HIRKA-İ ŞERİF


Mukaddes hatırandır, bize Hırka-i Şerif
Diller caresiz kalır, sozler edemez tarif

Gul kokuların bize, kaldı buyuk hatıra
Gece gunduz hep yazsak, dokemeyiz satıra

Onu dokuyan usta ustaların ustası
Yuce Hakk nasip etmiş, maharettin en hası

Terzilere nakletmiş, dikmişler eda ile
SalÂvat-i şerifler, okunmuş nida ile

Makamı İstanbul’da, asla olunmaz onsuz
Âşıklar yuz sursun ki, Maneviyatı sonsuz

Varıp ziyaret ettim, huşu ile aşk ile
Gulşeni gulistanı, kokuları meşk ile

Gorenler huzur bulur, didelerde yaş akar
Gonuller ferah olur, nice yurekler yakar

Sarmış ol gul bedeni, zarifle zarafetle
İpek gibi ol tende, yakışmış hoş iffetle

Salat-u selam olsun, ya Muhammed Mustafa
Şu canım kurban olsun, ya Muhammed Mustafa

Şefaat eyle bize, derde derman penahım
Rahmetenlil Âlemin, Hakka giden tek rah’ım

Merhalesi başlamış, ilk Mescid-i AksÂ’dan
İlahi huzuruna, yukseldi semalardan

Cebraillin nezdinde, bindi Burak atına
Ustunde Hırka-i Şerif, cıktı Hakkın katına

Uc kez ummetim dedi, eyledi arz-i beyan
Melekler saf tutmuştu, sonsuz ihsanı Mennan

Sana salÂt-u selam, ya Muhammed Mustafa
Dilimizde her kelam, ya Muhammed Mustafa

Mirac tamam olmuştu, Hakk’tan Veda-i nihan
Semavattan zemine, Nur’a gark oldu cihan

Resulu Ekrem icin, gece gunduz ağlayan
Âşık bir kul var idi, yureğini dağlayan

O kul Veysel Karanı, erişti intikale
Hazreti Ali ile Hazreti Omer ile

Muhammed Mustafa’nın, nazik vasiyetini
Kendisine sundular, kutlu emanetini

Asri Saadet devri, tarihler terfilendi
Zamana ışık tutu, du cihan şereflendi

Hırka-i Şerif icin, bu ilahi eseri
Hakk muyesser eyledi, yazdı Âşık Kevseri

Sana salÂt-u selam, ya Muhammed Mustafa
Dilimizde her kelam, ya Muhammed Mustafa

SalÂt-u selam olsun, ya Muhammed Mustafa
Şu canım kurban olsun, ya Muhammed Mustafa


Âşık Kevseri
__________________