Ebû Hureyre’den rivÂyet edildiğine gore Peygamber Efendimiz bir gun:
“– Benden sonra oyle kimseler gelecektir ki, «Keşke Peygamberi gorseydik de, bugun sahip olduğumuz mal, servet ve coluk cocuğumuz olmasaydı…» diye hasret cekerler!..”
Ebû Ya’la rivÂyeti tamamlar:
Allah’ın Rasûlu:
“– Kardeşlerimi ne zaman goreceğim diye icini cekti. Cevresindekiler:
“– Ey Allah’ın Rasûlu!.. Senin kardeşlerin biz değil miyiz?”
O ise:
“– Sizler benim ashÂbımsınız!.. Kardeşlerim ise sonra gelecekler!.. Bana, gormeden iman edecekler!..” buyurdu.
* * *
Yine Ebû Hureyre -radıyallÂhu anh-’dan rivÂyet edildiğine gore, birgun RasûlullÂh -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem-, ashÂbıyla birlikte kabristana gitti ve:
“AllÂh’ın selÂmı uzerinize olsun ey mu’minler diyÂrının sÂkinleri! İnşÃ‚allÂh birgun biz de size katılacağız. Kardeşlerimizi gormeyi cok isterdim. Onları ne kadar da ozledim!” buyurdu.
AshÂb-ı kirÂm:
“– Biz Sen’in kardeşlerin değil miyiz, y RasûlallÂh?” dediler.
Rasûl-i Ekrem -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem-:
“– Sizler benim ashÂbımsınız, kardeşlerimiz ise henuz gelmemiş olanlardır.” buyurdular.
Bunun uzerine ashÂb:
“– Ummetinden henuz gelmemiş olanları nasıl tanıyacaksın, ey AllÂh’ın Rasûlu?” dediler.
Peygamber Efendimiz -aleyhissalÂtu vesselÂm-:
“– Bir adamın alnı ve ayakları ak olan bir atı olduğunu duşunun. Adam bu atını hepsi de simsiyah olan bir at surusu icinde bulamaz mı?” diye sordu.
SahÂbe:
“– Evet, bulur, ey AllÂh’ın Rasûlu!” dediler.
Bunun uzerine Rasûl-i Ekrem -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem- şoyle buyurdu:
“– İşte onlar da abdestten dolayı yuzleri nurlu, el ve ayakları parlak olarak gelecekler.Ben onceden gidip havuzumun başında ikram etmek icin onları bekleyeceğim. Dikkat edin! Birtakım kimseler yabancı devenin suruden kovulup uzaklaştırıldığı gibi benim havuzumdan kovulacaklar. Ben onlara «Gelin buraya» diye nid edeceğim. Bana:
«– Onlar senden sonra hÂllerini değiştirdiler, (Sen’in Sunnet’ini tÂkip etmeyip başka yollara saptılar, buyuk gunahlar işlediler.)» denilecek.
Bunun uzerine ben de:
«– Uzak olsunlar, uzak olsunlar» diyeceğim.” (Muslim, TahÂret, 39)
* * *
Diğer bir rivÂyette de şoyle buyurdu:
“Bana denilecek ki:
«– Sen onların Sen’den sonra neler yaptığını bilmiyorsun!» Ben de:
«– Benden sonra (istikÂmet ve hÂllerini) değiştirenler uzak olsunlar, uzak olsunlar !» diyeceğim.” (Muslim, FedÂil, 26)

Tuba Cınar
Şebnem Dergisi
Sayı: 26

__________________