Ruhaniyet icin perde, uzaklık, yakınlık, madde ve muddet yoktur.Bundan dolayı murşidin ruhaniyetinin hazır olması muridin kalbinin hazır olmasıyla beraberdir.Cunku ruhaniyet, lemh-i basardan (mahiyeti anlaşılmayan bir anlık bakıştan) daha suratlidir.Bilakis, muritten uyanıklık ve uyku halinde murşidin ruhaniyeti asla kesilmez.
Murşid, maksud (istenilen Allah’a kavuşmay)a vesile olduğu icin, murid murşidini unutmamaya gayret etmelidir.
Oncelikle genel anlamda uyulması gereken uc edep vardır:
Birincisi:Abdestli olmak
İkincisi:Butun gunahlardan,kusurlardan ve gafletten(nefsin
arzusuna uymaktan) on yahut onbeş kere istiğfar etmek.
Ucuncusu:Fatiha ve ihlas-ı şerif okuyup,murşidin ruhaniyetine hediye etmektir.Sayılan bu uc şey (murşidin huzuruna) yurumeye başlamadan oncedir.
(Bu vazifeleri,murşidini ziyaret etmek uzere henuz yola cıkmadan once yapmalı,) yurume esnasında ise,feyiz almak icin kalbini murşidin kalbine tamamen (birliktelik sağlayak) bağlamalıdır.Lakin kibirlenmekten, kendisini beğenip ustun gormekten uzak tutup, bu rabtı (ilgiyi) ihlas ve muhabbet şekli uzere son dece yalvarma ve inkisar (kırgı ve uzgun olma hali) ile olmalıdır.
Rabıtaya devam, kalpte zikri meydana getirir, zikir ise huzur temin eder.Onun icin sadık muritlerin en muhim vazifesi huzur halini buluncaya kadar sıdk-ı sadakatle rabıtaya devam etmektir.
MURŞİD HUZURUNDA EDEB
Murşidin huzuru camii ve mahalle gibi geniş bir kapsama alanı dahilindedir.
Feyzin gelişi, muridin huzurunda bulunma edebine dikkat etmeye bağlanmışdır.Murşidin huzurunda bulunma edebi, ya zahir (bedeni olarak yapılan edeb) hasebiyledir (sebebiyledir), ya batın (ic alemiyle yapılan edep) hasebiyledir.
ZAHİRİ; BEDENLE YAPILACAK EDEB
* Murid, murşidin yuzune bakmayarak, (murşidin karşısında) boynunu eğip şoyle durmalı ki: Sanki kendisi, sahibi olan efendisinden kacmış ve daha sonra yakalanıp geri getirilmiş bir kole gibi tevazu ile durmalıdır.Boynu bukuk ve kusurunu itiraf eden bir kişi gibi olmalı ve daima huşu, huzur, saygılı ve hurmetkar olmaya dikkat etmelidir.
* Murşidi emretmediği muddetce oturmamalıdır.
* Dini bir ihtyiac yahut tasavvufta bir muşkulu (problemi) yahut da murşide ait bir iş olmadıkca kendiliğinden yani konuşması emredilmeden konuşmaya başlamamalıdır.
* Murşidin huzurunda bulunanlar ile konuşmamalıdır.Murid olan kimse her ne kadar yaşlı bile olsa bundan kacınmalıdır.
* Aşık olan kimse, aşık olduğu kimseden başkasına ihtiyac duymadan nasıl duruyorsa, oyle durup, mecliste olanlarla asla ilgilenmemeli yani yuz cevirip bakmamalıdır.Cunku muridin murşide olan aşkı gercekte Mevla Teala’ya olduğundan, murşide tazim ve aşık olmak, gercekte Mevla’ya dır.
* Ve yine suskun ve gozleri kapalı olarak durup şeyhinden fayiz almak icin (kalpten) yalvarma ile beraber şeyhin kalbine yonelici olmalıdır.
* Murşidini Rasulullah Efenidmiz’in vekili ve hukum vermede, tasarrufta sultan saymalıdır.Ve murşide karşı yaptığı muamelesini Rasulullah’a yahut sultana yapacağı muamele gibi bilmelidir.
”Alimler Peygamberlerin varisleridir” Hikmet ehline gore buradaki alimlerden kasıt zahir alimler olmayıp, ilmin gereğiyle amel eden Arif-i billah (fenafillah derecesine ulaşmış Allah’ın dostları) olan alimlerdir.
BATINI; RUHEN YAPILACAK EDEB
* Murid, murşidin karşısına cıktığında muridin kalbi gafil ve kalbinde ceşitli duşunceler veya murşidi imtihan etmek veya itiraz etmek veyahut nefisnden meyilsizlik ve şeyhi hoş gormeme olmamalıdır.Cunk bu sayılanların hepsi murşidin kalbinin muritten nefret etmesini ve murşidin nazarından duşmesini ve kalbinden cıkmasını icap ettirir.Cunku her bir muridin, murşid kalbinde karargahı yani bir yeri vardır.
* ”Yedinci kat semadan yerin altına duşmek, kalp erbabının yani murşitlerin kalbinden duşmekten hayırlıdır” denildi.Ehlullah’ın nazarından duşmek, Hakk’ın nazarından duşmek olduğundan bu hal helak olma sebebidir.
Bu hususta İbrahim Hakkı Bursevi Hazretleri şoyle buyururlar:
”Kalbe giren kişi, Kabe’ye giren kimseden daha ustundur.Bu sebeptendir ki, salih kullara ve Allah dostlarına: ‘Bizi gonulden cıkarmayınız’ derler ve manevi yardım o kimselere ulaşır.”
* Murşidin feyzinin guneş ışığının her tarafı kapladığı gibi, ufku doldurup kapattığına ve muride gelmesinin ise, muridin talebine bağlı olduğuna kesin olarak inanmalıdır.Her ne kadar kendi eksikliğinden feyzin geldiğini anlamasada boyle inanmalıdır.Cunku feyzin gelmesini idrak etmek anlamak şart değildir.
* Dunya ehlinin maslahat hasebiyle yani iş icabı ve dunya işlerinden bahsedenlerin murşidin huzurunda blunmaları, feyzin gelmesine zarar vermez.
* Murid, murşidinin karşısında oturmayı uzatmamalıdır.
* Murşidin batınından gafil olup, zahiri ile meşgul olmamalıdır.Cunku murşidin dışı; zahir ehli icindir.
* Ve ”murşidim başka kimseye nazar ettiğinden ve onunla konuştuğundan benden gafildir.Ben bu halde ondan nasıl feyz alabilirim” şeklindeki bir duşunceyi aklına getirmemelidir.Cunku bu duşunce, murşide olan itikadın azlığından meydana gelir.
Murşid o haldedir ki; Halk ile meşgul olması onu Hakk’tan gafil etmez, Hak ile meşgul olurkende halktan gaif yani habersiz değildir.
* Murid şeyhin halini oyle ayrı tutmalıdır ki:”Eğer şeyhim olmasa, yeryuzunde beni Rabbime ulaştıracak başka bir şeyh yoktur.” diye duşunmelidir.
* Murşidinden son derece korku hali uzere olup, yardımını umit ve cok arzu etme halinden uzak olmamalıdır.
* Bir murid, mutluluğunun şeyhinin kendisinden razı olmasına, şekavetinin ise murşidinin kendisini kovmasında olduğuna kesin olarak inanmalıdır.
* Murşidin karşısında ve olmadığı yerde nefsin istek ve arzularına uymak suretiyle şiddet ve helakinden kacınmak ve uyanıklık yani cok dikkatli uzere olmak lazımdır.Cunku Allah dostları kalp casuslarıdır.Kalbin sırlarına Allah’ın izin verdiği olcu ve sınırda vakıfdırlar.
* Murid, murşidin kendisine tebessumle gulmesine ve guzel iltifatına aldanmamalıdır.
* Murid, murşidin kendisine iltifat etmesini beklememelidir.Cunku muride iltifat etmesi onu yabancı saymasındandır.Ayrıca murşidin azarlaması, muridi imtihan icindir.
* Murid, murşidiyle beraber yemek yemesin, elbisesini giymesin, ona ait olan kaseden su icmesin, bineğine binmesin, murşidin mekanına oturmasın.Eğer bunlardan birini yapmasını murşidi emrettiyse yapsın.
* Murid, murşidin her halini taklid etmesin.
* Murid, murşidin kovmasını ve azarlamasını cirkin gormeyip bilakis bir lutuf olarak gormelidir.
* Murşidi vefat ettikten sonra hanımı ile evlenmemelidir.
* Eğer murşidin hizmetinde bulunan bir kimse ise, murşidden once uyumamalıdır.Evin helasına giderken helaya yakın oturmamalıdır.
* Murşidinden sır gizlememeli, ne sorsa, sorduğu şey işlemiş olduğu bir gunahıda olsa soylemeli.
* Kalbine ait olan ve kurtulamadığı duşuncelerini vakit kaybetmeden şeyhine soylemeli, gizlememeli.
Kaynak Eser:Risale-i Halidiyye Tercumesi
Burda yazılanlar her derviş icin gecerlidir.Yani tasavvuf yolları coktur.Herkes bu edepleri kendi yolunda tatbik etmelidir.
www.ismailaga.info
__________________
Şeyhİn huzurunda gereken edepler
Dini Sohbetler0 Mesaj
●44 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Dini Sohbetler
- Şeyhİn huzurunda gereken edepler
-
12-09-2019, 10:39:40