(c.c.), (s.a.v) (r.a) gibi kısaltma yapmak uygun değildir.

MirÂt-i kÂinÂt kitabında diyor ki:
Cahiller ve tembeller, saygı sozlerini kısaltarak birkac harf yazıyorlar. Bu doğru değildir. Cok sakınmalıdır!
[Dinimizislam]

Zikir olsun salavat olsun, Arabi nazımla guzelce telaffuz edilmesi ibadettir.

Mesela hadis-i şerifte Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şoyle buyurmuştur:

''Kim bir yazıda Benim uzerimde salavat getirirse, ismim o kitapta devam ettiği muddetce melekler yazana istiğfar etmekten ayrılmazlar. "

Bazı kişiler,yazılarında (S.A.V.) yazıyorlar.Bu doğru değildir.En azından sahibini bu sevaptan mahrum kılar..

Nitekim Hafız İbnu Salah rahimehullah diyor ki:

" Bazı gafil insanlar, yazı yazmak esnasında Peygamberin ismini yazarlarken cimrilik veya tembelliğe kapılarak avam talebeleri gibi sallallahu aleyhi ve sellem yerine " salalem " yazmaktadırlar. Bu doğru değildir."

Turkcemizde de telifciler, yazarlar, bu belanın dolusuna yakalanarak (S.A.V.) yazmaktadırlar. Ne tuhaf!..

İmam Şa'rani rahimehullah diyor ki:
"Boyle yazanlar, ya cimriliğe kapılmış, murekkep ve kağıdı kadar Peygamberi sevmemiş, ya tembelliğe yakalanmış, parmaklarının yorulmasından vazgecmiş, dolayısıyla O Habib-i A'zam'ı sevmemiş;

yahut da " Kim bir yazıda Benim uzerimde salavat getirirse, İsmim o kitapta devam ettiği muddetce melekler yazana istiğfar etmekten ayrılmazlar." mealindeki hadis-i şeriften gafil kalmıştır...
1

S.a ifadesi selamun aleykumun yerini tutmayacağı ve daha ince duşunulurse İslamı tahrip olduğu gibi, s.a.v. , r.a , c.c gibi kısaltmalarla esasında dini ıstılahlarda ciddi bir tahrip soz konusudur.

Sozuyle kişi Allahu teÂlÂ'yı ve Peygamberini (aleyhissalatu vesselam) over!

ama ne acı ki;

Allah ve Peygamberin adını kullanıp, esasında sozunu ovmuş olur.

Bazen ağzımızdan, kalemimizden oyle bir kelime cıkar ki, bizi Arşa cıkarır biz farkında olmadan; bazen de oyle bir kelime kullanırız ki, en diplere atar da bizi, yine farkında olmayız.

S.a.v yazıp, savuşturanlar! Peygamberin İsmine hurmet emredilmişken, uşengeclikten veya her ne sebepten olursa olsun bu hurmeti gostermeyip; Ona ta'zim etmeyip, ardından Peygamberi sevmek iddiası gibi bir tezatı kabullenmemiz, İmam Şarani rahimehullahın beyanına gore soz konusu olmaz!

Bu en muhim konulardandır.

Direkt kalbin, duygunun cumleye yansırken aldığı kalıbın Rahmani mi şeytani mi hislere aracılık edeceğine ait bir mihenktir.

Evet sevginin belirtileri vardır:

Sevmek ittiba ile tefsir edilmiştir dinimizde.

Rasulu Muhterem aleyhisselamı seven muhakkak, Onun sozune ittiba edecek ve uyacaktır. Seven sevdiğine isyan etmemeli. Etse dahi kendini haklı cıkarmaya calışmamalı, boynunu bukmeli, ozur beyan edebilmelidir..

Dinimizde, ustunluk takvaya verilmiştir.

Takva ise tamamen saygıdan ibarettir. Saygının ise her nuansı bellidir. Kalple ilgilidir; lakin apacık emirlere uymak, yasaklardan kacınmakla tefsir edilir.

Neyi savıp savusturduğumuza inşaAllah yeterli izahat olmuştur.

Muhabbetle

1. İktibas: DUA s.110 İsmail CETİN Dilara Yayınları...
__________________