UD


'Ud ya da Ut kelimesinin aslı Arapcadır: "sarısabır veya odağacı" anlamındaki el-oud dan gelir. Baştaki el- kelimesinin, bazı dillerde olup bazılarında olmayan harf-i tarif (belirgin tanım edatı) olduğunu bilen Turkler bu edatı atmış, geriye kalan 'oud' ('eyn, waw, dal) kelimesini de - gırtlak yapıları 'eyn'e uygun olmadığı icin - "ud" şekline sokmuşlardır. Dillerinde tanım edatı olan batılılar, 11-13. yuzyıllar arasındaki Haclı seferleri sırasında tanıyıp Avrupa'ya goturdukleri bu saza, fr:luth, en:lute, de:Laute, it:liuto, Alaud (İsp.), Luit (Dat.) gibi hep L ile başlayan isimler vermişlerdir. Hatta 'saz yapıcılığı' anlamında kullanılan 'lutye' kelimesi de yine luth'den yapılmadır (aslı Fr. luthier).

YAPISI

Tekne (govde), goğus (kapak), sap, burguluk ve teller olmak uzere beş esas elemandan meydana gelen Ud'un yapımına, eleman sıralamasında da gorulduğu gibi, tekne'den başlanır. Ud'un teknesi; gemi karinasını andıran, enine ve boyuna yapıştırılmış 4-5 cm kalınlığındaki parcalardan oluşan bir kalıp uzerine, 70 cm boy, 2 ila 4 cm en ve 3 mm kalınlıktaki dilim yaprak veya cenberlerin, coğunlukla aralarına - hem estetik, hem sağlamlık amaclı - kontrast renkli tek veya cift fileto'lar konularak işlenmesiyle meydana getirilir. Gunumuzde bazı yapımcıların, parcaları tekne kavsine uygun boşluksuz olarak yapıştırılmış veya yine aynı formda yekpare aluminyum olarak kullandıkları kalıplar uzerine, ortada geniş, uclarda sivri ve işlem orta eksenden başladığı icin hep tek sayıda cevirdikleri dilimler, genellikle maun, ceviz, paduk, vengi, nadiren de kelebek, erikveya zeytin ağacındandır. Onceden ısıtılarak kalıbın eğimli profili kabaca verilen dilimler utu ve ince kağıt yardımıyla kalıba cekildikten sonra, belirli yerlerdeki kucuk monte civileri cıkarılarak kalıptan alınır ve bu defa dilimlerin icbukey yuzeyi, cenber ve filetoların uzun birleşme hattı boyunca kalın kağıt veya extrafor yapıştırılarak kuvvetlendirilir.

UD YAPIMI HAKKINDA TEMEL BİLGİLER :

Ud imalinde bazı ozel bilgileri vermekte fayda gormekteyim. Yaylı sazlarda olduğu gibi udun da bir şekli (formu) var. Yapımdan once malzemeyi şecmek gerekir. Ud teknesi; ceviz, maun, erik, kayısı, akca ağac, kiraz, ithal ağaclardan magase, vengi, pelesenk gibi bircok ağaclardan yapılmaktadır. En onemlisi kemanda da olduğu gibi ust tabladır. Seste başarı elde edebilmek icin tablanın yani goğusun kaliteli ve cok kuru ladin ağacından yapılması gerekir. Ancak guzel ve yumuşak bir ses elde etmek icin tabla kalın olmamalıdır. Cunku ses molekulleri udun teknesine aksederek tablaya yansıyarak titreşim sağlar. Bazı ud yapımcıların tablalarını tetkik ettiğimde cok kalın olduğunu gordum bu durumda guzel ses almak mumkun değildir. Udta ses tablasının yuzde yetmiş beş onemi vardır eğer buna uyulduğu takdirde guzel ses almak mumkun olacaktır. Bu hususta konservatuar gorevlisi olan Cafer Acın beyle 1964 yılında, ud yapımcısı Fikret Ozer’le 1983'te ve muzik aletleri yapımcısı Salim Usta ile fikir alışverişinde bulundum.
Ud her ne kadar Araplara mal edilmek istenmişsede aslında bir Turk sazıdır, Araplar bizden alıp govdesini (tekne) biraz daha buyutmuşlerdir. Daha sonra Avrupa milletleri alıp tekamul ettirip, lut'u yapmışlardır