Serkuh Darab sakini takva ehli alimlerden Şeyh Muhammed Ensarî şoyle anlatır:

“1373 yılında Kerbela’ya muşerref olduğumda oğlum hasta idi. Şifa bulması icin onu da yanımda goturdum. Erbain gunu oğlum ile beraber Fırat Nehri’nin kenarına gittik. Ziyaret guslu almak amacıyla nehre girdik. Gusul ile meşgulken akıntı ansızın oğlumu surukleyip goturdu. Kafası dışında tum bedeni suyun icindeydi. Yuzmeye takatim kalmamıştı. Kurtarmak icin yardım edecek kimse yoktu. Uzgun ve kırık bir kalple İmam Huseyin (as) hurmetine O’ndan yardım istedim. Birden oğlumun bana doğru geldiğini gordum. Elinden tutup sudan cıkardım. Neler olduğunu sorduğumda, “Kimseyi gormedim ama sanki biri kollarımdan tutmuştu ve sana doğru getiriyordu” diye cevap verdi. Bunu duyunca duamı kabul ettiği icin Rabbime teşekkur edip şukur secdesine kapandım.“

—————

__________________