Vakti zamanında zayıf nahif bir avcı deniz kenarına balık avlamaya gider. Epey bir zaman oltasını suların karanlığında dolaştırdıktan sonra en nihayet kısmetine bir tek balık yakalar.

Balık avcısı kısmetine razı olan bir eda ile guluş cumbuş, sıcak aile yuvasına, cocukların yanına donerken yolda rastladığı gozu pek bir zorbanın hucumuna uğrar. Zorba butun yalvarış ve yakarışlarına bakmaksızın, onun cocuklarını sevindireceği bir tek balığını yakaladığı gibi elinden alıp yollanır. Zavallı avcı da arkasından bakakalır.

Butun bir gun boyu avlanmasının karşılığında tutabildiği bir tek balığını, bir zorba sadece kendisinden guclu kuvvetli olduğu icin zorla elinden almıştır. O emek vermiştir, fakat eli boş donmekte, zorba ise hicbir zahmete katlanmaksızın, sadece bilek kuvvetiyle hazıra konmakta. Bir yanda calışan, fakat eli boş donen; obur yanında calışmadan elini dolduran!

İşte balık avcısı kafasında boylesine duşuncelere at oynattırırken kılı kırk yaran yuce Allah'ın adaletine sığınarak basar bedduayı. "Ey Rabbim!" der. "Beni zayıf nahif yarattın, o zorbayı ise guclu kuvvetli. Hatta o kadar ki kendi oz emeğimle yakaladığım bir tek balığımı zorla elimden aldı. Ne olur, yaratıklarından birini ona musallat et de ondan benim hakkımı alsın! ve ona oyle bir ders ver ki, tum muslumanlara ibret teşkil etsin."

Zavallı balıkcı beddua ede dursun. Zorba, balıkla evine doner ve balığı iyice bir pişirtir. Sofraya konduğunda iştahlı iştahlı yemeğe başlar. Doha henuz bir parca koparmak uzere iken, Allah'ın hikmeti, parmağına bir kılcık batıverir. Zorba, yemeği memeği bırakmış derin bir acı saran parmağının derdine duşmuştur. Mikrop kapan parmağın yarası oylesine hızla gelişir ki, kısa sure icinde butun kolunu kaplar. Artık kol kangren olmak uzeredir. Nereye başvursa bir derman bulamaz.

İşte zorba, bir balık calmanın neticesinde başına gelen belanın yakıcı ıstırabıyla yanıp tutuşurken bir gece ruyasında ilÂhî bir ses duyar: "Ses der ki: "Ey zorba, git caldığın balığın sahibini bul ve ona hakkını ver ki sen kangrenden kurtulasın."
Sabah olup da uyanınca zorbanın ilk işi balığın sahibini bularak ona elinden zorla aldığı balık karşılığında hakkı olan parayı odemek ve onunla helalleşmek oldu. Ondan sonra da kolu iyileşerek eski sıhhatine kavuştu.

(MukÂşeful Kulub)

__________________