HÂn-ı HÂnÂn ismi ile meşhûr Abdurrahîm’e yazdığı, cok dikkatli okumamız gereken 23 numaralı mektubunda İmam-ı Rabbani Hazretleri, dîni, cÂhillerden oğrenmeyi ve kafirlerin isimleri ile isimlenmeyi men ederken genclere din taliminni uslubunu anlatıyor.


Allahu teÂl hepimizi lÂftan kurtarıp, iş yapmak nasip buyursun. İnsanların en iyisi ve hepsinin Peygamberinin hÂtırı icin, amelsiz ilimden, işe yaramıyan bilgilerden korusun!

Arabî mısra’ tercumesi:

Bir kimse ki, bu duÂya Âmîn diye,
Hak teÂlÂ, o kula rahmet eyleye!

Ey, yuksek yaratılışlı kardeşim! Allahu teÂlÂ, sizin yaratılışınızda bulunan kemÂlÂtın meydana cıkmasını ihsÂn eylesin! Bu dunya Âhıretin tarlasıdır. Burada tohum ekmeyip, yaratılışta bulunan, toprak gibi yetiştirici kuvvetini işletmeyenlere, bundan faydalanmayanlara ve amel, ibÂdet tohumlarını elden kacıranlara yazıklar olsun!
Toprak gibi yetiştirici kuvveti işletmemek, oraya birşey ekmemekle veya zararlı, zehirli tohum ekmekle olur. Bu ikincisinin zararı, bozukluğu, birincisinden kat kat daha coktur. Zehirli bozuk tohum ekmek, dîni, din derslerini, dinden haberi olmayanlardan oğrenmek ve din duşmanlarının kitaplarından [mecmû'alarından] okumaktır. Cunku, din cÂhilleri, nefsine uyar, keyfi peşinde koşar. Dîni, işine geldiği gibi soyler. Karşısındakinin de nefsini azdırır ve kalbini karartır. Cunku, din cÂhilleri, din dersi verirken [din kitabı yazarken], islÂmiyete uygun olmıyanı uygun olandan ayıramaz. Genclere neleri ve nasıl anlatmak lÂzım geldiğini bilemez. Kendi gibi, talebesini de cÂhil yetiştirir. Bircok şeyler okuyup ezberlemekle, [başka ilim kollarında soz sahibi olmakla, fen ve sanat şu'belerinde ihtisas kazanmakla] insan din adamı olamaz, [din kitabı yazamaz] ve din bilgisi veremez.

Bir din Âlimi, genclere din oğreteceği zaman, bunlara once, dinsizler, islÂm duşmanları [ve cÂhil din adamları] tarafından şırınga edilen, yanlış propagandaları, iftirÂları anlayıp, onların temiz ve korpe kafalarını bu zehirlerden temizler. Zehirlenen ruhlarını tedÂvî eder. Sonra, yaşlarına, anlayışlarına gore, islÂmiyeti ve meziyyetlerini, faydalarını, emirlerindeki ve men lerindeki hikmetleri, incelikleri ve insanlığı saadete ulaştırdığını, onlara yerleştirir. Boylece genclerin ruh bahcelerinde derdlere devÂ, ruhlara gıd olan nefis cicekler yetişir. Boyle bir din Âlimini ele gecirmek, en buyuk kazancdır. Onun bakışları, ruhlara işler. Sozleri, kalblere te’sîr eder. Dîn-i islÂmı, hazır lokum gibi yutmak, susuz kalmış iken, soğuk şerbet icip ciğerlerine kadar serinliyebilmek, ancak boyle bir Allah adamının sunması ile mumkindir. Allahu teÂlÂ, hepimizi Muhammed aleyhisselÂmın doğru yolundan ayırmasın! Âmîn. Cunku, insanları dunya ve Âhıret rahatına kavuşturan, ancak bu yoldur. Şu fÂrisî beyt ne guzel soylenmiştir. Beytin tercumesi:

ArabistÂndan doğan, Muhammed “aleyhisselÂm”
İki cihÂnda, ustun Odur, hemÂn!
Kara toprak altında kalsın, her an,
Onun kapısında, toprak olmıyan!

Peygamberlerin en yukseğine, en ustunune bizden selÂmlar olsun!
www.ismailaga.info
__________________