İslam sadece iki tip toplum tanır: “İslam Toplumu”, ve “Cahiliyye toplumu”...
İslam toplumu itikad, ibadet, şeriat(yasama ve yurutme)sosyal ve siyasal nizam, ahlak ve yaşama bicimi olarak İslam’ın topyekun uygulandığı yaşanıldığı toplum tipidir.
Cahili toplum tipi ise, İslam’ın inanc sisteminin (İslam akidesinin) duşunce yapısının, değerlerinin, olculerinin sosyal ve siyasal sisteminin, ahlak ve yaşama biciminin yururlukte olmadığı bir toplumdur.
Bazen Allah’ı inkar etmez ancak, yeryuzune mudahale etmekten elini cektirip sadece goklerin sevk ve idare edilmesi gorevini O’na tevd’i eder. Yaşama bicimi olarak Onun koyduğu şeriatı uygulanamaz. İnsanların hayatını topyekun duzenlemek icin bizzat Allah’ın koyduğu değişmez değerleri yururluğe koymaz; kilise, manastır, havra ve mescitlerde insanların tanrılarına ibadet etmelerini serbest bırakır fakat, bu insanların, Allah’ın şeri’atını hayatlarına hakim kılma taleplerini yasaklarlar. Boylelikle Kur’an kesin bir nasla belirttiği halde
“Gokte de ilah, yerde de ilah olan O’dur” (Zuhruf,36:84)
Allah’ın yeryuzune ilişkin “uluhiyet” sıfatını fonksiyonsuz hale getirerek onu inkar etmiş olurlar. İşte bu tur ozelliklerinden oturu bu toplum tipleri, Cenab-ı Hakk’ın şu ayette sınırlarını belirlediği dinin sınırları dışındadırlar:
“ Hukum ancak Allah’ındır. O, sırf kendisine kulluk etmenizi emretti.. İşte dosdoğru din budur.” (Yusuf, 12:40)
Bu ayet uyarınca soz konusu toplum Allah’ın varlığını kabul etse de kiliselerde, manastırlarda havra ve mescitlerde insanların serbestce ibadet etmelerine musamaha gosterse de cahiliyye toplumu sınıfına girer.
Verilen tanımıyla tek medeni toplum İslam toplumudur.
İlahi şeriat olculerinde varolmuş bir toplumda en yuksek seviyede hakimiyet hakkı Allah’a ait olduğu zaman, bu, insanlığın hakiki ve kamil manada kula kulluk etme zilletinden kurtulduğu tek ornek toplum tipi olur. Aynı zamanda bu medeniyet “İnsani medeniyet” de olur. Cunku insani medeniyetin, insan icin en yetkin manada gerekli olan hakiki kurtuluşu ve toplum icerisinde yaşayan her ferdin kayıtsız şartsız onur sahibi olarak yaşamsı temel kuralına dayanması gerekir. Zira bazı kimselerin kendilerini insanların onderleri sanarak yasamada bulunduğu, diğer bir kesiminin ise bu yasalara kulluk yaparcasına itaat ettiği bir toplumda gercek anlamda bir insan ozgurluğunden, insan onurundan ve insan saygınlığından eser yoktu.
Toplum haline gelmenin temeli, akide, duşunme bicimi, fikir, yaşama yontemi gibi kaynaştırma oğelerine dayanıyor ve butun bu oğeler; kula kulluk ilkesinin somutluk kazandığı, yeryuzune egemen tanrılardan değil de, insanlık icin en yuce yonetim ve yaşama biciminin temsil edildiği tek bir İlah’tan kaynaklanıyorsa, bu birliktelik, insana ozgu en yuce ozellikler olan ruh ve fikir unsurlarına varlık kazandırmış olur.
Ote yandan bir toplumda insanları birbirine kaynaştıran bağlar yukarıda sıralananlar değil de milliyet, renk, ulus ve bolge gibi oğelere dayanıyorsa, bu tur bağların insana ait en yuce ozellikleri temsil edemiyeceği aşikardır.
İnsanların kendi ozgur iradelerine ve kişisel secimlerine dayanan bağlarla bir araya gelen toplumlar gercekte “Medeni” olma niteliğine sahip toplumlardır.
İnsanların bir araya gelmelerinde temel bağ olarak akidenin baz alındığı tek toplum tipi “İslam toplumu” dur. Sadece İslam toplumunda zencinin, beyazın, kızılın, sarının, Arabın, Rumun, İranlının, Habeşlinin ve yeryuzunde
Yaşayan tum insan ırklarının arasını birleştiren yegane unsur olarak inanca dayalı milliyet anlayışını kabul eden ve ceşitli etnik oğeler taşıyan tum bu insanları “tek bir ummet” halinde bir araya getirebilmektedir. Butun bu insanların ortak Rabbi Allah’tır. Yalnız O’na kulluk ederler. Bunlar toplumsal yapı icerisinde kulların koydukları siyasal ve sosyal duzenlemelere gore değil, bizatihi Allah’ın koyduğu şeriat ilkeleri uyarınca bir araya gelen insanlardır. Şeriat karşısında hepsi eşit konuma sahiptir. Orada ustunluk takvadadır; en takva olan insan, en ustun olan insandır.
Bir toplumda insanın “İnsanilik” yonu en yuce değer olarak alındığında orada yalnızca insani ozellikler onurun ve saygınlığın yegane oğesi sayıldığında, işte boyle bir toplum “medeni”bir toplumdur.
Medeni toplum, yani İslami toplum ne teorik olarak ne de “maddi uretim” biciminde olan “madde” olgusunu hafifsemez. Cunku madde dediğimiz bu şey hem icinde yaşadığımız kainatı meydan getiren temel oğe, hem de bizi etkisi altına alan, kesinlikle varlığını yadsıyamadığımız bir realitedir. Ayrıca maddi uretim, yeryuzunde Allah’ın halifesi olmanın temel dinamiklerinden birisidir. Fakat İslam toplumu, uğruna insani ozellik ve değerlerin; fert saygınlığının ve ahlakın... kısaca yuksek verimlilikte bir maddi uretimi gercekleştirmek icin, cahiliyye toplumlarının yerle bir ettiği en yuce değerlerin, faziletlerin ve kişisel dokunulmazlıkların cokuntuye uğratıldığı “madde”yi en yuce değer olarak kabul etmez.
Bir toplumda “aile” toplumun cekirdeğidir. Bu aile calışma konusunda eşler arasındaki iş bolumune dayanır; ailenin en onemli gorevi meydana gelen nesli korumak ve kollamak olursa işte boyle bir anlayışa sahip toplum medeni toplumdur.
Cunku İslami yontemlerin golgesi altında teşekkul etmiş boyle bir aile insani ahlak ve değerlerin doğup geliştiği ve yenim kuşakta tecessum ettiği musait bir ortam olur. Bu tur ahlak ve değer anlayışlarının aileden başka bir ortamda oluşması mumkun değildir
Kadının gucun insan yetiştirilmesinde değerlendirilmeyi maddi uretim ve eşya alanlarında harcanırsa bu koşullar altında insani kıyaslama ile boyle bir toplum geri kalmış, ilkel bir toplum ya da İslami tanımıyla ‘Cahiliyye Toplumu’dur.
Hayvanilik ozelliklerinden uzaklaşıp insanilik ozelliklerinde ve değerlerinde yukselmiş bir kuşak hazırlamak, duygu ve duşunce yonunden istikrara kavuşmuş, guvenlik garantisi ile cevresi sarılmış, cevreden gelen tepkilerle sarsıntıya uğrayan, gorev bilinci temeline dayanan bir aile yapısı icerisinde mumkundur.
butun bu nedenlerden oturu İslam’ın vahyettiği değer, ahlak ve sosyal guvenceler insana en yaraşan değerlerdir. Medeniyet de sadece İslam medeniyetidir. Değişime ve donuşume uğramayan sabit olculere gore medeniyet seviyesine ulaşmış tek toplum “İslam toplumu”dur.
"İnsanoğlu insani başarıları elde edebilir ancak butun bunları n”Rabbanilik” noktasında ele alıp, Allah’ın ona yuklediği halifelik misyonunu, kendine ozgu bicimiyle, Allah’a kulluk temeline dayandırabilirse... İşte o zaman boyle bir insan kamil manada medeni bir insan, bu niteliklere sahip insanların meydana getirdiği toplum da ‘medeni bir toplum’ olur, hatta bu insan ve toplum medeniyetin zirvesine ulaşır".....
__________________
İŞte İslam medenİyetİ!!!!!!!!!!!
Dini Sohbetler0 Mesaj
●25 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Sohbetler
- İŞte İslam medenİyetİ!!!!!!!!!!!
-
12-09-2019, 10:53:26