Kardeşlerim, bu yazımda 2 konuya değineceğim.
1.si Kuran`ı inkar edenler "Kuran diye bir kitap inmemiştir." diyen
ateist, vb.. gibi kimselere cevap olarak şu yeter.
Hic duşundunuz mu? Kuran okuyan hafızlar`ı, hic Kitaba bakmadan koskoca sureyi ahengli bir şekilde okuyorlar. Peki soruyorum size, başka hangi kitap boyle ezberlenir ve ahengli bir şekilde,nağmeli bir şekilde okunabilir. Hic bir kitap ezberlenip`te ahengli, nağmeli bir şekilde hic şaşırmadan kelime atlanmadan okunamaz, okunamadı, okunamicak.İşte kardeşlerim Kuran`ı inkar edenler bu mucizeyi gormeleri gerekir.Dileyen bunu denesin.

2.si HİKAYE : Bir gun, bir adam imamın yanına gitmiş ve ona sual etmiş. " Hocam, ben ruyamda Peygamberimizi (Hz.Muhammed) gormek istiyorum ne yapmalıyım." demiş. Hoca`da " Evine git, hanımına soyle sana bol tuzlu borek yapsın ve sen o boreğin hepsini ye ve hic su icmeden yat uyu." demiş. Adam, hocanın dediği her şeyi yapmış ve hic su icmeden yatıp uyumuş. Ve ruyasında`da şelaleler, ırmaklar, nehirler, dereler.. gormuş ve ertesi gun hocanın yanına gitmiş." Hocam, dediğiniz her şeyi yaptım fakat ruyamda Hz.Muhammed`i değil onun yerine nehirleri, şelaleleri, ırmakları gordum." demiş. Hoca`da " İşte sen, yediğin tuzlu boreğin ardından su icme aşkıyla yatıp uyudun, eğer cok susamış halde bile Peygamberimizin aşkıyla uyusaydın onu gorurdun." demiş.

Evet arkadaşlar bu hikaye`de asıl sevginin " Ben seviyorum." demekle değil sevgimizi gostermekle olduğunu ve kendimizi imtihan ederek sabrımızı, sevgimizi, ahlakımızı, inancımızı imtihan ederek neler yapabileceğimizi gormemiz gerekir.
Bu hikayeden herkez kendi akli fıtrat`ına gore bir ders cıkarmalıdır.


__________________