Hep hikmetli konuşan Lokman Hekim’in derisi siyah, dudakları da kalınmış. Değerli sozlerini duyarak hayranı olan biri bir gun bakmış ki hayalinde buyuttuğu Lokman, siyah yuzlu, kalın dudaklı biri. Şaşkınlıkla yuzune bakarken Lokman Hekim, adamın icinden gecenleri sezmiş olacak ki, şoyle cıkışmış:
– Birader, neden oyle şaşkın bakıyorsun? Boyayı mı beğenemedin, yoksa boyacıyı mı?

Sonra da ilave etmiş.

– Bak, demiş, benim ne yuzumun siyahlığında, ne de dudaklarımın kalınlığında bir tesirim vardır. Onları Yaratan oyle yaratmış, oylesine uygun gormuş. Benim tercihim değil...

Evet, insanların yuz guzelliği, yahut da cirkinliğiyle kendilerine bir pay cıkarmaları son derece yanlıştır. Ne guzellikte bir etkisi vardır, ne de cirkinlikte. Her ikisini de yaratan ve layık goren AllÂh-u azimuşşandır. İnsan kendi iradesiyle kazandığından sorumludur.
__________________