DİKKAT! SPOİLER İCERİR.

Aradığınız anahtar kelimeyi bulabilmek icin klavyenizden " Ctrl+F " tuşlayıp cıkan alanda aratıp, anında ulaşabilirsiniz..




Bloody Mary

Bloody Mary, Lanetli ya da Kanlı Mary anlamına gelen bir efsanedir ve Mary adında, 150 yıl kadar once yaşamış olan bir kızın olum hikayesini anlatır.

Efsane
150 yıl kadar once, tıp yeteri kadar gelişmiş olmadığı icin aslında komada olan Mary, kalp rahatsızlığından olduğu gerekcesiyle gomulur. Ailesi, kızlarının ani olumune anlam veremedikleri icin eğer yaşıyorsa oynatsın diye cenazeden once eline bir can bağlarlar. Cenaze bitince, hicbir hareket olmayınca mezarlık boşalır. Bir kac saat sonra aile geri donduğunde, can oynatılmıştır. Mezar acılır, ve kızlarının tırnaklarıyla kazıyarak tabutu acmaya calıştığı, ve nefessizlikten olduğu gorulur.

Soylentilere gore, ayna karşısında gercekleştirilen 3 farklı yontemle, Mary bulunan ortama geliyor. Bu yontemler şunlardır;
-Karanlık bir odada, aynanın karşısına gecerek 13 kere Bloody Mary demek. Efsaneye gore bunu yapan kişi aynada arkasında Mary'i goruyor, ve Mary ona saldırıyor.
-Banyo aynasına bakarak 13 kere "I believe in Mary Worth" demek. Bunu soyleyene ne olduğu bilinmemektedir.
-Son ve en yaygın yontem ise, yine karanlık bir odada aynanın karşısına gecerek 3 kere "Bloody Mary" demek. Efsaneye gore, eğer bunu soyleyen kişi veya yakınlarındaki biri buyuk bir sır saklıyorsa, Mary aynada (ya da yansıma yapan herhangi bir objede) gorunur ve sır saklayan kişinin gozlerini oyar.

Ayrıca İngiltere kralicelerinden I. Mary de "Bloody Mary" olarak anılır. Tahta gectiğinde İngiltere hala Protestanlığın etkisi altındaydı. Kralice katı kurallar uygulayarak protestanları idam ettirdi hatta canlı canlı yaktırdı ve koyu katolik olan İspanya kralı II. Felipe ile evlendi, hic cocuğu olmadı. Protestanları idam ettirmesinden dolayı Bloody Mary olarak anılır.
Bu efsaneye inananlar Mary'nin gercekten o kızın ruhu olduğuna inananlar ve Mary'nin aslında bir cin olduğuna inananlar olarak bolunmuştur.

Supernatural'da Bloody Mary
Bloody Mary Efsanesi, Supernatural'da 1. sezon 5. bolumde karşımıza cıkmıştır. Bir kız cocuğu, partide arkadaşlarının isteğiyle aynı karşısında 3 kez Bloody Mary der. Kızın annesini olduren ve bunu sır olarak saklayan babası eş zamanlı olarak gozleri oyularak oldurulur. Ardından bu kızın ablasının bir arkadaşı, Bloody Mary'e inandığını ve kendisinin de bir sırrı olduğunu soyler.
Sam ve Dean, bu yaratığı oldurmek icin yola cıkarlar. Onun gorunduğu aynayı kıracaklardır. Ama onu getirmek icin, sır tutan biri tarafından cağırılması gereklidir.
Sam, kız arkadaşı Jess'in olumunu gunler oncesinden gorduğu sırrını kullanarak Bloody Mary'i cağırmış, Mary gelmiş ve aynadan cıkmıştır. Kardeşlerin gozleri kanamaya başladığında Dean, aynayı Mary'e cevirmiştir. Mary, bir suru insan oldurduğu ve bunun bir sır olduğu gerekcesiyle kendi kendini lanetlemiştir.



Deccal

Deccal; İslam inancına gore ahir zamanda, Mesih'in ikinci kez yeryuzune gelmesinden once insanları dini inancından saptırarak kotuluğe ve sapkınlığa yonelteceğine inanılan ve şeytanı temsil eden varlıktır. Alnının ortasında sadece Muslumanların gorebileceği kÂfir yazısı vardır.
Kendisini peygamber olarak tanıtacak ve dunyaya fitne yayacak olan kişidir. Onun olumu yalnız İsa tarafından olacaktır ve kıyametin 6. alametidir.

Hristiyan eskatolojisinde Antichrist, Yahudi eskatolojisinde ise Armilus karşılığı olarak bilinir.

Efsaneye gore bugun halen dunyanın ceşitli bolgelerinde devam eden savaşlar, catışmalar, kanlı teror eylemleri, vahşi katliamlar, cinayetler ve soykırımlar, ahir zamanın en onemli şeytani gucu olan Deccal'in eseridir. Bu sistemin ana hedefi, insanları imandan, guzel ahlaktan, manevi derinlikten, sevgiden, şefkatten ve tum insani meziyetlerden uzaklaştırıp, onları sevgisiz, saldırgan, vahşetten ve şiddetten zevk alan vahşi birer hayvan haline getirmek ve bu şekilde dunyayı kanlı bir arenaya cevirebilmektir.

Supernatural'de Deccal
Deccal'in Lucifer'ın oğlu olduğu duşunulse de Castiel, İncil'de Deccal'in herhangi bir iblisin cocuğu olduğu yazdığını soylemiştir. İnanılmaz gucludurler ve duşundukleri an istedikleri yere gidebilirler. Deccal, Lucifer yeryuzundeyken daha cok guclenir. Dizide Deccal'in ismi Jesse Turner'dir ve Gattlin Griffit tarafından canlandırılmaktadır.

Gorulduğu Bolumler
5.06 I Believe the Children Are Our Future



Ejderhalar

Ejderhalar şehirlerde kanalizasyonlar gibi karanlık ve sessiz yerlerde yaşarlar. Ejderhalar ucabilir ve penceleri vardır. Onlar kendilerini kucuk alanlarda insan gibi gosterirler. Onlar insan formunda savaşırlar ve urettikleri ısı birincil silahları gibi gorunuyor. Ejderhaları yaklaşık 700 yıl boyunca goren olmamıştır.

Gorulduğu Bolumler
6.12 Like A Virgin



Hayalet Gemi

4 Aralık 1872′ de Kaptan David Dead Morehouse komutasındaki Dei Gratai adlı İngiliz gemisi New York ile Cebelitarık boğazı arasında seyrederken, tuhaf ve başıboş bir şekilde hareket eden bir gemi gorduler. Gemiye yanaştılar, seslendiler kimse cevap vermedi, Kaptan adamlarına sandalları indirip, ne olduğuna bakmalarını emretti, adamlar gemiye cıktılar, gorunuşe gore gemide kimse yoktu..kamaradaki altı pencere tahtalarla kapatılmıştı, elbiseler kuruydu ve jiletler paslanmamıştı, belli ki gemi su almamıştı, bir dikiş makinası yağı kutusu dikey olarak duruyordu, bu da gosteriyor ki, gemi dalgalarla sarsılmamıştı yeterli yiyecek ve su vardı, bir kamaradaki masada, ‘sevgili eşim Fanny….” diye başlayan bir mektup kağıdı duruyordu…

Saat bozulmuş, pusula kırılmıştı, cankurtaran sandalları yoktu, sekstant ve kronometre kayıptı, yerde bir kadın elbisesi ve bir cocuk oyuncağı vardı, sanki herkes cok aceleyle gemiyi terketmiş gibiydi, ayrıca esrarengiz kan lekeleri vardı, en tuhafı da Kaptan’ın yatağının altına kanlı bir kılıc gizlenmişti, seyir defteri haric tum belgeler, konşimento kayıptı, enson 24 Kasım’da tutulan gemi seyir defterinde, enlem, boylamlarla, Kaptan’ın Benjamin Briggs olduğu ve gemide eşi ve bebekleri ile ayrıca yedi kişilik bir murettebatın olduğu yazıyordu, peki geminin terk edilişinden bulunuşuna kadar gecen on gun icerisinde ne olmuştu?

Bu ilginc olayla ilgili hepsi birbirinden ilginc teoriler ortaya atıldı: Korsanlar, Bermuda Şeytan Ucgeni, isyan, UFO’lar vs. ve bu konuda romanlar yazıldı, filmler cekildi. Ama gemi Bermuda Şeytan Ucgeni’nin bolgesinde seyretmemişti, korsanlar da gemiyi kargosuyla bırakıp kacacak kadar aptal olamazlardı, isyan icinse sebep yoktu, cok ilginc bir başka teori gemideki gizli bir yolcuyla ilgili. Olay gercekten cok esrarengiz…

MARY CELESTE GEMİSİNİN KAYBOLMASIYLA İLGİLİ TEORİLER

-Dei Gratia gemisinin murettebatı, (salvaj) kurtarma parası almak icin Mary Celeste’deki herkesi oldurduler. (Eğer oyleyse bu umduklarından cok daha az kar getirecek bir riskti)

-Gemi su almaya başladı ama onemini anlayamadılar ve panik icinde gemiyi terkettiler (oyle olsa yetkin ve yetenekli biri olan Kaptan, kalp krizinden olmesi gerekirdi)

-Korsanlar gemiyi bastı ve herkesi oldurduler ( O sıralarda o bolgede korsan gemisi olduğunu gosteren hicbir kanıt yoktu)

-Gemideki herkes salgın hastalıktan oldu (o zaman cesetlere ne oldu?)

-Gemiye dev bir kalamar saldırdı!

-Bir şekilde Kaptan’ın eşi oldu ve Kaptan uzuntusunden kendini denize attı, murettebat sarhoş oldu, kanlı bıcaklı kavgalardan sonra gemiyi gruplar halinde terk ettiler, olenleri denize attılar, diğerleri karaya cıkmak icin cankurtaran sandallarına bindiler

-Geminin kargosunda bulunan alkol infilak etti ( ama ne yangın, ne de patlama izi vardı)

-Bir denizaltı Kaptan’ı ve murettebatı gemiden alıp, okyanusun dibine, oradan da bir UFO ile uzaya goturdu yani uzaylılar kacırdılar!..

-Kaptan, arkadaşıyla yuzme yarışı yaparken, murettebat onları kollamak icin bir platform yapmıştı, kopek balıkları saldırıp, yuzuculeri yedi ve platform murettebatla birlikte suya duştu.

-Murettebattan birisi psikopattı ve herkesi oldurdukten sonra intihar etti. (bu durumda cesetler ne oldu?)

-Ruh cağıran kişilere goreyse, Kaptan kayıp kıta Atlantis’i gordu ve hepsi adaya cıktılar, hayran hayran ovalara ve mermer evlere bakarlarken, ada tekrar suya battı, hepsi boğuldu.

-BBC, Mary Celeste sitesindeki bir teori ise şoyle: Gemideki ekmekler buğday yerine cavdardan yapılmıştı, cavdar nemlenince korluk ve deliliğe yol acan bir tur mantara yol acar, boylece murettebat kuflu ekmekleri yedikten sonra delirdi ve sandallara binip gemiyi terkettiler.

Mary Celeste’in yolcuları asla bulunamadı.

MARY CELESTE gemisiyle ilgili wikipedia’daki bilgiler ve geminin akıbeti:

Mary Celeste, 31 metre boyunda,282 ton ağırlığında bir gemiydi, 1861 yılında, Spencer Adaları’ nda inşa edildiğinde geminin ismi Amazon’du. Geminin uğursuz olduğu duşunuluyordu, daha ilk seferinde kaptan olmuştu ve Manş denizinide bir başka gemiyle carpışmıştı. Ama daha sonra karlı ve sorunsuz seferler yaptı, 1867 yılında fırtınaya yakalanıp, karaya suruklendi. Kurtarıldı ve 1869′da Amerikalılar satın aldı, ismini de Mary Celeste olarak değiştirdiler. (BBC, Mary Celeste Wreck forum sitesinden son oğrendiğimiz bir habere gore, bu isim unlu gokbilimci Galileo’nun kızı Maria Celeste’den esinlenerek konulmuş)

5 Kasım 1972 yılında Kaptan Benjamin Briggs’in yonetiminde, kargosunda endustriyel alkol olduğu halde New York’tan, İtalya’ya doğru yola cıktı. Kaptan’ın eşi ve 2 yaşındaki cocuğu dahil, toplam 10 kişi vardı. Sonra, yukarıda da anlatıldığı uzere Dei Gratia gemisi Mary Celeste’e rastladı, iki saat boyunca gemiyi gozlediler, suruklendiğini duşunduler. Sonunda sandalla gemiye cıktılar ve gemide kimsenin olmadığını anladılar. Kaptanı’ın seyir defteri haric tum belgeler de kayıptı, 1.701 varil alkol kargoda duruyordu, 6 aylık yiyecek, icecek de mevcuttu. Seyir defterine son kayıt 24 Kasım gunu duşulmuştu. (Azor adalarının 160 km. batısındayken) Yolcular bugune dek bulunamadı, ne olduğu hala bir muamma. 1873 yılında, İspanya’ya iki cankurtaran sandalının vardığı, birinde bir bayrak ve ceset, diğerinde de 5 ceset bulunduğu rapor edilince, bu cesetlerin Mary Celeste gemisinin yolcularına ait olduğu duşunuldu fakat cesetlerin hicbiri kesin olarak teşhis edilemedi.
Mary Celeste, 12 yıl boyunca seferlere devam etti, 1885 yılında, cok aşırı bir şekilde yuklenip sefere cıktı, geminin kaptanı, sigortadan para almak icin gemiyi kasten batırmaya teşebbus etti. Ama başarılı olamadı, gemi batmadı ve sigorta şirketi sahtekarlığı ortaya cıkardı.

9 Ağustos 2001 yılında, yazar Clive Cussler’ın ve film yapımcısı John Davis’in başkanlığındaki bir araştırma ekibi, Haiti acıklarında, geminin enkazını bulduğunu bildirdi. Arkeolog, James P. Delgado, keresteler dahil ceşitli parcaları analiz ederek, geminin Mary Celeste olduğunu tespit etti. Buna rağmen başka araştırmacılar emin olmadıklarını soylediler. Arizona Universitesi’nin geminin kimliğiyle ilgili analiz araştırmaları esnasında,kullanılan ağacların geminin batışından enaz 10 yıl sonra bile canlı olduğu ortaya cıktı.

Bir teoriye gore, Kaptan Briggs, daha once hic boyle tehlikeli bir yuk (alkol) taşımamıştı ve tedirgindi. Dokuz varilde sızıntı vardı, tarihc Conrad Bayers’e gore kaptan Briggs, ambara indi, alkol buharı ve kokusunu alınca, geminin infilak edeceğini sanarak, herkesin sandallara binmesi emrini verdi ama telaştan sandalları gemiye iyice bağlayamadı ve gemiden uzaklaştılar. Boylece ya battılar ya da aclık ve susuzluktan olduler.

2005 yılında bu teorinin gelişmiş bir şeklini Alman tarihci Eigel Weise ortaya attı ve teorisini denemek uzere bir Londra’da University College’de şoyle bir deney yapıldı: Alkol buharının alev alıp almayacağını denemek icin, geminin ambarının benzeri kucuk bir makedi inşa edildi. Yakıt olarak butan ve varillerin yerine kağıt kupler kullanıldı. Ambar kapatıldı ve buhar tutuştu. Patlamanın şiddetiyle kapılar acıldı ve tabut buyukluğundeki maket sarsıldı. Kağıt kuplere ise bir zarar gelmedi. Belki ambardaki bu yangın murettabatı sandallara indirtecek kadar korkutmuş olabilirdi. Geminin arkasındaki kopuk halat, murettebatın gemiye bağlı olduğu teorisini doğruluyor. Gemi tam yol hızla giderken terkedilmişti ve az sonra da bir fırtına cıkmıştı. Bu durumda sandalları gemiye bağlayan halat kopmuş ve sandallar da fırtınaya dayanamamış olabilirdi.

Bazılarına gore ise murettebat ambara inip alkolu icmek isteyince, kaptanı oldurduler ve sandalı calıp kactılar. Başka bircok sacma teoriler de anlatıldı ama ne olduğunu hala kimse kesin olarak bilmiyor.



Kabil ile Habil

Habil ile Kabil, İslam, Musevilik, Hristiyanlık gibi bir cok dinde ve mitolojide kabul edilen iki kardeş. Kabil ve Habil, Adem ve Havva'nın ilk cocuğudur. Kabil, kucuk kardeşi Habil'i oldurerek yeryuzunde ilk kanı doken, ilk kardeş katili ve cinayetlerin babası olarak gecmektedir. Hikayenin bir cok versiyonu vardır ama en cok kabul goren iki versiyonu kız meselesi ve kıskanclıktan kaynaklanmaktadır.



İlk rivayete gore, Kabil ve Habil gencliğe eriştikten sonra Habil'in hayvancılık, Kabil'in ciftcilik ile uğraşmasıyla başlar. Tanrı, kardeşlerden birer adak ister. Habil, en guzel koyunu secmesine karşın Kabil, curuk meyveler toplar. Dolayısıyla Tanrı, Kabil'in adağını kabul etmezken Habil'inkini eder ve Kabil kardeşini kıskanır.

Obur bir rivayete gore, ilk insanların ikiz ikiz doğması ve herkesin akraba olmasından dolayı her bir erkeğin başka bir ikiz kızla evlenmesi ile başlar. Bu duruma gore, Kabil, Habil'in ikiz kız kardeşi ile, Habil ise Kabil'inki ile evlenecektir. Ancak Kabil, kendi ikizi daha guzel olduğu icin bu değiştirmeyi kabul etmez ve Habil'i oldurur.

Supernatural'da ise efsane daha farklı yonde işlemiştir. Kabil kardeşi Habil'in Lucifer ile cok yakınlaşması ve Lucifer'ın onun ruhunu bozmaya calışması yuzunden Lucifer ile bir anlaşma yapar. Bu anlaşmaya karşılık Habil'in ruhu Cennet'e, Kabil'inki ise Cehennem'e gidecektir. Lucifer, bu anlaşmayı Habil'i olduren Kabil olursa kabul edeceğini soyler. Habil de İlk Bıcak'ı alır ve kardeşini oldurur. Boylece kardeşi Cennet'e gitmiş olur. Yalnız, kendisi bundan sonra Cehennem icin bir savaşcı, bir şeytan haline gelmiştir. Şovalyeleri ile birlikte bir cok kotuluk yapmıştır. Ancak Collette ismindeki bir bayan, Kabil'i karşılıksız sevince, ondan durmasını istemiş, boylece Kabil oldurmeyi bırakmıştır. Şovalyeleri ise ona isyan etmiş, bu yuzden Kabil son kez İlk Bıcak'ı alıp şovalyeleri oldurmuştur. Yalnız, Abaddon, karısının bedenini ele gecirmiş ve Kabil'in onu oldurmesini sağlamıştır. Collette, son sozlerinde Kabil'den daha fazla kişiyi oldurmemesini istediğini belirtmiştir. Kabil ise, karısının son dileğini yerine getirmek icin "emekli" olmuştur.



Habil'in Olumu
Yine soz konusu cinayet rivayetlere gore değişmekle birlikte, bu cinayetin boğarak, taş ile veya bıcak ile yapılmış olması olasıdır. Supernatural'da bu cinayet, İlk Bıcak adlı bir materyalle işlenmiştir.

Habil'in Mezarı
Kabil, kardeşini oldurdukten sonra pişman olmuş -bazı rivayetlere gore olmamış- ve bu olu bedeni ne yapacağını duşunmeye başlamıştır. İlahi dinlerde bu durum şoyle anlatılır:

"Kabil, kardeşinin cesedini aldı ve yurumeye başladı. Tanrı'dan kacmaya calıştı. En sonunda yoruldu ve ne yapacağını duşunmeye başladı. O sırada bir karga gordu. Bu karga, olmuş arkadaşının cesedini gommek icin toprağı kazdı, cesedi koydu ve uzerini kapattı. Kabil de bunu gorunce Habil icin bir mezar kazmaya başladı."

"Allah Habil'in cesedini nasıl gomeceğini gostermek uzere bir karga gonderdi. Yeri eşeleyen kargayı goren Kabil, kargadan bile aciz olduğunun farkına vararak yaptığından pişmanlık duydu"

Habil'in mezarının yeri tam olarak bilinmemekle birlikte Şam'da olduğu duşunulmektedir.



Kancalı Adam

Efsaneye gore, iki sevgili sinemada guzel bir film seyrettikten sonra arabalarına binmişler. Erkek, kız arkadaşını eve bırakmak yerine kız arkadaşını şehrin hemen dışındaki ormanlık araziye surmuş. Kız, istemediğini belirtese de cocuk arabayı ağacların arasında sota bir yere cekmiş. Ve ufak saldırılarla harekete gecmiş. Kız ısrar etmeye devam etmiş. Erkek ise kız arkadaşına bu durumdan dolayı kızıyormuş.
Tam bu sırada, radyodaki muzik kesilmiş ve flaş haber girmiş. Spiker endişeli bir sesle, "Onemli bir haberi vermek icin yayınımıza ara verdik. Şehrimizin akıl hastanesinden cok tehlikeli, katil bir hasta kacmıştır. Onu, sağ eline taktığı, eski korsanların kullandığı kancadan tanıyabilirsiniz. Manyak katil en son 81 numaralı otoyolda gorulmuştur" diye anons yapmış.

Bu otoyol tam da sevgililerin olduğu yermiş. Kız panik olmuş tabiki. Sevgilisine gitmek istediğini soylemiş, erkek arkadaşı da bulduğu fırsatı kacırdığı icin sinirle gaza basmış.

Kızın evinin onune geldiklerinde Jim, butun kızgınlığına rağmen, kızın kapısını acmak icin arabadan inmiş. Sağ tarafa geldiğinde de kapının kolunun ustundeki kancayı gormuş. Bilekten kopmuş bir kolmuş bu. Kanlar hala şıp şıp damlamaya devam ediyormuş.

Hookman, ahlaksızları olduren, kancalı bir katil ya da ruh olarak bilinir.



Karanlık

‘’Tanrı Dunya’yı bir hiclikten yarattı-ya da size okulda nasıl oğretiliyorsa-.‘’ Işık olmadan once, melekler yaratılmadan once evren bir hiclik değildi. Karanlık vardı. Korkunc yıkıcılıkta bir guc. Tanrı ve baş melekleri tarafından korkunc bir savaş sonucu yenildi. Tanrı, Karanlık’ı zarar vermemesi icin kilitledi ve hem kilit, hem de anahtar olması icin Muhur’u yarattı. Bunu en guvendiği komutanı Lucifer’a emanet etti. Olum

10.23 Brother’s Keeper
Dean, Olum’u oldurdukten sonra Sam ile bardan cıktıktan sonra Dean’in muhru yok oldu ve gokyuzunde kırmızı şimşekler cakmaya başladı. Sam ve Dean Impala’ya sığındılar. Neredeyse sağır edici bir ses ve yer sallantısının ardından, belirli bolgelerden siyah dumanlar yukseldi ve hepsi bir yere toplandı, karanlık her tarafa yayılıyordu ve, bitti.






Lilith Efsanesi

Supernatural zamanından binlerce yıl once Lilith insan olarak yaşıyordu.Tanrı'nın insanlara olan aşkını kıskanıyordu. Başmelek Lucifer, onu yoldan cıkararak aklını celdi ve onu ilk şeytanı yaptı. Lucifer cezalandırılarak kafese hapsedildiğinde, Lilith de cehennemin derinliklerine hapsedildi.

Cizgi roman serisine gore; Lilith cehennemden kactı ve Susan Lyle isimli bir ilkokul oğretmeninin bedeninde gizlendi. Kendini Cehennem ile ilgili kaderinden habersiz Sam Winchester isimli genc bir oğrenciye sevdirdi. Onun şeytan olduğunu ilk kez Dean fark etti. Babaları John farklı bir bicimde onunla savaştı. Efendisi Lucifer'i serbest bırakmayı amaclayan Lilith, Sam tarafından oldurulerek amacına ulaştı.

Mitolojide Lilith;
Tanrı ilk insanlar olarak Adem ile Lilith'i yaratır. Onları Cennet'e yerleştirir. Adem Lilith'i kendisinden kucuk gormektedir, ona emirler vermektedir, erkeğin kadından ustun olduğunu duşunmektedir. Lilith ise eşit olduklarını savunur ve Tanrı'nın adını ağzına alarak Cennet'i terk eder. Tanrı'nın adını almak cennetten gitmek icin tek şifredir.

Lilith ise ikisi de aynı topraktan yaratıldığına gore eşit olmaları gerektiğini savunur ve erkeğin kendisinden ustun olmak istemesine bir anlam veremez. Sonunda birlikte yaşamalarının imkansız hale geldiğine karar verir ve Tanrı'nın soylenmemesi gereken adını anarak (ki bu isim cennetten cıkış icin tek paroladır) ucup gider ve yeryuzunde Kızıl Deniz yakınlarındaki bir mağaraya sığınır.

Kendisine sunulan sıcak yuvayı kapıyı carparak terk ettiği icin artık yeri de cennetten dışlanmışlar arasında olacaktır. Cevresindeki cinlerle ve cinlerin kralı (ya da şeytanın ta kendisi) Şamael ile ilişkiye girer ve onlardan cin cocuklar doğurur, hem de gunde yuz cocuk gibi yuksek bir oranda, inanışa gore dunyada kotuluklerin bu kadar yaygınlaşmasının sebebi budur.

Cennette yalnız kalan Adem ise Lilith'i geri getirmesi icin Tanrı'ya yalvarır. Tanrı da Senoy, Sansenoy ve Semangelof isimli uc meleği elci olarak gonderip 'evine don' cağrısı yaptırır Lilith'e. O da kesinlikle donmeyeceğini bildirir. Melekler kendisini, geri donmemesi halinde her gun yuz cocuğunu oldureceklerini soyleyerek tehdit ederler. Tehdit yerine getirilir.

Lilith, duyduğu acıyla bundan sonra Adem soyundan gelen butun insan yavrularının, hamile ve doğum yapmakta olan kadınlarla bebeklerin baş duşmanı olmaya yemin eder. Erkek cocuklarının doğduktan sonra ilk sekiz gun icinde, kız cocuklarının ise ilk yirmi gun icinde canını alacaktır. Sadece yakınında uc meleğin ismi veya sureti bulunan cocuklara dokunmayacaktır.

Lilith'in donmesinden umidi kesen Tanrı, Adem uyurken bilinen kaburga kemiği yontemiyle Havva'yı yaratır. Bu yeni kadının, vucudunun bir parcası olduğu erkeğe karşı cıkamayacağını duşunmektedir. Havva Lilith'e o kadar benzemektedir ki Adem uyanınca yanında bulduğu kadının başka biri olduğunu anlamaz. Onun kendisine Lilith gibi karşı cıkmayıp boyun eğmesini ise 'nihayet hidayete erip yola geldi' diye yorumlar. Hikayenin sonu ise herkesin malumu.

Lilith artık kesinlikle kotulerin safındadır. Butun insan oğullarının ve kızlarının başına gelen nice felaketin sebebidir. İnsanlara yaptığı kotulukler saymakla bitmez: Beşikteki bebeklerin bugunun tıbbınca bile sebebi acıklanamayan ani olumlerinin baş sorumlusu olduğuna inanılır...

Hamile ve doğum yapmakta olan kadınlara musallat olarak duşuklere, olu doğumlara ve annelerin olumune sebep olur; yalnız yatan erkekleri uykularında baştan cıkararak gordurduğu erotik duşlerin verimiyle hamile kalır ve cin nufusunun artmasına katkıda bulunur. Aynaları yurt edinip ozellikle aynaya fazla bakan kadınları kendi safına ceker.

Ola ki ilk katil Kabil'in de anasıdır; insanın cennetten kovuluşunda da parmağı vardır, Havva'nın baştan cıkarılışı ile ilgili tasvirlerde kadına yasak elmayı sunarken gorulen yarı kadın yarı yılan yaratığın Lilith olması kuvvetle muhtemeldir.

- Lilith erkek egemenliğini reddedip eşitlik mucadelesi veren bir kadın olduğundan gunumuzde bazı kesimlerde bir feminist idol haline geldi. Lilith'e 'dunyanın ilk feministi' olarak itibarı iade edilmeye calışılıyor. Boylesine olumsuz imaja sahip pagan donem kokenli bir figurun yeniden one cıkarılması kilise ve dindar cevrelerin tepkisini cekse de ABD'li Yahudi feministler 'Lilith' isimli bir dergi cıkarıyor; sadece kadın muzisyenlerin katıldığı 'Lilith Fair' isimli gezici bir muzik festivali duzenleniyor; alternatif dinler kurmaya calışan kimi 'New Age' grupları kendilerine bir 'Lilith' kultu yaratıyor.

Lilith'in gecmişi tek tanrılı dinlerden cok daha oncesine, eski Mezopotamya uygarlıklarına kadar uzanıyor. Sumer ve Babil mitolojisinde Lilitu isimli bir tanrıca var. Lilitu ismi Lilith'den gelmektedir.

Lilith cağlar boyu kadınlara atfedilebilecek butun olumsuz sıfatların taşıyıcısı olmuştur: Baştan cıkarıcı, fahişe, cadı, vampir, cinlerin başı, gece canavarı 'unvan'larından bazılarıdır. Saf, edilgen, cinselliği ancak yasak meyveyi tadınca oğrenen (boylece Adem'i kandırabilecek kadar kurnaz ve baştan cıkarıcı da olabilen) Havva'nın tersine başından beri gucunun ve cinselliğinin bilincindedir ve yeri gelince de kullanmaktan cekinmez.

-Gılgamış Destanı, Kabala, Talmud, Olu Deniz Tomarları, Tevrat gibi mitolojik ve dini metinlerde de Lilith'in ismi geciyor. Bu metinlerde de kendisinden kotu bir cin, gece canavarı olarak bahsediliyor. Musevilik oncesi ve sonrası Yahudi mitolojisinde de Lilith'in onemli bir yeri var. Bu inanışın etkileri Hristiyanlıkta ve cok az da olsa ilk cağ mitolojilerinden en arınmış din olan İslam'da da surmektedir.

- Lilith erkek egemenliğini reddedip eşitlik mucadelesi veren bir kadın olduğundan gunumuzde bazı kesimlerde bir feminist idol haline geldi. Lilith'e 'dunyanın ilk feministi' olarak itibarı iade edilmeye calışılıyor. Boylesine olumsuz imaja sahip pagan donem kokenli bir figurun yeniden one cıkarılması kilise ve dindar cevrelerin tepkisini cekse de ABD'li Yahudi feministler 'Lilith' isimli bir dergi cıkarıyor; sadece kadın muzisyenlerin katıldığı 'Lilith Fair' isimli gezici bir muzik festivali duzenleniyor; alternatif dinler kurmaya calışan kimi 'New Age' grupları kendilerine bir 'Lilith' kultu yaratıyor.

Gucleri

- Beden Ele Gecirme
- Zarar Gorememezlik
- Işınlanma
- Cok Gucluluk
- Zihin Gucu
-Beyaz Işık


Lucifer Efsanesi


Lucifer, Hristiyan inanışında genellikle Şeytan'ı tasvir etmek icin kullanılan isimdir.
Latincede "Lucifer" kelimesi "Işık Getiren" (lux, lucis, "ışık", ve ferre, "getirmek") anlamına gelmektedir ve "Sabah Yıldızı"na yani Venus'e verilen isimdir.

Mitolojide Lucifer
Lucifer, Tanrı'nın yarattığı ikinci baş melekti. Cennet'te abisi Michael tarafından yetiştirildi. Bir zamanlar Lucifer, Tanrı'nın en sevdiği meleklerinden biriydi. Her şey Tanrı ile olan cok guclu bağı ve ona karşı duyduğu aşırı sadakat ile başladı.

Tanrı, insan ırkını yaratıp, insanları kendisinden daha cok sevmesini ve onlara baş eğmelerini emredince Lucifer, buna karşı cıktı ve isyan etti. Tanrı'nın insanları kendinden daha fazla sevme duşuncesi onu cılgına cevirdi. Kibiri kontrolden cıktı ve Tanrı'ya karşı bir savaş başlattı.

Kardeşi Michael'ın yanında olacağını duşunerek ona durumdan bahsetti, fakat Michael, babasına sadık biriydi. Dolayısıyla kardeşini Cehennem'in derinliklerinde bir kafese hapsetti.

Cehennem'e atıldıktan sonra Lucifer, duşman, şeytan, iblis anlamlarına gelen Satan veya Devil ismi ile anılmaya başladı. Tanrı'ya kin beslemeye başladı ve yaratılmış ilk kadının ruhunu bozdu. Onu iblise donuşturdu, o kadın Lilith'tir. Tanrı'ya karşı bu hakaretinden sonra,Cehennemin hakimi ve iblislerin tanrısı haline geldi.
Lucifer'ın hapsedildiği kafes, onun kendi başına icinden cıkamayacağı bir şekilde tasarlanmıştı. 600 farklı muhur ile kapatılmıştı. Bu 600 muhurden herhangi 66 tanesinin kırılması Lucifer'ın yukselişi icin yeterliydi. Bu muhurler, Lucifer'ın icerden iblisleri ile kontak kurmasını engellemek icindi.
Hristiyanlar, Lucifer'ın hala o kafeste olduğuna veya yeryuzune duştuğune (Afrika) inananlar olarak ayrılmıştır. Dunyadaki bazı buyuk guclerin, Lucifer'ı bizzat cağırıp onla konuştuğu ve emir aldığı da soylentiler arasında.

Supernatural'da Lucifer
1972 yılında Azazel, bir rituel keşfeder ve bir kilisede 7 rahibe oldurerek Lucifer'a ulaşmayı başarır. Lucifer Azazel'e kafesten kurtulması icin ozel bir cocuğa ihtiyacı olduğunu soyler. Bu cocuğu bulması icin zor durumda olan ailelere gidip onları kurtarmaları karşılığında bir soz almasını emreder.

Ve Azazel, dunyanın bir cok farklı yerinde bu şeyi yapar. 1973 yılında, John olduğunde Mary'nin yanına gider, onu kurtaracağını ama 10 yıl sonra evine bir uğrayacağını soyler. Mary kabul eder. Tam 10 yıl sonra, Azazel Sam'in odasını ziyaret eder, fakat Mary ona engel olmaya calışınca Azazel onu oldurur. 23 yıl boyunca Sam'i takip eder.
Dean olduğunde, Ruby Sam'in yanında olur ve ona kardeşini olduren iblisi oldurebileceğini soyler. Sam'i bu konuda geliştirir ve ozel guclerini kullanmasını sağlar. Yeteri kadar guclenince Sam, gider ve Lilith'i oldurur. Fakat Lilith'in olmesi bu muhurlerin sonuncusudur, ve Ruby Lucifer'ın en sadık kuludur. Muhurlerin birincisi ise iyi birinin Cehennem'de insan kanı akıtmasıdır ki bu da Dean tarafından kırılmasıdır.
Lucifer yukselince, gercek bedeni olan Sam ona evet diyene kadar Nick adında bir adamın bedenine girer. Tek amacı insanlığı yok etmek ve yıllar oncesinden kalan Michael ile hesabını halletmektir. Sam, bir plan hazırlayarak Lucifer'a evet der, Dean ise Michael'a evet demeyi reddettiği icin Michael, uvey kardeşleri Adam'ın bedenine girer ve ilk kardeşler, olası son kardeşlerin bedenleri icinde Stull Mezarlığı'nda karşılaşırlar.
Lucifer, bunu yapmaları gerekmediğini, sadece Michael'ın onu anlamasını ister. Michael ise yine sadakatini korur ve Lucifer'ı oldurmesi gerektiğini anlatır. O sırada Dean gelir ve kardeşlerin arasına girer. Castiel, Dean'e zaman kazandırmak icin Michael'ın uzerine molotof kokteyli atar fakat bu durum Lucifer'ı sinirlendirir ve Castiel'i oldurmesine yol acar.
Lucifer, Dean'i doverken Sam bedenin kontrolunu alır ve icinde Lucifer ile birlikte kafese atlar. Kafesten Castiel tarafından kurtarılır fakat Castiel Sam'in ruhunu cıkarabilmeyi başaramamıştır. Nihayetinde Olum, Sam'in 1 yıl boyunca iceride işkence gormuş ruhunu bedenine koyar.
Sam, kafeste yaşadıklarını hatırlayınca baktığı her yerde Lucifer'ı gormeye başlar. Lucifer ona, aslında hala kafeste olduğunu, sadece ona sanki cıkmış gibi gostererek işkence ettiğini soyler. Bu konu hala acıklığa kavuşturulmamıştır.



Mahşer'in 4 Atlısı

Mahşerin dort atlısı, Vahiy Kitabı’nın 6’cı bolumunun 1-8 ayetlerinde tanımlanır. Dort atlı, zamanın sonunda gercekleşecek farklı olayların sembolik tanımlarıdır. Mahşerin ilk atlısından Vahiy 6:2’de soz edilmektedir: “Bakınca beyaz bir at gordum. Binicisinin yayı vardı. Kendisine bir tac verildi ve galip gelen biri olarak zafer kazanmaya cıktı.” Bu ilk atlı, buyuk bir olasılıkla kendisine yetki verilen ve kendisine karşı cıkan herkesi fethedecek olan Mesih-karşıtı’ndan soz etmektedir. Mesih-karşıtı, Kendisi de beyaz bir atın uzerinde donecek olan gercek Mesih’in sahte bir taklitcisidir (Vahiy 19:11-16).

Mahşerin ikinci atlısını Vahiy 6:4’de gormekteyiz: “O zaman kızıl renkte başka bir at cıktı ortaya. Binicisine dunyadan barışı kaldırma yetkisi verildi. Bunun sonucu olarak insanlar birbirlerini boğazlayacaklar. Atlıya ayrıca buyuk bir kılıc verildi.” İkinci atlı zamanın sonunda gercekleşecek olan korkunc bir savaşla ilgilidir. Ucuncu atlı Vahiy 6:5-6’da tanımlanır: “Bakınca siyah bir at gordum. Binicisinin elinde bir terazi vardı. Dort yaratığın ortasında sanki bir sesin şoyle dediğini işittim: ‘Bir olcek buğday bir dinara, uc olcek arpa bir dinara. Ama zeytinyağına, şaraba zarar verme.’” Mahşerin ucuncu atlısı, buyuk bir olasılıkla ikinci atlının savaşlarının sonucunda gercekleşecek olan buyuk kıtlıkla ilgilidir.

Dorduncu atlıdan Vahiy 6:8’de soz edilir: “Bakınca soluk renkli bir at gordum. Binicisinin adı Olum'du. Oluler diyarı onun ardınca geliyordu. Bunlara kılıcla, kıtlıkla, salgın hastalıkla, yeryuzunun yabanıl hayvanlarıyla olum sacmak icin yeryuzunun dortte biri uzerinde yetki verildi.” Mahşerin dorduncu atlısı, olum ve yıkımın semboludur. Daha onceki atlıların bir birleşimi gibi gorulmektedir. Mahşerin dorduncu atlısı, korkunc belalar ve hastalıkların yanı sıra daha cok savaş ve korkunc kıtlıklar getirecektir. En hayret verici ya da belki de en korkutucu olanı, mahşerin dort atlısının buyuk sıkıntı zamanında gelecek daha da kotu yargıların sadece bir habercisi olmasıdır (Vahiy 8–9 ve 16 bolumler).



Osiris Efsanesi

Osiris dini, Atlantis’ten Mısır’a getirilmiş olduğu ileri surulen tek tanrılı bir dindir. Osiris; Antik Mısır mitolojisindeki Heliopolisli dokuz tanrıdan biridir. Osiris’in eski Mısırca’daki asıl adı “gozun yeri” anlamındaki “As-Âr”dır. Kardeşi Seth'in tam zıttı olarak iyilik tanrısı, kural koyucu, koruyucu bir tanrı olduğu rivayet edilir. Osiris başta erkeklerin dunyasının kural koyucusu olmuş ve Ra gokyuzune kural koymak icin dunyayı bıraktığında kardeşi Seth, Osiris’i oldurmuştur. İsis’in sihri sayesinde tekrar yaşama donduğunde; ilk olen yaşayan canlı olduğu icin sonraları olulerin lordu olmuştur.

Tum Mısır tarihi boyunca dualar ve buyuler Osiris’e yoneltilmiştir, Onu kutsayarak kendisinin kural koyduğu obur dunyaya girmesi umulmuştur, Ozellikle Orta krallık doneminde popularitesi artmış. 18. sulale doneminde Mısır’da en cok tapılan tanrı olmuştur. Osiris’in popularitesi, Mısır tarihinin en son evrelerine kadar surmuştur.



Osiris hep sivri kulah başlığıyla, ayakları bitişik olarak tasvir edilir. Kimi zaman başında tac ve iki veya daha fazla tuy bulunur. Tasvirlerinde vucudu ya sargılıdır ya da balık pullarıyla kaplıdır. Elleri goğuste capraz vaziyettedir ve bir kamcı ile bir asa tutar, bazen bir de baston tutar. Tuttuğu asanın uzerinde Sirius yıldızının bazı sembolleri bulunur ki, bu sembollerden ikisi kopek başı ve yaydır.



fsaneye gore Osiris İsis'e aşıktır. Yani İsis hem Osirisin eşi hem kardeşidir. Osiris tahta gectikten sonra ilk yaptığı işlerden biri, ilkel bir hayat suren Mısır’lıları uygarlaştırmak olmuştur. Osiris onlara ilk tarım araclarını yapmayı, toprağı kullanmayı buğdayı ve uzumu yetiştirmeyi, ekmek, şarap ve bira yapmayı oğretmiştir. Ayrıca ilkel Mısır’lılara ilk defa tapınak inşa etmeyi ve tanrılara tapmayı oğreten ve dini torenleri duzenleyen de Osiris’tir.

Osiris Mısır’ın uygarlaştırılmasını tamamladıktan sonra, butun dunyanın uygarlaştırılması işine girişir. Tahtı kardeşi ve aynı zamanda da karısı olan İsis’e bırakır. Osiris donduğunde ulkesini, İsis’in başarılı yonetimi sayesinde cok iyi durumda bulur. Ancak bu donem uzun surmez. Tahta gecmeyi arzulayan, fakat Osiris’in yokluğunda dahi hukum suremeyen Seth, Osiris’i yok etmek icin bir plan hazırlamıştır. Bu plana gore Seth, Osiris’in olculerine gore bir sandık hazırlatır ve sandığı en değerli taşlarla susletir. Seth buyuk bir yemek verir ve Osiris’i de cağırır. Osiris hicbir şeyden şuphelenmeyerek yemeğe gider. Yemek sonunda Seth, sandık kimin olculerine uyarsa, sandığın sahibinin o olduğunu soyler. Denemek icin herkes sırayla sandığın icine yatar. Sıra Osiris’e gelmiştir. Osiris yatar yatmaz Seth sandığı civiler, eritilmiş kurşunla lehimler ve Nil nehrine atar. İsis buna cok uzulur. Osirisi aramaya cıkar. Osiris’in kapatıldığı sandığın karaya cıktığı yerde bir ağac sandığı govdesinin icine alır. Byblos Kralı Malkandros bu ağacı gorduğunde hayran kalır ve ağacı kestirerek sarayına sutun olarak diktirmeye karar verir. Ağac kesildiğinde cok guzel bir koku cıkarmıştır. Bu olay Isis’in kulağına kadar gelmiştir. İsis durumu anlar ve Malkandros’un sarayına gider. Daha sonra Kral Malkandros’dan izin alarak ağacın govdesini acar ve icinden sandığı alır. İsis sandığı vatanına goturdukten sonra, Buto şehrine, oğlu Horus’un ziyaretine giderken sandığı, guvenli zannettiği bir yere saklayarak bırakır. Gece dolunayda avlanan Seth sandığı bulur ve Osiris’in bedenini tanır. Bunun uzerine Seth Osiris’in bedenini 14 parcaya ayırır ve bu parcaları Mısır toprakları uzerine dağıtır. Bunu duyan İsis bir tekneye biner ve butun Mısır’ı dolaşarak Osiris’in bedeninin parcalarını toplar ve parcaları her bulduğu yere bir tapınak diker. Bu yuzden Mısır’ın bircok yerinde, icinde Osiris’in cesedinin bulunduğu soylenen bircok tapınak vardır. Efsanenin sonunda ise Osiris’in oğlu Horus Seth’i yener. Yeniden canlanan Osiris artık bu dunyada yaşamak istemez ve hukmetmek icin oluler ulkesine gitmeyi tercih eder. Burada yine Anubis ile birlikte olacaktır. Anubis oluleri yargılanması icin Osiris’e getirecektir.

Supernatural'da Osiris
Osiris'in kurbanlarından birinin, yargılandığı ahırdaki sembolleri Bobby'ye ulaştırması sonucu Bobby, Osiris hakkında şu bilgileri aktarmıştır; ''Bu tavuk figurleri kesinlikle Mısır'dan. Onu Tanrı Osiris olarak tanımlıyorlar. Gercekten otoriter bir tipmiş. Seni eline aldığı zaman yargıc, juri ve infaz işlerini kendi yaparmış. Eski deyişlerde insanın kalbini gorebildiği yazıyor. Sucluluğu hissediyor. Gorunuşe gore ortaya cıkıp, bu yargıclık numarasını yapıyor


__________________