İlham Oykuleri - Murat Ciftkaya
Bir zamanlar, uzak diyarlardan birinde bilge bir sultan yaşardı. Her hukumdar gibi onun da etrafı onlarca yağcıyla doluydu. Sarayında hangi odaya girse iltifatların, ovgulerin bini bir paraydı:
'Siz gelmiş gecmiş en kudretli sultansınız, efendim!'
'Sultanım! Kimsenin, hicbir şeyin gucu sizinkiyle boy olcuşemez.'
'Sizin kudretinizin yetemeyeceği hicbir şey olamaz,efendim.'
'Siz sultanların sultanısınız ey aziz hukumdar. Kimse size itaatsizlik etmeye cesaret edemez.'
Dediğimiz gibi, sultan aklı başında biriydi ve bu tur aptalca sozleri duymaktan bıkmış usanmıştı.
Bir gun deniz kenarında yururken, her zamanki gibi kendisine ovguler yağdıran saray ahalisine ve adamlarına bir ders vermek istedi.
'Benim bu dunyadaki en buyuk insan olduğumu soyluyorsunuz, oyle mi?' diye sormuş adamlarına.
'Sultanımız!' diye atıldı hepsi bir ağızdan. 'Sizin kadar kudretli, sizin kadar buyuk hic kimse gelmedi bu dunyaya.'
'Yani herşey bana itaat eder, diyorsunuz, oyle mi?' diye devam etti sorularına sultan.
'Kesinlikle efendimiz' diye karşılık verdi saraylılar.
'Dunya sizin onunuzde eğilir ve size ram olur.'
'Demek oyle,' dedi sultan. 'O zaman bana tahtımı getirin ve kıyıya koyun.'
'Derhal sultanımız.'
Ve tahtını hemen getirip kumların uzerine yerleştirdiler.
'Denize yaklaştırın,' diye seslendi sultan. 'Tam şuraya, kumsala koyun.'
Sonra tahtına oturdu ve onundeki denize bakmaya başladı. Biraz sonra adamlarına sordu:
'Bir dalganın gelmekte olduğunu goruyorum. Sizce ona emir versem durur mu?'
Sultanın adamları ne diyeceklerini bilemediler.
'Hayır' demeye de cesaret edemediler. Sonunda, 'Siz emredin dalga size itaat edecektir Sultanım' demek zorunda kaldılar.
'Pekala' dedi Sultan da. 'Ey dalga, sana emrediyorum:
Dur! Deniz, sana da emrediyorum: dalgalanmayı bırak!'
Daha sonra, sessizce bekledi sultan. O arada, kucucuk bir dalga geldi, sahile vurdu. Dalga onun ayağını da ıslatmıştı.
'Bu ne curet?' diye bağırdı ayağa kalkan sultan. 'Ey deniz! Derhal geri don! Sana onumden cekilmeni emrediyorum. Bana itaat et!'
O daha bunları soylerken, bu defa daha buyuk bir dalga gelip ayaklarını ıslattı. Uzaklardan gecen bir gemiden dolayı olsa gerek, dalgalar buyudukce buyudu. Oyle ki, sultanın tahtı suların icinde kaldı. Sadece ayakları değil, elbisesinin etekleri de ıslandı. Butun bu olup bitenleri hayretle izleyen saraylılar, fısıltıyla sultanlarının aklını kacırıp kacırmadığını soruyorlardı birbirlerine.
'Evet, dostlarım' dedi sultan adamlarına donup. 'Oyle gorunuyor ki, sizin inandığınız kadar kudretli birisi değilim ben. Bakın şu kucucuk dalgalara bile sozum gecmiyor. Nerede kaldı, denizlere, dağlara, dunyaya hukmedebileyim...
'Bu size ders olsun. Bundan boyle tek bir Sultan olduğunu, sadece Onun kudretinin herşeye yeteceğini, denize onun hukmettiğini, butun denizlerin onun kudret elinde bulunduğunu hatırlarsınız umarım. Sultan da olsam, ben Onun aciz bir kuluyum. Dolayısıyla, bana yonelttiğiniz ovgulerin ve iltifatların gercek adresi ancak O olabilir.'
__________________
Sultan Kim
Dini Bilgiler0 Mesaj
●26 Görüntüleme
-
12-09-2019, 22:54:22