Gecmiş zamanlardan birinde bir yumrukcu vardı. Zavallı adam talihsizdi, zaruret icinde yaşıyordu. Aclıktan olme derecesine gelmişti. Yumruk ile para kazanmak muhal olduğundan, karnını doyurmak icin sırtı ile camur taşırdı. Bu zaruretten muteessir oluyordu.
Bazen coşar, zebunları olduren felek ile cenk eder: Bazen de talihine kuser ve ye’se duşerdi. Halkın tatlı gecimlerini gorur, boğazına acı sular tıkanırdı, zehirlenirdi. Bazen bu perişan haline ağlar: “Bundan daha acı hayat kim gormuştur? Ne adamlar var ki, bal şerbeti iciyorlar, tavuk etleri, kuzu etleri yiyorlar. Bana gelince ekmeğime bir yaprak tereyi bile katık edemiyorum. Adalet gozuyle bakılırsa be cıplak kalayım, kedi kurk giysin! Bu doğru bir şey değildir. Ne olurdu, bu camur işiyle uğraşırken ayağım kokluce bir defineye batmış olaydı! Ne olurdu felek bir cilve edeydi de elime bir hazine gecseydi. Ben de bir zaman yaşasaydım, felekten murat alaydım, murat sureydim. Uzerimden bu mihnet tozunu silkeleyeydim!” der, dururdu.
İşittim ki, bir gun yumrukcu, yine toprak kazıyormuş. Kazarken toprakta dura dura dağılmış, uzerindeki dişler duşmuş bir cene kemiği cıkmış.
Kemik yumrukcuya hal diliyle şoyle bir nasihatte bulunmuş:
“Efendi, fakr-u zarurete tahammul et. Yarın toprak altında ağzın hali bu değilmidir? Son ucu boyle birdir. Zamanın iyi yahut kotu gecmesini hoş gor. Cunku zaman bizsiz pek donecektir.”
Curumuş cene kemiğinin karşısında bu duygularla sarsılan yumrukcu, gonlundeki kederi bir tarafa bıraktı; kendi kendine şoyle bir hitapta bulundu:
Ey akılsız tedbirsiz nefis! Fakr-u zaruret yukunu cek. Kendini oldurme. Eğer bir kul, başı uzerinde yuk taşırsa, diğer birisinin de şan ve şerefle başı goğe değerse, her ikisinin de hali başkalaştığı zaman, birincisinin başındaki yuk otekinin şan ve şerefi gecer gider. Bu dunyada kederde sevincte ebedi kalmaz. Ebedi kalan şey işin cezası ile iyi adıdır.
Ey padişah! Ne taht kalır, ne tac kalır, yalnız kerem kalır. Eğer iyi bahtlı isen lutuf ve ihsanda, keremde bulun. Sana ancak bu kalır. Saltanatına, mansıbına maiyetinde bulunan insanlara guvenme. Cunku senden evvel, senin gibi cokları gecmiş, senden sonra da nice senin gibileri gelecektir.
Devlet sahibi insan, dinin evamiri dÂhilinde hareket etmeye gayret eder. Cunku dunya nasıl olsa gecer gider. Saltanatının karmakarışık, altust olmamasını istersen saltanatla beraber dini duşunmek lazımdır. Mademki dunyayı bırakıp gideceksin, altınları sac mustahaklarını ver. Nasıl ki SÂdi de boyle yapıyor. Altını olmadığı icin inci sacıyor.ALINTI#
__________________
Yumrukcu
Dini Bilgiler0 Mesaj
●25 Görüntüleme
-
12-09-2019, 21:35:22