Allah’ı Duşunduren KÂinat Ayetleri
Allah’ın varlığı, fiil ve sıfatları ile apacık iken; zatı ile gizlidir. Zatı duyularla ve akılla idrak edilemez. Bununla birlikte Allah’ın varlığı akıl ile bulunabilir.
Oncelikle şu soruyu sorarak konumuza girelim: Acaba insanın Allah’ın varlığına inanması icin, O’nun varlığını akılla ispat etmeye gerek var mı? Bu soruya şu şekilde cevap verilebilir: Cevresindeki tum varlıklara ibret gozuyle bakan, olayların gerisindeki gerceği duşunen insan icin, Allah’ın varlığı apacıktır. Veya şoyle bir soru aklımıza gelebilir. Allah’ın varlığını aklen ve ilmen ispat etmek mumkun mudur? Hayır mumkun değildir. Cunku ispatı istenen varlık aklı aşmaktadır.
Allah’ın varlığını gosteren akli deliller gaflet icindeki insanları uyandırmak icindir. Gecmişten gunumuze kadar Allah’ın varlığını, cok az insan dışında, toplum olarak inkar eden olmamıştır.
Allah’ın varlığına ve birliğine, gorulen, işitilen ve bilinen her şey şahidlik etmekte-dir. İnsan bir damla su iken, ana rahmindeki oluşumu ve aşamaları, dunyaya gelişi, bebeklik ve cocukluk donemi, genclik, ihtiyarlık ve nihayet olumu, duşunen insan icin Allah’ın varlığına en kesin delillerdir. Cevresindeki tum varlıklara ibret gozuyle bakan, olayların gerisindeki gerceği duşunen insan icin, Allah’ın varlığı apacıktır
İnsan, etrafına bakıp kainatı incelediğinde mukemmel bir duzen ve ahengin olduğuna şahit olmaktadır. Guneş, ay, gezegenler ve diğer tum gok cisimleri birbirlerine carpmadan kendi yorungelerinde hareket etmektedir. Dunyamız da hem kendi cevresinde hem de guneşin cevresinde donmektedir. Dunya bu donuş esnasında guneşe bulunduğu yerden cok az bir mesafe yaklaşsa alevler icinde kalır; tersine cok az bir mesafe uzaklaşsa buz kesilip donardı.
Havada direnc kuvveti olmasa, yağmur taneleri yeryuzune bir mermi gibi inerdi. Suyun kaldırma kuvveti olmasa, denizlerde gemiler ve insanlar yuzemezdi. Yeryuzunde dağlar olmasa dunyamız surekli sarsıntı gecirirdi.
Dunyanın da icinde bulunduğu gezegenlerin uzaya fırlayıp savrulmasını engelle-yen, yer cekim kuvveti adı verilen ilahi bir kanundur.
En kucuğunden en buyuğune tum hayvanlar, bitkiler, ırmaklar, nehirler, denizler, okyanuslar, dağlar yeryuzunu bir vitrin gibi suslemekte, aynı zamanda yaratılışları icabı, Allah’a teslim olup tesbih etmekte ve insana hizmet etmektedirler.
İnsan buyuk alem olan kainattan, kucuk alem olan kendisine bakıp incelediğinde şunlara şahit olur: Saclarımızdan ayak parmaklarımıza kadar vucudumuzun şekli, boyun, parmak, el, kol, diz, ayak gibi organlar kendilerinden beklenen gorevleri yapabilecek şekilde duzenlenmiştir.
Kalbimizin calışması, gozumuzun gormesi, kulağımızın işitmesi, derimizin hissetmesi, kanın vucutta dolaşması, yiyeceklerin sindirilmesi, zararlı atıkların vucuttan dışarı atılması ve diğer tum organlarımızın calışması onceden programlandığı şekilde aksamadan belirli bir duzen icinde devam etmektedir. Vucudumuzdaki herhangi bir organ rahatsızlandığında diğer tum organlar bu rahatsızlığı hissederler.
Butun bu duzen ve ahenk kendi kendine olmayıp, ustun ozelliklere sahip tabiat ustu bir varlık tarafından yaratılmıştır. Biz muslumanlar bu yuce varlığa ALLAH (c.c) diyoruz.
Gorulduğu gibi Allah’ın varlığı meselesinde izlenen metod “eserden muessire geciş” metodudur. Yani resimden ressama, şiirden şaire, Selimiye camiinden Mimar Sinan’a geciş metodu. Burada resim eser; ressam muessir, şiir eser; şair muessir, cami eser; camii yapan muessirdir. İşte canlı cansız tum kainat ve icindeki varlıklar Allah’ın eseridir.
Kur’an, Allah’ın her bir eserine “ayet” diyor. Ayet yol kenarındaki trafik işaretleri gibidir. Bu işaretler surucunun hedefine ulaşmasında ona yardımcı olduğu gibi gercek akıl sahipleri de Allah’ın ayetlerine bakarak O’na ulaşır.
Allahu Teala kendi varlığını gerek Kur’an ayetleriyle, gerek kainat ayetleriyle her an gostermektedir. Bu yuzden tabiattaki her olay basit birer hadise olmaktan cıkmakta, dikkatimizi kendilerine değil; olayların gerisindeki gerceğe cekmektedirler. Nasıl ki, yol uzerindeki trafik levhaları dikkatimizi kendilerine değil de, gideceğimiz yone cekerse; kÂinat olayları da dikkatlerimizi kendilerine değil; olayların gerisindeki gerceğe cekmektedir. Bu gercek, Allah’ın varlığı, birliği ve kudretidir.
Bu anlamda kÂinattaki her olay da, insanın kendisi de, Allah’ın varlığına, birliğine ve kudretine işaret eden ayetlerdir. Burada sozlu ayet olan vahiy (Kur’an) ile, sozsuz ayet olan kainat ayetleri arasında fark yoktur. Her ikisi de Allah’ın eseridir.
Kur’Ân-ı Kerim’de Allah’ın varlığıyla ilgili olan ayetlerde, O’nun hak olduğunu isbat eden delillerin, hem kÂinatta, hem de insanın kendi varlığında olduğu ifade edilmektedir:
“Biz onlara ufuklarda ve kendilerinde Âyetlerimizi gostereceğiz ki, O (Kur’an)’ın gercek olduğu, onlara iyice belli olsun. Rabbinin her şeye şÃ‚hit olması yetmez mi?” (41/Fussılet, 37)
“Kesin inanacak olanlar icin yeryuzunde ve kendi canlarınızda (Allah’ın varlığını ve kudretini gosteren) nice deliller vardır. Gormuyor musunuz? (51/ZÂriyÂt, 20-21 )
Kur’Ân-ı Kerim Allah’ın varlığını, insanlar tarafından doğal kabul edilmesi gereken bir konu olarak gormektedir. Bu yuzden konuyla ilgili ayetler genellikle soru şeklinde veya hayret bildiren uyarı ve kınama bicimindedir.
Allah’ı bulmanın, O’nu kabul edip O’na inanmanın bozulmamış akıl icin mecburiyet olduğu acık bir hakikattir. Sağlam bir akıl, yaratıcı, yoktan var edici, tabiat olaylarını yonlendirici, aleme nizam verici bir zatı, yani Allah’ı kabul etmek zorundadır. Akıl, zaruri olarak Allah’ın varlığına inanmak durumundadır. Ancak cok az sayıda da olsa bazı insanlar, Allah’ı inkar edebilmekte, O’na hic inanmamaktadır. Bu tipteki anormal insan(!)lara uzun uzadıya Allah’ın varlığını isbat etmeye calışmak gereksiz, hatta yanlıştır. Bu insanlara karşı tavrımız mudafa değil; hucum olmalı, bunlara: “oyleyse insanlar, varlıklar, butun evren nasıl meydana geldi? Kendisinde can bile bulunmayan doğa veya tesaduf denilen şey hic yaratıcı olabilir mi?...” gibi sorular sormalı, Allah’ın var olmadığını onların isbatlaması istenmelidir. Gorulecektir ki bir şeyin yokluğu isbat edilemez. Hele Allah’ın -hÂşÃ‚- var olmadığı hic mi hic isbat edilemez. İnsan sadece kendini kandırır.
Kavram TefsiriAhmed Kalkan
__________________
Allah’ı Duşunduren Kainat Ayetleri
Dini Sohbetler0 Mesaj
●27 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Sohbetler
- Allah’ı Duşunduren Kainat Ayetleri
-
12-09-2019, 11:08:00