Oğlum Nostradamus Cesar,

Senin dunyaya gelişin yaşamımın, uzun calışmalarımın ve yazdıklarımın anlamı oldu, yazdıklarım yaşamımın buyuk bir kısmını aldı. Tanrı´nın bana verdiği olanaklarla İnsanlığın ve bilimin iyiliği icin astronomik bir devrimdir bu. Sen, gelecekte sana yaşamını verenin muziğini terketmiş olabilirsin, Sonsuza dek yaşayan Tanrı biliyor ki, sen kotuluk dolu dunyada , bu doğal ışık bilgisini goremeyebilirsin. Ama bu bilgiyi elde edeceğin gune kadar gececek olan zamanı da şimdi soylemek istemiyorum. Ben oldukten sonra, bilgi duzeyinle anlatacaklarımı mantıken kavraman mumkun değil ve şu anda istediklerimi cok acık yazmam da mumkun değil cunku zamanın yalancılığı icinde deforme edilebilir. Bu nedenlerle, kehanetlerimin gercekliği vasiyet ettiğim gibi kalan bedenimle beraber toprağa gomulecektir. Ama yazdıklarımdan hoşnudum, madem Tanrı´nın yuce gucu herşeye hukmediyor oyleyse İnsanın ortaya koyduklarında da fayda var. Tanrı bize tek yol gesterecek olandır, bizler geleceği basit orjilerle, buyulerle, akıl almaz şeylerle değil, astronomik gerceklerle oğrenmeliyiz. Ancak o zaman, Tanrı´nın Yuce Işığı ile kehanet gucu bize detayları gosterebilir. Sık sık duyacağın gibi, benim kehanetlerim sadece Tanrı yolu ile ortaya cıkmıştır. Bir cok defa olacak olan iyi veya acı olayları onceden gorebildim ve bunlar dunyanın bircok yerinde gercekleştiler. Dortluklerimin anlaşılmasını sağlamak yerine, yasakları ve bazı gercek dışı eleştirileri goze alarak anlamlarını saklamak zorunda kaldım. Bunu sadece bu mektubu yazdığım bu an icin değil, gelecekteki olaylar icin de yaptım. Devletler icin yaptığım kehanetleri yazılı olarak dahi ortaya koymadım. Aynı şeyi dine karşı olacak gercekler icin de yaptım. Olacakları acıklamış olsaydım, devlet yoneticileri, din yetkilileri ve ceşitli inanclara sahip olanlar cok şey oğrenmiş olurlar, yazdıklarımı reddederler, eserimin yayınına ve yayılmasına engel olurlardı. Ama şu da var ki, aslında yazdıklarımın gercekleşeceğine de inanmış olurlar bunu da kullanırlardı, gercekleri ancak olaylar yaklaşırken mevkileri gereği anlayacaklardır.

Cok uzun zamandan beri kehanetlerde bulunuyorum, kehanetlerim coğu gelecekle ilgili, cok şey olacak ve gecip gececek. Sessiz kalmaya zorunluyum zaten başka bir carem de yok. Zamanımızdan geleceğe uzanan bağlar var ve bu bağlar beni mahkum ediyor. Eğer herşeyi acıkca yazarsam, krallıkların, mezheplerin ve dinlerin birbirlerine karşıt ve şimdikinden cok başka olacakları gorulecek. Herşeyi acık acık birbirine bağlarsam, devletler, dinsel ve siyasi kuruluşlar ve dini yasalar yok olabilirler. Gelecekteki hayalleri ve gizli amacları biliyorum ama hicbirşey yok olmamalı. Dilimi bağladım, kalemimi kağıtlardan uzak tuttum ve bayağı duşuncelerden korktum.


Sonra anlamları genişletmeyi ve değiştirmeyi duşundum, etkili olsunlar halkın duzeyine ve sesine katkı olsun dedim, ufak yorumlardan oteye gidilemesin ama anlaşılmazlıkla ters anlamlı cumleler kullandım. Kehanetleri daha acık yazarsam, skandallar, rezaletler cıkabilir, derin anlamlı, cok ince sezgiye yonelik bir şekilde yazdım, sayılarla başlıkladım ve orttum boylece acık kehanetleri bulutladım. Gercek Kurtarıcı´nın prensibinde dediği gibi, ne yuce olan bir şeyi kopeklere verin, ne de mucevherlerinizi domuzlara . Cunku o zaman verdikleriniz size silah olarak kullanılabilir. Dolayısıyla ben halkın ve sıradan olanların anlamayacağı bir dili kullandım. İnsanlıkla doğrudan ilgili olayları yazdım, bunu yaparken anlaşılmayacak bir tarzda lisanı carpıtarak, kısık cumleler kullandım ama hepsi gelecekle ilgilidir. Keşfettiğim en onemli kehanetlerde bile boyle yaptım.

İnsanlar arasında buyuk değişimler olacaktır. Ne olursa olsun yani kehanetlerim ne kadar doğru cıkarsa cıksın kuşkuculukları hic azalmayacaktır. O zaman ben gorduklerimi sisle kapladım cunku gercekleri yazmıştım. Maddecilerden, bilginlerden, krallardan, guclulerden herşeyi sakladım ama basit olanlar anlayabilirler. Sadece onlar değil, gulyuzluler ve Tanrı elcileri de anlayabilirler. Cunku bunlar olumsuz Yuce Tanrı ve iyi melekler aracılığı ile kehanet ruhuna sahiptirler ve bu şekilde gelecekle ilgili cok şeyi gorebilir ve oğrenebilirler. Hicbir şey Tanrı´nın goruşunun dışında asla var olamaz.O´nun gucu ve iyiliği o kadar buyuktur ki ve O´nun varlığını icinde taşıyanlar buyuk sezgilere sahip olabilirler. O sıcak ve kudretli bir Işık. Varlık bize o kadar yaklaşıyor ki, sanki dev bir guneşin ışınları yoğun bir bicimde icimize doluyor.

Biz insanlar icin tum bildiklerimiz, butun dehamız, tanıdığımız gizli gucler bile Tanrısal Gizem´e ulaşmamız icin yeterli değildir. Nedeni zamanı anlayamamızdır ama Tanrı bulunduğumuz zamanda bazılarına bazı olayları bildirmek istedi. Bunu da yani gizli olayları bazı hayal goruntulerle ve Astroloji bağlantısı ile yaptı. Gecmişteki bazı gizli kutsal kişisel ve kudretli olaylar da ince ateş gorunumunde verildi. Boyle aktarılan olayları ve insansal ve de kutsal değişimleri sozunu ettiğim kişiler anlamışlardır. Ve bu kutsal opera tamamiyle bir butundur. Tanrı bunları tamamlatır. Yaradılış ve Varoluş meleklerin aracılığı ile, Bitiş yani İnsanlığın Sonu ise Şeytan´ın aracılığı ile olur. Biliyorum Oğlum, cok karanlık ve muphem konuşuyorum. Ancak bu kutsal olaylar (Ki bu ince ışığın verdiği) yani kutsal ışıktan alınan kutsal olaylar, bazen uzaktaki bir yıldızı gormeğe benzerler. Fakat bazı sozleri soylerken dikkatli olmamız gerek, olayları yazarken ve soylerken bazı kişiler tarafından sorumsuzca davranıldığı konusunda itham edilmemek icin. Olaylar Tanrı´nın Kutsal Gucu´n den geliyor ve O´nun sonsuz iyilikseverliğinden. Kehanetleri yapacağım zaman, ruhsal bir ses aniden geliyor, kimsenin yardımı olmaksızın, suyun uzeri sisleniyor ve ışığı olmayan bir alev gorunuyor, aynen aynadaki gibi ve sisler arasından geleceğin olaylarını goruyorum. Oğlum benim, şu an icinde yaşadığımız donem icin kutsal bir sozcuk kullanmak istemiyorum. Bugun Kahin diye tanımlanan kimse aslında sadece gecmişi duşunen kimsedir.


Oğlum benim, gercek Kahin gelecekte olabilecek olan şeyleri, bugunku olaylarla bağlantısı olmadan duşunebilen kişidir yani icinde bulunduğu durumdan etkilenmez, olay gercekleşdiği zaman Kahin kehanetin acıklığına istinaden İlahi ve maddesel olayları acıkca gorebilir. Ancak bazı kehanetler gercekleşmez cunku kehanet cok uzun bir geleceğe bağlıdır. Tanrı´nın gizlilikleri İnsanlar icin kolay anlaşılamaz. Olayların gercekleşmesi bazen cok uzun bir zaman ister ve bu zaman İnsanın algılamasından cok otededir. Bazen gelecekteki olaylar ancak kehanet bilgilerini anlayanlar tarafından kehanet edilmiş olarak tanımlanırlar, ki bu onların hur iradeli bilgilerinin ozudur. Bu, ne bir bilim aracılığı ile oğrenilebilir, ne de şimdiki zamanda olanların anlaşılmasıyla anlaşılır. Coğunluklar yaşanan zamanın en yakınındaki olayları ancak bilebilirler. Cunku gelecekteki olaylar gecmişle beraber bir sonsuzun bağlantısıdır ama bu gorunmez bağlantı yıldızların hareketlerinde gorulebilir. Bunların nedenleri, goğun hareketine bağlıdır.

Oğlum, soylev vermiyorum ama senin beni iyi anlaman gerekiyor. Senin gelişmiş zekanın dahi tanımlamalarımı anlayamaması, gelecekte olacak olayları da makul olarak anlamana engel olur. Oysa, oğrenilecek olanlar ruhun entellektuel yaradılışındadır. Aslında gelecekteki olaylar ne aşırı gizli, ne de saklıdır. Gelecekteki olayların bir butun olarak oğrenilmesi, "kutsal bir duşunce tarzı" olmadan mumkun olamaz. Cunku tum kehanet duşuncesinin kaynağı aktif olarak Yaratıcı Tanrı´dan gelir. Ruh, alıcı yani ozumleyicidir, doğal olarak gezegenler arası ışınları algılar ve etkileri alır. Uc olay yani "Kutsal duşunce ve hazırlık-Tanrı´nın verdikleri-Gezegensel algılamalar"sonucunda gelecek gorulebilir ve bunlar biribirinden hic farklı değildir. Burası zordur, madem ki bir şeyin olması veya olmaması insanın hur iradesiyle zekası tarafından gercekleştirildiğine gore, karanlıkta kalan okult olayları sadece ses veya maji aracılığıyla gorebilir. Bu ateş ya da alev aracılığı ile gereken yardım Limbo´dan cıkar (Henuz doğmamış olanlarla, vaftiz olduktan sonra olen cocukların ruhlarının bulunduğu yer), bu şekilde gelecekte olacak olan olayların hangi yonde gercekleşeceğini oğrenmek mumkundur.

Bu nedenle Oğlum, sana yalvarıyorum. Hicbir zaman dunyasal mantığını kullanarak bedenini kurutan hayallere ve egoizmaya kapılma, bunlar ruhu kayba ve olume gonderirler. Gelecekteki olaylar bizlere kutsal yazılar ve Tanrısal vahiyler aracılığı ile bize zaten aktarılmıştır ama nedense Astrolojik oğeler bunun dışındadır. Astroloji aracılığı ile uzun hesaplar yapar ve Tanrısal vahiylerle bugunku kehanetlerimi yazdım. Her ne kadar bu buyulu felsefe acıkca yasaklanmamış dahi olsa, ben coğu yerde sacma gibi gozuken gizli şeyleri cok acıkca ortaya koymaktan kacındım. Bunlar asırlarca saklı kalmıştı ama sonradan elime gecti. Bu bilginin kullanımı konusunda onceleri şuphem vardı ve hatta bir kısmını Volkan´ın ateşine verdim. Ateşin gucu ve alevler bunları yakarken bir alev havada dansederken garip bir ışık yansıyordu. Normal bir alevden cok daha ustun şimşek gibi havada cakarcasına bulunduğum yeri ışıkla oruyordu. Sonunda karar verdim, gelecekte bu buyulu kitaplardan istifade etmeyecektim, ayın, guneşin ve yer altındaki metallerin gercekleştireceği total değişimi gormemek icin bunları kul haline getirdim.

__________________