Kuran’ın anlattığı İslam’ın ve mezheplerin İslam’ının farkını daha iyi anlamak icin somut olarak bazı konuların incelenip bu buyuk farkın acığa cıkarılmasının faydalı olacağı kanaatindeyiz. Bu yuzden bu bolumde muzik ve resim gibi birkac konuyu inceleyip, Kuran’ın anlattığı İslam’ın uydurulan dinden farkını goreceğiz.


TUM KAİNAT ALLAH’IN SANATI
Allah kendi sanatını ve gucunu kimi zaman dunyamızın hareketlerinde, kimi zaman yağmurda, kimi zaman bir kuşun otuşunde, kimi zaman bir menekşenin renklerinde gosterir… Kimi zaman ise bir muzik parcası, bir heykel, bir resim de Allah’ın sanatının, ilminin, gucunun gostergeleridir. Her şeyi yaratan Allah, hem evrendeki her şeyin hammaddesinin yaratıcısı, hem de bu hammaddelerin arka arkaya gelip herhangi bir şey oluşturmalarında rol alan fizik, kimya, biyoloji kanunlarının yaratıcısıdır. İnsanlar Allah’ın yarattığı demir gibi hammaddeleri alır, Allah’ın yarattığı fizik ve kimya kanunları cercevesinde demire şekil verir, fizik kanunları cercevesinde oluşturulan makinelerle, matematiksel hesaplarla birleşimler yapılır ve arabalar, ucaklar ortaya cıkar. Bunları yapan insan, Allah’ın yarattığı gozleri, beyni ve elleriyle, Allah’ın yarattığı hammaddelerle, Allah’ın yarattığı kanunlar cercevesinde birleşimler yaptığı icin; insanın arabayı, ucağı ve her şeyi icadı, aslında insanın, Allah’ın evrenin icine sakladığı potansiyelleri keşfidir. Aynı şekilde bir muzik parcası; calındığı enstrumanlarının hammaddesinin ve kendisini meydana getiren notalar ile kelimelerin, potansiyel olarak meydana cıkabilecek olmasıyla, zaten kainatta mevcuttur. Muzisyen, Allah’ın yarattığı kainatta zaten mevcut olanı keşfeder ve şarkılar ile besteler yapar, bunları calar ve soyler. Kainatın her noktasında Allah’ın varlığının delillerini bulmayı bilen akıl, baktığı kadar gormeyi de bilen goz; muzikte olsun, herhangi bir sanat eserinde olsun Allah’ın varlığının delillerini, Allah’ın yaratışının guzelliklerini gorur. Kuran-ı Kerim’in hicbir yerinde muziğin, heykelin ve resmin yasaklandığına veya kotu bir uğraş olduğuna dair tek bir izah yoktur. Oysa mezheplerin İslam’ı, Allah’ın yaratışındaki guzellikleri, hayatın neşesi, tadı, Allah’ın insanlara rahmeti olan sanatın bircok kolunu yasaklayıp; kendi kısır dunyalarını başkalarına da uygulamak istemişlerdir. Daha evvel gorduğumuz gibi Kuran’da yasaklanmayan her şey serbesttir. Yasak istisnadır, bir yasağın gecerliliği icin Allah’ın bir emri, yani Kuran ayeti olması gerekir. Muzik, heykel, resim ve şiirin yasaklığına dair hicbir ayetin olmaması, bunların serbestliği icin yeterli delildir, ayrıca bunların serbest, helal olduğuna dair herhangi bir izaha gerek yoktur, aynı patlıcan yemek icin ozel bir ayete gerek olmadığı gibi. Kuran’da patlıcanın haram olduğuna dair hicbir izah olmaması yeterlidir, ayrıca patlıcan yemenin helal olduğuna ilişkin, “patlıcan yiyebilirsiniz” diye bir acıklamaya ihtiyac yoktur. Şimdi muzikten başlayarak mezheplerin İslam’ında neler uydurulmuş gorelim:


MUZİK DİNLEYENİN BAŞINA GELECEKLER
Musiki dinleyen bir kişiye cennette ruhanileri dinleme izni verilmez.
Kurtubi 14/53


Şarkı kalpte nifak bitirir.
Ebu Davud


Ummetimden bir topluluk bulunacak saf ve yunlu ipeği, calgı aletlerini helal edinecekler.
Sahihi Buhari


Allah şarkıyı, onun alışverişini, parasını, oğretmeyi ve dinlemeyi haram kılmıştır.
Muhammed Gazali, Nebevi Sunnet

Bu son hadisi kitabında zikreden Muhammed Gazali (doğumu 1917, Mısır), İbni Hazm’ın da izahlarını delil gostererek, nakilcileri inceleyerek, Hz. Omer’den ornekler vererek; bu hadisin ve evvelki incelediğimiz hadislerin uydurma olduğunu ortaya koyar. Aslında Peygamber’in muzik dinlediğine, muziği teşvik ettiğine dair de hadisler vardır. Fakat bircok mezhep, yasaklayıcı hadislerin etkisinde kalmıştır (Turkiye’de en yaygın ve en cok taraftarı olan Hanefi mezhebi gibi). Bu arada vurmalı sazlarla muziğin helal olduğu, telli ve uflemeli sazların ise haram olduğuna dair mantık dışı bircok izah da mezheplerin temel dini kaynak diye sundukları ilmihal kitaplarında yer alır. “Peygamber zamanında def calınıyor ve Peygamber de dinliyormuş, demek ki def, darbuka gibi vurmalı sazlar helal; telli, uflemeli sazların ise hepsi haramdır” diyerek, mezhepler, celişkili acıklamalarını ilmihal kitaplarında halka sunmaktadırlar. “Peygamber zamanının ve yoresinin muziği, def tipi aletlerle yapılıyorsa, değişik kulturlerin kullandığı uflemeli ve vurmalı sazlar da helaldir” şeklinde basit bir mantığı bile cıkartamamaları, mezhep kurucularının kendi kulturlerini din diye yutturma gayretlerini gostermektedir. Sonuc olarak, her konuda olduğu gibi muzik konusunda da Kuran’ı dinin yeterli ve tek kaynağı olarak gormemek, mezhepleri celişkili izahlara ve kaosa suruklemiştir. Muzik kadar yoğun olarak karşı cıkılmasa da şiire de karşı cıkanlar olmuştur. Fakat genelde din dışı şiirler, aşk şiirleri kotu gorulmuş, yalnız dini şiirlere izin verilmiştir.
Sizden birinizin icinin kusmuk ve kanla dolu olması şiirle dolu olmasından daha hayırlıdır.
M. Mesabih 4/4809

Şiire karşı cıkışlar muziğe olduğu kadar yoğun olmamasına karşın heykele neredeyse tum mezhepler muzikten cok daha şiddetli bir şekilde karşı cıkmışlardır. Bazı yoneticilerin, tarihsel bir vaka olarak, putperestliğe yol acacağı endişesinden dolayı heykele karşı bir tavır koymuş olmaları mumkundur. Fakat boylesi, Kuran’da yer almayan bir tavır, ancak tarihsel bir yaklaşım olarak değerlendirilmeli ve bu tip yaklaşımlar dinin evrensel hukumleri gibi gorulmemelidir. Heykele putperestliğe yol actığı icin karşı cıkıldığı soylenir. Ona bakılırsa Hindular ineğe tapmaktadırlar, bu durumda butun inekleri oldurmemiz mi gerekmektedir? Mecusiler ateşe tapıyordu, Peygamber tum ateşlerin sondurulup bir daha ateş yakılmamasını emretti mi? Guneşe tapanlar olduğu icin hic guneş gormeyen kapalı bir yerde yaşama fikrine ne dersiniz? Kuran’ın hicbir ayetinde yasaklanmazken, Hz. Suleyman’ın saltanatının bir ihtişamı olarak gosterilen heykele, bu ayetin beyanına rağmen, “haram” denerek nasıl karşı cıkılabilir?


Ona dilediği şekilde kaleler, heykeller, havuzlar gibi canaklardan, yerinden kalkmayan kazanlardan ne dilerse yaparlardı. Ey Davud ailesi, şukrederek calışın. Kullarımdan şukredenler azdır.
34-Sebe Suresi 13


MEZHEPCİLER HZ. SULEYMAN’I NASIL DEĞERLENDİRİYORLAR?
Allah, Kuran’da heykeli gucun ve guzelliğin bir gostergesi şeklinde sunuyorken heykele nasıl karşı cıkılır? Peki, Hz. Suleyman dine titiz değil miydi de yukarıdaki ayetten oğrendiğimize gore heykeller yaptırdı? Bu iddiaları ortaya atanlar, Hz. Suleyman’dan daha mı dindardırlar, yoksa Hz. Suleyman gunahkar mı? İnsanlar, Allah’ın indirdiğiyle yetinmeyip kendi kafalarına gore “din” yapınca, ortaya cıkan işte budur; mezheplerin karmakarışık, akıldışı ve uydurmalarla dolu yapıları.
Kim resim yaparsa, Allah ona Kıyamet gunu yaptığı resim sebebiyle, resmindekilere ruh ufleyinceye kadar azab eder. Hicbir zaman resimdekilere ruh ufleyemez.
Buhari, Tabir 45; Nesai, Zinet 114

Kopek ve resim bulunan eve melekler giremez.
Tırmizi 4, No: 2955


Mezheplerin İslam’ında sanata duşmanlığın en yoğun olduğu konulardan biri ise resimdir. Canlı figur cizmek, aynı heykel gibi, Kuran’da bu konuda hicbir yasak olmamasına rağmen yasaklanmıştır. Tabi bu arada aynı hadisle evde kopek beslemenin yasak olduğu şeklinde bir uydurmayı da İslam’a sokmuşlardır. Mezheplerin bu sacma izahlarıyla alay edenler, şoyle bir soru sorup mezhepcileri dalgaya almaktadırlar: “Azrail de bir melektir, eğer evde kopek besler veya eve resim asarsam, Azrail de evime giremeyeceğine gore, evdeyken olmemem garanti olur mu?” İslam’ı yanlış tanıtıp insanların dinden uzaklaşmasına sebep olanlar, kendilerine inananları muzik, heykel ve resim gibi Allah’ın kulları icin yarattığı guzelliklerden mahrum etmektedirler. Oysa Allah, Kuran’da şoyle buyurmaktadır:

De ki: “Allah’ın kulları icin cıkardığı susu ve guzel rızıkları kim haram etti?” De ki: “Bunlar dunya hayatında iman edenler icindir, kıyamet gunu ise yalnızca onlarındır.” Bilen bir topluluk icin Biz ayetleri boyle detaylandırırız.
7-Araf Suresi 32

Kuran’a gore iman edenler Allah’ın yasaklamadığı guzelliklerden faydalanır ve Allah’a şukrederler. Gelenekci İslam ise surekli yasaklamada, zorlaştırmada, cirkinleştirmede ve eziyette medet arar. Bu zihniyetin sahipleri, Allah’ın yasaklamadıklarını yasaklayarak insanları Allah’a daha fazla yaklaştırdıklarını, daha takva (daha makbul bir kul) yaptıklarını zannederler. Oysa Allah dinden eksiltmeyi de, dine ilaveyi de kınar. Her iki hareket de Allah’tan olanı insani olanla karıştırmak demektir.

Ey iman edenler, Allah’ın sizin icin helal kıldığı guzel şeyleri haram kılmayın ve haddi aşmayın. Allah haddi aşanları sevmez.
5- Maide Suresi 87


HAYATIN RENKLERİNİN DUŞMANLARI

Allah’ın bu ve benzeri ayetlerine aykırı hareket edilmesi yuzunden dinimiz cok buyuk zarar gormuştur. Orneğin muzik hakkında tum bu kısıtlamalar olmasaydı, İslam Âleminden herhalde cok daha fazla muzisyen ve muzik eseri cıkardı. Hıristiyan uydurmacılığı daha ziyade Peygamberleri’ni ilahlaştırarak iş gorurken, bizim uydurmacılarımız ise dine ilavelerle dini yozlaştırarak ve hayatı renksizleştirerek iş gorduler. Muzik sayesinde bircok dini mesaj verilip, insanların bilincaltına bircok gercek yerleştirilebilirdi. Bizdeki kısıtlı dini muzik eserlerine karşı Hıristiyanların sayısız uretimini ve bunu dini anlatmada nasıl olumlu bir şekilde kullandıklarını dikkate alırsak, muzik yasağının dinimize verdiği bir zararı anlayabiliriz. Aynı şekilde heykel ve sanatın diğer bircok oğesinin yasaklanmaması, Hıristiyanların bu unsurları da kullanıp daha estetik bir yaşam tarzı oluşturmalarını sağlamıştır. Bircok insan Hıristiyan uydurmacılığının inanc alanına soktukları sacma izahlara rağmen, sırf bu daha medeni ve renkli yaşam stilinin etkisiyle Hıristiyan olabilmiştir. Oysa inanc alanını uydurmacılıktan daha sağlam bir şekilde korumalarına rağmen, uygulama alanında kapılarını ardına kadar uydurmalara acan dinimizin mezhepleriyse; daha mantıklı inanc izahlarına rağmen renksiz ve icinden cıkılmaz hayat goruşleriyle bircok insanı dinimizden kacırmışlardır. Kuran’ın anlattığı din ile uydurulan dinin farkını bilmeyen yığınlarsa, bircok şeye olduğu gibi sanata da duşman col bedevisi zihniyetinin sunduğu dini, gercek din sanıp, ondan uzaklaşmışlardır. Hıristiyanlar nasıl Hz. İsa’yı ilahlaştıran izahları dinlerinden atıp Allah’ın indirdiği şekliyle dinlerini ortaya cıkarmak zorundaysalar, biz de dinimize yapılan bu ilavelerden dinimizi kurtararak mezheplerin, geleneklerin ve uydurmaların İslam’ından Kuran’ın anlattığı İslam’a donmek zorundayız.



RESSAMLIK PUTPERESTLİKTEN KOTU MU?

Sanata “din” adına yapılan zulmu iyice gormek icin şu uydurma hadisleri de inceleyelim:
Resim yapanlara kıyamet gunu muhakkak azap olunur. Bu kimselere, “Yaptığınız resimleri diriltin” denir.
Suneni İbni Maceh: 2151


Şu resimleri yapanlar yok mu? İşte kıyamet gunu bunlara “haydi yaptığınız resimlere can veriniz” diye azap edilir.
Buhari 12

Kıyamet gunu en şiddetli azaba uğrayacak olan ressamlardır.
İbn Hacer El Heytemi, İslam’da Helal ve Haramlar 2; Buhari, Tesavir 89

Sonuncu hadise gore resim yapmak zinadan, adam oldurmekten, hatta putperestlikten bile daha tehlikeli sayılabilir. Cunku putperestlerin veya katillerin değil, ressamların en buyuk azaba carptırılacağı, Peygamberimiz’e iftira olarak uydurulan bu hadisle “dini bilgi” diye Muslumanlar’a sunulmuştur. Gorulduğu gibi Kuran dışında dini kaynak kabul etmemenin, herhangi bir mezhebin bağlısı yerine sadece ve sadece -takısız- Musluman olmanın onemi her delilde bir kez daha anlaşılmaktadır. Ayrılığın iyi olduğunda ayrılığa duşmeyen hadisciler, en cok azabın kime yapılacağı konusunda da, satrancı sevmeyen birinin şu uydurması sayesinde ayrılmışlardır:
Kıyamette en acı azabı gorecek insan satranc oynayan kimsedir.
Hafız Zehebi, Buyuk Gunahlar

Hafız Zehebi, İbni Abbas’ın, nasıl bir yetimin satranc aletini yaktığını, satranc haram olmasa bu aleti yakmasının mumkun olmayacağını anlatarak; satranc konusunda “dini” bilgiler aktarır. Artık dinimizin icine sokulmuş bunlara benzer sacmalıklardan dinimiz kurtulsun; insanları karanlıklara boğan bu izahların col bedevilerinin işi olduğunu, Kuran’ın anlattığı İslam’da bunların olmadığını herkes oğrensin.

De ki: “Size ne oluyor ki Allah’ın size rızık olarak indirdiği şeylerden bir kısmını haram, bir kısmını helal yapıyorsunuz?” De ki: “Allah mı size izin verdi, yoksa Allah’a iftira mı ediyorsunuz?”
10- Yunus Suresi 59




















www.kurandakidin.com

__________________