Bazı insanlar nazardan korunmak icin birtakım carelere başvurmaktadır. Nazar boncuğu, iğde dalı v.b. takmak ve bulundurmak, nazara karşı kurşun dokturmek bu yanlış carelerden yalnızca birkacıdır. Nazara uğrayan kişi, kuşkulandığı insanın sacından, ayakkabısından veya elbisesinden habersiz bir parca kesip yakarak dumanı ile tutsulenirse nazarı gecer inancı da yine nazara karşı başvurulan yanlış carelerdendir. Nazar değmesi veya diğer bir ifadeyle “goz değmesi” halk arasında da bilindiği gibi kıskanclıktan oturu bir kimsenin birisine bakması ve bu esnada bakılan kişi de baş ağrısı gibi birtakım rahatsızlıkların meydana gelmesiyle olur.
Peygamber Efendimiz (s.a.s.) bir hadislerinde “goz değmesi gercektir.” Buhari buyurmuşlardır. Hz. Aişe (r.a.)’ ın rivayet ettiği bir hadiste goz değmesine karşı Resulullah’ ın (s.a.s.) dua okumayı emrettiği gorulmektedir. Okunacak dualar ise Fatiha, İhlas, Felak, Nas sureleri ve Ayetul-kursi dediğimiz Bakara suresinin 255, ayetidir. Elmalılı Hamdi Yazır’ ın belirttiğine gore, bu tedavide asıl olan hastanın kendisinin okumasıdır. Peygamberimiz (s.a.s.) Felak ve Nas sureleri inmeden once cinlerin ve insanların nazarlarından Allah’a sığınırdı. FElak ve Nas sureleri inince daha okuduklarını terk etti ve sadece bu sureleri okumaya devam etti. ( Tirmizi) nazara karşı yapmamız gereken iş, dinimizin tavsiye ettiği tedavi şekli belirtilen duaları okumak ve şifayı Allah’ tan beklemektir. Hal boyle iken halk arasında yaygın olarak nazar değmesin diye mavi boncuk, iğde dalı, kaplumbağa kabuğu vs. takmak; evlere binalara veya arabalara at nalı, at kafası, ayna, ceşitli muskalar asmak, tutsu yapmak, abralara goz resimleri yapıştırmak batıl inanclardır ve bir kısım hurafelerdir.

__________________