İmam Şafiî Hazretleri şoyle bir hatırasını anlatır:

'İlm-i firaset (sezgi ve anlayış bilgisi) ile ilgili kitaplar aramak icin Yemen'e gittim. Konuyla ilgili kitapları derleyip toparladım. Geri donerken konaklamak icin, yolda evinin avlusunda duran bir adama uğradım.

Adam gok gozlu ve cıkık alınlı biriydi. Bu suret ise firaset ve kıyafet ilmine gore olumsuz sîretin (ahlÂk noksanlığının) habercisiydi. Beni evine misafir etti. Bir de gordum ki, pek comert bir adam! Bana akşam yemeği ve guzel koku, hayvanıma alaf, ayrıca yatak ve yorgan gonderdi.

Bunları gorunce kendi kendime dedim ki: İlm-i firaset, bu adamın oldukca duşuk bir şahsiyete sahip olduğunu gosteriyor. Ben ise ondan hayır ve iyilikten başka bir şey gormuyorum. Demek ki bu ilim boş ve gercek dışıymış!

Sabah olunca yanımdaki hizmetci cocuğa hayvanı eyerlemesini soyledim. Hayvana binip cıkacağım sırada adama dedim ki:

- Mekke'ye geldiğin zaman, Muhammed b. İdris'in (Şafi&#238 evini soruver. Adam dedi:

- Peki, dun gece sana yaptığım hizmetin karşılığı nerede?

- Neymiş o?

- Sana iki dirheme yemek aldım; ayrıca aynı fiyatlarla katık, guzel koku, hayvanına yem, sana yatak ve yorgan alıverdim...

Cocuğa dedim ki:

- Oğlum, ona istediğini ver! Başka bir şey kaldı mı?

- Ev kirası nerede? Ben evimi sana genişletip kendime daralttım!

Bu durumu gorunce kanaatim guclendi ki, firaset ilmi gercekmiş. (Ancak İslÂm dini, ona uyan insanın tabiatını terbiye eder, tevbe de kotu adet ve huylarını değiştirip ıslah eder.)

Şu guzel soz, konumuzu aydınlatır:

'Suretin sîretine şahittir; başka şahit aramak zaiddir.'

Yusuf Yavuz
Semerkand dergisinden alınmıştır.
__________________