Bir kÂfilede bulunan insanlar, Ebu'l-Hasan HarkÂnî hazretlerinin huzûruna gelip;

-Yollar korkuludur. Bize bir du oğretiniz, diye istirhÂm edince; buyurdu ki:

- O zaman, Ebu'l-Hasan'ı hatırınıza getiriniz!
Bu soz, gelenlerin hoşlarına gitmedi. Yolda eşkıyÂ, onlerine cıktı. Hepsinin mal ve metalarını aldı. Yalnız, Ebu'l-Hasan-ı HarkÂnî hazretlerini hatırlayan bir kimsenin malına zarar gelmedi. Bu hÂle arkadaşları şaşıp, sebebini sorduklarında;

-Ebu'l-Hasan-ı HarkÂnî'yi hatırladım ve kurtuldum, cevÂbını aldılar.

Gelip durumu Ebu'l-Hasan hazretlerine anlattılar. Ve;

-Biz Allah'tan yardım istedik, eşkıyÂlar bizi soydu. Fakat seni hatırlayıp, senden yardım isteyen şu arkadaş kurtuldu. Bunun hikmeti nedir? diye sordular.

-O arkadaşınızı kurtaran, Allahu teÂlÂdır. GunahkÂr ağızdan cıkan duÂyı cenÂb-ı Hak kabûl etmez. Bunun icin siz Allah'a yalvardığınız zaman duÂnız kabûl olmadı. Bu arkadaşınız beni hatırlayıp imdÂt isteyince, ben de Rabbime du ettim; "Y Rabbî! Şu kulunu icinde bulunduğu belÂdan kurtar." dedim. Rabbim benim duÂmı kabûl ettiği icin, o arkadaşınız kurtuldu. Mesele bundan ibÂrettir." buyurdu.

__________________