Cok kıymetli mucevherlerin boş şeylerde harcanması gibi, o paha bicilemeyen gozler şimdilerde yaratılışına taban tabana zıt bir şekilde, en ziyade ?haramları temaşa? fiilinde kullanılmakta ve sahibini nefsinin esiri yapıp duşunmez, akletmez, ulvî hislerden mahrum sefil ve rezil bir kole; sapık ve sapkın bir ruh hastası yapmaktadır.
?Mu?min erkeklere soyle: Gozlerini haramdan sakınsınlar ırzlarını korusunlar. Bu kendileri icin daha temizdir. Şuphesiz ki Allah onların butun yaptıklarından haberdardır. Mu?min kadınlara da soyle, gozlerini haramdan sakınsınlar ve ırzlarını korusunlar, ziynetlerini acmasınlar!? (Nur Suresi, 30-31)
? Hic hesap ettiniz mi acaba, gozunuzun değerini?? diye bir soru ile muhatap olan her aklı başında insan, hic duşunmeden, ?Olur mu oyle şey! Goze paha bicilebilir mi!?? diye cevabı yapıştıracaktır. Bu boyle olmakla birlikte; cok kıymetli mucevherlerin boş şeylerde harcanması gibi, o paha bicilemeyen gozler şimdilerde yaratılışına taban tabana zıt bir şekilde en ziyade ?haramları temaşa? fiilinde kullanılmakta ve sahibini nefsinin esiri yapıp duşunmez, akletmez, ulvî hislerden mahrum sefil ve rezil bir kole; sapık ve sapkın bir ruh hastası yapmaktadır. Akıl ve iradeyi devreden cıkarıp, akıbeti gormeyen kor duyguların hizmetine giren o birer ?kudret mucizesi? olan gozler Yaratana isyan ve ?Mulkun Sahibi?ne bayrak acma tavırlarına malzeme takdim etmektedir.
MULK KİMİNSE HUKUM O?NUNDUR
Her şeyimiz gibi gozlerimizin de sahibi Cenab-ı Hak?tır. Biz ise sadece emanetciyiz. Emanet edilen bir malda tum hak sahibi emaneti verendir. Emanet ancak emaneti verenin izin verdiği sınırlar icerisinde kullanılabilir. Emaneti Veren Rabbimiz Kur?an?ında, rahmet ve merhametinin genişliğinden, emanet olarak verdiği her ne varsa hepsini cennet karşılığında satın almak ister ve akıl sahibi hickimsenin reddedemeyeceği bir alışveriş teklif eder. Eğer bu alışveriş kabul edilirse hem dunyada o emanet bihakkın eda edilmiş olacak hem de ahirette ebedî bir saadetle mukafatlandırılacak.
İşte gozlerimiz de bize ihsan edilen kıymetli emanetler. Ruhumuz o gozler penceresinden bu Âlemi temaşa eder, seyreder. Tefekkure ve duşunmeye sevkederler bizleri. Eğer o gozleri gozu verene satsak, yani, O?nun hesabına ve O?nun izni dairesinde kullansak, imanımızın artmasına sebep olup, marifetullah merdiveninin basamaklarını aşmamıza yardım ederler. Bu şekilde o gozler, Rabbimizin kudret mucizelerinin seyircisi ve rahmet ciceklerinin bal arısı derecesine yukselirler. Ancak o paha bicilmez gozleri Allah?a satmayıp, o mukaddes alışverişe katılmazsak, ahiret azabı bir yana dunyada dahi sıkıntı ve zarara uğrarız. Cunku nefis hesabına calıştırılan gozler gecici guzellikleri seyreden ve şehvete ve nefsin heveslerine hizmet etmekten başka bir işe yaramayan zelîl birer alet olurlar.
MÂlik kimse hukum O?nundur. O?nun hukmu bize hep saadet getirecektir.
MUMİN ERKEKLERE SOYLE!
Peki, gozleri verenin gozler hakkındaki hukmu nedir? Nur Suresi?nin 30 ve 31. Âyetlerine bakmak gerekiyor Rabbimizin hukmunu oğrenmek icin: ?Mu?min erkeklere soyle: Gozlerini haramdan sakınsınklar ırzlarını korusunlar. Bu kendileri icin daha temizdir. Şuphesiz ki Allah onların butun yaptıklarından haberdardır. Mu?min kadınlara da soyle, gozlerini haraharamdan sakınsınlar ve ırzlarını korusunlar, ziynetlerini acmasınlar!?
Hukum acık; yalnız, acık olduğu kadar da ince nukteleri icinde barındırmakta. Buradaki ?mu?min erkeklere? ve ?mu?min kadınlara? hitapları muhim. Nicin insanlara değil de mu?minlere?... Dikkat edilirse burada imana acık bir işaret var: Haramdan nazarları cevirmenin şartı imanın kuvvetli olması demek ki. İmanın kuvveti nisbetinde haram bakışlar azalabilir. O halde imanımızı her dem taze ve diri tutarak ancak ?Gozu Veren?e itaatkÂr olabiliriz. Gozu Veren?i tanımayan gozunu haramdan sakınamaz. Yahut, gozunu haramdan sakınmayan kimse Yaratanınını tam tanımıyor, hakkıyla sevmiyor demektir.
ZEHİRLİ BİR BAL
Bu boyle olmakla beraber imanlı şahısların ?haram bakış? illetinden kurtulamamasının sebebi, hislerinin mahkumu olmasındandır. Hisler adet miyoptur ve hazırdaki bir dirhem lezzeti ilerdeki batmanlarala lezzete tercih edecek bir ozelliğe sahiptir. İşte his ve hevesatı okşayan cazibedar fitneler mu?minlerin haram nazarlarına da davetiye cıkarmakta. Oysa kişi harama nazar etmekte hÂl-i hazırda dahi bir azab ve sıkıntı olduğunu tastamam idrak edebilse problem cozulecektir. Yani uzun sozun kısası haram bakışlar sahibini ahirette yaktığı gibi dunyada dahi yakmakta esasında. Harama nazar eden kişi haramı elde edememekle zaten peşinen cezasını cekmekte. Cunku haram lezzetler ?zehirli bir bal? gibidir. Bu nedenle ki coğu kişiyi aldatıyor. İlk başta sıkıntı yokmuş gibi gozukuyor, lÂkin sonradan kişiyi kıvrım kıvrım kıvrandırıyor.
Bakınız Huccetu?l-İslÂm İmam-ı Gazalî hazretleri Basralı meşhur bir Âbid olan Ebu-Nasr U?la?dan naklen bu sıkıntıyı nasıl izah ediyor: ?Gozunu kadının kurkune veya sağrısına dikip arkasından bakma. Cunku nazar kalbe şehvet tohumunu eker. İşte boyle bir anda en uygun hareket, nefsinde tekrar tekrar bakmanın, cehaletin ta kendisi olduğunu takrir ve tesbit etmekliğidir. Cunku eğer bakıp guzel gorurse, şehveti kabarır. Fakat o guzele yetişmekten de acizdir. BinÂenaleyh kesesinde hasret cekmek ve uzulmekten başka bir şey kalmaz. Eğer cirkin gorurse lezzet almaz belki elemdar olur. İki durumda da gunahtan elem ve hasretten başka bir şey yok!?
NİYET KESİN VE ACIK OLMALI!
Hislerin hukum sahibi olmasını engelleyecek muhim bir husus da ?niyet-i ictinab? dediğimiz haramdan kacınmaya kesin bir tavırla niyet etmek. Eğer peşînen harama bakmamak noktasında bir niyet ve kararlılık yoksa harama karşı direnc de cok az hatta hic yok demektir. Her gunahta olduğu gibi harama bakmakta da bir eşik noktası mevcuttur. Şayet o eşik noktası gecilirse geri donmek bir hayli zorlaşır. İşte ?harama bakmak? fiilinin eşiği ?niyet?tir. Eğer bu eşik aşılırsa başka bir eşik noktası goze carpar ki bu insanı insanlıktan dahi cıkarabilir: ?ZînÂ!? Zira goz zinÂnın postacısıdır. Bu nedenle kişi evvel niyette istikameti kazanmalıdır.
Niyette istikameti olmayan kişi harama bakmayı adet haline getirir, bir tur tiryaki olur. Harama bakmayı Âdet edinen kişi bir sure sonra haramları normal gormeye başlar. Haramları normal gormeye başlayan kişi ise artık o haramları uygulamakta bir beis gormez ve dibi pek derinde bir kuyuya duşmeye başlar.
HARAM BAKIŞLARI TERK EDEN İMANIN LEZZETİNİ HİSSEDER
?Def-i mefasid celb-i menafi?den evlÂdır? (zararlı olan şeylerden kacmak menfaatli olanları kazanmaktan daha munasiptir) dusturu takvanın ozunu cok acık ortaya koymakta. Hele yuzlerce gunahın aynı anda kişiye saldırdığı, tesettursuzluk fitnesinin ve dolayısıyla ahlÂk anarşizminin ayyuka cıktığı zamanımızda bu dustur daha da ehemmiyet arzetmekte.
Yuzlerce haramla karşı karşıya kalan bir mu?min eğer butun bu haramlardan nazarını koruyabilirse, kacındığı haram adedince vacip sevabını bulacağı gibi, hadis-i kudsice mujdelenen lezzete de nÂil olur. Her kim Rabbinin rızası icin haramdan nazarını saklarsa ona imanın lezzetini tattıracağını Rabbimiz vadetmiştir.
Velhasıl; mesele muhim, soylenecek soz cok. Ama aslolan amel etmek. Rabbimiz ilmimizle amel etmeyi bizlere nasîb eylesin. Emanete hıyanet etmekten bizleri uzak ve berî kılsın. ?Haram bakışlar?a goturecek yollardan cumle mu?minleri muhafaza etsin. O ki; ?Gozlerin hain bakışını da kalblerin gizlediğini de bilendir?(Mu?min,19) Bizim de her şeyimizi biliyor ve goruyor. Bizlere Rahmetiyle muamele etsin Amin.
Ahmet Muhsin Meric
__________________
Zehirli Ok - Haram Bakışlar
Dini Bilgiler0 Mesaj
●26 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Bilgiler
- Zehirli Ok - Haram Bakışlar
-
12-09-2019, 23:13:42