Yuzu simsiyahtı. Ama kendisi boyamamıştı ki!
Kaldı ki, kalbi bembeyazdı.
Buna rağmen onu basite alanlar vardı.
Dedi ki:
– Ya Resûlallah, yuzumun siyahlığı cennete girmeme mani midir?
... – Asla!
...– O halde beni nicin insanlar hor goruyorlar, kimse bana nicin kızını vermiyor?
– Amir bin Veheb’in evine git ve “Resûlullah selamı var, kerimeni bana nikahlamanı emretti” de.
Siyah yuzlu genc hemen adrestedir. Kızın yanında babaya selamı aynen tebliğ eder ve teklifi de acıkca anlatır.
Baba kızgın, hemen reddeder. Ancak, teklifi dinleyen kızcağız babasını ikaz eder:
– Babacığım, vahiy gelir de sonra seni mahcup eder. Ne biliyorsun bu olayı Rabbimin emretmediğini? Efendimiz (sav)’in o emri tebliğ buyurmadığını? Hemen git, Resûlullah’tan ozur dile ve beni o gence nikÂhla. Resûlullah’ın uygun bulduğunu ben de uygun bulurum.
kızının ikazıyla mescide koşan baba ozur diler:
– Soylediğinin doğru olup olmadığını bilmiyordum. Demek ki doğruymuş. Kızımı verdim. Şu anda nikahlısıdır.
Efendimizin gence emri:
– Git, evini hazırla, aile oturacak şekilde doşe.
– Benim ev doşeyecek tek dirhemim bile yok!..
– Oyle ise Ali’ye, Osman’a, Abdurrahman bin Avf’a git. Onlar sana ikişer yuz dirhem versinler.
Ucarcasına gider. Onların her biri, emredilenden fazla yardımda bulunurlar ve sıra carşının yolunu tutmaya gelmiştir. Bir ev hazırlamak icin gerekli para elde mevcut. Hele zevcesi, umidinin de ustunde bir azizedir Âdeta…
Carşı yolunda hızla giderken kulağına bir ses gelir. Once anlayamaz, duraklar ve nefesi kesilircesine dinler. Evet, evet yanlış anlamamıştır, doğrudur. Ses herkese ilan etmektedir:
– Ey kendini Allah’a asker bilen Muslumanlar!
Derhal atınıza binin, cihada yonelin. Ordu mescidin dışında beklemektedir. Siz boyle gun icin varsınız dunyada! Duşman ani baskın yapacak!
Şimdi ne olacak?.. Cihada mı gitsin, evlenmeye mi?.. Yonunu hemen değiştirir, demirciler carşısına gider. İlk işi bir kılıc, sonra bir zırh, daha sonra da bir at almak olur. Elindeki paranın hepsini de harcamıştır. Ama cihad icin lazım olan silahını da tamamlamıştır…
Sıcradığı atının uzerinde kuş gibi ucar, bekleyen orduya toz duman icinde karışır.
– Bu genc, herhalde Bahreyn’den gelen biridir, derler. Ancak onun siyahlığını fark eden Resûlullah Aleyhisselam:
– Sen Saad mısın? buyurur.
– Evet, deyince de dua eder:
– Ceddine saadetler!..
Kumlu collerden gecilir, tozlu yollardan gidilir ve nihayet duşmanla muthiş bir savaş başlar… Herkes cesaretle ileri atılır. Ama iclerinden biri herkesten de cesaretle atılır; saldırdığı tarafın adamlarını sağa sola puskurtur. Neden sonra meydan sakinleşir, duşman kacmış, muşrikler yok olmuşlardır. Şehitler tespit edilirken, bir ses:
– Allahu Ekber! Evlenmek uzere olan Saad da şehit!
Efendimiz onun cesedi başına gelir, mahzun şekilde bakar:
– Seni Havz-ı Kevserimin başında bekleyeceğim!
Bir hayret nidası daha:
– Allahu Ekber!
Sonra doner, oradakilere hitap eder:
– Kılıcını, mızrağını ve atını alın, kendisini gonullu olarak isteyen kızcağıza verin. Babasına da deyin ki:
– Kızını vermekte tereddut ettiğin siyah yuzlu gence Allahu TeÂla cennet hurilerini lÂyık gordu!
Ve hayret nidaları birbirini takip eder:
– Allahu Ekber! Allahu Ekber!
__________________
Cok guzel mutlaka okuyun...
Dini Bilgiler0 Mesaj
●24 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Bilgiler
- Cok guzel mutlaka okuyun...
-
12-09-2019, 23:24:25