Başta Muslim olmak uzere ceşitli hadis kaynaklarında Hz. Muhammed’in goğsunun yarıldığı ve kalbinin yerinden sokulup temizlendikten sonra yerine konulduğundan bahsedilir. Bu literaturde Şakk-ı ya da Şehr-i Sadr olayı olarak bilinir. Olayın ceşitli versiyonu vardır, en yaygın goruşe gore Peygamberimiz 4 yaşındayken, sut kardeşi Abdullah’la oynarken 2 beyaz elbiseli kişi tarafından ziyaret edilmiştir. Bu iki kişi Abdullah’ın gozleri onunde peygamberimizin goğsunu yarıp kalbini cıkartmışlar ve ellerinde tuttukları altın bir tastaki karla temizleyip bir kan pıhtısını kalpten ayırdıktan sonra kalbi tekrardan yerine takmışlardır. Peygamberimize kalbinde şeytana ait kısmı sokup attıklarını soylemişlerdir. İlk dikkat etmemiz gereken nokta hadisler dini kaynak olarak alınamazlar.
Soz konusu rivayetin modern bilim ve akılla celişkisini bir tarafa bırakırsak bile, ciddi manada sorunludur:
Olaylar ilgili rivayetler birbiriyle ciddi şekilde celişmektedir. Kimine gore hadise peygamberimiz 4 yaşındayken olmuş, kimilerine gore 10, kimilerine gore vahiy gelir gelmez, kimilerine gore mirac’tan once. Bir rivayete gore peygamberimizin goğsunu Cebrail acmış, diğer bir rivayete gore beyaz elbise giymiş 2 kişi tarafından. Bazı rivayetlere gore kalp karla temizlenmiş, diğerlerine gore zemzem suyuyla, bir ucuncu rivayete gore semavi bir sıvıyla temizlenmiştir. Bazı rivayetlerde peygamberimiz sapsarı kesilmiş aşırı derecede korkmuştur, diğer rivayetlerde ise hicbir şey hissetmediğinden bahsedilir. Gorebileceğiniz gibi rivayetler acık bir bicimde birbiriyle celişmektedirler. Dolayısı ile bu ifadeleri dini kaynak olarak almak mumkun değildir. Soz konusu rivayetin kaynağı Hammad b. Seleme’dir. Buhari’ye gore Hammad hafızası karışık, guvenilmez biridir. Bundan dolayıdır ki bu rivayetleri bilen Buhari kitabına almamıştır. Yani rivayetin kaynağı bile guvenilmezdir. Dort yaşında gunahsız bir cocuğun kalbinde şeytani parcalar ya da manevi kirlilik olduğundan nasıl bahsedebiliriz? Bazıları soz konusu iddia’nın Kur’an’da İnşirah suresinde gectiğini iddia ederler: “Biz senin goğsunu genişletmedik mi?”
(İnşirah suresi -94)

Ancak bu ayetten peygamberimizin kalbinin ameliyat edilip fiziksel olarak temizlendiği sonucu cıkarılamaz. Bunu şu ayetten gorebiliriz:
“Allah kimi doğru yola iletmek isterse goğsunu genişletir”
(En’am- 125)

Şuphesiz ki her doğru yola iletilen kişilerin kalbinin operasyonla temizlendiği ifade edilemez. Dolayısı goğus genişletmeden kalbin fiziksel olarak temizlendiği sonucu cıkarılamaz. Nitekim benzer ifadeler Kuran’da başka yerlerde de gecmektedir:
Mûsa dedi: “Rabbim, goğsumu acıp genişlet”
(Ta-Ha -25)
Her kim imanından sonra Allah’a kufrederse kalbi imanla dolu olduğu halde zorlanan başka ve kim kufre goğsunu acarsa, onların ustune kesinkes Allah’tan bir gazap iner ve onlara buyuk bir azap vardır.
(Nahl-106)

İfadenin Kur’an’daki kullanılış şekline baktığımız zaman ifadenin, fiziksel bir temizlikten ziyade, bir ceşit manevi “goğus acılmasından” bahsettiği acıktır. Goğus acılması kişinin sıkıntı ve zorluklara karşı dayanıklı hale getirilmesi, yani umutsuzluk ve caresizlik hissinin giderilmesi olarak anlaşılabilir. Nitekim biz dilimizde de bu deyimi benzer manada kullanmaktayız, “can sıkıntısı”, “goğsun daralması” hep sıkıntı, karamsarlık manasında kullanılır. Eğer bu sıkıntıdan kurtulursanız, “goğsunuz genişler” rahatlarsınız.
Sonuc olarak peygamberimizin kalbinin fiziksel olarak temizlendiği iddiası Kur’andan cıkmaz ve yukarda sayılan diğer sorunlar yuzunden de bu iddiayı kabul etmek doğru değildir.


http://www.diniyazilar.com/2012/03/hz-muhammed%E2%80%99in-kalbi-fiziksel-olarak-mi-temizlendi

__________________