Bugun sizlerle icinde yaşadığımız, iman ettiğimiz İslam inancının kur’an ile bağının ne durumda olduğunu, yine Allahın rehberi kur’an a bakarak, uzerinde duşunerek anlamaya calışalım. Cunku hepimiz bir imtihandan geciyoruz. İmtihan olduğumuzu soyleyende zaten Yuce Rabbim olduğuna gore, acaba bu imtihanı nereden yapacağını soyluyor ve bizler bunun bilinciyle gercekten imtihan olacağım kitaba mı sarılıyoruz, bunu da araştıralım.
Once şunu duşunelim, madem bizler bir imtihandayız, Rabbim bu imtihanımızı nereden yapacağını soylemiş olmalı değil mi? Cunku hepimiz bir okul eğitiminden gectik. Hicbir oğretmen, okutmadığı kitaptan, vermediği bilgilerden imtihan etmedi bizleri. Bizleri yaratan, cok daha adaletli ve bağışlayıcı olduğuna gore, tebliğ etmediği bir bilgiden de, asla sorumlu tutmayacağının bilinciyle yaklaşmalıyız olaya.
Genelde her yazımda hatırlatmaya calıştığım, bana gore bizlerin anahtar ayeti olan, Zuhruf suresi 44. ayeti sizlere tekrar hatırlatmak istiyorum. Cunku din ve iman adına acacağımız kapı ve anahtarı eğer yanlış anahtar ve yanlış kapı ise, bizleri asla doğru bir yere ulaştırmayacaktır. Bakın Allah bizleri nereden sorumlu tutuyor ve imtihan edecekmiş? Bence bu ayet, bizler icin anahtar olmalıdır.
Zuhruf 44: Doğrusu Kur'an, sana ve kavmine bir oğuttur. İleride ondan sorumlu tutulacaksınız.
Sanırım şimdi işimiz cok daha kolay olmalı değil mi sizce? Cunku cok acık bir hukum vermiş Rabbim. Sizleri bu kitapta ki emirlerimden, hukumlerimden sorumlu tutuyorum. Rahman bu sozu bizlere verdikten sonra, bu kitabın dışından da, gunumuzde bizlere oğrettikleri gibi, bizlerin din ve iman adına sorumlusunuz dedikleri, beşerin yazdığı ciltlerce dolu kitaplardan, hesaba ceker mi dersiniz?
Peki, acaba bizler Rabbin, bu kadar acık ve net olan bu ayetini gormezden gelip, uzerini nasıl orteriz hic duşunuyor muyuz bunu? Hatırlayalım bugun bizlere, sorumlu olduğumuz, imtihanımızın yapılacağı kitabın yalnız kur’an olduğunu mu soyluyorlar. Kesinlikle hayır. Bakın neler oğretmişler bizlere, Rabbin apacık ayetine gozlerini kapatanlar.
(Kur'Ân-ı Kerim, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Hazretlerinin Sunneti ve fıkıh kitaplarından dinimizi oğrenebilirsiniz. Kur'Ân-ı Kerim tek başına yeterli değildir. Zira Kuran-ı Kerim ozet bilgiler verir.Bilgilerinizi saygı ile rica ederiz.) DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI
Bu cevabı bana veren Diyanet İşleri Başkanlığı. Eğer bu sozlere inandığımız takdirde, Rabbin apacık soylediği Zuhruf 44. ayette, (İleride ondan sorumlu tutulacaksınız.) sozlerine inanmamış, hatta kabul etmemiş olduğumuzun bilincinde değil miyiz yoksa? Yukarıdaki sozler uzerinde lutfen cok ama cok iyi duşununuz, şu anda rabbin imtihanından geciyoruz hepimiz, bunu unutmayalım. Allah sizlere oğut olsun diye indirdim dediği kitaba, bakın bizler neler soyluyor ve rahmanın guneşine, nasıl saygısızlık yapıyoruz. Kur’anı kerimin tek başına yeterli olmadığını, onun ozet bilgiler icerdiğini soyleyerek, nasıl bir din ve iman yaşarız, bunu hayal edebiliyor musunuz? Bizlerin kur’anı, İslam ı anlamak adına, ciltlerce dolusu beşerin fıkıh kitaplarına muhtac olduğumuzu soyleyen bir zihniyet, acaba din adına bizlere neler oğretir, bunun hesabını yapabiliyor muyuz? Allahın sakın dinde bolunmeyin emrine bile gozlerini yumanlar, bolunmekten cekinmemişlerdir. Hatta bolunmekte bir guzellik, zenginlik olduğunu soylemekten bile cekinmemiş, hepsinin de kendilerince farklı fıkıh anlayışı yaratmaları dahi, akıllarını başlarına getirmemiştir.
Peygamberimiz onlarca ayetinde, Deki onlara diye başlayan ayetlerde, sizlere yalnız kur’an ile hukmetme gorevi aldım, onun dışında ben hukum veremem, hukum veren yalnız rahmandır, ayırt edip cozum getirenlerin en hayırlısı O dur dediği halde, bu ayetlere de gozlerimizi yumup gormezden gelerek, kur’an dan beşeri nefsimizi tatmin adına, sozcukleri secmemiz, onların ardı sıra anlamlar cıkartıp ve yanlış inanclarımıza deliller gostermemiz, acaba imtihanımızda bizlere gecerli bir not aldırır mı dersiniz?
Peygamberimizin adını kullandığımız, onun asla soylemediği, ona adeta iftira olan bircok sozlerin hesabını, hic dikkate alan var mı aramızda? Hesabın goruleceği o an geldiğinde, peygamberimizin şahitliğinde her şey ortaya dokulduğunde, acaba kur’an ın hic bahsetmediği, bizlere peygamberimizin hukmudur dedikleri sozler, hukumler ortaya konup, bunların hesabı bizlere sorulduğunda, peygamberimizin yuzune nasıl bakacağımızı da hesap ediyor muyuz?Allah elcisi, şu ayetleri sizlere tebliğ ettikten sonra, benim adıma uydurulmuş hurafe rivayetlere nasıl inanırsınız derse, acaba bizlerin durumu nice olur dersiniz?
Bakara 4-5:Ve onlar, sana indirilene, senden once indirilenlere iman ederler ve ahirete de kesin bir bilgiyle inanırlar. İşte bunlar, Rablerinden olan bir hidayet uzeredirler ve kurtuluşa erenler bunlardır.
Nisa Suresi 105. Kuşku yok ki, biz bu Kitap'ı sana, insanlar arasında Allah'ın sana gosterdiği ile hukmedesin diye hak olarak indirdik. Sakın hainlere yardakcı olma.
Casiye 20:Bu Kur'an, insanların kalp gozlerini acacak ışıklardan oluşur. Gereğince inanan bir toplum icin de bir kılavuz ve bir rahmettir o.
Maide Suresi 67. Ey resul! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan onun verdiği peygamberlik gorevini yerine getirmemiş olursun. Allah seni insanlardan korur. Allah, kufre batmış topluluğa kılavuzluk etmez.
Ahkaf 9: De ki: "Ben, resuller icinden bir turedi değilim! Bana ve size ne yapılacağını da bilmiyorum. Bana vahye dilenden başkasına da uymam! Ve ben, acıkca uyaran bir elciden başkası da değilim.
Aliimran 79: Hicbir insana yakışmaz ki, Allah kendisine kitap, hukum-hikmet ve peygamberlik versin de sonra o, insanlara “Allah’ı bırakıp bana kullar olun” desin. O ancak şoyle der: “Okuyup araştırdığınız şeylere, oğrettiğiniz şu Kitap’a dayanarak benliklerini Allah’a adamış kullar olun.
Ahzap 2: Rabbinden sana vah yedilene uy! Allah, yapmakta olduklarınızdan en iyi bicimde haberdardır.
Allahın elcisi bu ayetleri bizlere tebliğ ettikten, bu sozleri soyledikten sonra, acaba kur’an haricinde onun bahsetmediği koymadığı hukumleri bizlere tebliğ eder mi? Hani Rahman bizlerin imtihanını kur’an dan yapacaktı ne oldu bu ayetin hukmu? Bakın bu anahtar ayeti gormezden geldiğimizde, rabbin dinine asla doğru yerden giriş yapamayız, bunu unutmayalım.
Allah bir ayetinde ne diyordu? Kendi hukmune kimseyi ortak etmez. Lutfen duşunelim tekrar, acaba Allah elcisi kur’an dışından tekbir soz soylemiş, hukum vermiş olabilir mi? Eğer vermiştir diyorsak, yaşamımızda imtihanımızda sorulan, yuzlerce hatta binlerce soruya doğru cevap vermemiz duşunulemez. Bu dinde kargaşanın başlangıcı olur. Allah emin olmadığın bilginin ardı sıra gitme, sorumlu tutarım diye boşuna ikaz etmiyor bizleri. Yaptığımız en buyuk yanlış, kur’an dan habersiz, İslam ı yaşamaya calışmamızdır. Eğer kur’an dışından da hesap gunu sorumluyuz dersek, Kur’anın karşısına ona eş, beşeri bir kitap daha koymuş oluruz ki, bu Allahın asla affetmeyeceği buyuk gunahlardandır. İşte bunun kabulu, koskoca bir bilinmeyene kapı acmakta, nelerin doğru nelerin yanlış olduğunu ayırmadan, şeytanın kucağına duşmemizi sağlayacaktır.
Kur’an bizlerin kullanma kılavuzudur. Hangi kullanma kılavuzu okunduğunda anlaşılmaz ve yetersizdir, bunu cok iyi duşunelim. Hele bu kitap Allah katından gelmiş ise. Kelime ve sozcuklerin ardı sıra gidip, emin olmadığımız kur’anın onay vermediği, beşerin hurafelerine deliller aramayalım. Bunlar şeytani tuzaklardır, imtihanımızın zor sorularıdır, gelin bu zor soruları kur’an ın nuruyla aşalım.Şeytanlaşmış beşerin tuzaklarına duşmeyelim. Allahın elcisi bakın kendi sorumluluğunu ne kadar guzel acıklıyor bu ve buna benzer onlarca ayetinde.
Ankebut 50:Dediler ki: "Ona Rabbinden mucizeler indirilseydi ya!" De ki: "Mucizeler Allah katındadır. Bana gelince, ben acıkca uyaran biriyim. Hepsi bu.
Ankebut 18: "Eğer yalanlarsanız bilin ki, sizden onceki ummetler de yalanlamıştı. Resule de duşen, acık bir tebliğden başka şey değildir.
Bizler hala rabbin elcisine vermediği yetki ve sorumluluğu ona yukleyip, kur’anın hic bahsetmediği konularda da, HÂŞÂ sanki Rabbimin hukmune ortakmış gibi, ondan hukumler bekleyerek şeytanın tuzaklarına duşuyoruz. Allah ne peygamberimize, nede ondan once gelen butun peygamberlere, kendi hukumlerini indirmiş, kendi hukmune asla ortak etmemiştir. Bunu dikkatle duşunelim, kelimelerin ardına duşup, yanlış anlamlar cıkarmayalım. Rabbim kur’anı kendi icinde, bizzat kendisinin acıkladığını soyler bizlere. Verdiği bir hukmun daha iyi anlaşılması icin, orneklerini de verdiğini anlatır. Sizce Diyanetin soylediği gibi, kur’an ozet bilgi olsa, burada her şey olmasa, rabbim şu sozleri soyler miydi bizlere?
Nahl 89: Her ummet icinde kendi nefislerinden uzerlerine bir şahit getirdiğimiz gun, seni de onlar uzerinde bir şahit olarak getireceğiz. Biz Kitabı sana, her şeyin acıklayıcısı, Muslumanlara bir hidayet, bir rahmet ve bir mujde olarak indirdik
Nisa 174-175:Ey insanlar! Şuphesiz size Rabbinizden kesin bir delil geldi ve size apacık bir nur indirdik. İşte Allah'a iman edenler ve O'na sarılanlar, onları kendisinden olan bir rahmetin ve bir fazlın icine yerleştirecektir ve onları Kendisine varan dosdoğru bir yola yoneltip-iletecektir.
İsra 89: Muhakkak ki biz, bu Kur'an'da insanlara her turlu misali ceşitli şekillerde anlattık. Yine de insanların coğu inkÂrcılıktan başkasını kabullenmediler.
Kehf 54: Andolsun ki, gercekten Biz bu Kuran'da insanlara ibret olacak her turlu misali tekrar tekrar acıklamışızdır. İnsan ise her şeyden cok mucadelecidir.
Bu ayetlere onlarca ornek vermek mumkun. Gelin yalnız yazdığım ayetler uzerinde duşunelim. Diyanet ne diyordu kur’an icin? (Kur'Ân-ı Kerim tek başına yeterli değildir. Zira Kuran-ı Kerim ozet bilgiler verir.)Diyanetin bu sozleriyle Rabbin sozlerini karşılaştıralım, bakalım onlara onay veriyor mu?
- Biz Kitabı sana, her şeyin acıklayıcısı, Muslumanlara bir hidayet, bir rahmet ve bir mujde olarak indirdik.
- Rabbinizden kesin bir delil geldi ve size apacık bir nur indirdik. O'na sarılanlar, onları kendisinden olan bir rahmetin ve bir fazlın icine yerleştirecektir.
- bu Kur'an'da insanlara her turlu misali ceşitli şekillerde anlattık.
- Kuran'da insanlara ibret olacak her turlu misali tekrar tekrar acıklamışızdır.
Ne dersiniz rabbin sozleri ile uyuşuyor mu beşerin sozleri? Kur’an a baktığımızda, Rabbin elcisine cok onemli direktiflerini verdiğini goruruz. Acaba aşağıdaki ihtarı alan, Allah ın ornek elcisi, Rahmanın kur’an dışından ayetlerine ilaveler yaparda, bunlarda Allah katındadır der mi? Yorum sizlerin.
Hakka 44–45–46; Eğer bazı lafları bizim sozlerimiz diye ortaya surseydi, yemin olsun, ondan sağ elini koparırdık. Sonra ondan can damarını mutlaka keserdik.
Ne dersiniz, hala bu ayetleri, Rabbin bu sozlerini gormezden gelmeye devam mı edeceğiz. Doğrusu icinde yaşadığımız İslam, oyle bir hala burunmuş ki, bu yolun nereye ulaşacağını herkes kendisi cok iyi duşunmelidir. Okulda imtihan olduğumuz dersin oğretmeni,imtihandan sonra cevap kÂğıtlarını onumuze koyup, kitabı acmamızı soylerdi bizlere. Nerede hata yaptığımızı anlamamız icin. İşte Yuce rabbim de hesabın goruleceği o gun, aynısını yapacağını soyluyor ve bakın yanlışları anlayabilmemiz icin hangi kitabı ortaya koyacağını soyluyor.
Zumer 69: Yeryuzu, Rabbinin nuruyla parıldamış, Kitap ortaya konmuş, peygamberler, tanıklar getirilip aralarında hakla hukum verilmiştir. Onlar asla haksızlığa uğratılmazlar.
Hesabın goruleceği o gun kitap ortaya konacak diyor Allah, acaba hangi kitap dersiniz? Dikkatle ayeti okuyalım ve iyice duşunelim. Eğer peygamberimizin gercek ummeti olduğumuzu soyluyorsak tabi. Peygamberler tanık olarak cağrılıp, Rabbin gonderdiği kitaplarda ortaya konduğunu, imtihanımızın cevapları da yani, yaptıklarımız soylediklerimiz, inandıklarımız onumuze konarak, her şeyin belli olacağı anı Rabbim, gozlerimizin onune şimdiden getiriyor bizlere.
Acaba ders alabiliyor muyuz, hic sanmıyorum cunku Rabbin rehberi icin anlaşılması zor diyenlere inananlar ne yazık ki coğunlukta. Ama Rabbim bunu da bildiği icin bizleri uyarıyor ve coğunluğa uyarsan seni dinden saptırırlar diyor. Rabbin rehberi artık, her şeyin icinde olmadığı ozet bilgi ilan edilmiş, yuksek bir yere asılmış duruyor. Rabbin rehberi, anlayarak okunmayıp, velilere teslim edilmiş, onlardan medet umulur olmuş. Daha acıkcası KUR’AN TERKEDİLMİŞ. Rabbim ne olur bizleri affet. İşte bu terk edilişin ikazını rahman, O yuce adaletini gosterip, şimdiden bakın nasıl uyarıyor kur’an da bizleri, hem de elcisinin hesap gunu soyleyeceği, o sozu şimdiden nasıl ikaz ederek soyluyor bizlere. Tabi anlayana, anlamak isteyene.
Furkan 30; Ey Rabbim! Benim toplumum bu Kuran' ı devre dışı tuttular.
Allahın elcisini ornek alan, kur’an a sarılır. Onun gercek ummeti olup, hesap gunu peygamberimizin şahitliğinde, yuzleri kapkara olmak ve ona mahcup olmak istemeyen, yine kur’an a sarılır, cunku Allah elcisi de yalnız ve yalnızKUR’ANA SARILMIŞTI.
Bizler Rabbin kolay imtihanını, ellerimizle zorlaştırdığımızın artık lutfen farkına varalım. Cunku Rahman sizleri zayıf yarattım der ayetinde. Rabbim kullarına eziyet veren değil, huzur ve mutluluk verendir. O ışıktır, Rahmettir. Zorluk değil kolaylık verendir. Rabbin yemin ederek kolaylaştırdıklarını, ellerimizle zorlaştırıp, şeytanın işini kolaylaştırmayalım. Kendi ellerimizle cehennemin kapısını acmayalım.
Saygılarımla Haluk GUMUŞTABAK
__________________
Kendi ellerimizle cehennemin kapısını acmayalım.
Dini Sohbetler0 Mesaj
●46 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Dini Sohbetler
- Kendi ellerimizle cehennemin kapısını acmayalım.
-
12-09-2019, 11:42:38