
Gelmiş gecmiş en iyi "ucu bir arada"
Dear Diary,
The Vampire Diaries izleyicileri, bu cumlenin ne kadar etkili olduğunu bilirler. O yuzden boyle başlamanın tam da yerinde olacağını duşundum. Bu cumleyi yer yer Elena'dan, yer yer Stefan'dan, yer yer de geyiğine de olsa Damon'dan duyduk. Hangisi senin icin cok etkiliydi diye sorarsanız, Elena cevabı veririm cunku "yakın gecmiş zamanlı" şeyleri seviyorum. ^^
Her ne kadar şuan kendisi 60-70 senelik bir uykuda olsa da dizi Elena'nın hikayesi olarak yola cıkmış ve yolda karşılaştığı Salvatore kardeşlerle başlayan ilişkisi uzerine kurulmuştur. The Vampire Diaries'ın şuanda yedi sezonluk bir gecmişi var. Sekizinci sezonla beraber dizinin finali de gercekleşecek.
Etrafımda ilk sezonundan beri, The Vampire Diaries izleyicisi olan arkaşlarım var. Ben bu maceraya katıldığımda, bir kac sezon geride kalmıştı. Tekabulen 22-23 bolumluk bir kac sezonu iki bucuk haftada bitirecek kadar da tutkunu olmuştum. (Aslında hÂl deliyim hÂl sevdalı ama "ergenliğinden cıkamadı demesinler. ^^)
Yayınlandığı ilk yıllardan beri cok buyuk bir dilemmayla gundeme geldi hep The Vampire Diaries; Stelena'cı (Stefan&Elena) ya da Delena'cı (Damon&Elena) olmak. Lise oğrencisi Elena'nın, okula yeni gelen Stefan Salvatore'a tutulmasıyla başlar The Vampire Diaries. Stefan bir vampirdir, 17 yaşında gosterse de asıl yaşı 160'lardadır. Stefan'la beraber, abisi Damon Salvatore da Mystic Falls'a gelir ve o da Elena'ya aşıktır...

Gecmişte, Katherine'e olan aşkları yuzunden bağlarını koparan Salvatore kardeşler, Elena'ya olan aşklarıyla da bağlarını guclendirdiler. Fakat, uc ayrı ilişki de cok ceşitli sınanmalardan gecti. Gelelim buyuk dilemmaya, yani esas aşk ucgenine... "Onemli olan Elena'nın Damon'u iyi birisi yapması değil. Damon değişiyor ama Elena'yı da değiştiriyor. Damon onu zorluyor. Onu şaşırtıyor. Hayatını, inanclarını sorgulamaya iteliyor. Stefan ise farklı. Onun aşkı saf. Ve Elena icin daima iyi olur. Damon onun icin, ya en iyi şey ya da en kotu..." demişti bir gun herkesi cok iyi tanıyan ve 500 yıllık bir vampir olan Rose. Ustelik bunu demek icin, diğer dunyadan gelmişti. ^^ Yani bu, aşk ucgenini en iyi ozetleyen tespittir diyebiliriz.
Elena ilk goruşte aşık olduğu, altıncı sezonunun sonunda kendisinin de "O gun bana o koridorda carptığın icin teşekkur ederim" dediği Stefan'la buyumeye başladı. Kendi best couple'ımın Stelena olduğunu da tam burada belirtmek isterim. ^^ Stefan, her zaman Elena'nın isteklerine, tercihlerine ve secimlerine saygı duyan, her genc kızın hayalini susleyen ya da insanları ergenlikten cıkmamaya fazlasıyla teşvik eden, iyi kalpli bir vamprens gibidir. ^^ Hikayenin icine girdiğinizde, onun ripper (deşici) olduğunu soyleyenler olacaktır, itibar etmeyiniz. Bunlar onun hep iyi niyetinden...

Elena ve Stefan dolu dizgin olmasa da, en azından dolu dolu bir ilişki yaşadılar. Ne yaşarlarsa yaşasınlar, aralarındaki arkadaşlıktan feragat etmediler. Arkadaş ortamlarındaki populer cift gibiydiler. Fakat ilişkileri Elena'nın lise cağlarına denk geldiği icin, ders calışma bahanesiyle aynı eve girdiklerinde, Elena'nın teyzesi tarafından "Kapı acık kalsın" şeklinde uyarılarla karşılaşıyorlardı. 160 kusur yaşında bir vampir bile olsanız ebeveynleri kıramazsınız işte Stefan boyleydi. Şuraya da Stefan icin bir kalp koyayım. ^^
Gelelim Damon'a, yani dizinin bad boyuna. "Bad boy" dediğime bakmayın aslında, dunyanın en poncik vampiri bile olabilirdi kendisi eğer bu kadar seksi olmasaydı. Elena ve Stefan'la ilişkisini, gecmişten taşıdığı nefretle başlatan Damon, zamanla esas kotunun Katherine olduğunu oğrendikce iyiye evrilmeye başladı. Bu iyiliğin Elena'ya olan aşkından da geldiğini savunabiliriz aslında. Elena'nın yanlışlıkla vampir olması sonucunda, işler karıştı ve aşk ucgeni kızıştı.
Aslında en buyuk dilemmayı Elena vampir olmadan once yaşadı. Damon ve Stefan arasında kalarak, hangisini sevdiğini ve yola hangisiyle devam etmek istediğine karar vermeye calıştı. Stefan, hayatına cok kotu olduğu bir donemde girmiş ve ona hasret olduğu aile sevgisini vermiş, onu mutlu etmiş ve her şeyden korumuştu. Damon ise bir tutkuydu Elena icin. Bu yuzden Stefan'la beraber olmasına rağmen Damon'ı da arzuluyordu. Yine de ilk aşkı Stefan'dan yana olmuştu Elena'nın mantığı. Damon'ı kalbine gomup, yola Stefan'la devam etmeyi secti fakat yol onu Damon'a goturdu. Kime giden yol, kimden geciyor bilemiyorum artık. ^^

Elena secimini yapmış, eski sevgili Matt'le beraber Stefan'a gidiyordu. İcinde bulunduğu araba, bir takım kundakcılık olayları sebebiyle (Olay tam da burada koken vampirlere dayanıyor.) kopruden ucarak serin suları boyladı. Hemen yardıma koşan Stefan, her zamanki gibi Elena'nın secimine saygı duydu ve once Matt'i kurtardı. Stefan, geri donduğunde Elena coktan olmuştu. Ve kanında, Damon'un kanı olduğu icin, hayata gozlerini tekrar actı. Vampir oldu.
Elena vampir olunca, birden Damon ne derse onu yapmaya başladı. Damon'la bir samimilerdi, yedikleri ictikleri ayrı gitmiyordu, birlikte yatıp birlikte kalkıyorlardı falan sanarsınız ki balayındalardı. Stelena'cı olduğum icin, "inşallah efendilik bağındandır" dedim bu olanlar icin, bir sure konduramadım. Elena'nın Damon'a aşık olduğunu bir turlu kabullenemedim. Terapiye falan gittim o donemlerde, benim icin gercekten cok zordu. Damon'a bir lafım yok, iyidir hoştur, cok da seviyor Elena'yı biliyorum ama Elena da onu sevmek zorunda mıydı hal duşunurum. Ama şimdi Allah var aşkları da guzeldi. Keşke paralel evrende bir dizi de bu aşk icin cekselerdi de biz Stelena'cılar evlatlık olduğumuzu oğrenmeseydik. Damon bir şekilde Elena'sız idare ediyordu, sonucta ağabey o... Ama Stefan, Elena'dan sonra bayağı bir dağıttı. Gerci bu Elena'yla olan herkesin başına gelen bir şey, cunku Damon da bir daha toparlanamadı. Hatta hic beraber değillerken ruhen daha iyiydi diyebiliriz. ^^
Damon ve Elena dolu dolu bir ilişki yaşayamadılar ama dolu dizgin bir aşk yaşadılar. Aralarında buyuk bir tutku olduğu icin, birbirlerine ne kadar iyi gelmeseler de bir o kadar da iyi gidiyorlardı. Şunu acıkca soyleyebiliriz ki, en cok yuzu gulmeyen Damon'dur aslında. Cunku ne zaman Elena'ya kavuşur gibi oldu bu sefer de kader Elena'yı ondan aldı. Bir dakika, doğaustu olayların kol gezdiği bir evrene aykırı bir cumle oldu bu. ^^ Elena'yı Damon'dan ayıran şey, Bonnie (Elena'nın en iyi arkadaşı) ile hayatlarının birbirine ters orantıda bağlanmış olmasıdır. Yani ne zaman ki Bonnie olecek, o zaman Elena hayata geri donecek. Ve Damon, Bonnie'yi oldurmediği icin aslında ne kadar değiştiğini ve Elena'nın secimlerine saygı duyacak olgunluğa geldiğini gosterdi.

The Vampire Diaries'ın son sezonunu, 60-70 yıl sonrasında yani finalde uyanacak Elena'nın, konuk oyuncu olarak diziye katılım sağlayacağı sahneyi merakla bekliyorum. Ama bana sorarsanız, dizinin ilk beş sezonu efsanedir. Hadi ilk altı sezon diyelim. Cunku yedinci sezon itibariyle bizzat gordum ki, Elena'sız The Vampire Diaries olmadı, olamadı; başrolsuz dizi gibi acıkta kaldı sanki. ^^
The Vampire Diaries, genclik yıllarımın, en ağlayarak, zevkten bayılarak ve heyecanla izlediğim buram buram "aşk" kokan, uzun soluklu romantik dizisi. Yayınlandığı donemlerde kırdığı reyting rekorlarına yakışır bir finalle, adını yureklerimize buyuk puntolarla yazdırmasını temenni ediyorum. Sevgiyle kalın...
Makale: Dilara Pamuk
Kaynak: Ranini.tv
---
Bu diziyi izleme sebeplerimden bir tanesi bu aşk ilişkisi ucgeni. Benim favorim Stelena
Bir anket yapalım, sizce Stelena (Stefan & Elena) mı Delena (Damon & Elena) mı
PS: Kararsız kalanlar icin coklu şık acık
Dear Diary,
The Vampire Diaries izleyicileri, bu cumlenin ne kadar etkili olduğunu bilirler. O yuzden boyle başlamanın tam da yerinde olacağını duşundum. Bu cumleyi yer yer Elena'dan, yer yer Stefan'dan, yer yer de geyiğine de olsa Damon'dan duyduk. Hangisi senin icin cok etkiliydi diye sorarsanız, Elena cevabı veririm cunku "yakın gecmiş zamanlı" şeyleri seviyorum. ^^
Her ne kadar şuan kendisi 60-70 senelik bir uykuda olsa da dizi Elena'nın hikayesi olarak yola cıkmış ve yolda karşılaştığı Salvatore kardeşlerle başlayan ilişkisi uzerine kurulmuştur. The Vampire Diaries'ın şuanda yedi sezonluk bir gecmişi var. Sekizinci sezonla beraber dizinin finali de gercekleşecek.
Etrafımda ilk sezonundan beri, The Vampire Diaries izleyicisi olan arkaşlarım var. Ben bu maceraya katıldığımda, bir kac sezon geride kalmıştı. Tekabulen 22-23 bolumluk bir kac sezonu iki bucuk haftada bitirecek kadar da tutkunu olmuştum. (Aslında hÂl deliyim hÂl sevdalı ama "ergenliğinden cıkamadı demesinler. ^^)
Yayınlandığı ilk yıllardan beri cok buyuk bir dilemmayla gundeme geldi hep The Vampire Diaries; Stelena'cı (Stefan&Elena) ya da Delena'cı (Damon&Elena) olmak. Lise oğrencisi Elena'nın, okula yeni gelen Stefan Salvatore'a tutulmasıyla başlar The Vampire Diaries. Stefan bir vampirdir, 17 yaşında gosterse de asıl yaşı 160'lardadır. Stefan'la beraber, abisi Damon Salvatore da Mystic Falls'a gelir ve o da Elena'ya aşıktır...

Sen Katherine misin yoksa yalan dolan?
Gecmişte, Katherine'e olan aşkları yuzunden bağlarını koparan Salvatore kardeşler, Elena'ya olan aşklarıyla da bağlarını guclendirdiler. Fakat, uc ayrı ilişki de cok ceşitli sınanmalardan gecti. Gelelim buyuk dilemmaya, yani esas aşk ucgenine... "Onemli olan Elena'nın Damon'u iyi birisi yapması değil. Damon değişiyor ama Elena'yı da değiştiriyor. Damon onu zorluyor. Onu şaşırtıyor. Hayatını, inanclarını sorgulamaya iteliyor. Stefan ise farklı. Onun aşkı saf. Ve Elena icin daima iyi olur. Damon onun icin, ya en iyi şey ya da en kotu..." demişti bir gun herkesi cok iyi tanıyan ve 500 yıllık bir vampir olan Rose. Ustelik bunu demek icin, diğer dunyadan gelmişti. ^^ Yani bu, aşk ucgenini en iyi ozetleyen tespittir diyebiliriz.
Elena ilk goruşte aşık olduğu, altıncı sezonunun sonunda kendisinin de "O gun bana o koridorda carptığın icin teşekkur ederim" dediği Stefan'la buyumeye başladı. Kendi best couple'ımın Stelena olduğunu da tam burada belirtmek isterim. ^^ Stefan, her zaman Elena'nın isteklerine, tercihlerine ve secimlerine saygı duyan, her genc kızın hayalini susleyen ya da insanları ergenlikten cıkmamaya fazlasıyla teşvik eden, iyi kalpli bir vamprens gibidir. ^^ Hikayenin icine girdiğinizde, onun ripper (deşici) olduğunu soyleyenler olacaktır, itibar etmeyiniz. Bunlar onun hep iyi niyetinden...

Cok tatlıydınız ama siz ya...
Elena ve Stefan dolu dizgin olmasa da, en azından dolu dolu bir ilişki yaşadılar. Ne yaşarlarsa yaşasınlar, aralarındaki arkadaşlıktan feragat etmediler. Arkadaş ortamlarındaki populer cift gibiydiler. Fakat ilişkileri Elena'nın lise cağlarına denk geldiği icin, ders calışma bahanesiyle aynı eve girdiklerinde, Elena'nın teyzesi tarafından "Kapı acık kalsın" şeklinde uyarılarla karşılaşıyorlardı. 160 kusur yaşında bir vampir bile olsanız ebeveynleri kıramazsınız işte Stefan boyleydi. Şuraya da Stefan icin bir kalp koyayım. ^^
Gelelim Damon'a, yani dizinin bad boyuna. "Bad boy" dediğime bakmayın aslında, dunyanın en poncik vampiri bile olabilirdi kendisi eğer bu kadar seksi olmasaydı. Elena ve Stefan'la ilişkisini, gecmişten taşıdığı nefretle başlatan Damon, zamanla esas kotunun Katherine olduğunu oğrendikce iyiye evrilmeye başladı. Bu iyiliğin Elena'ya olan aşkından da geldiğini savunabiliriz aslında. Elena'nın yanlışlıkla vampir olması sonucunda, işler karıştı ve aşk ucgeni kızıştı.
Aslında en buyuk dilemmayı Elena vampir olmadan once yaşadı. Damon ve Stefan arasında kalarak, hangisini sevdiğini ve yola hangisiyle devam etmek istediğine karar vermeye calıştı. Stefan, hayatına cok kotu olduğu bir donemde girmiş ve ona hasret olduğu aile sevgisini vermiş, onu mutlu etmiş ve her şeyden korumuştu. Damon ise bir tutkuydu Elena icin. Bu yuzden Stefan'la beraber olmasına rağmen Damon'ı da arzuluyordu. Yine de ilk aşkı Stefan'dan yana olmuştu Elena'nın mantığı. Damon'ı kalbine gomup, yola Stefan'la devam etmeyi secti fakat yol onu Damon'a goturdu. Kime giden yol, kimden geciyor bilemiyorum artık. ^^

Siz de hic fena değilsiniz de benim meselem başka
Elena secimini yapmış, eski sevgili Matt'le beraber Stefan'a gidiyordu. İcinde bulunduğu araba, bir takım kundakcılık olayları sebebiyle (Olay tam da burada koken vampirlere dayanıyor.) kopruden ucarak serin suları boyladı. Hemen yardıma koşan Stefan, her zamanki gibi Elena'nın secimine saygı duydu ve once Matt'i kurtardı. Stefan, geri donduğunde Elena coktan olmuştu. Ve kanında, Damon'un kanı olduğu icin, hayata gozlerini tekrar actı. Vampir oldu.
Elena vampir olunca, birden Damon ne derse onu yapmaya başladı. Damon'la bir samimilerdi, yedikleri ictikleri ayrı gitmiyordu, birlikte yatıp birlikte kalkıyorlardı falan sanarsınız ki balayındalardı. Stelena'cı olduğum icin, "inşallah efendilik bağındandır" dedim bu olanlar icin, bir sure konduramadım. Elena'nın Damon'a aşık olduğunu bir turlu kabullenemedim. Terapiye falan gittim o donemlerde, benim icin gercekten cok zordu. Damon'a bir lafım yok, iyidir hoştur, cok da seviyor Elena'yı biliyorum ama Elena da onu sevmek zorunda mıydı hal duşunurum. Ama şimdi Allah var aşkları da guzeldi. Keşke paralel evrende bir dizi de bu aşk icin cekselerdi de biz Stelena'cılar evlatlık olduğumuzu oğrenmeseydik. Damon bir şekilde Elena'sız idare ediyordu, sonucta ağabey o... Ama Stefan, Elena'dan sonra bayağı bir dağıttı. Gerci bu Elena'yla olan herkesin başına gelen bir şey, cunku Damon da bir daha toparlanamadı. Hatta hic beraber değillerken ruhen daha iyiydi diyebiliriz. ^^
Damon ve Elena dolu dolu bir ilişki yaşayamadılar ama dolu dizgin bir aşk yaşadılar. Aralarında buyuk bir tutku olduğu icin, birbirlerine ne kadar iyi gelmeseler de bir o kadar da iyi gidiyorlardı. Şunu acıkca soyleyebiliriz ki, en cok yuzu gulmeyen Damon'dur aslında. Cunku ne zaman Elena'ya kavuşur gibi oldu bu sefer de kader Elena'yı ondan aldı. Bir dakika, doğaustu olayların kol gezdiği bir evrene aykırı bir cumle oldu bu. ^^ Elena'yı Damon'dan ayıran şey, Bonnie (Elena'nın en iyi arkadaşı) ile hayatlarının birbirine ters orantıda bağlanmış olmasıdır. Yani ne zaman ki Bonnie olecek, o zaman Elena hayata geri donecek. Ve Damon, Bonnie'yi oldurmediği icin aslında ne kadar değiştiğini ve Elena'nın secimlerine saygı duyacak olgunluğa geldiğini gosterdi.

Yıllar gecse de ustunden Elena kimseyi unutmamıştır ^^
The Vampire Diaries'ın son sezonunu, 60-70 yıl sonrasında yani finalde uyanacak Elena'nın, konuk oyuncu olarak diziye katılım sağlayacağı sahneyi merakla bekliyorum. Ama bana sorarsanız, dizinin ilk beş sezonu efsanedir. Hadi ilk altı sezon diyelim. Cunku yedinci sezon itibariyle bizzat gordum ki, Elena'sız The Vampire Diaries olmadı, olamadı; başrolsuz dizi gibi acıkta kaldı sanki. ^^
The Vampire Diaries, genclik yıllarımın, en ağlayarak, zevkten bayılarak ve heyecanla izlediğim buram buram "aşk" kokan, uzun soluklu romantik dizisi. Yayınlandığı donemlerde kırdığı reyting rekorlarına yakışır bir finalle, adını yureklerimize buyuk puntolarla yazdırmasını temenni ediyorum. Sevgiyle kalın...
Makale: Dilara Pamuk
Kaynak: Ranini.tv
---
Bu diziyi izleme sebeplerimden bir tanesi bu aşk ilişkisi ucgeni. Benim favorim Stelena

Bir anket yapalım, sizce Stelena (Stefan & Elena) mı Delena (Damon & Elena) mı

PS: Kararsız kalanlar icin coklu şık acık

__________________