COK SEVDİĞİ NE İSE

Hz. Musa AleyhisselÂm zamanında evliyaullahtan ve meşÃ‚yihi kiramdan ve buyuk ulemadan Belam Bin BÂûr isminde bir kimse vardı ki, duası kabul olunur, murşid-i kÂmil, fazilet ve marifet sahibi bir zat idi. Tam 400 yıl gece-gunduz Cenabı Hak'ka ibadet etmişti. Hatta zaman olurmuş ki bir secdede dort gun dort gece durur, tesbih ve tahmid okurmuş. Hak Celle ve Âl Hazretlerinin vahdaniyyetine dÂir 700 tane kitab te'lif ve tasnif etmiş. Ve mihrablarında oturup daima insanları irşad ile meşgul olurmuş. Bazan da 700 muridi ile birlikte havada ucarlarmış.

İşte bu vasıflarda bir kimseyi, Cenabı Hak ibadetinden reddedip, guneşe tapan kÂfirlere ilhak eylemiş. Nitekim Kur'an-ı Kerim'deki «Femeseluhû Kemeselil-Kelbi» Âyet-i celîlesi bunun hakkında olduğu tefsirlerde yazılıdır.

Bu kıssanın tafsili ise şoyledir:

Hz. Musa AleyhisselÂm, Şam tarafında bulunan kavm-i cebbarin ile harbetmek uzere, Cenabı Hak tarafından memur edilir. Benî İsrail ile beraber Tur dağından hareket ederler. Benî İsrail 12 kabile olup her kabilede 50 şer bin kişi bulunmakla 600 bin kişi idiler. Hz. Musa AleyhisselÂmm boylece Şam havalisine hareketini, kavm-i cebbarin haber alır ve hemen şeyh Belam'a muracÂt ederler. Zira ekserisi Belam'ın muridleri ve halifesi idiler.

Hz. Musa AleyhisselÂmm Şam tarafına gelmesine hased ederler. İblis aleyhillÂne de Belam'a:

- Eğer Musa bu tarafa gelirse, o peygamberdir butun insanlar O'nun yanına giderler, sizin ise evvelki rağbetiniz kalmaz diye, bir takım iğva verir. Aralarında Şeyhe cok muhabbetli olanlardan bir kac tanesi, sûret-i Hak'tan gozukerek:

- Şeyhimiz, efendimiz, Hz. Musa bu tarafa geliyormuş. Pek Âla, ve lÂkin onlar tamamen askerdirler. Bizim ise memleketimiz onları idareye tahammul edemez. Azizlerimiz zelîl ve memleketimizde kıtlık vaki olur. Lutfen siz, gelmemesi icin dua edin, diye cok ricada bulunurlar.

Fakat şeyh buna asla rıza gostermez ve O peygamberdir. Onların, seyir ve hareketi vahy-i ilÂhî iledir. Bu hususta, onların gelmemesine dua etmek, azgınlık ve Âsi olmaktır. O ise buyuk bir peygamberdir. Hepimizin peygamberi ve şeriatı ile de Âmil olduğumuz halde, aleyhine ve takdir-i Hak'ka muhalif dua etmek kotu bir netice meydana getirir. O'nun gelişinde bereket vardır. Sayesinde bizler de rahatlarız diye, bir hayli nasihatlar ederek hepsini, men ve def eder. Onlar şeyhi ikna etmeye bir turlu care bulamayınca başka yollar aramaya başlarlar.

Şeyhin gayet guzel, o civarda hic emsali olmayan bir ailesi vardır. O'na hediye tarzında bir kısım kıymetli ve nadide şeyler ile kumaşlar getirip:

- Ey bizim muhterememiz, vilayetimizde Hz. Şeyhten ulu kimse ve senden iyi bir hatun daha yoktur. Hz. Musa, bu diyara doğru gelmektedir. O peygamberdir, geldiği zaman butun insanlar O'na giderler. Hz. Şeyhin izzet ve hurmeti ve sizin de rağbetiniz kalmaz. Şeyh Hazretlerine ifade ettik razı olmadılar. Lutfen şeyhin izzeti ve sizin hurmetiniz icin, Hz. Musa'nın gelmemesi icin Şeyhe dua ettirin. Duaları mustecab olduğu şuphesizdir. Eğer dua ettirir iseniz, nihayetsiz mal toplayıp, zat-ı muhteremelerine takdim icin gayret gosteririz derler. Ve kadını razı ederler, İblis aleyhillÂne de iğvası ile ikna ettirmeye soz vererek, gece - gunduz şeyhe sûret-i Hak'tan bazan lutuf ve bazan da ağlamak ile, her nasılsa iğfal eder ve Hz. Musa AleyhisselÂmın Tur dağından hareketini haber alan Şeyh Beham, artık kÂmil oldum zanneder. Kalbi marifet-i ilÂhî'den ve esrar-ı vahdaniyetten habersiz olarak, ettiği ibadetlerde iblis gibi istidrac ettiğini idrak edemeyip ucub ve kibir sahrasında nefsu hevasına uyar. Bunlardan başka aklı noksan olan kadınına da tam muhabbet besleyip O'nun rızasını Hak'kın rızasına tercih eder ve benim duam dergÂh-ı izzette kabul olunur diyerek dua edeceğine soz verir.

Şiir:

Kadına meyi edip sevmek, hakikatte hamakattır.
Ki onlara gonul vermek, şeriatta sefahettir.

İblis, Şeyhin Hak'kı goren gozu onunu kadın vasıtası ile orttu. Ve Şeyh gayret-i cahiliyye kuşağını beline kuşanıp, nefsi emmaresi ile mucadeleleri de bırakarak, Salihiyye dağında dua etmek uzere yola cıktı. Giderken:

- Ey Şeyh, nereye gidiyorsun, geri don. O, Hak'kın emri ile gelen Kelîmullah'tır. Gerci duan dergÂh-ı izzette makbuldur ve lÂkin sonu hayır değildir. İblis gibi nedamet cekersin, diye gizliden ses gelir.

Şeyh bir miktar durur. Fakat gayret-i cahiliyyesi ile" ve vefasız kadınının muhabbetini, iblis kalbine ilka etmekle, bu nida-yi Hakîkate uyanamayıp yola devam eder. Bir muddet gittikten sonra havada ucan kuşlar acık bir lisan ile:

- Ya Şeyh, nereye gidiyorsun, geri don. Hepimiz, Ulûlazîm Rasûlu Âzam olan Hz. Musa'nın gelmesine ve bu diyarı şereflendireceğine seviniyoruz. Allahu TeÂl Hazretlerinden kork. Son pişmanlık faide vermez, dedikleri zaman şeyh bir miktar daha durur ve şoyle duşunur:

- Ben iblisin ve kadının yanına ne yuzle giderim. Bir kısım kuşların sozleriyle mi doneyim. Sonra tevbe ve istiğfar ederim, nasıl olsa dergÂh-i Hak'da kabul olunur.

Boylece yine yoluna devam ederken, ağaclar acık bir lisan ile:

- Ya Şeyh, nereye gidiyorsun, Allahu TeÂl Hazretlerinin rızasına muhalif harekette bulunma. Sonra pişman olursun. İblis ne derece yakın iken nasıl reddedildi ve melun oldu. Sonunda harab olursun, geri don. O gelen Hz. Musa'dır. Bizler O'nun cemÂline Âşığız. RızÂya aykırı dua etmek senin fazlına ve takvana yakışmaz, derler

Fakat iblis aleyhillÂne her taraftan O'nu sarmıştır. Bunlardan hic birisi kulağına girmez ve merkebini dovup yoluna devem etmek isteyince bu defa de merkebi asla yerinden hareket etmeyip, acık bir lisan ile:

- Ey Âsi ve azgın insan, Cenabı Hak'kın emri ile gelen Kelîmullah'tır. Butun mahlukat O'nun gelişine sevinirken sen, gelmemesi icin dua etmeye gidiyorsun. Akibetinin iblis gibi olacağı acıktır. Beni de Âsi etme. Oldursen bir adım bile ileriye gitmem, der.

Bunun uzerine, gozleri ortulen o şeyh inad eder ve merkebinden iner, yuruyerek dua mahalline gider ve duasını yapar. Cenabı Hak hikmeti uzere duayı kabul buyurur. Şeyh de donup aklı kısa kadınına ve muridlerine bunu haber verir. Hep birlikte sevinirler.

Gelelim Hz. Musa AleyhisselÂma.

O Sultan-ı Azîm de kavmi ile beraber Tur dağından kalkıp Konkoce sahrasına gelmişlerdi. Şeyh-i habisin duası da tam o zaman kabul olunmuştu.

Hz. Musa AleyhisselÂm ertesi gun kavmi ile beraber hareket ederler ve akşama kadar yol giderler. O gece istirahat etmek icin konaklayıp, sabah kalktıklarında, kendilerini tekrar hareket ettikleri yerde bulurlar. Sahih rivayete gore bu hal tam 40 gun devam eder.

Nihayet Hz. Musa AleyhisselÂm Cenabı Hak'ka teveccuh edip «Ey butun sırları ve gizlilikleri bilen Rabbim! Emrine uyarak gaza etmek icin bu sahraya kadar geldik. Bu kadar zamandır ilerlemek icin gayret ediyoruz, fakat bir turlu olduğumuz yerden ileriye gidemiyoruz. Bunun hikmeti nedir? diye munacatta bulunur. Allahu TeÂl Hazretleri de:

- Ya Musa! Kavm-i Cebbarın buyuklerinden duası dergÂhımda kabul olunan Belam, senin o diyara gitmemen icin dua etti. İşte bundan dolayı siz o sahradan ileriye gidemiyorsunuz, buyurdu. Hz. Musa AleyhisselÂm:

- Ya Rabbî! O Belam'ın cok sevdiği ne ise, senin emrine muhalefette bulunduğu icin, onu al, diye tazarrûda bulunur.

Boylece, bicare Belam'ın duası kendi aleyhine dondu ve Cenabı Hak O'nun en sevdiği şeyi olan imanını aldı ve son nefesinde imansız olarak gitti.

Rivayet edilir ki, Belam'ın cennetteki makamı, EshÂb-ı Kehfin kopeği olan Kıtmir'e verilmiştir. (3)
__________________