Deniz kaplumbağaları, ilginc yaşamları ve uzun gocleriyle okyanusların en dikkat cekici canlılarındandır. Haklarında en fazla araştırma yapılan canlılardan biri olan deniz kaplumbağaları, tum bu araştırmalara rağmen halen daha acıklanamayan bircok mucizevi ozelliğe sahiptirler. Peki ama uzun mesafelerdeki gocleri sırasında kaplumbağalar nasıl hic yanılmadan yollarını bulabilirler?

Gocleri esnasında beslendikleri alandan ureme alanlarına doğru seyahat eden deniz kaplumbağalarının cok farklı turleri vardır. Bu turler icinde goc konusunda en dikkat cekici olanı, Guney Amerika'nın Brezilya sahillerinde beslenen yeşil kaplumbağa (chelonia mydas)dır. Her yıl bu kaplumbağaların binlercesi Brezilya sahillerinden Atlantik Okyanusu'ndaki Ascension Adalarına doğru goc ederler. Bu goc yolculuğu yaklaşık 2.300 kilometre kadardır. Ulaştıkları adanın yalnızca 11 km genişliğinde olduğu goz onune alındığında, kaplumbağaların yon bulma becerisi daha net ortaya cıkmaktadır.

Dişi Kaplumbağanın Mucizevi Gocu

Deniz kaplumbağalarının hareketlerini incelemek uzere yapılan bir deneyde, işaretlenen bir dişi kaplumbağanın izlediği yollar araştırılmıştır. Guney Queensand'de yuvası olan ve X38756 kodu ile etiketlenen yetişkin bir dişi, yedi yıl sekiz ay boyunca gorulmemiş, 1989'da 2.543 km uzaktaki Carpentaria Korfezi'ndeki ureme bolgesinde yakalanmıştır. Sekiz gun sonra da tekrar kendi plajında yumurtlarken bulunmuştur. Hayvanın yumurtalığı uzerinde yapılan inceleme, aradan gecen sekiz yıl boyunca uremenin hic gercekleşmediğini gostermektedir.

Bu sure zarfında kaplumbağa minimum 5.100 km seyahat etmiştir. Bu, yumurtladığı gunden itibaren sayılırsa, kaplumbağanın ureme yerine geri donmek icin gunde 32 kilometre katetmesi demektir. Carpentaria Korfezi'ni gecmek icin ilk once kuzeydoğuya gitmiş, daha sonra Torres Boğazı'nı gectikten sonra genellikle guneye yonelmiş, seyahati boyunca bir kısmının onun gittiği yonde bir kısmının ise aksi yonde olduğu cok ceşitli akıntılara maruz kalmış olmalıydı. Eğer bu kaplumbağa gelişiguzel dolanarak seyahat etmiş olsaydı, bu kadar cabuk donuş seyahati yapamazdı. (John Owen, Fantastic Journey, s.138-142)

Bu amaclı ve hedefi belirlenmiş yolculuk cok onemli bir soruyu akla getirmektedir.

Goc Planı Hatasız Nasıl İşliyor?

Kaplumbağanın uremek icin başlattığı goc dongusunu başarabilmesi icin eski seyahatlerindeki deneyimlerinin ve yon bulma bilgilerinin adeta kaplumbağanın hafızasında depolanmış olması gerekmektedir. Bu organizasyondaki mukemmelliğin sebebi olarak kaplumbağanın hafızasını gostermek, şuphesiz ki akla ve mantığa aykırıdır. Bu canlıları sahip oldukları ozelliklerle birlikte sonsuz ilim sahibi Yuce Allah yaratmıştır.

Bu şekilde muazzam bir yolculukla ureme bolgesine ulaşan kaplumbağalar buraya yakın yerlerde ciftleşirler. Ancak dişiler aldıkları spermleri kullanmaz, depolarlar ve yaklaşık 100 kilometre ilerideki ureme plajına giderler. Burada depoladıkları spermlerle yumurtalarını dollerler. Kulucka donemi kaplumbağanın iki haftasını alır ve bu sırada kaplumbağa yaklaşık 120 kadar yumurta bırakır. Bu işlemi aynı sezon icinde yaklaşık 10 kez tekrarlar. Bu ureme mevsimi sırasında ureme bolgesine yakın bir deniz alanında bulunur, yumurta bırakma işlemini tamamlayınca da yavruların cıkmasını beklemeden beslenme bolgesine geri doner. Ureme bolgesindeyken kaplumbağa cok az beslenir, bu sırada beslenme bolgesindeyken depolamış olduğu yağ rezervleri, ihtiyacı olan enerjiyi ona sağlar.

Binlerce Kilometrelik Yol ve Gecen Zamana Rağmen Tam İsabet

Bir dişi birey genellikle art arda iki yıl uremez. Bircok tur icin iki ureme gocu arasında en az 2, en fazla 8 yıl gecer. Fakat burada dikkat ceken, ikinci kez ureme bolgesine gitmesi gerektiğinde kaplumbağanın tekrar kendisinden yaklaşık 2.300 kilometre uzaktaki bir onceki ureme alanına gitmesidir. Binlerce kilometre uzaklıktaki bu yeri aynı şekilde bulabilmeleri bu deniz canlılarının goclerindeki en mucizevi yonlerden biridir.

Ureme plajlarında bırakılan yumurtalar 7 ila 13 hafta sonra catlarlar. Burada da buyuk bir mucize gercekleşir. Deniz kaplumbağaları insanlar gibi cinsiyet kromozomlarına sahip değillerdir. Cinsiyeti belirleyen yuvanın ısısıdır ve bu belirleme kulucka doneminin ortalarında gercekleşir. Sıcak yuvalarda tamamen dişi yavrular oluşurken serin yuvalarda ise yalnızca erkekler oluşur.

Kaplumbağaların Allah'ın ilhamı ile gercekleşen mucizevi hareketleri, dunyaya gozlerini actıkları andan itibaren başlar: Yumurtalarından cıkan kucuk bireyler, başlarında onlara yol gosteren bir kaplumbağa olmadan, hicbir tecrubeden faydalanmadan nasıl davranacaklarını bilirler. Yumurtadan cıktıktan sonra hemen denize yonelmez, akşamı beklerler. Boylece hem guneşin kavurucu sıcaklarından hem de kumsaldaki tehlikelerden korunmuş olurlar. Akşam olunca doğruca denize yonelirler. Bu yonelmenin nedeni henuz tam anlaşılamamakla beraber kaplumbağaların ışığa duyarlı bir sistemlerinin olduğu duşunulmektedir. Deniz yonu her zaman kara yonunden daha parlaktır, bu kucuk canlılar da bu parlaklığa yoneliyor olabilirler.

Yavrular bu şekilde denize ulaşırlar. Ancak onlar icin tehlikeli bir yolculuk başlamıştır. Plajda yumurtadan cıkan yavrulardan bir kısmı yengecler ve kuşlar tarafından avlanır. Suya girdikleri an daha buyuk bir tehlike altına girerler. Doğruca acık okyanusa doğru yuzen yavruların bircoğu sığ sulardan gecerken balıklara ya da kopek balıklarına yem olurlar. Birkac gun durmadan yuzdukten sonra dinlenmeye ve yuzeyde karşılaştıkları planktonlarla beslenmeye başlarlar. Bu genc kaplumbağalar okyanus tabanında beslenme bolgesine yerleşip yetişkin olana kadar aynı alanda onlarca yıl kalırlar. Yetişkinliğe ulaşıp ureme cağına geldiklerinde ise, hayranlık uyandıracak şekilde, doğdukları yere doğru goc seyahatine başlarlar.

Okyanusta Tek Başına...

Deniz kaplumbağaları doğumdan itibaren yalnız kalır, yaşantıları boyunca da turlerinin diğer bireyleriyle cok az iletişim kurarlar. Bu canlılara ne zaman nereye goc edeceklerini, nasıl besleneceklerini, ureme ve beslenme alanlarının yerini oğreten bir başka kaplumbağa yoktur. O halde yeni yumurtadan cıkan bir kaplumbağa tum bu bilgilere nasıl sahip olur?

Bu sorunun tek cevabı vardır: Tum canlılara henuz daha dunyaya gelmeden once ihtiyacları olacak yetenekleri veren, onlara yaşamları boyunca yapmaları gereken fiilleri oğreten Yuce Allah'tır.

Bir kaplumbağa hayatının buyuk bir bolumunu tek başına gecirir. Ancak bu onun icin bir eksiklik değildir; cunku bu şekilde yaşayabilecek ozelliklerle yaratılmıştır. Cevresel ipuclarını fark edebileceği cok ustun yeteneklerle donatılmıştır. Guclu bir koku duyusuna ve goruş gucune sahiptir. Dış kulakları olmamasına rağmen insanların duyma sınırının otesindeki cok duşuk frekanslı sesleri bile duyabilir.

Sahip oldukları tum bu kompleks sistemler, onları herşeyi bilen Allah'ın yarattığının delillerinden yalnızca biridir. Yuce Allah onları tek başlarına yaşayabilecekleri, mukemmel ozelliklerle donatmıştır.

Hayranlık Uyandıran Bir Mucize...

Goc eden kaplumbağalar hem onlarca yıl okyanus icinde donup dolaştıktan sonra doğum yerlerini hem de beslenme alanlarından sonra yuvalarını nasıl bulabilmektedirler? Bununla ilgili cok sayıda araştırma yapılmış, fakat bir sonuca varılamamıştır. Tek bilinen, bu canlıların hayranlık uyandıran bir mucize gercekleştirerek her defasında yollarını bulabildikleridir.

Bu konuda cok fazla fikir ortaya atılmış fakat hicbiri yeterli olmamıştır. Bazı kaplumbağa turlerinin sahil şeridini izleyerek, okyanusu gecen turlerin akıntılarla suruklenen kokuları takip ederek, bazılarının ise dunyanın farklı yerlerinin manyetik alan değişimlerine tepki vererek doğru bolgelere ulaştıkları duşunulmektedir.

Deniz Kaplumbağalarının Yerinde Siz Olsaydınız...

Deniz kaplumbağalarının mucizevi gocleri uzerine ortaya atılan ihtimalleri goz onunde bulundurarak, aynı işlemi, kaplumbağalarda olduğu duşunulen bu ozelliklere sahip insanların yaptığını varsayalım:

Omrunuzde ilk kez bir yere gidiyorsunuz. Burası sizin hayatınızı surdurebilmeniz icin uygun koşullara sahip. Fakat nasıl olduysa burayı hic yanılmadan buldunuz. Sonra kilometrelerce uzağa yine sizin icin uygun olan başka bir yere doğru yola cıktınız ve buraya da hayatınızda ilk kez gidiyorsunuz. Yola cıkmadan once de geldiğiniz bu yere tekrar gelmeniz gerektiğini onceden tahmin edip, buranın her turlu ozelliğini aklınızda tutuyorsunuz. Kokusunu, etrafındaki doğa şekillerini, bolgenin manyetik alanını, her ozelliğini hafızanıza kaydediyorsunuz. Kilometrelerce uzaktan tekrar buraya gelirken de bu kayıtlı bilgilere başvuruyorsunuz. Bunları yaparken de oyle bir vucut sistemine sahipsiniz ki, hem pusula gibi bulunduğunuz yerin manyetik alanını saptayabiliyor hem de omrunuz boyunca size gerekli ortamların hangi ozelliklere sahip olması gerektiğini kendiniz tespit edip olcuyorsunuz.

Bir insanın butun bunları başarması -teknolojik aletler kullanmadan- elbette ki mumkun değildir. Dolayısıyla tum bunları deniz kaplumbağalarının kendi akıl ve becerileriyle yaptığına inanmak da aynı şekilde akıl dışı olacaktır.

Nitekim otuz yılı aşkın suredir araştırılmasına rağmen deniz kaplumbağalarının gocleri ve yollarını bulma mekanizmaları hala belirgin değildir. Ayrıca hangi sistemle bunu başardıkları bulunmuş bile olsa, bu sistemi kendilerinin geliştiremeyeceği cok acıktır. Evrendeki herşeyi tasarlayan, evrenin her koşesinde sonsuz aklını tecelli ettiren Yuce Allah'tır. Rabbimiz, Kendi sonsuz ilminden dilediği kadarını dilediğine verir. Allah'ın ilmiyle herşeyi kuşattığı Kuran'da şoyle bildirilmektedir:

Sizin İlahınız yalnızca Allah'tır ki, O'nun dışında İlah yoktur. O, ilim bakımından herşeyi kuşatmıştır. (Taha Suresi, 98)



__________________