1.Kamış
Ney, sarı renkli, sert ve sık lifli kamıştan yapılır. Sıcak iklim bolgelerinde ve taban suyu yuksek, sulak yerde yetişen bu kamışın birbirinden az ya da cok farklı cinsleri bulunur. En cok tercih edilen, Asi ve Nil nehirleri kıyılarında yetişen cins kamışlardır. Neylik kamış mutlaka dokuz boğum olmalı ve boğum aralıkları ve kalınlıkları mumkun olduğunca birbirine yakın olmalıdır. Tabiattaki kamışın boğumları doğal olarak kokten uca doğru kısalmakta ve daralmaktadır. Bu kısalma ve daralmanın mumkun olabildiğince azar azar olması tercih edilmelidir. Tabiatta neylik kamış, yerden yukarıya doğru ters olarak yer alır. Yere yakın olan boğumların araları uzun ve kamış et kalınlığı cok fazla olduğundan, bu kısımlar ney yapımında kullanılmaz. Ney yapılan kısımlar kamış boyunun yarısından yukarıda bulunur.
Ney yapılabilecek kamışlar sonbaharda, hava sıcaklığına gore Eylul-Ekim-Kasım aylarında kesilmelidir. Puskul surgusu sararmamış, yaprak sapı kurumamış kamışlar henuz olgunlaşmamış olduğundan asla kesilmemelidir. Erken kesilen kamışlardan yapılan neyler olgunlaşma surecini tamamlamadığı icin, kısa bir sure sonra buruşacaklardır. Ayrıca kamışın dış yuzeyini kaplayan ve kamışı koruyan cidarı (mine tabakası), ancak olgunlaşma surecinin sonunda istenen ozelliğe kavuşmaktadır.
Neylik kamışın kesilmeden once duzgun olması asıl arzu edilen durumdur. Sonradan doğrultulan neyler, zamanla eğilme eğilimi gostermektedir.
2.ParazvÂne
Neylerin ust ve alt ucuna catlamayı onlemek icin ceşitli metĂ‚llerden yapılmış, kamışa sıkıca giren birer bilezik takılır. Bu bileziklere parazvĂ‚ne adı verilir. MetĂ‚ller altın, gumuş, bakır, vs gibi olabilir. Ancak gumuş, bakır gibi metĂ‚ller oksitlendiğinden hava ile irtibatları kesilmelidir. Alpakka (bafon) oksitlenmeyen bir alaşım olduğundan tavsiye edilmektedir.
Neyin ust ucuna takılan ust parazvĂ‚ne, (en ustteki boğum aynı zamanda ses kutusu olduğundan) 0.30 mm den kalın ve 12 mm den geniş olmamalıdır. Alt parazvĂ‚ne istenilen kalınlıkta ve genişlikte olabilir. Neylerin boğum cizgilerine catlamalara karşı dayanıklılığını arttırmak ve suslemek amacıyla gumuş veya başka madenlerden teller sarılabilmektedir.
3.BaşpĂ‚re
Neylerin ust ucuna (uflenen yerine) sesin daha net cıkması ve dudakların yaralanmaması icin başpĂ‚re denilen bir parca takılır. BaşpĂ‚re genellikle manda boynuzundan yapılmakla beraber, fildişinden, abanoz veya şimşir gibi sert ağaclardan yahut benzer malzemelerden yapılabilir.
Gunumuzde başpĂ‚re yapımında sanayide kullanılan teflon, fiberglass gibi malzemeler kullanılmaktadır. Ney yapım geleneğinde coklukla kullanılan manda boynuzu, manda neslinin tukenmek uzere olması nedeni ile artık bulunamadığı icin kullanılmamaktadır.
BaşpĂ‚relerin dudağa temas eden acıklıkları, ic yuzeye verilen derinlikleri (hazne derinliği) ve dış capları neyzenlerin istek ve alışkanlıklarına gore değişebilmektedir. Ağız acıklık capları 16-17 mm; hazne derinlikleri 1-3 mm; dış capları da (boynuz malzemede boynuz kalınlığının elverdiği olcude olmak kaydıyla) 35-50 mm olabilmektedir.
BaşpĂ‚renin kamışa giren kısmının konik acısı, ses kutusunun girişindeki konik acıyla aynı olmalıdır. Bu acı yaklaşık 5 derecedir.
Kamışa giren kısmın yuksekliği 12 mm; dışarıda kalan kısmın yuksekliği 18 mm.; dolayısıyla başpĂ‚renin toplam yuksekliği 30 mm olmalıdır. Boynuz malzemeden başpĂ‚re yapılırken, malzemenin yuksekliği yeterli gelmezse kamışa giren kısımdaki 12 mm lik yukseklik 5-6 mm ye kadar azaltılabilir. Ancak kamışın dışında kalan 18 mm lik kısım değiştirilmemelidir. Buna gore acılmış bir neyde sonradan yapılacak bir değişiklik ise neyin genel akordunu ve entonasyonunu bozacaktır.
4. Ney’ in Uflenişi ve Ses SĂ‚hası
Ney arka deliği sağ veya sol elin başparmağı ile kapatılabilecek şekilde sağa veya sola doğru eğimli olarak aşağıdaki resimde gorulduğu gibi tutulur. Oturularak icrĂ‚ edilen bir sazdır. Yalnız mevlevî Ă‚yinleri icrĂ‚sında neyzenler Hz. MevlĂ‚nĂ‚’ ya saygı icin ayakta (niyĂ‚z vaziyetinde) uflerler. Normal yukseklikte bir sandalyeye oturulup sağ ayağın altına bir yukselti konularak, sağ bacak yukseltilir. Sağ dirsek yukseltilen sağ bacağın uzerine dayanır. Sağ elin başparmağı ile neyin arkasındaki deliği, işaret parmağı ile en ustteki, orta parmağı ile ustten ikinci ve yuzuk parmağı ile de ucuncu deliği kapatılır. Sol kol bu arada aşağıya doğru uzanarak neyin ustten dorduncu deliğini sol elin işaret parmağı, beşinci deliğini orta parmağı ve en al deliğini de yuzuk parmağı ile kapatacak şekilde neyi tutup, aşağı seviyede kalmış olan sol dizin on yuzune dayar. Baş, cene sağ omuza cevrilmek suretiyle sol omuza eğilir, dudaklar başpĂ‚reyi yaklaşık 45 derecelik bir acıyla kavrar. Dudakların ve başpĂ‚renin bir kısmı acıkta kalacak şekilde neye uflenir. Ney’ in Mevlevîlik geleneğinden gelen geleneksel tutuluşu, yukarıda anlatılan sağ elin ustte olduğu pozisyondur. (Neyzenin sağ eli ustte olmak uzere ayakta uflediği bu pozisyon, tam bir mevlevî niyĂ‚z pozisyonudur.) Ancak şuphesiz ki sol el ustte olarak uflemekte de bir mahsûr yoktur. Hatta kimi neyzenler sol elin yukarıda olduğu pozisyonun avantajlarından soz etmektedirler.
Neyden ses elde etmek ozel bir eğitim gerektirir. Her şeyden onemlisi neyden fosurtusu mumkun olabildiğince az, volumlu, pest ve tiz bolgede rengi değişmeyen, hareket ettirilmeye hazır bir ses cıkarmaktır. Bunun icin başpĂ‚renin kapatılması gereken bolumu alt ve ust dudaklar ile sıkıca kavranmalı, dudaklar cıkarılacak sese gore az veya cok sıkılarak ; sıcak, ılık veya soğuk nefes duzenli bir şekilde ve mutlaka diyafram desteği ile neye sevk edilmelidir. Akciğerler, diyafram, ağız boşluğunu cevreleyen tum kaslar ve tabii ki parmakları hareket ettiren kasların tumu kontrol altına alınmış olmalıdır.
Neyden doğru sesleri cıkarmak buyuk bir kulak hassasiyeti ve dikkat ister. Uflenen her perde kontrol altında olmalıdır. Teorik olarak hangi Ă‚henkte acılmış olursa olsun her neyin pozisyon olarak Kaba Irak’ tan Tiz Evic’ e kadar uc oktav ses sĂ‚hası vardır. Ney’ in yapısal ozellikleri ve neyzenin mahĂ‚reti bu ses sĂ‚hasının oluşmasında rol oynar. Değişik Ă‚henkteki neylerde şuphesiz ki bu ses sĂ‚hası farklı bolgelerde yer alacaktır. Ancak BolĂ‚henk ve Sipurde Ă‚henginde acılmış nısfiyelerde (hattĂ‚ Mustahsen ve Yıldız’ da bile) Tiz NevĂ‚ pozisyonunun ustundeki sesler cok tiz kaldığından cıkmamakta veya cıksa bile kullanışlı olmamaktadır. Bu yuzden kucuk neylerde ses genişliği iki bucuk oktava inmektedir.
NEY’ İN PERDELERİ
Ney, Turk KlĂ‚sik Muziği’ nin yegĂ‚ne uflemeli calgısı ve Turk Tasavvuf Muziği’ nin başsazıdır. Tum tekke mûsikîsinde bendir ile birlikte cevĂ‚z goren tek muzik Ă‚leti ney olmuştur. Mevlevî Âyinleri ney ve kudumlerin iştirĂ‚ki ile yapılır. Eğer bulunursa diğer calgılardan da birer tane yer almaktadır. Ney ses rengi olarak insan sesine en yakın calgılardan biridir. Her turlu muzikĂ‚l motifi icrĂ‚ etmeye olanak tanır. Uc oktavlık ses sĂ‚hası icindeki tum sesleri, nefes şiddetini veya dudağın başpĂ‚re ile yaptığı acıyı değiştirmek sûretiyle koma koma (hattĂ‚ cent cent) verebilir. NEY YAPIMI
Ney yapımı icin oncelikle yeterli olgunluğa erişmiş kamışlar bulunmalıdır. Kamışın olgunlaşma derecesi, budaklarından anlaşılır. Budak uzunluğu 8-10 cm ye ulaşan kamışlar, ney yapımı icin ideĂ‚l olgunluktadır.
Ney yapımına uygun kamışlar bulunup, kesildikten sonra ilk olarak dış yuzeyini kaplayan yaprakları ve budakları boğumların tam dibinden duzgunce kesilerek cıkarılır. Bu esnĂ‚da kamışlar henuz cok tĂ‚ze olduğundan delinmemesine ve minesinin zedelenmemesine dikkat edilmelidir.
Daha sonra ilk kurutma işlemi uygulanır. Bu işlemde kamışlar tamamen sararıncaya kadar guneşte kurutulur. Bu sure yore ve iklim koşullarına gore 2-3 ay kadar surebilmektedir. İlk kurutma işleminin uzun tutulması, kuruma suresini kısaltmakla beraber, kamışın kısa surede cok su kaybetmesine sebep olacağından, tavsiye edilmez.
Bu işlemden sonra kamışlar olculup işaretlenerek, ney yapılacak bolumleri 2’şer boğum (yaklaşık 20-30 cm kadar) aşağıdan ve yukarıdan kesilip, ikinci kurutma işlemine gecilir. İkinci kurutma işlemi bu kez kapalı, ancak iki yonden ruzgĂ‚r alabilen bir mekĂ‚nda, kamışları herhangi bir yere dayamadan, kalın tarafı aşağıya gelecek şekilde, dik olarak serbestce asarak bekletmek suretiyle uygulanır. Bu yontemde kamışın tabii eğriliklerini yercekiminin etkisiyle duzeltmek icin alt ucuna bir ağırlık da bağlanabilir. Bu kurutma işlemi ise mekĂ‚na ve iklim koşullarına gore 6-9 ay kadar surmektedir.
Bu şekilde temizlenip, kurutulan kamışta hĂ‚lĂ‚ eğrilikler varsa, kamış (en erken kesildikten bir yıl sonra olmak kaydıyla) sıcaklıkla muamele edilerek, doğrultma işlemi uygulanabilir. Kamış doğrultulurken ateşle direkt olarak temas ettirilmemeli, kamışın dış yuzeyinde yanıklara yol acılmamalıdır. Kamışın sıcaklıktan zarar gormemesi icin doğrulturken uzerine yağ surulmeli veya sıcaklık, kaynar su buharı olarak uygulanmalıdır.
Bu işlemden sonra kamışın yeniden olcusu alınarak, alt ve ust payları kesilip azaltılır. Daha sonra, dış kalınlığı ile alt ve ust uclardaki et kalınlığı olculerek, her bir boğumun ayrı ayrı ortalama hacimleri hesaplanır. Kamışın kapalı olan boğum kapakları, bu hesaplamalar sonunda kurulan orantı doğrultusunda tespit edilen uygun kalınlıktaki elmas uclu matkap tığlarıyla ve ozel aperatlar yardımıyla tam merkezlerinden delinir.
BaşpĂ‚re takılan ilk boğumun kapağı ise 8 mm lik tığla ve yine ozel bir aperat yardımıyla tam merkezinden delinir. Butun bu hesaplama ve işlemlerde, ney yapımcısının meslekî deneyiminin buyuk rolu vardır.
BaşpĂ‚renin takıldığı boğum (ses kutusu), ses rengini, tiz ve pest bolgelerdeki ses genişliğini oluşturan boğum olduğundan cok onemlidir. Bu sebeple başpĂ‚re ucundan boğum cizgisine kadar iki birimden kısa, uc birimden uzun olmamalıdır.
Neyin ust ucuna parazvĂ‚nesi ve başpĂ‚resi takılıp uflenerek, bir frekans cihĂ‚zı yardımıyla genel akordu yapılır. İstenilen akorda gelince başpĂ‚renin ucundan neyin alt ucuna kadar hassas bir şekilde olculup, 26 eşit kısma bolunerek işaretlenir. Kamışın on yuzune alttan itibaren 4, 5, 6, 8, 9 ve 10. birimler merkez alınarak 8 mm lik elmas uclu tığlarla on yuzundeki delikler acılır. Kamışın catlamaması icin delme işleminde 20-25.000 devirli ozel Ă‚letler kullanılmalıdır.
Delikler kamışın boğum cizgilerine mumkun olduğunca uzak olmalı, 1.ve 6. delikler boğum ortalarına gelmeli, 2., 3. ile 4., 5. delikler boğum cizgilerini tam olarak ortalamalıdır.
Eğer kamış tabiattan kesildiğinde ideĂ‚l olculerde ise (boyle kamışlara binlerce kamışta bir tane rastlanmaktadır) delikler direkt olarak herhangi bir kaydırma yapmadan genişletilebilir. TamĂ‚men ideĂ‚l olculeri hĂ‚iz olmayan bir kamışta delik yerlerinin hesaplanmasında 26 birimli klĂ‚sik sisteme ilĂ‚veten bĂ‚zı kaydırmalar yapmak gerekir. Ney yapımcısı delik yerlerini tespit ederken kamışı inceleyip, meslekî birikimini kullanarak bĂ‚zı kaydırmalar yapar. Bu kaydırmaların miktarı acılacak neyin ceşidine ve kamışın tabii ozelliklerine gore değişim gostermektedir. Ney yapımcısı 8 mm olarak actığı delikleri sonradan gerekli gorduğu takdirde genişletirken, gelişmiş bir frekans cihĂ‚zının yardımıyla ve surekli olarak kontrol ederek 2 mm ye kadar aşağıya veya yukarıya doğru kaydırabilir. Yukarıya doğru kaydırılan deliklerden cıkan perdeler tizleşecek, aşağıya doğru kaydırılan delikten cıkan perdeler ise pestleşecektir. Delik capları Mustahsen’ e kadar 9.5 mm, Yıldız ve daha uzun neylerde ise 10 mm olmalıdır.
Bu işlemlerden sonra neyin alt ucu, aynı sesi veren kapalı ve acık pozisyonlar uflenip kontrol edilerek, gerekirse gerektiği kadar kısaltılır ve dengeye getirilir. Alt uc kısaldıkca kapalı pozisyonda uflenen Rast, NevĂ‚, GerdĂ‚niye ve Tiz NevĂ‚ perdeleri tizleşecektir.
Son olarak arka yuzdeki 13. birime (yani ney boyunun tam ortası merkez alınarak) son delik acılır. Bu delik de gerekirse 1-2 mm aşağıya veya yukarıya kaydırılabilir. Bu kaydırma işlemi frekans cihĂ‚zıyla alt ve ust pozisyonlardan cıkarılan Acem perdesinin kontrolu ile yapılır.
Dolayısıyla kamışın alttan itibaren 2, 3 ve 4. boğumunun on yuzunde 2 şer, 5. boğumunun arka yuzunde ise 1 delik bulunacak ve neyin gorunumu resimdeki gibi olacaktır.
Tum bu işlemlerden sonra ney, bĂ‚dem, susam veya parafin yağı gibi ince ve temiz bir yağla dolu yağlama tankına daldırılıp birkac saat bekletilmek sûretiyle yağlanır. Yağ tankında kalma suresinin iki katı kadar sure beklenerek suzdurulen ney, temiz ve yumuşak bir bezle kurulanır. Artık uflenmeye hazırdır.
NEY’ İN BAKIMI VE KORUNMASI
Neyi ustun bir performansla ve yuksek verimlilikle uzun yıllar kullanabilmek icin başpĂ‚resini değişik neylerde kullanmamak, kamışa giren yerdeki konik acısı farklı olan bir başpĂ‚reyi neye takmaya calışmamak gerekir.
Neyin soba yakını, kalorifer ustu gibi yerlere konması veya soğuk havalarda uzun sure dışarıda korumasız bırakılması, kamışın yapısında ceşitli deformasyonlara yol acabilir. Bu sebeple Ă‚ni sıcaklık değişimlerine mĂ‚ruz bırakılmamalıdır.
Neylerde en cok yaşanan problemlerden birisi eğilmelerdir. Neyin eğilmesini onlemek icin uzun sure duvara dayalı olarak bırakmamak, eğer masa ustu gibi duz bir zemine konulacaksa, başpĂ‚resi masadan taşacak şekilde (yani govdenin tamamı zemîne temas edecek şekilde ) koymak gerekir. Bu konudaki en doğru yontem neylerin ozel bir canta icinde muhafaza edilmesidir.
Neyin doğru zamanda, doğru bir yağ kullanılarak, doğru bir sistemle yağlanması verimliliği ve omru acısından cok onemlidir. Neyler yeni acıldığında ic cidĂ‚rını soğan zarı gorunumunde bir zar kaplar. Bu zar yağın kamışa tam olarak nufûz etmesini onler. Bu bakımdan neyleri acıldıktan sonraki ilk uc ay icin haftada bir kez, ikinci uc ay icin iki haftada bir kez, sonrası icin surekli olarak ayda bir kez yağlamak gerekir. Bu yağlama periyodları neylerin gunde 2-3 saat uflendiği varsayılarak ayarlanmıştır. Eğer ney daha fazla ufleniyorsa yağlama periyodları da buna bağlı olarak sıklaştırılmalıdır.
Neyler uflendikten sonra havadar bir yerde en son uflendiği sure kadar bekletilerek, sıcak nefesin yoğunlaşması nedeniyle ic yuzeyinde oluşan ıslaklığın kuruması sağlanmalı, daha sonra ozel cantasına konulmalıdır. Neyler yağlanmadan once de bu işlem uygulanarak ic yuzeyindeki suyun ucması sağlanmalıdır.
Yağ olarak oncelikle sıvı tatlı badem yağı, ikinci olarak susam yağı, eğer bulunamıyorsa sıvı parafin yağı kullanılabilir. Yağlamada harbi kullanmak, neylerin boğum iclerinde aşınmalara ve kucuk kırılmalara sebep olacağından mumkun olabildiğince kullanılmamalıdır.
En ideal yağlama yontemi, neyin yağla dolu bir tankta 1-2 saat bekletildikten sonra 4-5 saat suzdurulerek, sadece dışının kurulanmasıdır.
NEY YAPIMCILARI
Turkiye’ de bir meslek dalı olarak ney yapımcılığının tarihcesi oldukca yenidir. Neyzenler hemen her donemde neylerini kendileri îmĂ‚l etmişlerdir. Bunda bir meslek dalı olarak ney yapımcılığının gelişmemiş olmasının yanısıra Mevlevîlik kulturunden gelen bir gelenekle ney satmanın neyzenlerce hoş karşılanmamasının onemli rolu olmuştur. Ancak son donemde ney yapımcılığının profesyonelleşmesi, neyzenleri buyuk bir kulfetten kurtarmış ve memnûniyetle karşılanmıştır. Bugun Turkiye’ de on kadar ney yapımcısı neyzenlerin ve Turk Mûsikî Sanatı’ nın hizmetinde faaliyetlerini surdurmektedir.
Bunlar arasında İzmir’ de Mehmet Yucel ve KemĂ‚l Koker, Odemiş’ te Sencer Derya, Konya’ da Mahmut Uğurluakdoğan, Omer Ozcelik, Mersin’ de Ersin Atlı, Adana’ da Ferhan Gultekin, Şevket Sevinc ve Reşit Koca sayılabilir.
BAZI ONEMLİ NEY İCRÂCILARI
Bugun hayatta bulunmayan unlu neyzenler arasında Şeyh Yusuf Dede, Kutb-ı nĂ‚yî Osman Dede, Şeyh Mustafa Nakşi Dede, Kazasker Mustafa İzzet Efendi, Mehmed Said Dede, Neyzen Yusuf Paşa, Neyzen Dede SĂ‚lih Efendi, Neyzen Aziz Dede, Neyzen Tevfik (Kolaylı), Neyzen Emin Dede (Yazıcı), Rauf YektĂ‚ Bey, Huseyin Fahreddin Dede, Ressam Halil Dikmen, Halil Can, Suleyman Erguner (dede), Emin Kılıc Kale, Hayri Tumer, Gavsî Baykara, Ulvi Erguner, Burhanettin Okte, Aka Gunduz Kutbay, Ahmet Polatoz , Polat Kale, Fuat Turkelman, Doğan Ergin sayılabilir.
NiyĂ‚zi Sayın, Ahmet YĂ‚kuboğlu, SelĂ‚mi Bertuğ, Doğan Ergin, Fikret Bertuğ, Ârif Bicer, Şemsettin Guvey, Omer Erdoğdular, Sadrettin Ozcimi, Kutsî Erguner, Suleyman Erguner (torun), Ekrem Vural, Umit Gurelman, Ârif Erdebil, Mahmut Bilki, Uğur Onuk, Ali SezĂ‚î Balakbabalar, Yavuz Akalın, Murat SĂ‚lim Tokac, Yusuf Kayya, SĂ‚lih Bilgin, Aziz Şenol Filiz, Mustafa Guvenkaya, Yavuz Ballıoğlu, Huseyin Kutsî Sezgin, Fahrettin Acar, Ahmet Şahin, Cevdet Yıldız, Omer Bildik, KĂ‚şif Demiroz yaşayan neyzenlerimizdendir. URK MÛSİKÎSİ’ NİN GELENEKSEL ÂHENK SİSTEMİ VE NEY CEŞİTLERİ
Turk Mûsikîsi’ nin Geleneksel Âhenk Sistemi’ nden bahsederken oncelikle yuzyılımızın başlarına kadar 700 yıldır anlatılagelen, bugun ise tamamen uzaklaşılan geleneksel ses sistemimizden bahsetmek gerekir.
Elimizdeki kaynaklara gore ilk kez XIII. yuzyılda Safiyuddîn Abdu’l-mu’mîn Urmevî (1237-1294) (Oztuna 1990) tarafından anlatılan, bir sekizlinin onyedi aralığa bolunduğu bu sistemde ana dizi (bugun kullandığımız yazım sistemiyle) aşağıdaki gibi gosterilebilir:
Bu ana dizinin perdeleri onceleri sırasıyla YegĂ‚h, DugĂ‚h, SegĂ‚h, CargĂ‚h, PencgĂ‚h, ŞeşgĂ‚h, HeftgĂ‚h ve HeştgĂ‚h (1., 2., 3., 4., 5., 6., 7. ve 8. yer) adlarıyla adlandırılırken, sonraları yine sırasıyla YegĂ‚h, Huseynîaşîranı, Irak, Rast, DugĂ‚h, SegĂ‚h, CargĂ‚h ve NevĂ‚ adlarıyla adlandırılmıştır (Tura 1988). Bu dizi bugun kullandığımız sistemle T K S aralıklarıyla ifade edilen bir Rast dortlusunun tiz tarafına T K S T aralıklarıyla ifade edilen bir Rast beşlisinin eklenmesiyle oluşmuş gorunmektedir.
Daha anlaşılır olabilmesi acısından diziyi Rast perdesine gocurursek:
şeklinde olduğunu goruruz.
Bu dizi (YegĂ‚h perdesinde) Rast makamını tam olarak ifade edebildiği gibi eski nazariyat kitaplarında “Rast makamı dizisinin ucuncu perdesinde yarım yedenli karar eden Rast seyrinde bir makamdır” diye tarif edilen SegĂ‚h makamını da (Irak perdesinde) mukemmel ifade edebilmektedir.
Tekrar eski yerinde incelemeye devam ettiğimiz ses sistemimizin ana dizisi aynı zamanda sistemin “asl” diye adlandırılan perdelerinden oluşmaktadır.
Sistem yukarıda gorduğumuz asıl perdelerin aralarındaki tam ikili aralıkların ikişer; mucennep aralıkların ise (buyuk ve kucuk mucennep) birer “Ă‚rızî” perdeyle bolunmesiyle on sekiz perdeye tamamlanmakta, dolayısıyla on yedi eşit olmayan aralığa bolunmektedir.
1- YegÂh 8- Rast
2- Pest BeyĂ‚tî 9- Şûrî
3- Pest Hisar 10- Zengule
4- Huseynî Aşîranı 11- DugĂ‚h
5- Acem Aşîranı 12- Kurdî
6- Irak 13- SegÂh
7- RehĂ‚vi 14- Bûselik
15- CargÂh
16- SabÂ
17- UzzÂl
18- NevÂ
Sekizliyi eşit olmayan on yedi aralığa bolen bu sistem hesapca acık, ancak uygulamada kapalı bir sistemdir. Sistemin kapanışı Ă‚rızî perdelerin aslında (dar veya geniş) birer frekans bandını yani, bir noktayı değil; alt ucu, gobeği ve ust ucu olan bir bolgeyi ifade etmesiyle mumkun olmaktadır.
Aynı zamanda o Ă‚henkte (veya akortta) yapılmış neylere ismini de vermiş olan Turk Muziği Âhenk Sistemi, yukarıda kısaca anlatmaya calıştığımız geleneksel ses sistemimizden doğmaktadır.
Ana dizinin I. perdesinin dizinin diğer perdelerine uygulanmasıyla Turk Muziği’nin Geleneksel Âhenk Sistemi oluşur.
Ana dizinin I. derecesi olan YegĂ‚h perdesinin dizinin II. derecesi haline getirilmesi ile “Sipurde Ă‚hengi” elde edilmektedir “
BolÂhenk Âhengi (Yerinden)
Sipurde Âhengi ( Bir tam ikili -T- kadar pestten icr ettirir.)
Aynı şekilde YegĂ‚h perdesinin dizinin III. derecesi haline gelmesi “Yıldız Ă‚hengi” dir
Yıldız Ă‚hengi ( T+K kadar pestten icrĂ‚ ettirir.)
YegĂ‚h perdesinin dizinin IV. derecesi haline gelmesi ise “Kız Ă‚hengi” dir.
Kız Âhengi (T+K+S kadar pestten icrĂ‚ ettirir.)
YegĂ‚h perdesinin dizinin V. derecesi haline gelmesiyle “Mansur Ă‚hengi” oluşur.
Mansur Âhengi (T+K+S+T kadar pestten icrĂ‚ ettirir.)
YegĂ‚h perdesinin dizinin VI. derecesi haline gelmesi “Şah Ă‚hengi” dir .
Şah Âhengi (T+K+S+T+K kadar pestten icrĂ‚ ettirir.)
YegĂ‚h perdesinin dizinin VII. derecesi haline gelmesi ise “DĂ‚vud Ă‚hengi” dir.
DĂ‚vud Âhengi (T+K+S+T+K+S kadar pestten icrĂ‚ ettirir.)
Son olarak YegĂ‚h perdesinin dizinin VIII. derecesi (oktavı) haline gelmesi ile “BolĂ‚henk Ă‚hengi” oluşur.
BolĂ‚henk Âhengi (T+K+S+T+K+S+T - oktav - kadar pestten icrĂ‚ ettirir.)
Bu Ă‚henk sistemlerinin herbiri icin imal edilmiş olan neyler de o Ă‚hengin adıyla anılmaktadır (Sipurde ney, Yıldız ney, Kız ney, Mansur ney, Şah ney, DĂ‚vud ney ve BolĂ‚henk ney). Asıl perdelere gore duzenlenmiş olan ana Ă‚henkler icin imal edilen bu neyler, ana neylerdir.
Ârızî perdeler birer noktayı değil birer frekans bandını ifade ettiğinden, herbiri icin ayrı birer Ă‚henk sistemi oluşturulmamış, sadece T ve K gibi geniş aralıklar icin birer ara Ă‚henk sistemi oluşturularak mûsikîmiz 12 Ă‚henk sistemiyle icrĂ‚ edile gelmiştir.
1- BolĂ‚henk 7- Kız-Mansur MĂ‚beyni
2- BolÂhenk-Sipurde MÂbeyni 8- Mansur
3- Sipurde 9- Mansur-Şah MĂ‚beyni
4- Sipurde-Yıldız MĂ‚beyni (Mustahsen) 10- Şah
5- Yıldız 11- DĂ‚vud
6- Kız 12- DĂ‚vud-BolĂ‚henk MĂ‚beyni
Ara Âhenklerde ise YegÂh perdesi;
BolĂ‚henk-Sipurde MĂ‚beyni’nde I. ve II. derecelerin ortasında kalmakta yani bir tam ikili aralığın yarısı kadar pestten icra edilmekte,
Sipurde-Yıldız MĂ‚beyni’ nde II. ve III. derecelerin ortasında kalmakta yani dizi bir tam ikili aralığa ilaveten ikili aralığın yarısı kadar (uc tane tam ikili aralığın yarısı) pestten icra edilmekte,
Kız-Mansur MĂ‚beyni’ nde IV. ve V. derecelerin ortasında kalmakta yani dizi bir tam dortluye ilaveten bir tam ikili aralığın yarısı kadar pestten icra edilmekte,
Mansur-Şah MĂ‚beyni’ nde V. ve VI. derecelerin ortasında kalmakta yani dizi bir tam beşliye ilaveten bir tam ikili aralığın yarısı kadar pestten icra edilmekte,
DĂ‚vud-BolĂ‚henk MĂ‚beyni’ nde ise VII. ve VIII. derecelerin ortasında kalmakta yani dizi bir tam sekizliden bir tam ikili aralığın yarısı kadar eksik pestten icra edilmektedir.
Bu Ă‚henklerin herbiri icin de aynı adlarla anılan birer ney imal edilmiştir (BolĂ‚henk-Sipurde MĂ‚beyni ney, Mustahsen ney, Kız-Mansur MĂ‚beyni ney, Mansur-Şah MĂ‚beyni ney, DĂ‚vud-BolĂ‚henk MĂ‚beyni ney). Bunlar da ara neylerdir.
Dolayısıyla Turk muziği Ă‚henk sistemi ve neyler şu şekilde duzenlenmiştir.
BolÂhenk
BolÂhenk-Sipurde MÂbeyni
Sipurde
Mustahsen
Yıldız
Kız
Kız-Mansur MĂ‚beyni
Mansur
Mansur-Şah MĂ‚beyni
Şah
DÂvud
DÂvud-BolÂhenk MÂbeyni
BolÂhenk
Hazırlayan : Timucin Cevikoğlu
ney hep beni etkilemiştir o tarifi zor olan sesi bana huzur verir bu guzel bilgi ve paylaşımına teşekkurler yaren sayende bir cok ustadın ismini gordum emeğine sağlık
bende bir katkım olsun bu sayfaya diye neyzen salih dededen ney taksimi attım izninle Neler olmuş burda boylede haberim gec olmuş.
Ney dinletisi mi var burda
Harika bir topic olmuş emeklerinize sağlık Yarencim ve abicim
+rep guzel paylaşımınız icin teşekkurler Cok guzel tanıtmışsın Neyi Yarenim Lider abimde bizi bu muteşem tınıyla buluşturmuş ikinizin eline ve yureğine sağlık.. bende cok severim ney dinlemesini emeğinize sağlık neyin bu kadar gizemli sesinin olmasının nedeni ise: bir gun kadın ın biri Allah icin ağlarken gozyaşlaı kamışa dokulur ve ondan yapılan neyde bu gozyaşların eseri olarak hep inlermiş arwen' Alıntı:
neyin bu kadar gizemli sesinin olmasının nedeni ise: bir gun kadın ın biri Allah icin ağlarken gozyaşlaı kamışa dokulur ve ondan yapılan neyde bu gozyaşların eseri olarak hep inlermiş
Genişletmek icin tıkla ...
Cok ilginc arwen gercekten ne kadar huzunlu ve buğulu cıkıyor ney,in sesi Teşekkurler
ellerinize sağlık yaren ve lider abi harika anlatım ve ney sesi emeklerinize sağlık teşekkurler arkadaşlar