11 yıllık Supernatural yolculuk


-11 ve 12. sezonlarla ilgili spoiler icerebilir-

Her şey Dean'in, Sam'in kapısını calmasıyla başladı, bize gore. Aslında hikaye cok daha geriye gidiyordu. Sarı gozlu Şeytan'ın Sam'in bebekliğinde annesini (Mary) oldurduğu geceye kadar (ilerleyen sezonlarda daha da geriye gittiğine şahit olacağız hepimiz). Bu şeytanı avlamak icin babaları (John) ve kucuk Dean surekli şeytana ait bir ipucu peşinde dolandılar veya bir yaratığı/hayaleti avladılar. Boylece normal hayata sahip olma şansları gun gectikce tukendi.

Kucuk Sam ise evde yapayalnızdı (aslında duşunduğumuz kadar da yalnız değildi ama 11. sezona kadar boyle bilinsin bakalım). Bu durum onu, Dean ve babasından uzaklaşmaya itti. Hukuk okulunu kazanmış zeki cocuk, kimisine gore 'geek', uzun zaman sonra kapısına gelen kardeşine başta pek de yanaşmıyor ancak babasının kaybolduğunu duyunca her evlat gibi yelkenleri suya indiriyor, başlıyorlar onu aramaya.

Yaratıklarla karşılaşması yetmezmiş gibi eve donduğunde bir de kız arkadaşını -tıpkı annesinde olduğu gibi- tavana yapışmış alevler icinde goruyor. Artık goz ardı edemeyeceği gerceklerle karşı karşıya kalmıştır ve bu işten kacış yoktur. Bu iş derken kastettiğim şey ise sık sık duyacağınız 'saving people, hunting things, the family business' ile kısaca ve başarılı bir şekilde ozetlenmiş.



Soldan sağa: Sam, John, Dean Winchester

Şimdi siz bu intikam olayı hikÂyenin tamamını oluşturuyor diye duşunebilirsiniz. Ama bu cok buyuk bir yanılgı olur. Bu olay yanılmıyorsam iki sezonu oluşturuyor. Bunu yapan şeytanı bulduklarında daha buyuk bir olayın icine dalıyorlar. Ne yani şeytan gercek mi? Yoksa şeytanlardan mı bahsediyoruz? Peki... Ortada şeytan varsa o zaman melek de olması gerekmez mi?

Şeytanların icindeki hiyerarşiye kadar her şeyi oğreniyoruz zaman icinde ve şeytan olmasına rağmen Tanrı'nın en sevdikleri arasında yer alabilecek turden kişilerle -Crowley- tanışıyoruz.

Bu arada Dean ve Sam sadece yaratık/ hayalet/ şeytan avlamıyor, kimi hikÂyelerde insanların yaratıklar kadar hatta daha da kotu olabileceğini gozler onune seriyor. Buna hepimiz ne yazık ki hemen her gun ulkemizde şahit oluyoruz.


Kotuluk olmadan iyilik, iyilik olmadan kotuluk olmaz. O halde şeytanlar varsa melekler de olmalı değil mi? Evet, zaten Castiel isimli meleğin gelişiyle bir de cennet, melek radyosu, henuz karşılaşmadığımız ustun gucler gibi bircok konuya da ayak basıyorlar. Ve hikÂyenin cıtası yukseliyor. 5.sezonda baş meleklerle haşır neşir olarak kahramanlarımız bu sezon sonrasında biraz duşuşe geciyor.

10. sezonda da Dean'in başına gelenlerle ilgi cekici hale gelen dizi hic de fena olmayan bir sezon geciriyor. Ancak 11. sezonda Karanlık'ın gelmesiyle dizi cıtasını bir kez daha yukseltiyor. Sezon finaline doğru iyice yukselen nabız, 20. bolumde tavan yapıyor. Seyircilerinin de beklentisini fazlasıyla karşılıyor dersek yalan olmaz.

12. sezonda da sanırım Karanlık'ın Dean'e hediyesi ile epey guzel sahneler goreceğiz, ancak sezon finalinde beliren İngilizler pek de ilgi cekici gozukmuyor ne yazık ki.



Dizinin genel yapısı hakkında fikir vermek gerekirse, genellikle bir bolumde av varsa diğer bolumde hikÂyenin gidişatını ilgilendiren bir olaya girecekler demektir. Sık sık Dean'i turta krizindeyken, Bobby'i de "Balls!" derken yakalarsınız. Bolum sonunda Dean ve Sam Impala ile barınağa donerken mutlaka dertleşirler. Her sezon finali introsunda ise bir klasik olarak 'kansas-carry on my wayward son' dinlersiniz. Ve kardeşler birbiri icin -insanlık icin de olabilir- kendini feda etmeye daima hazırdır.

Bu dizi hakkında yazılacak, anlatılacak cok şey var. Ancak 11 sezonu buraya dokmem pek mumkun gozukmuyor. Bir fikir vermesi veya zaten izlediğiniz dizi hakkında genel bir bakış guzel olur diye duşundum. Unuttuğum, atladığım şeyler icin mazur gorun lutfen ve zaman ayırıp okuduğunuz icin teşekkurler!

Yazar: Damla Yılmaz
Kaynak:Ranini.tv

__________________