ORTALIK MİSYONERLERE KALIR
Ehlisunnet Âlimlerin susturulmasıyla meydan reformist bid’atcilere kaldığı gibi, Muslumanların emri bil maruf vazifesini yerine getirmemesi sebebiyle de halk misyonerlerin tuzağına duşme tehlikesi ile karşı karşıya kalıyor.
Turkiye’de misyonerlik faaliyetleri yeniden aktif hale gelmeye başladı. Bunun sebebini zikretmeden once misyonerlik faaliyetlerine değinmek gerekiyor.
Yaptığımız araştırmalardan ve bizzat şahit olduğumuz bazı hadiselerden misyonerlerin eskiye nazaran daha curetkar ve aleni bir şekilde faaliyetlerini hızlandırdıklarını anlıyoruz.
Karşılaştıkları insanlardan ozellikle saf ve cana yakın olanlarını tercih ediyorlar. Muhabbet sırasında kendilerini tanıtarak Hıristiyanlık propagandası yapıyorlar. Yahova şahitleri olduklarını ve “tanrı”nın insanlığa vaat ettiği nimetleri(!) anlatmaya başlıyorlar. Bastırdıkları dergiyi ucretsiz dağıtıyorlar.
İşte dağıttıkları derginin 2012 Eylul sayısının kapağı. Derginin ne bandrolu var ne de barkodu. Yasal yollarla basılmadığı anlaşılan derginin 4. sayfasının alt kısmında şoyle bir yazı bulunuyor:
“Bu yayın parayla satılmaz. Gonullu bağışlarla desteklenen, dunya capındaki kutsal kitap eğitim programının bir kısmıdır. Bu yayının Turkcesinin hazırlanmasından Yehova’nın Şahitlerini Destekleme Derneği sorumludur.”
Bir de derneğin telefon numarasını vererek isteyenlerin ucretsiz bir şekilde dergiye ulaşabileceği soyleniyor.
DERGİDE NE VAR?
Eylul sayısında ana tema olarak Kıyamet Gunu işlenilmiş. Kıyamet gunu hakkında yazılıp cizilenlerin spekulatif olduğu, ceşitli olayların olmasının mumkun olabileceği ancak kıyametin dunyanın yok olması anlmında olmadığı vurgulanıyor. Kaleme alınan yazı İncil’den alıntılanan sozlerle destekleniyor. Onlardan bir tanesi şoyle:
Dunya ve yeryuzu yok olacak mı?
“Doğrular yer yuzunu mulk edinir, orada sonsuza dek otururlar.”(Mezmur 37:29)
AHİRETİ İNKAR
Yazının sonu şu şekilde bağlanıyor:
“Kutsal yazılar gelecek hakkında her şeyi bildirmese de, insanlığın asla yok olmayacağını soyluyor. Gelecek hic tahmin demeyeceğimiz kadar muhteşem olacak. Buna kesinlikle guvenebilirsiniz cuku yaratıcımız Yehova, soz verdiği her şeyi yapabilecek guctedir.”
HIRİSTİYANLIĞIN BOZULDUĞUNU KABUL EDİYORLAR
Derginin en ilgi cekici yeri Hıristiyanlığın bozulduğunu kabul ettikleri bolum. Sayfa 15’te bu gerceği şoyle kabul ediyorlar:
“Ozellikle İsa’nın ilk takipcilerinin olumunden sonra, Hıristiyan cemaatindeki bazı sorumlu kişiler, Yunan felsefesinden etkilenerek Hıristiyan oğretilerini yozlaştırdılar ve bunun sonucunda gercek Hıristiyanlık yavaş yavaş yok olmaya başladı.”
BABA VE OĞUL
Dergide, incil’den alıntılanan bazı sozler Hıristiyanların tanrı inancını bir kez daha ortaya koyuyor. Matta 24’te şoyle diyor: “o gun ve saat konusunda kimse bir şey bilmez; ne gokteki melekler, ne de oğul, yalnız Baba bilir”
KUR’ANI KABUL ETMİYOLAR
Dergi, Hıristiyanların inanc sistemi hakkında bilgiler vermeye devam ediyor. 13. sayfada şoyle bir giriş bulunuyor:
“Sekiz bolumden oluşan bu makale dizisinde Kutsal Kitabın (Tevrat, Zebur ve İncil olarak bilinen kutsal kayıtların) dikkat cekici bir ozelliği ele alınıyor”
Bu cumlelerden Kur’an-ı Kerimi kutsal bir kitap olarak kabul etmedikleri anlaşılıyor. Kur’an-ı Kerimi diğer tahrif edilmiş kitaplarla bir tutmamaları elbette cok guzel ama bizim saf Muslumanlar tam tersini yapıyor.
DİYALOGCULAR İYİ BAKSIN!
Dinler Arası Diyalog faaliyetlerini başlatan ve genişletenler bu fikirleri iyi incelesin. Amentude ittifak ediliyor mu, tanrımız bir mi ve bizim kitabımızı kabul ediyorlar mı sorularına cevap bulsunlar. Duştukleri tek taraflı yanılgının farkına varsınlar da milleti kandırmaktan vazgecsinler.
MİSYONERLER DİYALOG FAALİYETLERİNDEN SONRA YUZ BULDU
Misyonerler, her ne kadar eskiden beri calışssalar da dinler arası diyalog faaliyetlerinin tv, gazete, din dersleri, ilahiyatcı beyanları, belediyelerin duzenlediği konferanslar sayesinde kendilerine cok geniş bir calışma alanı buldular. Artık hic cekinmeden ve en acısı tepki almadan calışıyorlar.
“Amentude ittifakımız var” felsefesi beynine kazınan ve muharref dinlerin “ibrahimini din” olarak benimsetilen ve “aynı Allah’a inanıyoruz” duşuncesi aşılanan bir genc bu misyonerlere ne kadar tepki verebilir ki? Tepki vermek şoyle dursun inancı zayıf ise bu akıma da kapılma ihtimali cok yuksektir.
Şimdi “dinler arası diyalog” faaliyetlerinin ne kadar tehlikeli olduğunu daha iyi anlaşılıyor ki bu konuda sizleri defalarca uyardık.
Bunun bir Papalık projesi olduğunu, Hıristiyanlığı sempatik gosterme cabası olduğunu vs.. yazdık ta yazdık. Kadiri tarikatı, İskenderpaşa Cemaati, Tomor hoca, Bayram Hoca, Cubbeli Hoca, Mahmud Efendi Hazretlerimiz ve ceşitli Hocaefendiler de bu konuda defalarca uyardı.
Bu kadar akil insan bir konuda ittifak edecek ama siz Amerika ve maşalarının bir bildiği var diyerek sadece bir ayetten yola cıkarak diyalog faaliyeti yuruteceksiniz. Bunu hangi akıl kabul eder?
Şimdi ok yaydan cıkmış ve nereye gideceği de belli değil. Allahu Teala yanlışa duşen kardeşlerimize acilen tovbe nasip edip yanlışları telafi etmelerini ihsan eylesin. Felaketler kapımızı calarken cumle Ummet-i Muhammede uyanışlar ve şuur nasip eylesin…
www.ismailaga.info
__________________