Bir işi eğer doğru yapmak istiyorsak, once o işe en doğru yerden başlamalıyız ki, iyi bir sonuc alabilelim. Peki, bizler İslam ı yaşarken, doğru yerden başlıyor muyuz? İşte cok onemli bir soru. Bu sorunun genel anlamda cevabını bizler kendi nefsimize, doğruya en yakın bir şekilde verdiğimiz olcude, imtihanımızdan başarılı olarak cıkabilir ve İslam ı da doğru yerden başlamış oluruz.
Sevap kazanmak, bir değer oluşturduğumuzda, alınacak mukÂfattır Allah katından. Allah tan mukÂfat alabilmemiz icin, bizlere gonderdiği rehberinde gecen hukumlere uyduğumuzda, yerine getirdiğimizde bizlere sevap yazacağını ve mukÂfatlandırıp, cennetine alacağını soyler. Bir bilgiyi sozlu olarak tekrar etmek değil, onu uygulamak la sevap kazanacağımızı artık anlamalıyız. Anlamını bilmeden okuduğumuz kur’anın hic kimseye bir faydasının olamayacağını fark edemiyorsak, bu işe baştan yanlış başlamışız demektir.
Allah kur’an sizlerin gonul gozunuzu acacak, kalplerinizdeki kabukları kıracaktır diyor, ama bir şartla, okuduğunuz bilgiler uzerinde duşunup, akıl edip, soylenenleri yerine getirmek şartıyla. Duşunebilmek icin once anlamak gerekir. Anlamadan okumanın sevap olacağını duşunmek, bizleri rabbim e değil, bunu soyleyenlere yaklaştıracaktır. Bunun da sonu nereye varır onu da Allah bilir.
Rabbin ne soylediğini bilmeden okuduğumuz kur’an, bizlerin ne gonul gozunu ocacak, nede gonullerimizin taşlaşmış kabuklarını kıracaktır. Allah bilmeden, anlamadan okuduğumuz kitabın orneğini, merkebin taşıdığı kitaplara benzetir. Hele Rabbin, aklını kullanmayanlar icin soyledikleri, bizler icin cok acık bir uyarıdır.
Bizler İslam ı yaşamaya o kadar yanlış bir yerden başlamışız ki, anlamadan kur’anın tamamını hatim etmeyi bir meziyet gorup, daha sonrada yine anlamadan okuduğumuz bu hatim in sevabını da, olmuşlerimize bağışlarız. Duşunebiliyor musunuz, kendimize bile anlamadan okuduğumuz icin fayda sağlamadığı halde, yine amel defteri kapanmış, olen birisine bağışlamayı ona fayda sağlayacağını, akıl ve mantığımıza sığdırabiliyoruz. Kur’anı Allah olulere değil, dirilere okunması ve onlara rehber olması icin indirdim der bizlere. Olmuş bir insana kur’anı okuyup, onlara sevabını gondermemiz bu durumda doğru bir davranış mıdır? Olmuş bir insana nasıl rehber olacağını duşunuruz? Yaşadığı donemde Allahın emrini yerine getirip, kur’anı rehber almamışsa, imtihanın suresi bitmiş, kalem, silgi artık toplanmış, imtihan kÂğıtları ellerinden alınmış, olmuş bir insana okunan kur’an bir işe yarar mı sizce? Bizler kendimize rehber olarak gereği gibi kur’anı almayıp, onun ışığından faydalanmayı duşunmek yerine, yaptığımız yanlışın artık farkına varalım ve emaneti teslim etmeden, bizzat bizler kendimiz Allahın nurundan faydalanmanın yolunu bulalım. Bakın Allah elcisine bile bu konuda ne soyluyor.
Neml 80: Sen, olulere işittiremezsin. Eğer donup giderlerse, sağırlara da cağrıyı duyuramazsın.
Rum 52: Artık sen olulere işittiremezsin. Donup gittikleri takdirde sağırlara da cağrıyı duyuramazsın.
Fatır 22: Dirilerle oluler de bir olmaz. Şuphesiz Allah, dilediğine işittirir. Sen kabirlerdekilere işittiremezsin.
Allah elcisine, bu kitabı olulere işittiremezsin dediği halde, bizler hala Allah elcisinin bile yapamadığını yapmaya calışıyor, olmuşlerimize kur’an okuyup, onlara gonderdiğimizi soyleyip, onlara işittirmeye calışıyoruz. İşte kur’anı anlayarak okusaydık, bu gercekleri gorecektik. Eğer kur’anı anlayarak okusaydık, hic kimsenin bir başkası adına hicbir şey yapamayacağını, herkesin bu Dunyada yaptıklarının karşılığını alacağını bilirdik. İmtihan olduğumuz yaşadığımız donemde, yapmamız isteneni, yani guzel ahlak sahibi olup, hayırlar, zekÂtlar, yardımlarda bulunmayıp, onun yerine oldukten sonra Allahın emirlerini, yakınlarının onun yerine yapması, olen insana fayda sağlar mı dersiniz? İmtihana girecek kişinin yerine, başkasının imtihana girmesinden ne farkı var.
Aslında yukarıdaki ayetler cok anlamlı ve duşundurucudur. Allah olulere işittiremezsin diyor, ama yaşayan bazı kişilere de duyuramayacağını soyluyor. İşte bu yaşayan korler ve sağırlara da Allah elcisinin duyuramayacağını soyluyor Rabbim. Olmuş insana duyurmaya calışanlar, sanırım Rabbimin ayetlerini duymayanlar olsa gerek. Bakın Allah bizleri nasıl uyarıyor ve ne soyluyor.
Nahl 111: Gun olur, herkes kendi nefsi icin mucadele eder ve herkese, yaptığının karşılığı tam tamına odenir; onlar asla zulme uğratılmazlar.
Cok acık her insan kendi nefsi icin mucadele eder diyor. Bu ne demektir? Hepimiz kendi nefsimizin imtihanını verir. Allah ta nefsimizin yaptıkları sonucunda, tam karşılığını verir diyor. Yani kimse kimsenin adına imtihan olamaz diyor Rabbim. Bunun daha anlaşılır şekli. Hic kimse imtihan olurken, bir başkasına kopya veremez diyor, imtihan sorusunu onun icin cevaplayamaz. Anlayana anlamak isteyene, cok şeyler anlatıyor kur’an.
Dilerim Rabbimden kur’anın nuru ile aydınlanırız. Yine dilerim, olmuş yakınlarımızın ve bizlerin gunahlarını Yuce Rabbim bağışlar inşallah.
SAYGILARIMLA Haluk GUMUŞTABAK
__________________
Kur'anı olmuşlerimize okumak.....
Dini Sohbetler0 Mesaj
●39 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Sohbetler
- Kur'anı olmuşlerimize okumak.....
-
12-09-2019, 10:55:24