Nişabur zaidlerinden rivayet edilmiştir:

Hind diyarında bir ihtiyar vardı. Yetmiş yıl puta hizmet ve ibadet edip, ulûhiyetini ikrar etmişti. Bir gun muhim bir işi zuhur etti. Kalkıp ibadet elbiselerini giyerek puthaneye gitti. Huzû ve huşu ile el bağlayıp ağlayarak şoyle tazarrû ve duada bulundu:

— Ey put! Sen bilirsin ki, sana ihlas ile hizmet ettim. Ulûhiyetini ikrar ve itiraf ettim. Şimdiye kadar asla senden bir hacet dilemedim. Şimdi ise muhim bir hacetim var. Bana onu muyesser ve mukadder eyle.

Puttan bir cevap alamayan ihtiyar, duasını tekrar ederek:

— Ey put! Benim ihtiyar ve zayıflığımı gozet. Yetmiş yıllık hizmetimi zayi etmeyip, hacetimi kabul eyle, dedi. Puttan yine bir cevap gelmedi. Daha sonra bu tazarrû ve yalvarışlarını 70 defa tekrarladı yine cevap alamadı.

Butun umidi kesildiği zaman, Hak TeÂl Hazretleri, bu ihtiyarın kalbine rahmet nazarı İle nazar edince, ihtiyarın kalbine doğdu ki: «Bu puta 70 sene ibadet ve hizmet ettim. Fakat asla duamı kabul etmedi. Demek ki, bunda hicbir şey yokmuş. Bir kerre de Hazreti Samed'e dua edeyim. Umid ederim ki benim isyanımı afvedip, tevbe ve duamı kabul, eyler.»

Nihayet puttan yuz cevirip Hazreti Allah'a teveccuh ederek, haya ve edeb ile bir defa «Ya Samed!» deyince, derhal gizliden: «Lebbeyk! Lebbeyk ey kulum! Dile ne dilersin!» diye nida Olundu. Butun melekler:

— Ya İlÂhî! Hikmetini sen bilirsin. Bu kulun senden yuz cevirip putu tercih ederek, nice yıllar ibadet etmişti. Bugun 70 defa puta dua edip, bir defa bile cevap alamamıştı. Fakat sana bir defa «Ya Samed!» diye dua edince, duasını kabul ettin, dediler. Bunun uzerine Hazreti Hak Celle:

— Ey meleklerim! O kulum, puta dua etti kabul olunmadı. Sonra ben «Samed»e dua etti. Eğer kabul buyurmasaydım, Sanem ile Samed'in farkı olmazdı. Şimdi o kulumu bağışladım ve duasını da kabul ettim, buyurdu.
__________________