Aslında şu an herkes tarafından bilinen kader,aslında oyle değildir.
Şimdi, Cebriye,Mutezile ve Ehli Sunnet.. Bunlar kader ve kaza hakkında ceşitli yorumlar yaptılar..
Kaza ve Kader meselesi, İslÂmî mezheplerde onemli bir
rol almıştır.
Bu meselede Ehl-is Sunne’nin “İnsan, fiillerinde ihtiyÂrî bir kesbe sahiptir ki bu ihtiyÂrî kesbte hesaba cekilir.” şeklinde ozetlenen bir goruşu vardır.
Mu’tezile’nin “İnsan, kendi fiillerini bizÂtihi yaratandır ki onları kendisi îcÂd ettiğinden dolayı onlardan hesaba cekilir.” şeklinde ozetlenen bir goruşu vardır.
Cebriyye’nin de “Allahu Te’alÂ, hem kulu yaratan hem de fiillerini yaratandır. Bunun icin kul, fiilinde mecburdur, muhayyer değildir ki Âdeta ruzgÂrın dilediği yonde hareket ettirdiği havadaki tuy gibidir” şeklinde ozetlenen bir goruşu
vardır.
Kaza ve Kader meselesini dikkatlice inceleyen gorur ki araştırmanın dakikliği, araştırmanın uzerine bin edildiği esÂsın bilinmesini gerektirir ve bu esÂs; (fiili) yaratanın kendisi mi, yoksa Allahu Te’al mı olması bakımından kulun fiili değildir.
Bu, kulun yapacağını (fiili) bilmesi ve ilminin onu kuşatması bakımından Allahu Te’alÂ’nın ilmi de değildir. Yine bu, irÂdesinin kulun fiili ile alÂkalı olması,
dolayısıyla bu kulun bu irade dahilinde olmasının kacınılmazlığı bakımından Allahu Te’alÂ’nın irÂdesi de değildir.
Ve bu, kulun bu fiilinin Levh-il Mahfûz’da yazılı olması, dolayısıyla yazılı olanlara gore (fiilini) yapmasının kacınılmaz olması bakımından da değildir.
Fiilleri dikkatlice inceleyen gorur ki insan iki dÂire icerisinde yaşar.
Bunlardan birisi:
1- İnsanın Kendi Kontrol Ettiği Daire:
Bu dairede insan,kendi fiillerini kendisi kontrol eder. Eğer yukardaki 3 goruşe gore bu fiilleri ALLAH yaratmış olsaydı, o halde ALLAH'ın bu fiili işleyene hesap sorması gibi bir durum olmazdı. Cunku ALLAH Adildir ve kendi istediği bir şeyde kulları hesaba cekmez..
2- İnsanın KONTROL EDİLDİĞİ Daire:
Bu dairede de insan, kendi iradesiyle değil de ALLAH'ın dilemesiyle ALLAH Tarafından kontrol edilir. Bu dairede kazalar ya bizzat insan uzerinde gercekleşir ya da bir insanın eliyle KAZA İLE bir başka insan uzerinde gercekleşir..
Ama her iki durumda da İNSANIN KENDİ İRADESİ YOKTUR.
İNSANIN KONTROL EDİLDİĞİ DAİRE de 2'ye Ayrılır.
1-VARLIK NİZAMININ [nizam el-vucud نظامُ الوجودِ ] GEREKTİRDİĞİ KISIM:
Bu kısım,İnsanın KENDİ KUDRETİNDE olmayan ve KENDİ UZERİNDEN DEF EDEMEYECEĞİ kısımdır. Yani burda insan, fiilleri kendi kontrol etmez, fiiller insan uzerinde gercekleşir ve insan bu kazaları kendi uzerinden def edemez.
Varlık nizÂmının [nizam el-vucud نظامُ الوجودِ ] gerektirdiği kısım ile hem kudretinde olmayan hem kendisinden def edemediği hem de varlık nizÂmının gerektirmediği fiillerin vukuu bulduğu kısımdır.
Varlık nizÂmlarının gerektirdiği kısma gelince; insan onun tarafından kontrol edilir dolayısıyla mecburî bir seyr ile onun gereğince seyreder. Cunku aykırı
davranamayacağı hususî bir nizÂma bağımlı olarak, kÂinat ile birlikte ve hayat ile birlikte seyreder.
Bunun icindir ki bu dÂiredeki ameller, onun irÂdesi dışında vukuu bulur. Bu dairede muhayyer değil, museyyerdir (seyrettirilir). Nitekim bu dunyaya irÂdesi dışında gelmiştir ve yine irÂdesi dışında gidecektir.
Yalnız vucudu ile havada ucamaz, doğal yapısı ile suda yuruyemez, gozlerinin rengini kendisi yaratamaz,
başının şeklini ve vucudunun olculerini oluşturamaz.
Yaratılmış kulun hicbir etkisi ve hicbir alÂkası olmaksızın tum bunları var eden ancak Allahu Te’alÂ’dır. Zîra varlık nizÂmını yaratan, onu varlık icin tanzim edici kılan ve varlığı da aykırı davranamayacağı bir şekilde onun gereğince
seyrettiren Allah’tır.
2- VARLIK NİZAMININ GEREKTİRMEDİĞİ KISIM :
Hem kudretinde olmayan hem kendisinden def edemediği hem de varlık nizÂmının gerektirmediği fiillere gelince;
Bunlar, insan tarafından veya insan uzerinde cebren hÂsıl olan ve mutlak olarak def edemediği fiillerdir. Bir şahsın duvarın ustunden bir başka şahsın uzerine duşup onu oldurmesi gibi yada bir şahsın bir kuşa ateş edip farkında
olmadığı bir insana isÂbet ettirerek onu oldurmesi gibi yada telÂfi edilme imkÂnı olmayan Ânî bir arızadan dolayı trenin veya otomobilin devrilmesi yahut ucağın duşmesi, bu devrilme yahut duşuşun yolcuların olumune vesile olması
gibi ve bunun benzerleri gibi. Zîra yalnızca Allah, onu kadÂ
(hukm) edendir.
KADER
Kader’e gelince; gerek insanı kontrol eden dÂirede, gerekse insanın kontrol ettiği dÂirede hÂsıl olan fiiller; kÂinat, insan ve hayat maddesi (nesnesi) olan şeyler tarafından yine bu şeyler uzerinde vukuu bulur.
Allah bu şeyler icin muayyen hassalar (ozellikler) yaratmıştır. Nitekim ateşte yakma ozelliği vardır. Ateşin kaderi, yakmasıdır ve bu hicbir zaman değişmez, odunda yanma ozelliği vardır ve bu değişmez. Bu odunun kaderidir ve bıcakta kesme ozelliği yaratmış ve bunları, aykırı davranamayacakları varlık nizÂmına gore onlar icin elzem (zorunlu) kılmıştır.
Aykırılık (değişim) gosterdiği gorulurse bu, Allah’ın ondaki bu ozelliği kaldırması demektir.
Bu ise hÂrikulÂde bir olaydır ki ancak kendilerine bir mûcize olmak
uzere Nebîler icin hÂsıl olur. Allah, şeylerde muayyen ozellikler yarattığı gibi, insanda da icguduler ve uzvî ihtiyaclar yaratmış, şeylerin ozellikleri gibi, bunlara da muayyen ozellikler koymuştur.
Nitekim nev’î icgudusunde cinsel meyil ozelliği ve uzvî ihtiyaclarda acıkma, susama ve benzeri ozellikler yaratmış ve bunları, varlık sunnetine gore onlar icin elzem kılmıştır.
İşte Allah SubhÂnehu ve Te’alÂ’nın şeylerde ve insandaki icgudulerde ve uzvî ihtiyaclarda var ettiği bu muayyen ozellikler, Kader olarak isimlendirilendir.
İnsanın kaderi,acıkması,susaması, icguduleri ile hareket etmesi ve bunların zorunlu oluşudur.
Zîra yalnızca Allah, şeyleri, icguduleri ve uzvî ihtiyacları yaratan ve bunların ozelliklerini takdir edendir. Bunlar ne kendilerindendir, ne de mutlak olarak kulun bunlarda bir etkisi ve eseri vardır. O halde insan, bu şeylere bu ozellikleri takdir edenin Allah SubhÂnehu ve Te’al olduğuna îmÂn etmelidir.
NOT: Bu yazıda, Hizb-ut Tahrir'in Kurucusu TAKIYYUDDİN EN-NEBHANİ'nin
İSLÂM NİZAMI Adlı kitabının KAZA VE KADER ( El-Kada’ Ve El-Kader [ القَضَاءُ وَالَقدَرُ
Konusundan yararlanılmıştır.Alıntılar yapılmıştır..
Selam ve Dua İle...

__________________