak celiklerin koklenmesi zordur. Koklenme oranını arttırmak icin 1.000 ppm IBA ile cabuk daldırma yapılır. En yuksek koklenme eylul ayında alınan celiklerden sağlanır. Yapraklı celikler hormon uygulamasından sonra, Mist altında koklendirilir. Koklenen celikler, once kucuk saksılara, sonrada kaplara şaşırtılarak geliştirilirler.
Olgunlaşma ve Hasat:
Feijoa meyveleri ciceklenme doneminden 4 veya 5 ay sonra olgunlaşır ve hasat edilir. Ciceklenme ile hasat arasındaki sure sıcak ekolojilerde kısalır,serin ekolojilerde uzar. Olgunlaşan meyveler yere dokulurler. Bu donemde veya hemen once toplanmalıdır. Hasat edilen meyveler tuketim icin olgunlaştırılmalı, yeme oluşumuna gelmelidir. Sıcaklık ve etilen uygulaması olgunlaşmayı hızlandırır (Akerman ve ark.1994). Olgunlaşan meyveler hafif yumuşar (armut yumuşaklığı), meyve et rengi krem rengine doner. Meyvenin ic kısmında, cekirdek evi ozu acık kahverengi alır ve jelatinimsi gorunur. Meyvenin gercek tadı bu olumda anlaşılır. Meyvenin tamamı (kabuk dahil) yenebilir. Yeme olumundaki meyvelerin SCKM iceriği %12-13 civarında olur. Asit seviyesi duşer.
Hasat edilen meyveler 1-1,5 ay kadar soğuk hava depolarında +1 0C de muhafaza edilebilirler.
Değerlendirilmesi:
Sofralık olarak pazara arzında kivi gibi viol /karton kutu veya strec film kaplı tabaklar kullanılır. Taze tuketim kadar sanayi kullanımına da uygundur. Bazı ulkelerde dondurma,marmelat recel,meyve suyu yapımında kullanılır. Hatta feijoalı yoğurt bile yapılmaktadır.
etarim
__________________
Feijoa
Tarım ve Hayvancılık0 Mesaj
●41 Görüntüleme