-Eski Endulus Hukumdarlarından biri fakir bir kadının arsasına yeni bir saray yapılmasını emretti. Arsa hukumdarın sarayına alındı ve hukumdar arsanın bedelini de odemiyordu. Muşkul durumda kalan kadın, careyi, hukumdarı, kadıya şikÂyet etmekle buldu.
Zamanın Şeyhu’l îslÂmı, kadını dinleyip haklı olduğuna hukmettikten sonra, hukumdara hic bir şey soylemeden bir cuval ve bir de kazma kurek alıp kadının arsasından toprak doldurmaya başladı. Padişah sarayından Şeyhu’l îslÂmı seyrediyor kendi kendine:
— Herhalde Şeyhu’l İslÂm aklını oynatmış olsa gerek, diyordu. Şeyhu’l İslÂm cuvala bir miktar toprak doldurdu ve sırtına alıp goturmek istedi. Fakat ihtiyar olduğundan ve toprak da ağır olduğundan kaldıramamıştı. Biraz daha toprak koyup cuvalı ağzına kadar doldurdu. Tekrar kaldırmak istediğinde tabi ki, kaldıramaz! Şeyhu’l İslÂmın bu acaip halini seyreden hukumdar daha fazla sabredemeyip huzuruna cağırdı ve:
— Hocam, sen bu zayıf halinle bu cuvalı nasıl kaldıracaksın? Bir de cuvalı boşaltacağına habire dolduruyorsun. Bunu kaldıramayacağını nasıl duşunemiyorsun? diye sordu.
Şeyhu’l îslÂmın istediği olmuştu:
— Peki Sultanım, siz benim omuzlarımın o cuvalı’ kaldıramayacağını biliyorsunuz da yarın huzur-u İlÂhîde o arsayı kaldıracak guce sahip olamayacağınızı niye duşunemiyorsunuz? Sizin omuzunuz benim omuzlarımdan cok mu kuvvetli? diye konuşmaya başlayınca hukumdar hata ettiğini, hocanın kendisini ikaz icin boyle yaptığını anladı ve kadının arsasını gasbetmekten vazgecti.
Alıntı
__________________
Kul hakkı
Dini Bilgiler0 Mesaj
●34 Görüntüleme
-
12-09-2019, 21:41:48