Gazneli Mahmut, İslam’ı yaymak amacıyla Hindistan’a on sekiz sefer duzenlemişti. Bu seferlerin birinde oldukca şiddetli bir direnmeyle karşılaşmış, bu zor durumdan
icin Allah’a şoyle niyazda bulunmuştu: “Ey Rabbim! Sen yardım edensin. Bizlere yardım eyle. Şayet bu savaştan galip cıkarsam aldığım butun ganimetleri yoksullara dağıtacağım.” Gazneli Mahmut, bu seferden zaferle cıkmıştı. Elde ettiği ganimetleri de yoksullara ve garibanlara dağıtmaya başlamıştı. Ancak sultanın yanındaki vezirler bu durumdan hoşnut olmamışlardı. Bu durumu sultana, “Aman sultanım! Ne yapıyorsunuz? Bunca değerli altınlar, inciler fakir fukaraya dağıtılır mı? Hem onlar, bunların kıymetini ne bilecek? Ustelik devletin bu ganimetlere ihtiyacı var!.” diyerek bildirmişlerdi. Gazneli Mahmut’un kafası bu sozler uzerine karışmış, kararsızlığa duşmuştu. Bu kararsızlıktan kurtulmak icin devrin alimine bu durumu danışınca Alim, Gazneli Mahmut’a şu şekilde tavsiyede bulundu: “Sultanım! bunda kararsızlığa duşecek bir taraf yok! cok basit bir tercih karşısındasınız. Eğer Allah’a bir daha işiniz duşmeycekse hemen adamlarınızın dediğini yapın, ganimetleri hazineye koyun; ama Allah’a tekrar işiniz duşecekse verdiğiniz sozu tutun, adağınızı yerine getirin, ganimetleri yoksullara dağıtın.” Zor zamanlarda, sıkışık anlarda verilen sozler; durumlar iyileşince unutulmamalıdır. Aynı sıkışık durumlara duşmemeye garanti kimse edemez.

ALINTI#

__________________