[IMG]http://img526.**************/img526/6796/24048430.gif[/IMG]
Secilmiş ayda, kutlu gunde, guzel saatte...
Bir ovulmuş isim, saba yeli gibi merhametli, icten ve nuvazişkÂr...
Selamlar ki şeker dudaklıların vuslatı gibi ictendir, elbette onadır. Hasretler ki Âşıkların ÂvÂzı kadar yanıktır, elbette onadır. Ovguler ki ozlem sozlerince ateşli, ve arzular ki sevgililerin sacları misali uzun, ona, hep onadır. Duyuşlar ki kurtuluşun nuruyla nurlanmış yuzler gibi aydınlık, ve teselliler ki lale yanakların kadifesince yumuşak, anımsamalar ki şehitlerin "Allah! Allah!" nidası ardından atılışlarınca makbul, hep onadır, hep onadır. O ki Gul'dur, butun mecburiyetler onadır. Bileli kendimi ben gonlumu Âşık buldum.
Gonuller ki Gul'e hasret!..
Az konuşmaya ve cok sukuta vurgun... Serapa belagat ve fesahat pınarı...
Hatırımıza duştun hatırına duşur bizi. Sevdik seni, sevindir bizi. Uzaktayız yakınına vardır bizi; yandık pınarına kandır bizi. Sıcak yaz gunlerinde yaş dalların titreyişi gibi yandır bizi serin kuyulardan; koyu gecenin yıldızlarına karşı uyandır bizi derin uykulardan. Gozyaşı değil nice demdir gozumuzden akan; belki eriyip biten ruhumuzdur damlayan!.. Gec kalmış aylara ve yıllara inat kadehinden icelim artık gul şarabını, colde yitmiş caylara ve yollara inat gerceğinden secelim şimdi gul serabını... Gul sozleri edelim cok cok, ve gonca sukutu az az. Gul duşleri gorelim gul gecelerinde, Gul'un aşkını derelim gul hecelerinde. Gozu surmeli ile ağlayanın arasına gul serpelim, gule yeminler edip. Gonulleri yıkayalım gul suyuyla. Gonuldendir şikayet kimseden feryÂdımız yoktur.
Gonlum ki Gul'e hasret...
Ucuncu halin imkansızlığında... Ve kozanın amansız yırtılışında...
Cevher Gul'e duştu, mıknatıs bana, guzellik Gul'e, sevgi bana... Guzeller guzelleri severmiş ve sadıklar sadıkları... Guzelliğimi artır benim Gul'um, ve arındır ayrık guzelliklerden sevgilerimi... Senden yuzune bakma lezzetini isterim ve titrerim vefadan sonra ayrılığına duşme dehşetiyle. Genişlet sana indirilene yaslanmakta sinemi, ve sade kıl sensiz duşuncelerden gonul ayinemi. Bir yankı ol, ses kat sesime; bir nazar kıl can ver nefesime. Duşumde ya hayalde gel, bitirdi gercek beni; geldir bizi her halde gel ya yanına cek beni!. Gel Efendim! Sen gelmeyince hatıra bilsen neler gelir!..
Gonul ki Gul'e hasret...
Guzellik kendisine sıfat değil ad olan... Gul olmayınca bağceler berbad olan...
Bakışındandır başlangıcı butun hadiselerin; ve en buyuk yangın aşkının bir kıvılcımından... Donuyorsa gokler bir yuzuk halkasınca, ve donmedeyse icinde ne varsa, kaşındandır yuzuğun, inci tanesi kaşından... İyi hal de hatırlatıyor seni bize, kotu hal de; korktuğumuzda da sevgin var icimizde, umduğumuzda da... Gozyaşlarımız gozbebeklerimizi boğazlıyor sensiz, duru şaraplar icinde zehirler yutuyoruz... Gokkuşaklarını toprağa gomenler de, nurunu ağızlarında sondurmek isteyenler de senden ote sınavlarda değiller aslında. Nefis kendini icine uflemekte daim. Gulu kendi sesinde solduranların seni beklemekle gececektir yuzyıllar suren omurleri. Ah bir bilseler!... HÂb–ı gaflette gecen omrumu ru'y gordum.
Gonuller ki Gul'e hasret...
Gonul ki kana boyandı, ve Gul'un aşkına yandı...
İşte bu guvenilir kente and olsun ki... Tesellilerimiz koturum devinmelere mahkum sensiz Efendim, butun ayrılıklar avuntulara, ve kendini parcalamada butun yoksulluklar; neşterli ellerde taze yeminler kanamakta! Hayatlarımızın altına kopya kağıtları konuldu yokluğunda ve ruhlarımız şırıngalardan serpildi beyhude coraklıklara. Sevgine tutulunca damarlarında cehennemlerin dolaştığı yıldızlardan yoksun kaldı goklerimiz. Sevgini unutalı ateşler serin ve selamet olmuyor artık; İbrahimler'i havada eller tutmuyor. Eleğimsağmalara buketlenmiş nergislerin kul kul dokuluyor toprağa. Yolunda olduklarını soyleyenler kendi elleriyle helak meyvelerini kendileri topluyorlar yamaclarda. Ahdine ve sevgine sadık kalamadığımızdandır zoraki Meryem oruclarına tutturulmaklığımız; nimetleri nankor ellerden dilendirilmemiz. Zamanın onundeki zalim maratonlarda yalın ayak sevgileri unutturulduk, zulme kapılandık, oyun ve oynaşa kapıldık kaldık!.. Sen bizi cevrine şÃ‚yeste bil ihsan olarak.
Aşk, bir Gul'un adıydı...
İmdat ki seven unuttu, vefa yine sevgiliye duştu!..
Gel ey, unutma bizi!...
Seni bir seven aşkına sev hepimizi!..
Kararlıyım bu gece, butun varlığımla seni oveceğim...
Seni sevdiğim gibi...
Havuzlar başında bizi hÂl bekliyorsun değil mi, ya Rasûl!..
İskender Pala
__________________
Gul Naatı
Dini Bilgiler0 Mesaj
●21 Görüntüleme
-
12-09-2019, 23:13:59