Amak-ı Hayal(Hayalin Derinliklerine Yolculuk)/Şehbenderzade Filibeli Ahmed Hilmi(Dr. Ahmet Zeki İzgoer)


Aynalı Baba kulubeden bir ney cıkardı.Hafif ve latif bir şekilde uflemeye başladı.
Mezarlığın sessizliği ve neyin hazinli sedası,gonlumden bazen huzunlu bazen neşeli ahlar cıkaracak kadar şiddetliydi.

Bu fena mulkune ibretle nazar kıl,ey can!
Gafleti eyle heba,hali değildir meydan
Kanı Sultan Suleyman,kanı İskender Han?
Sad-hezar omru surur ile gecirsen bir an
Ne gule ,bulbule baki,a gozum bağ-ı cihan
Kime yar oldu muradınca felek devr-i zaman?



Uyku ile uyanıklık arasında kaldım.Hayalin derinliklerine dalmıştım.

BİRİNCİ GUN
*
HİCLİK ZİRVESİ
Gozlerim kapalı olduğu halde goruyordum...Kendimi,yaşadığım yere benzemeyen geniş bir ovada buluyordum.Ova ,o gune kadar gormediğim bir takım bitkilerle doluydu.Sazlıklarımızı andıran uzun otlar arasında ceşit ceşit hayvanlar geziniyordu.Bunların bazısı yırtıcı canavarlardı.Fakat ben onlardan korkmuyordum.Korkusuzca yoluma devam ediyordum.Ara sıra bana bir şeyler soyleyen bir de arkadaşım vardı.Fakat kendisini goremiyordum.Bir şey sormak gerekirse,sorup cevabını alıyordum.

Saatlerce yuruduk,yoruldum.Gorunmeyen yol arkadaşıma nerede bulunduğumuzu ,nereye gittiğimizi sordum:

-Hindistan'dayız.Hiclik Zirvesine gidiyoruz ''dedi.

Israrlı bir şekilde yoluma devam ettim.Bir sure sonra karşımızda bir dağ gorundu.Yuksek,cok yuksekti.Bir sure daha yurudukten sonra dağa ulaştık.Gumuş gibi parlayan bir dereciğin kenarında bir kulubeye doğru gitmemi arkadaşım soyledi.Kulubeye gittim.İcinde genc bir adam vardı.
-Ne istiyorsun?dedi.Ben ne istediğimi bilmiyordum.
Arkadaşım cevap verdi:
-Hiclik Zirvesi'ni ziyarete getirdim.Lutfen rehberi olun!dedi.
Genc adam bana memnuniyetini belirten bir gozle baktı.Elimden tutarak :
- Gel !dedi.Bir ağacın golgesinde oturduk.Bana dedi ki:
-Hiclik Zirvesi'ne insanların binde,yuz binde biri cıkamaz.Cunku ona cıkmak icin insanın kendisine hakim olması gerekir.Bir kalpte arzu ve emel olursa ,yollarda kalır.Oraya ancak canlı cenazeler cıkabilir.Sen kendinde oyle bir kuvvet hissediyor musun?
Bilakis dayanıksız ve sabırsız bir adam olduğumu,fakat iyi niyetli biri olduğumu soyledim.
-Yazık!İnsanların coğu boyledir.Hele bir teşebbuste bulunalım.Belki başarırız!dedi.Beni elimden tutarak yeniden kulubeye goturdu.

-Bugun burada misafirsin .Yarın,seher vakti yola cıkarız.Şimdi vaktimizi boşuna gecirmemek icin biraz konuşalım.''dedi.İsmimi sordu.
-Raci ''dedim.
Kendisine buyuk saygı duymaya başladığım bu zata ben de sıkıla sıkıla ismini sordum.
-Buddha Guatama Şakyamuni''cevabını verdi.Buddha'nın huzurundaydım.Buyuk bir hurmetle ayağa kalkarak elini opmek istedim.Opturmek istemeyip:
-El opmen benim icin ise ,ben hicim.Benim nazarımda hurmet ile hakaret birdir.Senin icin ise ,icten muhabbetin yeterlidir''dedi.

Ertesi gun seher vakti yola cıktık.Buddha elimden tutuyordu.

Hiclik Zirvesi'nin etekleri dunyamızda ,daha doğrusu dunyamızı basit bir gozle seyrettiğimiz eşsiz bir guzelliğe sahipti.Tırmanmaya başladığımız yolun her iki tarafı turlu turlu guzel ciceklerle kaplıydı.
İnsanı kendinden geciren guzel bir koku cevreye yayılmakta,gul fidanlarını muhabbet yuvası edinmiş bulbullerin nağmeleri insanın kalbini titretmekteydi.Uzerinde yuruduğumuz yol pek ince ve altın gibi parlak,pamuk gibi yumuşak bir kumla ortuluydu.Yolun her iki tarafından akan şirin ve mini mini derelerin şırıltısı,aşığın maşukuna kavuştuğu sırada soylediği kesik,heyecan verici,titrek ve coşkulu sozler gibi kulak ve kalbi okşuyordu.Dağa cıktıkca guzellikler de artmaktaydı.

Nihayet bir koşke ,daha doğrusu mini mini bir saraya ulaştık.Bir taraftan yukseklere doğru tırmanmak ,diğer taraftan da hava beni fevkalade acıktırmıştı.
Koşkun icine girer girmez en nefis yemeklerden yayılan kokuları burnum hissetmeye başladı.Buyuk bir odaya girdik.Ortasında sofra kurulmuştu.Sofrada altın tabaklarla birlikte,insanoğlunun sanatkarca icat ettiği ne kadar ceşitli yemek varsa hepsi konulmuştu.Bana kalsa hemen sofraya oturup karnımı doyuracaktım.Fakat Buddha ,bir taraftan elimden tutuyor,bir taraftan da kulağıma :

-Hiclik Zirvesi'ne cıkıyoruz.Bu yemekten yersen buradan donmen ,benden ayrılman gerekir''dedi.


alıntıdır



__________________