Twente Universitesi (UT), Douglas firsının (bir bitki turu) 2006'dan beri Garderen yakınlarındaki bir ormandaki hava ve iklime nasıl tepki verdiğini olcuyor. Geride bıraktığımız Temmuz ayının 24'u ile 26'sı ise oldukca sıcak gecmişti. Bunun sonucunda, bitkilerin gunduz zamanı yaptığı fotosentez ise normale nazaran cok az gercekleşti. Geceleri yaptıkları solunum sonucu ortaya cıkan CO2 miktarı ise urettikleri oksijenden daha fazlaydı ve birbirlerini dengeleyemedi. Yani bitkiler, bu birkac gun boyunca oksijen uretimi yapmaktansa karbondioksit uretimi yaptı.
[h=2]CO2 emisyonu, ucaklarla kıyaslanabilir seviyede:[/h]

Mevzubahis sıcak gunlerde, ormanlardan kaynaklanan net CO2 emisyonları, bir futbol sahası başına 60 kilogramdı (120 metrekarede 1 kilogram). Bu rakamsa bir kişinin Amsterdam'dan Londra'ya ekonomi sınıfında ucarken meydana getirdiği emisyon kadar.
Ağaclar, buyumek icin gun icerisinde gunışığı, su ve CO2 kullanır. Geceleri ise solunum yaparak bir miktar CO2 dışarı verir. Olayın gercekleştiği ortamdaki bir ağac, senede 4,8 tonluk CO2'i bunyesine alır. Bu da iki benzinli otomobilin bir yılda urettiği emisyona eşittir.
Twente Universitesi'nden araştırmacı Dr. Christiaan van der Tol, konu hakkında şunları soyluyor: "Ağacların buyumesinin sıcaklarda yavaşladığı zaten bilinen bir şeydi. Fakat cok nadiren oksijenden daha fazla karbondioksit salınımına sebep olacak şekilde sıcak oluyor. Şimdiyse ağacların boyle yuksek sıcaklıklarda nasıl tepki verdiğini biliyoruz."
[h=2]Bu durum insanlara zarar vermiyor:[/h]

Tol, "Eğer bir sıcak hava dalgası sırasında CO2 salınımı yapan bir ormanda yurumeye kalkışırsanız, yine de ormansız bir yere nazaran daha az karbondioksiti ciğerlerinize cekersiniz. Ağaclar, hic fotosentez yapmadan birkac gun dayanabilecek şekilde oksijene sahiptir. Sıcak hava dalgası gectikten sonra da ağaclar buyumeye devam etti. 29 Temmuz'dan sonra ise orman coktan emisyonlarını telafi etmişti" sozlerini kullanıyor.