EBU HUREYRE'NİN AHİRZAMAN HADİSİ RİVAYETİ VE HZ.MEHDİ
“Bir rivayette Ebu Hureyre vefat edeceğini hissettiği vakitte ilmi ketmetmiş olmaktan korkarak etrafındakilere şoyle dedi:
Resul-i Ekrem’den (A.S.M.) oğrendiğim Ahirzamanda vukua gelecek harblerle alakalı haberleri size bildireyim mi? Onlar: ‘Evet bize haber ver. Bunda bir beis yoktur Allah seni hayırla mukafatlandırsın’ dediler. Bundan sonra Ebu Hureyre sozune devÂm ederek dedi ki:
‘Hicretten bin uc yuz (1300) sene sonraki akidlerden birkac akid say (Haşiye-1). O vakit Rumların meliki (Haşiye-2) butun dunya ile harb etmek ister. Allahu Teala da o adam icin harbi irade eder. Bunun uzerinden fazla bir zaman gecmez, iki akid sonra (CERMEN) ismindeki bir beldeden (Haşiye-3), ismi kedi ismi olan bir adam musallat olur (Haşiye-4) ve butun dunyaya malik olmak ister. Ve hem soğuk memleketlerde ve hem de sıcak memleketlerde (Haşiye-5) butun dunya ile harb eder. Şiddetli harb ateşlerinin dolu olduğu senelerden sonra Allah’ın gadabına uğrar. Neticede Rûş’un veya Rus’un (ravi şubhe etmiştir) sırrı (Haşiye-6) onu oldururler.
Hicretten bin uc yuz (1300) sene sonraki akidlerden beş veya altı veya yedi veya sekiz akid say. O vakit Mısır’a “Nasır” kunyesinde bir adam hukmeder (Haşiye-7). Arablar onu “ŞuccÂ’-ul Arab” (Arabın cesuru) diye cağırırlar. Allah onu bir harbde ve sonra bir harbde daha, yani iki harbde zelil eder (Haşiye-8). O Nasır mansur olmaz, ona yardım edilmez. Ve Allahu Teala ayların en sevgilisinde Mısır’a hakiki nusreti irade eder ki bu nusret tahakkuk edecektir (Haşiye-9). Bunun uzerine Beyt’in Rabbi olan Allah, Mısır halkını ve Arab milletini, babası kendisinden daha Enver olan “Esmer SÂd” ile razı ederek onu, onlara reis eder (Haşiye10). Fakat bu adam Mescid-i Aksa’nın hırsızlarıyla (Yahudilerle) belde-i hazînde musalaha yapar (Haşiye11).
Sonra Şam bolgesinden olan Irak’da cebbar bir adam zuhur eder ki; o adam Sufyanîlerden biridir ve onun bir gozunde hafif bir aksama vardır. Onun ismi “Saddam” dır (Haşiye12). O, kendisine muarız olanlara karşı saddamdır (Haşiye13) . Butun dunya “Kucuk Kût” ta (Haşiye14), onun icin toplanırlar ki Saddam da bu Kuveyt’e daha evvel aldatılarak girmiştir (Haşiye15). Bu Sufyanîde hic bir hayır yoktur. İlla ki İslamiyet’e donerse o zaman onda hayır olur. O hem hayır, hem de şerdir (Haşiye16). Mehdî-yi Emin’e hain olana veyl olsun (Haşiye17).
Hicretten bin dort yuz (1400) sene sonraki akidlerden iki veya uc akid say (Haşiye18). O vakit Mehdî-i Emin cıkar ve butun dunya ile harb eder. Dalalete duşenler (Haşiye19) ve Allah’ın gadabına uğramış olanlar(Haşiye20) ve munafıklar (Haşiye21), İsra ve Mi’rac beldesi olan Kudus’teki “Meciddun Dağları”nda onun icin toplanırlar (Haşiye22). Butun dunyanın (Haşiye23) ve butun hilelerin (Haşiye24) melikesi (Haşiye25) de Mehdî’ye karşı cıkar ki onun ismi zaniyedir (Haşiye26). Bu melike o gun butun dunyayı dalalet ve kufre sevkeder (Haşiye27). Yahudiler de o gun dunyaca en yuksek makamdadırlar. Butun Kudus’e, mukaddes beldeye hakimdirler. Butun dunya denizden ve havadan (Haşiye28) Mehdî’nin uzerine hucum eder. Ancak cok soğuk ve cok sıcak beldeler mustesna (Haşiye29). Mehdî bakar ki butun dunya cirkin hile ve planlarla aleyhinde ittifak ettiklerini gorur. Fakat bilir ki Allah daha şiddetli mekr sahibidir ki, onların butun hilelerini akim bırakır. Ve butun kainat onun mulkudur ve ona donecektir ve merci yalnız odur. Ve butun dunya aslı ve fer’iyle onun bir hilkat şeceresidir. İşte bu kudrete malik olan Cenab-ı Hak, Mehdî’ye nusret icin en şiddetli bir darbe ile onları vurur ve karayı, denizi ve semayı onlar uzerine yandırır. Ve Sema da onların ustune şiddetli yağmurunu yağdırır. O gun butun ehl-i arz kuffara lanet eder. Allah da butun kufrun zevalini irade eder (Haşiye30) ”.
(Esme-l Mesalik Lieyyam-il Mehdîyy-il Meliki Li Kull-id Dunya Biemrillah-il Malik, Kelde bin Zeyd-216)
(Haşiye-1) Bir akid on senedir. Hadîsde gecen ukud akd’in cem’idir Cem’in en azı ucdur. 1300 uzerine uc akid ilave edildiğinde tam 1330 eder ki hicrî 1332 ve miladî 1914 te vuku bulan 1. Cihan harbine tevafuk eder.
(Haşiye-2) İngiltere.
(Haşiye-3) Cermen (GERMANY) Almanya’dır. İki akid 20 senedir. 1. Cihan harbinin ahiri olan 1918 den 20 sene sonra vuku bulan 2. Cihan harbinin tam başlangıcını haber vermektedir.
(Haşiye-4) Adolf Hitler’den haber vermektedir.
(Haşiye-5) Yani butun dunya ile harbeder.
(Haşiye-6) Yani Rusların gizli orgutu.
(Haşiye-7) Hicrî 1350’den 1380’e kadar olan tarihe tekabul eder ki 1952’de Mısıra hakim olan Cemal Abdunnasır’dan haber verir.
(Haşiye-8) 1956 ve 1967’deki Arab-İsrail savaşlarındaki Mısır’ın mağlubiyetini haber verir.
(Haşiye-9) Ramazan ayında Mısır’ın İsrail uzerine galebesini haber verir.
(Haşiye10) Enver Sedat İsmiyle meşhur olan Muhammed bin Enver Sedat’tan haber verir.
(Haşiye11) Aynen vuku bulmuştur. Cemal Abdunnasır’dan sonra Enver Sedat başa gectiğinde, 1973 tarihinde İsrail uzerine hucum etti. TÂ İsrail’in icine kadar girdi. Amerika’daki Yahudiler ayaklandılar. Amerika’nın Dış İşleri Bakanı Henry Kisinger –ki kendisi Yahudidir- devreye girerek Enver Sedat’ı anlaşmaya razı etti. Enver Sedat galib durumda olduğu halde, Ekim 1978 ve Mart 1979’da Yahudilerle “Camp David” anlaşmasını yaptı.
(Haşiye12) Irak lideri Saddam Huseyin’i hem ismi, hem ceberutu ve hem de suretiyle haber verir.
(Haşiye13) Saddam lugatta şiddetli vuran, tecavuzkar demektir. Sarihî manasıyla Saddam Huseyin’den haber vermekle beraber işarî manasıyla, Sufyanîlerin başı ve reisi olan hakiki Sufyanda da bu iki vasfın bulunduğuna işaret etmektedir. Yani Sufyanîlerin başı olan adamın da bir gozunde aksaklık olup az gorduğune ve onun da kendine muarız olanlara karşı tecavuzkar ve şiddetli olduğuna işaret eder.
(Haşiye14) Yani “Kuveyt” te. Cunku Kuveyt, Kût’un ism-i tasğiri olup kucuk kût manasında, Kûtcuk demektir.
(Haşiye15) 1991’deki Irak harbini haber vermektedir ki, aynen vuku bulmuştur. Saddam Huseyin Amerika ve İngiltere tarafından aldatılarak Kuveyt’e sokulmuş, daha sonra 37 devlet Irak’ı vurmak icin birleşmişlerdir.
(Haşiye16) Yani onun kanunlarında hicbir hayır yoktur. Cunku hak olan ahkam-ı Kur’aniyeyi icra etmeyip kendi hevasından ihdas ettiği batıl kanunları tatbik etmektedir. O hem hayırdır; cunku kafirlere karşı cıkmaktadır. Hem şerdir; cunku ahkam-ı şer’iyye ile amil olmayıp devletini ahkam-ı ilahiyeye dayandırmamaktadır.
(Haşiye17) Mehdî cıktığında, Saddam’da hicbir hayır kalmayacağı yani oldurulmuş olacağı belirtiliyor. Hadis-i Şerif'de ''Mehdî-yi Emin’e hain olana veyl olsun'' ifadesi ''Mehdî-yi Emin’e hain olanın akıbeti Saddam'ın akıbeti gibi olsun, olsun.'' anlamındadır. Ayrıca Hadis-i Şerif'in bu bolumu Mehdî’nin bu tarihlerde zuhur edeceğine de işaret eder. Nitekim hadîsin devamı bunu gostermektedir.
(Haşiye18) Hicrî 1420 ve 1430, miladi 2000 ve 2010 tarihleri etmektedir ki, icinde bulunduğumuz zamanı haber vermektedir. Hz. Mehdî’nin bu tarihler arasında zuhur edeceğini mujdelemektedir.
(Haşiye19) Hıristiyanlar
(Haşiye20) Yahudiler
(Haşiye21) Alem-i İslam’ın başındaki Sufyanîler olan cumle idareciler, kuffarla işbirliği yapan munafık yoneticiler ve onlara fetva veren bir kısım ulema-is sû’
(Haşiye22) Hz. Mehdî’ye karşı butun dunyanın toplanıp vurmasından murÂd, onun temsil ettiği şahs-ı manevî olan şeriat-ı garra-i Muhammediyeyi mudafaa eden hakiki mu’minlerin cemaatinin vurulmasıdır. Bu tarihlerde Hz. Mehdî’nin de bizzat bu cemaat-i nuraninin başına gececeğini haber verir. Meciddun ise Filistin’de bir dağdır. Hadîs, Meciddun Dağlarında butun kafirlerin Muslumanlar icin toplanacağını bildirmekle işaret ediyor ki; bu harb Yahudilerin Meciddun’a hakim olabilmeleri icin bizzat kendileri tarafından cıkarılan bir harbdir. Yani Yahudiler Kudus’e hakim olmakla, oradan butun dunyaya hakim olacaklarına inanmaktadırlar. Bu sebeble, Filistin topraklarında devletlerini kurabilmek icin butun dunyayı harbe sokmakta ve kafirleri Muslumanlar uzerine hucum ettirmektedirler. Harbin ana musebbibleri Meciddun dağlarındaki Yahudiler olduğu icin ve orada devletlerini kurup yayılmak ve dunyaya hakim olmak icin bu harbleri cıkardıkları sebebiyle, bu harbe “Hermeciddun Harbi” denmektedir. Yani gerek Afganistan’da gerek Cecenistan’da olsun Alem-i İslam’daki butun harbler Meciddun harbidir. Yoksa yalnızca Meciddun dağlarında olacak bir harb demek değildir. Bu harb, hadîslerde olduğu gibi Tevrat ve İncil’de dahi “Hermeciddun Harbi” veya “Armagedon Harbi” olarak gecmektedir. İleride izahı ve isbatı geleceği uzere, Tevrat ve İncil’de de bu harb aynen hadîsteki gibi haber verilirken, Yahudi ve Hıristiyanlar buna ters mana vererek kendileri tarafına cekmektedirler. Bu noktaya cok dikkat lazımdır. Cunku muhim bir sır bu noktadan inkişaf ediyor. Feteemmel! Hem bir başka cihet de şudur ki; Ustad Bediuzzaman’ın (R.A.) beyanı uzere, eskide merkez-i hilafet buralarda ve Şam, Haleb, Mekke ve Medine civarında olduğu icin, bazen metn-i hadîs raviler tarafından ictihadla tatbik edilip, ekser vukuat-ı istikbaliye bu bolgelerde vuku bulacakmış gibi anlatılmış. Binaenaleyh bu ve bunun gibi hadîslerde verilen haberler, bahsi gecen bu yerlerde vuku bulabileceği gibi Alem-i İslam’ın herhangi bir yerinde dahi vuku bulabilir. O halde butun dunyanın birleşerek, Alem-i İslam’da Şeriat-ı Garra-i Muhammediyeyi i’lan eden Muslumanları, hususen hadîste haber verilen şark tarafındaki bir taife-i mucahidini vurmaları hadîsin kulliyetinde dahildir.
(Haşiye23) Dunya ulkeleri ya da Birleşmiş Milletler
(Haşiye24) Emperyalist devletler
(Haşiye25). Hadîste Amerika’nın Hz.Mehdi'ye karşı cıkan devlet başkanı “melike” olarak isimlendirilmiştir. Bunun sebebi ise; ABD. Demokrat Parti Başkan aday adayı Hillary Clinton'ın cinsiyetidir. ABD'deki Demorat Partinin başkan adayının başkan secilmesine kesin gozuyle bakılmaktadır. İslam literaturunde erkek devlet başkanı melik, kadın devlet başkanı melike olarak nitelenir. Dolayısıyla hadise gore ABD. Demokrat Parti Başkan aday adayı Hillary Clinton Hz.Mehdi'ye karşı cıkan bir melike olacaktır.
(Haşiye26) Amerika Birleşik Devletleri
(Haşiye27) Hz.Mehdi'nin zuhurundan sonra ABD'nin butun dunyayı dalalet ve kufre sevketmesinden kasıt ise ABD'nin, Amerika'nın butun dunyada ozgurluk, demokrasi ve insan hakları namı altında fuhşiyatı ve zulmu ve dalaleti tervic ederek hakimiyetini bunun ile idame etmesidir. Bu manaya işareten ismi zaniyedir ''devletin ismi'' denilmiştir. Hem bu sebeble ileride gosterileceği gibi İncil’de dahi Amerika, bu hadîste olduğu gibi zaniye ve ''f a h i ş e'' unvanıyla haber verilmektedir.
(Haşiye28) O asırda ucağın ve fuze atabilen savaş gemilerinin icad edilip Muslumanların ve Mehdi'nin başına havadan ve denizden bomba yağdırılacağına işaret eder.
(Haşiye29) Soğuk beldelerden murad İsvec, Norvec gibi İskandinav ulkeleridir. Sıcak beldelerden murad ise Guney Afrika’dır. Haber verildiği gibi aynen vuku bulmuştur. Amerika ve İngiltere’nin riyasetinde Birleşmiş Milletler Afganistan’ı vururken, bu beldedeki devletler bu harbe iştirak etmemişlerdir.
(Haşiye30) Muslumanların zahirî kuvvet i’tibariyle kafirlere nisbeten zaif olacaklarını, fakat Kudret-i İlahiye harikulade hallerle onlara yardım edip, semavî ve arzî musibetlerle kafirleri helak edeceğini ve Muslumanları galib edip İslamiyeti hakim edeceğini haber vermektedir. İncil’de de aynen boyle haber verilmiştir. Haber verildiği gibi kuffar alemine semavî ve arzî musibetlerin geldiği de aynen gorulmektedir ve daha dehşetlileri de gorulecektir.
Gelecek itirazlara baştan soyleyim, Kelde bin Zeyd hicri 2. yuzyılda yaşamış bir alimdir, kitabı da sultanahmet kutuphanesinde bulunabilir ama arapcadır.
Hazırlayan : Kurtuluş Devrim
__________________
Ebu Hureyre'nin Ahirzaman Hadisi Rivayeti ve Hz.Mehdi
Dini Sohbetler0 Mesaj
●36 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Dini Sohbetler
- Ebu Hureyre'nin Ahirzaman Hadisi Rivayeti ve Hz.Mehdi
-
12-09-2019, 11:19:45