İslam toplumunun icine sokulan nifak tohumu, oyle yeşermiş dal budak sarmış ki, artık ondan kurtulmakta neredeyse imkÂnsız olmuş. Bircok konuda yaptığımız yanlışlar gibi, gunumuzde İslam toplumu icine sokulan hurafe ve dinde olmayan MEHDİ konusu da, Rabbin Kur’an da hukum vermediği bir konudur.
Bizler Kur’an ı, din ve iman adına yeterli gormediğimiz surece de, yanlış itikatların peşi sıra gitmekten de asla kurtulamayacağız. Allah istediği kadar, sizleri Kur’an dan sorumlu tutuyorum, Kur’an ın ipine sarılın desin, Rabbin sesini işiten, duyan mı var? Cunku Kur’an ile aramıza soktuğumuz veliler, şeyhler Kur’an gercekleri ile buluşmamızı, yuzlerce yıldır engellemiştir.
Kur’an anlaşılması zor bir rehber kitap ilan edilip, onu herkes anlayamaz, veli insanlar anlar, fikrine inandırıldığımızdan beridir ki, İslam dini Rabbin orta yolundan saptırılmış ve nereye gittiği belli olmayan, mechule doğru hızla gitmektedir.
MEHDİ nin geleceğini soyleyenler, rivayetlerin ardı sıra giderek buna inananlar, bakın neler soyluyor.
( Mehdiİslami inanca gore, kıyametten once dunyada adaleti, dirlik ve duzenliği sağlamak icin gizlendiği yerden cıkıp, dunyayı egemenliği altına alacağına inanılan kişi. Ezilen kitleler, kendilerini karanlıktan aydınlığa cıkaracak, zalimlerden intikamlarını alacak ve bozuk toplumsal yapıyı değiştirecek bir manevi guc olarak Dunyaya hukmedecektir.)
Mehdinin geleceğine inananlar, kıyametin kopmasından once Dunyaya geleceğini ve İslam toplumlarının icinde bulunduğu zor durumdan kurtarıp, Dunyada adaleti saylayacağından bahsedilir. İşin en ilginc olanı ise, mehdi nin İslam inancının emri gibi gosterilmesidir. Bakın bir kısım Musluman toplum bu konuda ne diyor ve inanıyor.
(Vaat edilen mehdinin varoluşundan hicbir kuşku yoktur. Uc yuz hadis ve eserle, hatta daha fazlasıyla bu kanıtlanmıştır.)
Kanıtlara bakar mısınız lutfen. Gercektende bizler İslam ı bu kanıtlara gore yaşıyoruz. Bircoğumuz bu konu icin, Kur’an dan bir kanıt aramak gibi bir duşunceyi, aklımıza bile getirmiyoruz. Bizler icin kesin kanıt Kur’an olmaktan cıkmış, artık rivayetler kesin kanıt olmuş. Ne kadar acı. Acınacak halde olduğumuzun farkında bile değiliz. Elbette bunun nedeni cok acıktır. Cunku bizlere her şey Kur’an da yazmaz denilmiş ve bizlerde buna inanmışız. Bu durumda itiraz etme hakkımızda olamaz.
Mehdinin gelişinin, rivayet hadislerle HAK olduğuna inanan din kardeşlerime, once şunu hatırlatmak isterim. Hak olanın, sorumlu olduğumuz kitabın, yalnız Kur’an ve onun ayetleri olduğunu Allah apacık soyluyorsa ve Yaradan Kur’an da mehdi konusunda tek kelime bile acıklama yapmıyorsa, lutfen bu konuyu bir daha duşunun derim.
Allah neye layık isek, bizleri oyle yaşatacağını anlatır. Aklını kullanmayıp, Yoldan sapanları ise, pislik icinde bırakacağı orneğini verir. Bu durumda Rabbin yolundan sapmış, onun kitabını devre dışı bırakmış toplumlara Allah, onları kurtaracak bir kurtarıcı gonderir mi? Hic beklemeyin, boşuna beklersiniz. Bizler kurtarıcı bekleyeceğimize, bu yanlış yoldan kurtulmanın yolunu aramalıyız. Calışmayana, caba gostermeyene Allah ın neler yaptığını gormek isteyen, Kur’an ın kısalarını okumasını oneririm.
İşin ilginci, her Musluman toplum, mehdinin kendi icinden cıkacağını iddia etmektedir. Sanırım onumuzdeki yıllarda, Musluman ulkeler arasında, mehdilik savaşı cıkarsa hic şaşmayınız. Cunku senin mehdin hak, benim mehdim hak kavgası cıkacağa benziyor. Tabi Kur’an dan sapan toplumların sonunu, tahmin etmek zor olmasa gerek.
Ulkemizde cok onemli gorevler almış, tahsil sahibi insanlar bile bu konuya alet edilmiştir. Yakın zamanda Prof Dr. Huseyin Hatemi, mehdinin 5 yıl icinde İstanbul da cıkacağını dahi soyleyebilmiştir. İlginctir bu insanlar, Allah ın sizlere rehber olsun diye gonderdim dediği kitabında, tek kelime bile bahsetmediği halde, acaba hangi beşerin rehberinden aldığı bilgilere gore bunu bu kadar acık soyleyebilmektedir? İtiraz eden, nereden cıkardın bu kadar net bilgiyi diyen bile yok. Ama alkışlayan, her ne hikmetse cok. İşte tum bu acı gercekler, din ve iman adına İslam toplumlarının, geldiği noktayı cok guzel anlatmaktadır.
Peki diğer İslam toplumları, mehdi konusunda ne diyor? Gercekten Turk toplumu icinden bir kurtarıcı, mehdi bekliyorlar mı? Tabiî ki hayır, her toplum bu cok ozel gelecek kişinin, kendi toplumları icinden cıkacağına inanıyor. Orneğin İran bizimkiler gibi, bu konuda cok iddialı ve bakın ne diyorlar.
(Mehdi, İran’ın Kum kentinde ortaya cıkacak. İnanışa gore, Mehdi Kıyamet Gunu’nden once ortaya cıkıp dunyadaki butun haksızlıkları yok edecek.
Kum kentinde konuyla ilgili calışmalar yapan Ayetullah İbrahim El Âmini, Mehdi’nin, Hıristiyanlar ve Yahudilerden İslam dinine gecmelerini isteyeceğini, bunu kabul etmezlerse olduruleceklerini soyluyor.)
Yukarıdaki duşunce ve fikir, elbette Rabbin rehberinden olmadığı icin, bu denli Kur’an a da taban tabana zıt olacaktır. Duşunebiliyor musunuz, Mehdi Hıristiyan ve Yahudileri İslam a davet edecek, Musluman olmayanları da oldurecekmiş. Rabbim sen bizlere akıl fikir ver. Bu duşunce ve fikir sizce Kur’an dan zerre kadar onay alıyor mu?
Peygamberimiz kendisine iman etmeyenlere, boylemi yapmıştır? Allah ın kitabını tebliğ ettikten sonra, senin dinin sana, benim dinim bana diyerek, kendisine savaş acmayanlara, asla savaş bile acmamıştır. Peygamberimizin savaşlarının tamamı, savunma amaclıdır. Bunun bircok orneğini, zaten Kur’an dan goruyoruz.
Sizlere bazı ayetler hatırlatmak istiyorum. Bu ayetlerle mehdinin geleceği konusunu lutfen karşılaştırınız, değerlendiriniz. Eğer Allah Kur’an da, anlatıldığı gibi, ahir zamanda bir mehdi gonderecek olsaydı acıkca soylemeyip, bizlere Kur’an dışından rivayetler yoluyla bilgilendirmiş olabilir mi? Allah aklınızı kullanın, aklını kullanmayanı pislik icinde bırakırım diyorsa, gelin Allah ın sizlere rehber olsun diye indirdik, dediği kitaba bakalım ve onun rehberliğiyle doğruları bulalım.
Enam 38: Yeryuzunde gezen her turlu canlı ve (gokte) iki kanadıyla ucan her tur kuş, sizin gibi birer topluluktan başka bir şey değildir. Biz Kitap’ta hicbir şeyi eksik bırakmadık. Sonunda hepsi Rablerinin huzuruna toplanıp getirilecekler.
Araf 174: Biz, ayetleri işte bu şekilde ayrıntılı kılıyoruz ki, hakka donebilsinler.
Maide 45; ….Allah'ın indirdiğiyle hukmetmeyenler zalimlerin ta kendileridir.
Yukarıdaki ayetlere baktığımızda, Yaradan Kur’an da hicbir eksik bırakmadığını, ayrıntılı bir şekilde acıkladığını soyluyor. Toplumlara, Allah ın Kur’an da indirmediği, acıklamadığı şeylerle hukmedip, onları Kur’an dan uzaklaştıranlar, zalimlerin ta kendisidir diyor. Yuce Rabbim daha ne soylesin aklı olana. Kur’an a bakmaya, ibret almaya devam edelim.
Araf 33; De ki: Rabbim ancak acık ve gizli kotulukleri, gunahı ve haksız yere sınırı aşmayı, hakkında hicbir delil indirmediği bir şeyi, Allah'a ortak koşmanızı ve Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri soylemenizi HARAM kılmıştır.
Nahl 89:(Ey Muhammed!) Her ummetin kendi icinden uzerlerine bir şahit gondereceğimiz, seni de onların uzerine bir şahit olarak getireceğimiz gunu duşun. Sana bu kitabı; her şey icin bir acıklama, doğru yolu gosteren bir rehber, bir rahmet ve Muslumanlar icin bir mujde olarak indirdik.
İsra 89: Andolsun, biz bu Kur’an’da insanlara her turlu misali, değişik şekillerde acıkladık. Yine de insanların coğu ancak inkÂrda direttiler.
Kehf 54: Andolsun, biz bu Kur’an’da insanlar icin her turlu misali değişik şekillerde acıkladık. Fakat insan tartışmaya her şeyden daha cok duşkundur.
Cok ilginctir Allah, cok acık ve net bazı hukumler vermiş ve duşunen kullarına doğru yolu apacık gostermiştir. Allah hakkında, Kur’an da hicbir delil indirmediğim bir konuda, konuşmanızı dahi HARAM kılıyorum diyerek hukmunu vermiş. Sana Kur’an ı her şey icin bir acıklama, doğru yolu gosteren bir rehber ve mujde olsun diye indirdiğini apacık soyluyor. Her turlu misali değişik şekillerde acıkladık ki, doğruyu bulasınız diyor. Peki, bizler bunca acık ayetleri gorduğumuz halde, neler soyluyoruz ve nasıl delillerin peşi sıra gidiyoruz, zerre kadar duşunen yok mu?
Tum bu ayetleri gorduğumuz halde, gormemezlikten gelerek, Allah ın hicbir ornek dahi vermediği, bizlere anlatılan mehdinin geleceğine inanırsak, Rabbin gazabından kurtulacağımızı mı zannediyoruz. Ya aşağıdaki ayetlere ne diyeceğiz, hala MEHDİ nin geleceğine inanmaya devam mı?
Nisa 174: Ey insanlar! Şuphesiz size Rabbinizden kesin bir delil geldi ve size apacık bir nur indirdik.
175: Allah'a iman edip O'na sımsıkı sarılanlara gelince, Allah onları kendinden bir rahmet ve lutuf (deryası) icine daldıracak ve onları kendine doğru (giden) bir yola goturecektir.
Araf 3: (Ey insanlar), Rabbinizden size indirilene uyun ve O'ndan başka velilere uymayın. Ne kadar da az oğut alıyorsunuz!
Zuhruf 44: Doğrusu Kur'an, sana ve kavmine bir oğuttur. İleride ondan sorumlu tutulacaksınız.
Bizler eğer, hesabın goruleceği O cetin gun, uzulmek istemiyorsak, yukarıdaki Rabbin uyarılarını sakın unutmayalım. Allah Rabbinizden size, kesin bir delil, acık bir nur indirdik diyor, ama bizler Allah ın nurunda hic bahsetmediği MEHDİ nin geleceğine hala inanabiliyorsak, bu işte bir yanlışlık var demektir.
Allah Kur’an a sımsıkı sarılmamızı, cunku sarılanların doğru yola iletileceğini soyluyor ayetinde. Peki, bizler ne yapıyoruz? Kur’an da her şey yazmaz diyerek, beşerin hurafelerine sıkı sıkı sarılıyoruz. Ne diyebilirim ki.
Allah sizleri Kur’an dan sorumlu tutuyorum diye, apacık hukmunu verdikten sonra, sizce Kur’an da hic bahsedilmeyen, acıklık getirilmeyen MEHDİ konusunda sorumlu tutup, hesaba ceker mi? Hani Kur’an da acıklamadığım konularda konuşmanızı HARAM kılıyorum diyordu Rabbim, ne oldu bu ayetin hukmu, duşunen yok mu? Başımızı toprağa gommeye devam mı?
Her zaman yapıldığı gibi, dine nifak sokanlar, peygamberimizin adını kullanmışlardır. Kur’an da hukmu olmadığı halde, peygamberimizin Kur’an dışından da bircok hukumler koyduğunu soylerler. Peki, aşağıdaki ayetlere gozlerini yuman Muslumanlar, neden tum bunlara inanırlar dersiniz?
Ahkaf 9: De ki: "Ben, resuller icinden bir turedi değilim! Bana ve size ne yapılacağını da bilmiyorum. Bana vahye dilenden başkasına da uymam! Ve ben, acıkca uyaran bir elciden başkası da değilim.
Enam 19: Sor: "Tanıklık bakımından hangi şey daha buyuktur?" De ki: "Benimle sizin aranızda Allah tanıktır. Bu Kuran bana vahyolundu ki, onunla sizi ve ulaştığı herkesi uyarayım…….
Enam 50: Onlara şunu soyle: "Ben size Allah'ın hazineleri yanımdadır demiyorum. Gaybı da bilmem ben! Size ben bir meleğim de demiyorum. Yalnız bana vah yedilene uyarım ben!" Sor onlara: "Korle goren bir olur mu? HÂl duşunmuyor musunuz?"
Yaradan bizlere elcisinin, bakın ne soylemesini bircok kez istiyor, cok dikkatle bunun uzerinde duşunmeliyiz. Bana Kur’an da vah yedilenden başkasına uymam ben. Sizi yalnız Kur’an ile uyarma gorevi aldım. Onun icindir ki yalnız bana vah yedilen ile sizleri uyarırım. Daha oncede ne diyordu Allah, sizleri bu kitaptan sorumlu tutuyorum. Her şey cok acık ama Allah ın ayetlerini gormezden gelip, atalarının itikatlarına uyanlara da Allah, bakın ne diyor.
Zuhruf 36: Kim Rahman'ın Zikri'ni gormezlikten gelip ondan uzaklaşırsa biz ona bir şeytanı musallat ederiz de o ona can yoldaşı olur.
Bakara 5. İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet uzeredirler ve kurtuluşa erenler de ancak onlardır.
Allah ın zikrini, beşerin oğretisine inanmak adına gormezden gelip, aklını kullanmayanlara Allah ın verdiği cezayı, lutfen cok dikkatle bircok kez okuyalım ki, aklımızı başımıza getirelim. Yoksa yanımızda can yoldaşı olarak, şeytan eksik olmayacaktır, Allah korusun.
Allah Kur’an da, benim ayetlerimin bir kısmına inanıp, bir kısmına inanmıyor musun der bizlere. Bir kısmını gormezden gelenlere de, Rabbin verdiği cezadan tuyleri diken diken olmayanlara, sozum meclisten dışarı. Cunku onlara hicbir soz kÂfi gelmeyecektir.
Allah kurtuluşa erenlerin, yalnız Rablerinden gelen hidayet, yani Kur’an uzerinde olanların, yalnız kurtuluşa ereceğini apacık soylediği halde, hala bizlerin Kur’an dışından bizlere oğretilen, mehdinin geleceğine inanmamızın, bizlere nelere mal olacağını anlayamadıysak, sanırım bundan sonrada anlayamayacağımız acıktır. Cunku gozler perdeli, gonuller taş kesilmiş.
Sizlere son olarak hatırlatacağım, Rabbin uyarılarında bakın neler soyluyor rehberimiz.
Bakara 79:Vay o kimselere ki, elleriyle Kitabı yazarlar, sonra da onu az bir karşılığa değişmek icin, “Bu, Allah’ın katındandır” derler. Vay ellerinin yazdıklarından oturu onların hÂline! Vay kazandıklarından dolayı onların hÂline!
İsra 36:Hakkında kesin bilgi sahibi olmadığın şeyin peşine duşme. Cunku kulak, goz ve kalp, bunların hepsi ondan sorumludur.
Allah bizlere, o kadar guzel orneklerle anlatıyor ki her şeyi, doğrusu anlamamakta inat edenlere, uzulmekten başka yapacak hicbir şey gelmiyor elden. Birileri size, bunlarda Allah katındandır diyerek, Kur’an da olmayan bilgileri, hukumleri sanki Allah katından gibi gosterenler cıkacaktır diyor ve uyarıyor.
İşte bu insanların vay haline diyerek, bu yanlışı yapanların, asla ardına duşmemizi Yaradan istemiyor. Yine acıkca Kur’an da hukum vermediğim, emin olmadığınız şeylerin peşine sakın duşmeyin, sizleri sorumlu tutarım diye de, son noktayı koyuyor Rabbim.
Allah her şeyi o kadar guzel anlatmış ki, gonul gozleri acık olan, Rabbin gerceklerini gorecektir.
İslam toplumu olarak, icinde yaşadığımız acı gerceklerin, eğer farkına Kur’an ile varamıyorsak, Allahtan boşuna kurtarıcı MEHDİ beklemeyelim. Bugun ulkemizde acıkca soylemekten cekinip, mehdi olduğunu soylemeye, anlatmaya calışanlar var. Hatta birileri tarafından da işaret edilerek, toplum yavaş yavaş alıştırılmaya calışılıyor. Lutfen tum bunları, iyi araştıralım ve aldanmayalım.
O işaret edilenlerin, Yahudi tuzakları olduğunu da bilelim. Kur’an, sizleri Allah ile aldatacaklar cıkacaktır, dikkatli olun diyorsa, ileride bizleri MEHDİ yalanlarıyla da aldatmaya calışacaklarını ve bizleri kirli, kanlı elleriyle, gizlice yonetmenin emellerini şimdiden taşıdıklarını lutfen unutmayalım.
İsrail den ulkemize gelen, ust duzey Haham misafirlerin ulkemizde kimi ziyaret ederek, ne konuştuklarını lutten internetten videosunu izleyiniz. İzleyiniz ki, bizlere neler yapılmak istenildiğinin farkında olalım.
Yahudiler Hıristiyanların ve Muslumanların icine oyle bir coreklenmiştir ki, onları kendi duşunceleri yonunde kullanmayı başarmışlardır. Yahudiler Hz. İsa peygamberimize iman etmedikleri halde, Hıristiyanların icine oyle bir inanc yerleştirmişlerdir ki, onlara istediklerini bu gun yaptırabilmektedirler.
Yahudiler vaat edilmiş topraklara yerleştirilmediği takdirde, İsa Mesih gelemeyecektir inancı, bugun Amerika da Hıristiyanlar icinde, Evangelistler tarafından kabul goren bir inanctır. Onun icindir ki Amerika, İsrail devletini kurdurmuş ve ne pahasına olursa olsun yaşamasını sağlamak icin, caba harcamaktadırlar.
İşte yine Yahudiler bizlerin icine de aynı inancı sokarak, Mesih ve mehdinin geleceğini bizzat onlarda soylemektedirler. İsrail den gelen ust duzey haham misafirlerinin kimleri ziyaret ettiğini ve neler konuştuklarını lutfen araştırıp izleyiniz.
Rabbim cumlemizi, Kur’an ı rehber alıp, onun ardı sıra giden kullarından eylesin. Yoksa işimiz cok zor.
Yuzlerce yıldır, Musluman toplumu olarak, birilerini beklemekle boşa gecirdik vaktimizi. Doğru yolu bulmak huzura, mutluluğa erişmek icin, FURKAN dan başka ne arıyoruz, neyi bekliyoruz?
Huzura kavuşacak rehber elimizde, ama farkında bile değiliz. Onun kıymetini bilemeyen bizlere, Allah ın yardım edeceğini, Musluman toplumlarının icinde bulunduğu yokluk, kin, nefret, duşmanlık ve acı gerceklerden kurtaracak birisini, Allah ın gondereceğini hala duşunuyorsak, şunu uzulerek soylemeliyim ki, DAHA COKKKKKK BEKLERİZ.
Saygılarımla Haluk GUMUŞTABAK
__________________
Mehdi yi bekleyenlere.......
Dini Sohbetler0 Mesaj
●32 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Dini Sohbetler
- Mehdi yi bekleyenlere.......
-
12-09-2019, 09:09:24