DAHA ZORUNU YAPIYOR!
Hz. Ali'ye:
- Allah, bu kadar insanı nasıl hesaba ceker? diye sorulduğunda, şoyle cevap vermiştir:
- Nasıl rızıklandırıyorsa oyle.

CİMRİ
Meşhur Cimri Paşa, atlarının arpa yemesi gerektiğini soyleyen seyislerine kızar ve her seferinde "LÂ havle" cekermiş.
Bir gun atları dermansızlıktan yığılıp kalınca, hiddetle sormuş.
- Atlarıma ne oldu?
Seyis, cevabı yapıştırmış:
- Ne olacak efendim, "L havle" yiye yiye "Ve l kuvvete" oldular.

NE OLUYOR!
Mehmet Kırkıncı: "Hocam, ben namaz kılmakla Allah'a ne faydam oluyor?" diye soran birine şu cevabı vermiş:
- Senin namaz kılmamakla kendine ne faydan oluyor?

NASIL GECİRİR?
Necip Fazıl'a, "Allah, deveyi iğnenin deliğinden gecirebilir mi?" diye sormuşlar. "Evet gecirir" demiş. Bunun uzerine "deveyi mi kucultur, yoksa iğneyi mi buyultur?" demişler. Necip Fazıl, İlahi kudretin sonsuzluğunu ifade babında, şu cevabı vermiş:
- Ne deveyi kucultur, ne iğneyi buyultur. Gokteki yıldızları senin gozbebeğine sığdırdığı gibi, vızır vızır gecirir.

KOŞE
Hazret-i Şems'i, konuşup nasihat etmesi icin bir meclise davet etmişler. Hazret, meclise girer girmez, kapı eşiğine oturmuş. Kendisini baş koşeye davet edenlere de şu cevabı vermiş:
- Adam adamsa oturduğu her yer koşe olur ona! Adam adam değilse, koşe bile eşik olur ona!

İCİMİZDEKİ HOROZ
Cocuk:
- Babacığım, demiş. Bana bir horoz alsan da, sabahları otup beni namaza kaldırsa.
Adam:
- Canım oğul, diye cevap vermiş. Senin icindeki horoz otmedikten sonra, dışarıdaki horozun fayda vereceğini mi sanıyorsun?

YEMEĞE YENİLMEK
Sasani hukumdarlarından Ardşir BabegÂn, doktoruna, "Bir gunde ne kadar yemek yemeli?" diye sordu. Doktoru:
- Ucyuz gram kadar yeter, dedi.
BabegÂn
- Bu kadarcık şey insana ne kuvvet verir ki? diye bunu az bulunca, doktor şu karşılığı verdi:
- Bu kadarı seni taşır. Bundan fazla olursa sen onu taşırsın.
AT NALI UĞUR GETİRİR Mİ?
Kadıkoy Camiinde vaaz vermekte olan Osman Demirci Hoca'ya:
- Hocam, diye sormuşlar. At nalını evimizin kapısına asarsak uğur getirir mi?
- Demirci Hoca:
- Zannetmiyorum, diye cevap vermiş. O nallardan her atta dort tane var ama, butun gun kamcı yiyip duruyorlar.

HAYATI SEYRETMEK
Yazar Kazancakis, bir ihtiyara "neye bakıyorsun?" diye sorduğunda, ihtiyar adam gozlerini akan sudan ayırmadan şu cevabı verir:
- Hayatıma oğlum, akıp giden hayatıma.

SELÂMDAKİ İNCELİK
Muzaffer Ozak Hoca'nın sahaflar carşısındaki dukkanına giren bir genc:
- SelÂmunaleykum babalık... diye selÂm verince, hazret selÂmı alır:
- AleykumselÂm kurukalabalık...

ORTUNMEK İCİN GİYİNMEK!
İngiltere Kralı George ile goruştuğu sırada, Gandi'nin uzerinde her zamanki gibi beyaz ortusu varmış.
Davetten cıkınca, bir gazeteci sormuş:
- Kıyafetiniz, bir kralla buluşmak icin yeterli miydi?
Gandi, hic aldırmadan cevap vermiş:
- Kral, ikimize de yetecek kadar giyimliydi.

HUZUR
Zeynel Âbidin Hazretleri abdest alırken sapsarı kesilirdi. Sebebini sorduklarında şu cevabı verdi.
- Kimin huzurunda durduğumu duşunurseniz, sebebini anlarsınız...

KABRİSTAN
Hz. Ali, mezarlığa neden sık gittiğini soranlara şu cevabı vermiş:
- İki sebebi var. Anlattıklarıma itiraz etmiyorlar ve arkamdan gıybetimi yapmıyorlar.

CINAR AĞACI MAYDANOZUN NESİ OLUR?
Selim Gunduzalp, sosyoloji hocaları olan rahmetli Seyid Ahmet Arvasi'ye:
- Hocam demiş, "insan maymunun gelişmiş şeklidir" diyorlar. Ne dersiniz?
Seyid Ahmed Arvasi şu cevabı vermiş:
- O mantığa gore, cınar ağacı da maydanozun gelişmiş şeklidir.
MEZARTAŞI YAZISI
Behlul DÂnÂ'ya biri sorar:
- Oğlum oldu. Mezar taşına ne yazdırayım?
Behlul DÂn şu cevabı verir:
- Şunu yazdır: "Dun altında olan cimenler bugun ustunde yeşerdi. Ey yolcu anla ki, şu toprak gunahtan gayri her şeyi orter."

OLULER CİCEK KOKLAMAZ
Amerika'lı iş adamı, bir Cinli'yle alay ederek sormuş:
- Oluleriniz, mezarlarına koyduğunuz pirincleri ne zaman yiyecek?
Cinli, başını kaldırmadan cevap vermiş:
- Sizin oluleriniz, koyduğunuz cicekleri kokladığı zaman.

HAYAT NE ZAMAN BAŞLAR?
- Hayat kırkından sonra başlar, diyen bir kişiye Said Turhan şu karşılığı vermiş:
- Eğer otuz beşinde olmezsen!..

OLUM NEDİR?
Talebelerinden biri, Konfucyus'e:
- "Olum nedir?" diye sorduğunda, Konfucyuz'un cevabı şu olmuş:
- Hayat hakkında ne biliyorsun ki, sana olumden bahsedeyim.

HER KOYUN
Harun Reşit, kendisini sık sık ikaz eden Behlul DÂn Hazretlerine:
- Sen kendi işine bak, dermiş. Her koyun kendi bacağından asılır.
Bir gun sarayı pis bir koku kaplamış. Sebebini araştırdıklarında, ust kattaki bir odada bacağından asılı bir koyun bulmuşlar. Bu işi yapanı da keşfetmişler tabi ki: Behlul.
Halife, kendisini sıkıştırdığında:
- Gorduğunuz gibi, her koyun kendi bacağından asılır efendim, demiş. Fakat etrafı kokuttuğu icin, herkesi rahatsız eder.

ORUC NASIL ŞİŞMANLATIR?
Hekimoğlu İsmail'e, "Ramazan olmasına rağmen biraz kilo almışsınız?" dediklerinde:
- Maalesef oyle oldu, demiş. Cunku iki kişilik yemek yiyor, bir kişilik oruc tutuyorum.

RİYAKÂRA CEVAP
Adamın biri, Hz. Ali'yi gıyabında yani ardından kotulediği halde yuzune karşı ovmeye başlayınca, ondan şu karşılığı almıştır:
- Soylediklerinden daha aşağı, fakat icinden gecirdiklerinden daha ustunum.
BAKIŞ FARKI!
Adamın biri, Muhammed Bin VÂsi'nin bacağındaki yarayı gorup, "Sana acıyorum" dediğinde, ondan şu cevabı almış:
- Ben, aynı yaranın gozumde cıkmadığına şukrediyorum.

SUSTURUCU TEDAVİ
Zamane genclerinden biri, bir toplantıda Mehmed Âkif'i kucuk duşurmeye calışıp:
- "Affedersiniz, demiş. Siz baytar mısınız?"
Mehmed Âkif, hic istifini bozmadan şu cevabı vermiş:
- Evet, bir yeriniz mi ağrıyordu?

MUJDE
Harun Reşid'in vezirlerinden biri, Behlul DÂnÂ'ya latife yollu takılarak:
- "Mujde sana ey Behlul, Sultanımız seni, domuzlarla maymunlara coban tayin etti" dediğinde, Behlul şu cevabı vermiş:
- Oyle ise kulaklarını ac da emirlerimi yerine getirmeye hazırlan.

ZOR AMA GUZEL
Cuneyd-i BağdÂdî'ye: "Sabır nedir?" diye sorduklarında şu cevabı vermiş:
- Yuzunu ekşitmeden, acıyı yudumlamaktır.

YETMEZ Mİ?
Asr-ı saadetteki muhteşem hadiselerden duygulanan bir genc:
- "Keşke Peygamberimiz'in (sav) devesi olsaydım" deyince, Ali Suad atılmış:
- Ummeti olman yetmiyor mu?

PEYGAMBER HÂNESİ
Hz. MevlÂnÂ, evlerinde yiyecek olarak hicbir şey kalmadığını soyleyen hanımına tekrar tekrar sormuş:
- Gercekten hicbir şey kalmadı mı?
- Evet, demiş eşi. Hic yiyeceğimiz kalmadı.
O yoklukta tukenmez hazinelerin sahibini bulan MevlÂnÂ, ellerini kaldırıp:
- Allah'ım sana hamd-u senÂlar olsun, diye şukretmiş. Evim, Peygamber hanesine benzedi.

DERDİN DEVASIZI...
İbn-i SinÂ'ya:
- Dunyada devÂsı olmayan bir dert var mıdır? diye sorduklarında:
- Derdin devÂsızı, iyinin kotuye muhtac olmasıdır, cevabını vermiş.
BİLMEK İCİN OĞRENMEK
Tarih biyografisi ve monografi sahalarında erişilmesi cok guc bilgisiyle, dunya capında bir şahsiyet olan İbnulemin Mahmud KemÂl (İnal)'a sormuşlar:
- "Sizdeki bilginin cok azına sahib olmalarına rağmen sizden cok daha fazla tanınanlar var. Bunun sebebi nedir?"
Şoyle cevap vermiş:
- Ben bilmek icin oğrendim, onlarsa bilinmek icin!

HERKES YANINDAKİNİ VERİR!
Kendisine hakaret edilen Hz. İsa'ya (a.s.):
- "Nicin karşılık vermediniz?" diye sorduklarında:
- Herkes yanındakini verir, demiş. Onda olan, benim yanımda yoktu.

KAZA ETMEK
Yolculardan biri, otobus şoforunun yanına gider ve namaz vakti gecmeden bir mola vermesini rica eder.
Şofor sinirlenerek:
- Kaza edin efendim, der. Ne olur yani?
Adam, sakin sakin cevap verir:
- Ben kaza etmeden, ya sen kaza edersen?

RUHLAR NEREYE GİDER?
İbn-i Abbas hazretlerine "Ruhlar cesetlerinden ayrılınca nereye giderler?" diye sorduklarında, o yuce insandan şu cevabı almışlar:
- Yağı biten kandillerin ışığı nereye gidiyorsa, oraya...

KADER
KenÂn RıfÂi'ye sormuşlar:
- Madem ki neticede kaderin dediği oluyor. O halde nicin calışıyoruz?
Şu cevabı vermiş:
- Calışmak da kaderin icabı olduğu icin!

İFTİHAR
Şeyh ŞÃ‚mil, carlık idaresi tarafından yakalanıp esir edildiğinde, Car II. Aleksandır:
- Sizin gibi buyuk bir insanı misafir etmekle iftihar ederim deyince, Şeyh ŞÃ‚mil'in cevabı şu olmuş:
- Siz benim misafirim olsaydınız, ben daha cok iftihar ederdim.

İNSAN ve TANSİYON
- "İnsan, kÂinata hakim bir varlıktır" diyen felsefe oğretmenine, oğrencilerden biri, şu cevabı vermiş:
- Tansiyonuna bile hakim olamayan insan, kÂinata nasıl hakim olur?
KORKUYA GEREK YOK
Bir Rus generali, Şeyh ŞÃ‚mil'in iştahını abartarak "Beni yemenizden korkuyorum" deyince, Şeyh ŞÃ‚mil:
- Boşuna korkmayın efendi, demiş. Bizim dinimizde domuz eti yemek haramdır.

TAKVA NE DEMEK?
Ebu Hureyre "takva"nın ne olduğunu soranlara:
- "Siz hic dikenli yoldan gectiniz mi?" dedi. Onlar da "Evet gectik" dediler.
Bunun uzerine: "O halde oradan gecerken ne yaptınız?" diye sordu. Onlar:
- Dikenlerden sakındık, dediler.
- İşte takva da, gunah ve hatalardan sakınmaktır, cevabını verdi.

İNSANIN MAHARETİ
Bir sohbet sırasında, Ârif Nihat Asya'ya:
-Eğilir, bukulur, katlanır ve istenilen şekle kolayca sokulur bir cam keşfedilmiş, derler.
Ârif Nihat Asya, şoyle cevap verir:
- Desenize, eninde sonunda camı da kendimize benzettik!

GONDERİLEN, GONDERENDEN HABERCİDİR
Dahi kumandan Halid Bin Velid Hazretlerinden, Efendimizi (s.a.v.) anlatmasını istemişler.
- Bu hususta son derece acizim demiş.
Israr etmişler.
- Gonderilen, gonderenin şanına lÂyık olur, buyurmuş. Onu gonderen Allah (c.c.) olduğuna gore, gerisini anlayın artık.

GUNLUK
Bir Hristiyan, Ahmed Vefik Paşa'ya:
- Camilerinizde nicin gunluk (bir ceşit koku) yakmıyor sunuz? diye sorduğunda, ondan şu cevabı almış:
- Bizimkiler abdestlidirler. Yellenmezler. Onun icin gunluk yakmıyoruz.

HAKLI TENKİT
EflÂtun, bir grup arkadaşı arasında oturan Sokrat'a:
- Gecen gun bir arkadaşını herkesin arasında azarladın, diye cıkışmış. O sozleri başbaşa kaldığın zaman soyleyemez miydin?
Sokrat, soruya soruyla karşılık vermiş:
- Beni boyle azarlamak icin, başbaşa kalmamızı bekleyemez miydin?

OLMADIĞI YERİ GOSTERİN
Materyalist oğretmen, oğrencisine:
- Soyle bakalım, demiş. Allah nerede? Eğer bilirsen portakal vereceğim.
Oğrencinin cevabı şu olmuş:
- Siz bana O'nun olmadığı yeri gosterin, ben size bahce dolusu portakal vereyim.

Daha once verildiyse ozur diliyorum.
__________________