“En kuvvetli kılıc, mu’mine cekilince işlemeyen kılıctır.”

Bu ifade Sa’d bin Ebî Vakkas’a ait. Allah Resûlu’nden (asm) aldığı dersle savaşta arslanlar gibi vuruşan bu buyuk insan Hz. Osman’ın şehadetinden itibaren başlayan fitne ve ihtilÂflardan son derece uzak kalmış, tek bir Musluman kanının haksız yere dokulmesine musaade etmemişti. Ummet bir halife uzerinde anlaşıncaya kadar boş yere konuşulmamasını, ihtilÂflara meydan verilmemesini istemiş, haklı haksız tarafın tam belli olmadığını belirterek kendisine muracaat edenlere de şoyle demişti: “Bana, iki gozu, dili ve iki dudağı olan ve şu kÂfirdir, şu mu’mindir diyen bir kılıc getirilinceye kadar asla kimseyle savaşmam.”1

Hz. Sa’d hilÂfet cekişmeleri icerisine de girmemiş, oğlu Omer’le kardeşinin oğlu Haşim gelip, “Yuz bin kılıc sahibi var ki, hepsi seni hilÂfet icin en liyakatli adam tanıyor” dediklerinde şu cevabı vermişti: “Bu sizin yuz bin kılıcınızdan daha kuvvetli tek bir kılıc, mu’mine cekilince onu kesmeyen, kÂfire karşı sıyrılınca onu kesen kılıctır.”2

Kuvvet dış duşmana, İslÂm duşmanlarına o da savaş hÂlinde kullanılır. Genellikle soğuk harbin hukmettiği gunumuzde de Muslumanların birbirleriyle uğraşarak kuvvetlerini dağıtma yerine ittifakla duşmanın oyunlarına karşı set cekmeleri dinin ve aklın gereğidir.

Daha hayattayken Cennetle mujdelenen on kişiden biri olan Sa’d bin Ebî Vakkas (ra), Ved Haccı sırasında hastalığa yakalanmış, Resûlullah’ın (asm) yanında bulunamamanın uzuntusunu duymuştu. Peygamberimiz de (asm) onun hassasiyetini gorerek uzulmemesini, iyi olup ilerde İslÂma buyuk hizmetlerde bulunacağını, bircok millet ve kavimlerin kendisinden fayda goreceklerini ve sayesinde Musluman olacaklarını mujdelemişti.3

Yetmiş tane ic ice girmiş duşman İslÂma saldırmak icin hazır beklerlerken Muslumanlar arasında ihtilÂflara sebep olmanın vebÂli oldukca buyuk. Onemli olan ittifakla hizmetlere koşmak. Bu ruhtaki Hz. Sa’d de (ra),

Peygamberimizin (asm) mujde verdiği gibi, gercekten de o ağır hastalıktan kurtulmuş, Hz. Omer (ra) zamanında ordu komutanlığına tayin edilmiş, İran fethinde ve daha bircok kavimlerin İslÂm dairesine girmesinde buyuk hizmetler vermişti.

Onemli olan hizmetlere koşmak değil mi?



Dipnotlar:

1- İbn Sa’d, a.g.e., III,143; Usdul-ĞÂbe, II, 368. 2- Asrı Saadet, I, 436.
__________________