Kıyamet alametlerinde biri de MEHDİ' nin dunya ya geleceğidir.
Mehdi kimdir ? Kavram olarak “Mehdi” ne demektir ?
Birgun Avf bin Malik’e ALLAH Resûlu, “Cok karanlıklı ve şiddetli bir kısım fitneler gelir. Derken fitneler birbirlerini takip eder. O kadar ki bu Ehl-i Beytimden Mehdî denilen bir zÂt cıkıncıya kadar devam eder. Sen ona ulaştığında tabi ol ki hidayette olanlardan olasın.” 1 buyurmuşlardı.
Ebû Saidu’l-Hudrî rivayet ediyor: “Resûlullahtan sonra onemli bir olayın meydana gelmesinden korktuk ve Bunu Resûlullaha sorduk. O da Hz. Mehdî’yi mujdeledi.” 2
Şuphesiz bu donemler mÂnevî kurtarıcıların dort gozle beklendiği donemlerdir. Boyle bir anda Âhirzamanın beklenen şahsı Hz. Mehdî geleceğine gore ona bîat etmenin, katılmanın onemi tartışılmaz. Resûl-u Ekrem de (a.s.m.) ummetini buna teşvik ederek, “Sizden kim o gune yetişirse karlar uzerinde emekleyerek de olsa ona katılsın.” 3 buyurmuşlardır.
Başka bir hadislerinde de ALLAH Resûlu, Huzeyfetu’l-Yemanî’nin bir sorusu uzerine hayırdan sonra şer, şerden sonra sulh olacağını bildirmiş, “Bu sulhtan sonra ne olacak?” diye sorduğunda da şoyle buyurmuşlardı:
“DalÂlete dÂvet edilecek. İşte sen o gun bir halife gorduğunde ağacın kokunu ısırarak da olsa olunceye kadar ona koş.” 4 buyurmuşlardı.
Hadis-i şeriflerde kar uzerinde emekleyerek, ağac kokunu ısırarak da olsa ona tÂbi olmamız oğutlenen halife acıkca gorulduğu gibi Hz. Mehdî’dir.
Bu konu Asr-ı Saadette de o kadar onemli bir yer tutmuş olacak ki Ummu Seleme validemiz, Resûllullaha “Mehdî gelecek mi?” diye sorma ihtiyacını hissetmiş, ALLAH Resûlu de “Evet, gelmesi haktır” 5 cevabını vermişlerdi. Hatta başka bir hadis-i şeriflerinde dunyanın yıkılmasına birgun kalsa bile, Cenab-ı Hak o gunu uzatıp Hz. Mehdî’yi gondereceğini 6 belirtmektedir ki, bu onun geleceğinin zorunluluğunu ortaya koyar.
Hz. Ali’den bize ulaşan bir başka Hadise gore, bir gun o, oğlu Hz. Hasan’a bakmış ve: “Nebi Sallallahu Aleyhi Vesellem’in isimlendirdiği gibi, mutlaka benim bu oğlum Seyyiddir (Beyefendi, Halim Selim, zarif ve centilmendir.) Yakında onun soyundan, Nebinizin (s.a.v.) adıyla adlandırılan bir adam cıkacak, ahlakında ona (Hz. Peygambere) benzeyecek, ama yaratılışında (beden ve cisim ozelliklerinde) ona benzemeyecektir” buyurmuştur. 7
Buyuk Alim Taftazani’nin (Mesud b. Omer) Şehru’l- Makasıd adlı meşhur eserinde; Mehdi ile ilgili konunun başında şoyle der: “Dunyayı adalet ve iyilikle dolduracak bir imamın (liderin, buyuğun, mehdinin) cıkması konusunda ahadis-i sahiha (sahih Hadisler) varid olmuşlar.” 8
Kimdir bu Hz. Mehdî? Resûl-u Ekrem nicin ozellikle ona uymayı tavsiye etmektedir? Eğer onun doneminde yaşayacak olursak onu nasıl tanıyacağız? O karışıklık, bozukluk, herc u merc, fısk u fesad doneminin adamı olduğuna gore mucadelesini kimlere karşı ve nasıl yapacaktır? Ozellikleri nelerdir? Bunlar ve bunlara benzer soruların cevabı bilinmedikce Hz. Mehdî’nin fonksiyonu, icraatının ehemmiyeti elbette tam anlaşılamaz.
Mehdî kimdir?
Sozluklerde hidayette, doğru yolda olan, başkalarının hidayet ve doğru yolda gitmelerine vesile olan mÂnÂsına gelen Mehdî, İslÂmî bir terim olarak Âhirzamanda geleceği mujdelenen, kendisine ALLAH tarafından ozellikle doğru yol gosterilen, hakka yoneltilen, dinî noktalarda hata ve yanlışlıklardan korunan, insanları, bilhassa Muslumanları irşad eden, doğru yola sevk eden, zulum ve haksızlıkların kol gezdiği bir dunyada adaleti tesis eden, Âhirzamanda geleceği mujdelenen Âl-i Beytten buyuk bir zÂttır. Mehdî yazdığı eserlerle, inancsızlık icerisinde bulunanları, îmanı şuphe ve tereddutte olanları kurtaracak, mu’minlerin îmanlarını takviye edecek buyuk bir Âlimdir.
Lisanu’l-Arap’ta Mehdînin, doğru yola erişmiş, hidayeti bulmuş olan; kendisine ALLAH tarafından doğru yol gosterilen kimse diye tarifi yapılmaktadır.9
Bu mÂnÂda doğru yolda giden her Musluman bir mehdîdir. Hz. Ali’ye hem doğru yolu gosterici anlamında hÂdî, hem de mehdî denildiğini biliyoruz. 10
Dort halife ve onların yolunda gidenler de mehdiyyûn, yani mehdîler olarak anılmışlardır. Nitekim Resûl-u Ekrem (a.s.m.), “Sizi sunnetime sımsıkı sarılmaya, raşid ve mehdî halifelerimin yolunda gitmeye teşvik ederim” 11 buyurarak onların yolunda gitmeyi tavsiye etmişlerdir.
Hz. İbrahim (a.s.), Hz. Muhammed, Dort Halife, Hz. Huseyin, Suleyman bin Abdulmelik ve bazı Abbasî halifelerine Mehdî denildiğini de biliyoruz. 12
Emevî halifesi Omer bin Abdulaziz’e Mehdî denilmiş, hatta Mehdîyle ilgili bazı hadisleri ona hamledenler de olmuştur. 13 Buyuk Mehdînin bircok evsafına sahip 14 Mehdî-i Abbasînin ise, onun siyaset Âlemindeki vazifesini yaptığını goruyoruz. 15
Demek ki mehdî kelimesi geniş periyodlu bir kelimedir. Ancak bu kelime başına “el” takısı geldiğinde ozel ve belli bir kimseye isim olmuş olur ve hadis-i şeriflerde Âhirzamanda geleceği mujdelenen meşhur ve mÂnevî buyuk kurtarıcı icin kullanıldığı gorulur.
KAYNAK:forum.islamiyet.gen.tr/dini-sohbet
AŞAĞIDAKİ SİTELERDEN DE OĞRENEBİLİRİSİNİZ.
http://mehdisahibizaman.sitemynet.com
http://zahirvebatin.sitemynet.com
__________________
MEHDİ NEDİR ?Detaylı bilgi burda
Dini Sohbetler0 Mesaj
●38 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Dini Sohbetler
- MEHDİ NEDİR ?Detaylı bilgi burda
-
12-09-2019, 11:41:55