1.Kaderimiz ciziliyse kararlarımızdan niye sorumlu tutuluyoruz?Yok eğer hur irademiz varsa, niye bazı şeyleri sectiğimizde cehenneme atılıyoruz?
Cevap: Kaderimizde olan hic bir şeyden insan sorumlu değildir. İnsanın olumu ve bazı onemli olaylar kaderinde bellidir. Bizim onumuze her zaman 2 yol cıkar. Kader budur. Doğruyu secmemiz ise bizim ozgur irademize kalmıştır. Bizim sorumlu tutulacağımız da ozgur irademizdir.
2.Secme yeteneğimiz var, fakat bazı şeyleri secmememiz isteniyorsa bu yeteneğin ne kadar anlamı var?
Cevap: O zaman bize verilen nefsin ne anlamı var. İnsan tum varlalıkardan ustundur ve nefsi vardır. Ozgur iradenle yaptığın bir olaydan sen sorumlusun. Aynı kurallar gibi.
Orneğin; Anayasada adam oldurmek yasak yazar. Birisi cıkıp adam oldurduğunde yasalar mı sorumlu olur? Ama adam oldurme gibi bir yeteneğin var. Ben şimdi bu yeteneğimi istediğim yerde kullanırsam iyi mi olur?
3. Tanrı her şeyi biliyorsa (gecmiş, gelecek, vs), o zaman gecmiş de, gelecek de daha yaratılış anında belli demektir. Belli olan birşeyi değiştirmek icin, kitap, peygamber, vs gondermenin mantığı ne o zaman?
Cevap: Aslında soru sacma sorulmuş. Anladığım kadarıyla yanıt vericem. Hic bir şey Allah'ın bilgisi dışında olamaz. Zaten boyle olsaydı Allah'ın sonsuz gucunden bahsedezdik.
Olacak her şey Allah tarafından biliniyordu fakat olacak bu şeyleride insanlar yapıcaktı. Orneğin; Biz bir tohum ektiğimizde onun ağac olacağını biliyoruz (Yahu nasıl oluyorda tesadufen bir cekirdek ağac oluyor?) O zaman neden ağac ekelim ki?
4.Farz edelim ki bilimkurgu filmlerindeki o akıllı robotları yapacak kadar gelişti teknolojimiz. Ve bu yaptığımız robotlar hem kendi varlıklarının bilincinde, hem de hur secimlerini yapabilecek varlıklar. Bu durumda, biz onlardan, bize kole gibi itaat etmelerini bekleyebilir miyiz? Buna hakkımız var mıdır? Bunu yaparsak, bu durumun hur insanları kole edinmekten ne farki vardır? Bu bizi, gaddar, acımasız, despot ve adaletsiz yapmaz mı?
Cevap: Bir kere robota hur secimi veremezsin. Fakat Allah bu sorunun cevabını bulabilmemiz icin hayvanların bazılarını yaratmış diye duşunuyorum. Ornek verirsem daha iyi anlarsınız. Siz kedi besliyorsunuz ve bu kedinin sizi sevmesini istiyorsunuz. Cağırdığınızda yanınıza gelicek, kendini sevdircek... istiyorsunuz. Fakat bu kedi bunların hic birini yapmıyor. Şimdi siz bu kediyi besler misiniz? Size itaat etmeyen bir kopeği besler misiniz? Ki aklı kısmen eksik olan bir varlıktan siz bunları beklerken siz nasıl oluyorda gunde en fazla 1 saatinizi ona teşekkur etmeye ayırmayı kolelik, acımasızlık oalrak goruyorsunuz?
5.Kuran'da neden devamlı kolelerden bahsedilmektedir? (Kolelerinize iyi davranın,vs. benzeri telkinlere kuranda bolca rastlamak mumkundur). Yani kuran koleliği doğal karşılar, hatta tasvip eder gorunumdedir.inanclılar bu durumla nasıl yuzleşmektedir?
Cevap: Cunku o donemde kolelik vardı. Eski donemin kulturlerini bu donemle kısaylamak cok komik olur. O zamanlarda kolelik normaldi.(Bu gun bilene kolelik var. Tabi modern anlamda bir kolelik. Fakat eskiden hic farkı yok) Kur'an'da kolelere zarar verin mi deniliyor ki sen buna karşı cıkıyorsun ve bunda bir kusur olduğunu duşunuyorsun. Ap acık şekilde kolelerinize iyi davranın yazıyor. Zaten İslam geldikten sonra toplumda kolelikte kalmadı. Bir İslamdan once araplara bak, bir de İslamda sonra araplara bak. Bu kocaman fark bilene İslam'ın ne kadar buyuk olduğunu gosterir. Zaten zaan icerisinde koleliğin tasfiyesine gidilmiştir.
6.Kurana gore Tanrı bazılarının kalplerini muhurlemiş, onlardan imanı esirgemiştir. (Biz ateistler o kişilerdeniz belli ki). Peki bu durumda Tanrı bize haksızlık yapmış olmuyor mu? Bizim ne sucumuz vardır? Bu Tanrı'nın adil sıfatıyla celişmiyor mu?(Bizim ateist olacağımızı biliyordu ve bunu bilerek yarattıysa şimdi neden şikayetci oluyor)
Cevap: Sizin kendi hur iradenizle yaptığınız bir işten neden Allah sorumlu tutulur ki? Siz cıkıp Allah'a artık inanmıyorum diyorsunuz. Hem de hak yoldan sapıp! Sonrada sizin kalplerinize muhur değilde sevgi mi vermesini bekliyorsunuz?
Kader kavramını anlamadığınız icin tabikide aklınızda soruların cıkması normal. Daha doğrusu etrafta cıkan bazı İslam alimlerinin bazı kavramlarda yanlış yorumlarda bulunup, kafanızın karışması normal.
7.Peki ya omru boyunca islamla tanışmamış kişilerin ne sucu vardır? Afrika nın ilkel bir kabilesinde doğmuş birinden Tanrı nasıl kendisine iman bekler?(şartlar herkes icin farklıdır)
Cevap: İnsanların sorumlulukları imkanlara goredir. Kimse gormediği, duymadığı bir şeyden sorumlu değildir.
8.Tanrı nın bizi hem sevdiği soylenir, hem de hayatın bir imtihan olduğu ve eger bu imtihandan kalırsak, bunun cezasının olduğu soylenir. Yani Tanrı bizi zorla boyle tuhaf bir imtihana sokmuştur. Bu insanın sevdiği birilerine yapacağı turden birşey midir?(Tanrının izni olmadan hicbir şey olmuyorsa ve herşeyi tanrı planlıyorsa neden biz yaptıklarımızdan dolayı cezalandırılıyoruz.
Cevap: "Bakalım hanginiz daha guzel ameller işleyecek." (Mulk, 67/2)
Şimdi bir insan yaratanına şukrediyor ve teşekkur ediyor. İnsanlara iyi davranıyor. İyilik yapıp, kotulukten sakınıyor.
Başka bir tarafta seni duşunelim. Ona inanmıyor, dalga geciyor, hatta bazen kufrediyorsundur. Şimdi sen yukardaki bahsettiğim adam ile aynı kefeye konulacağını mı bekliyorsun? Sen hic sana kufur eden bir işcini firmanda tutar mısın?
Kur'an'da rahmet kelimesi azaptan cok geciyor. Allah rahmeti anne şefkatinden kat kat yuksektir.
9.Tanrı'nın kadınlara ne garezi vardır? Neden gerekirse dovulebileceklerini soylemiştir? (Nisa suresi, 34. Ayet) Neden onlar "Aklen ve dinen eksik yaratıklardır" (Hadis, kaynak: Buhari). Neden şahitlikleri erkeğin yarısı değerindedir?
Cevap: Arap toplumunda İslamdan once kadının değeri 0'dı. Ne bir olaydan haberleri var, ne de akıllarını doğru durust kullanabiliyorlardı. Hatta diri diri gomuluyorlardı. İslam geldikten sonra direkt olarak kadınlara tum haklarının verilmesi zaten sacmalık olurdu. Zaten gun gectikce kadınların durumunun ve haklarının arttığı gorulmekteydi. Bu olay bilene kadınların değerinin buyuk oranda arttığını gosterirken, boyle buyuk bir oluşuma yardımcı olan İslam'a camur atmak niye?
Kadınları dovme olayına gelince.
34. Erkekler, kadınların koruyup kollayıcılarıdırlar. Cunku Allah insanların kimini kiminden ustun kılmıştır. Bir de erkekler kendi mallarından harcamakta (ve ailenin gecimini sağlamakta)dırlar. İyi kadınlar, itaatkÂrdırlar. Allah'ın (kendilerini) koruması sayesinde onlar da "gayb"ı korurlar. (Evlilik yukumluluklerini reddederek) başkaldırdıklarını gorduğunuz kadınlara oğut verin, onları yataklarında yalnız bırakın. (Bunlar fayda vermez de mecbur kalırsanız) onları (hafifce) dovun.Eğer itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın. Şuphesiz Allah cok yucedir, cok buyuktur.
35. Eğer karı-kocanın arasının acılmasından endişe ederseniz, erkeğin ailesinden bir hakem, kadının ailesinden bir hakem gonderin. İki taraf (arayı) duzeltmek isterlerse, Allah da onları uzlaştırır. Şuphesiz, Allah hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdardır.
Şimdi kadının bu kadar olaydan sonra evlilik yukumluluklerine halen karşı cıkıyorsa dovmesi pekte garip değil.
Nisa 35. ayetinide koymamın sebebide var. Tv'de bir İslam ilimci aslında o kelimenin dovmek değil, ayrılmak olduğunu soyledi. Hemen ardındaki surede de ayrılma ile ilgili ayet olunca bu iddia gercekten duşundurucuydu. Fakat ne kadar doğru bilemicem.
10.Bizim musluman ulkeler, Tanrı katındaki en son ve en hak dine sahipse, neden dunya uzerinde tum musluman ulkeler surunmektedir? Neden gavur(!) hristiyanlar ve yahudiler dunyayı yonetmektedir?
Cevap: “Biz sizi, caresiz, biraz korku, biraz aclık, biraz da mallardan, canlardan ve urunlerden eksiltme ile imtihan edeceğiz. Mujdele o sabredenleri!”
Bu ayet yeterde artar.
11.Tanrı, eğer varsa, hem varlığının tum kanıtlarını bizden gizleyip, hem de bizlerden kendisine inanmamızı beklerken ne yaptığını zannetmektedir? Kendisi saklambac oynayan bir cocuk mudur?
Cevap: Allah varlığının kanıtlarını bizden gizlememiş ki. Gormek isteyenler goruyor. Baktığı her yerde. Yine bu ayet size yeterlidir.
İcinizde işaret arayanlar icin size zaten yeteri kadar gostermedik mi?Etrafınıza bakın, yıldızlara bakın, guneşe bakın…(Bakara Suresi 118)
12.insanlar Ademle Havvadan turediyse, ve evrim, dolayısıyla da bununla baglantılı olarak "cevre koşullarına bağlı modifikasyon" diye birşey yoksa, neden dunyanın dort bir yanındaki insanların vucut ozellikleri, deri renkleri vs. farklıdır?
Cevap: Aslında bu konu Allah'ın varlığının bir kanıtı. Tum insanların gorunuşleri, sesleri, parmak izleri farklı.
"O'nun Âyetlerinden biri de gokleri ve yeri yaratması, lisanlarınızın ve renklerinizin başka başka olmasıdır. Şuphesiz bunda bilenler icin ibretler vardır."(Rum 22)
Bir an insanların, ikiz veya ucuzlerde olduğu gibi birbirine benzediğini duşunelim. Ne olurdu? İnsanlarda hukukun muhafazası neredeyse imkÂnsız olurdu. Suclular, insanlann arasına karışır kimin suclu olduğu asla bulunamazdı. Dairelerde memur, amir kavramı kalmazdı. Aile mahremiyeti tehlikeye girerdi. Sınıfında ikiz talebeleri olan oğretmenler, ne buyuk problemlerin oluşacağını daha iyi tahmin edebilirler.
Bir anatomi uzmanının ifadesine gore, parmak izleri tıpatıp birbirine benzeyen iki insanın olması icin, ihtimal hesaplarına gore 4 trilyon yıl gecmesi gerekmektedir. Bu ise insanoğlunun ilk yaratıldığı andan bugune gecen sure ile kıyas bile edilemeyecek kadar buyuk bir zaman surecidir. Kur'Ân mucizevî Âyetlerinden biriyle bu sırrı bin dort yuz seneden beri gozler onune seriyor: "İnsan kemiklerini biraraya toplayamayacağımızı mı sanıyor? Aksine biz onun parmak uclarını bile iade etmeye kadiriz." (Kıyamet Sûresi, 3-4)
HER BİR İNSANIN dokularının molekuler yapısının tamamen insanın kendisine mahsus oluşu, hayretimizi daha da artırıyor.
HER BİR İNSAN, ayrı siması, kendine mahsus ses tonu, parmak izi, bir tek sac teline, hatta hucrelerine, molekullerine vanncaya kadar şahsına munhasırdır, yani emsalsizdir, hic kimseye benzemeyecek ozelliklerle yaratılmıştır. Bunların yanında huy, karakter, zek vs. gibi manevî yonden de benzersiz olarak yaratılmıştır. Kısaca, her bir insan apayrı bir kitap gibidir, eşi olmayan yepyeni bir eserdir. Boylesine benzersiz yaratılacak kadar onem verilen insanlar, ahirette de tek tek diriltilecekler, ayrı ayrı hesaba cekilecekler, dunyadaki davranışlarına gore de ya mukÂfat gorecekler veya cezaya lÂyık olacaklardır.
13.Canlı turleri yaşadıkları ortamlar icinde ve son halleriyle yaratıldılarsa, neden bilimde evrim denen bir prensibe inanılıyor ve neden bu teorinin yığınla kanıtı vardır? Neden butun saygın bilim adamlari bu teorinin doğruluğuna inanırlar? Ve neden televizyonda yayınlanan butun doğa belgesellerinde evrim teorisine doğrudan veya dolaylı atıflar yapılmaktadır?
Cevap: Evrim denen zamazingoya inanıldığı kadarda inanmayanlar var. Ve aslında olmadığına dair bir cok delilde var. Fakat Ateistler 'Nerden geldik' sorusuna cevap vermek zorunda oldukları icin acizliklerinden, mecburiyetlerinden dolayı kendi kendilerini kandırarak buna inanıyor. Ve her fırsatta savunmaya calışıyor. Daha 1 hucreyi yapamayan o ameleler, o hucrenin kendiliğinden oluştuğunu nasıl iddia ediyorlar? Zaten daha kanıtlanmadı, kanıtlanamayacak.
14.Paradoks problemleri
a.Tanrı'nın kendi kendini yok etmeye gucu yeter mi?
İsterse yapılabilir. Cunku sonsuz guc sahibinden bahsediyoruz. Fakat neden istesin ki?
b.Tanrı'nın ikinci bir Tanrı'yı yaratmaya gucu yeter mi?
Yeter. Fakat yaratmasında bir amac olmalıdır. Allah'ın herşeye gucu yettiğini biliyorsak neden ihtiyac duysun ki?
c.Tanrı'nın birden fazla olmaya gucu yeter mi?
Ustteki soruyla aynı ve cevabıda aynı.
d.Tanrı'nın gucu yetmeyecek birşeyi yaratmaya gucu yeter mi?
Sonsuz gucten bahsediyoruz. Sonsuz bir şeyin sonsuzu olamaz
e.Tanrının kendisinden daha guclu bir tanrı yaratmaya gucu yeter mi?
Sonsuz bir gucun katı olamaz.
f.Tanrı mantık ilkelerinin uzerinde midir? Aynı anda hem doğru olan hem de yanlış olan bir şey yaratabilir mi orneğin ; daire şeklinde bir kare?
İsterse yapar. Tum mantık kuralları Allah tarafından yaratılmıştır. Onu değiştirmeside yine onun gucundedir.
15.) "Tanrı bilinmezdir" demek, ama tanrı hakkında yorum yapmak.
Cevap: Biz Allah'ı ancak bize Kur'an'da oğretildiği şekilde bilebiliriz. Bunun akkında yorumda yapmamız normal. Bir de orneklendirme şeklini kullanırız. Bu şekilde Allah hakkında sorulan sorularda mantıklı cevaplar uretebiliriz. Size garip gelen bir şey aslında cevrenizde olup bitiyor.
16.)Tanrı'nın varlığının kanıtlanabileceğini zannetmek
Cevap: Allah'ın varlığı fiziksel boyutta asla kanıtlanamaz. Oyle bir şey olması icin karşımıza cıkması ve gorunur olması gerek. Fakat bu şekilde tum insanlar inanıcak, zekanın, imtihanın bir anlamı kalmayacaktı. Onemli olan bizim onu zekamızla kavrayabilmemiz.
17.)Gercekten kafa yorarak ve bilincli bir şekilde inandıklarını zannetmek
Cevap: Bu tam tersine Ateistler icin gecerli. Kafa yorarak, araştırarak bir yere vardıklarını zannederler. Fakat her zaman iclerinde bir korku vardır. 'Ya doğruysa' diye. Bu korku ile boş bir amac uğruna hayatlarını harcarlar. İnanmadıkları bir eyin bilene arkasından uzun uzun araştırmalar yaparlar.Bu da nekadar boş olduğunu gosterir.
18.)Ateist olmak icin tanrı'nın varolmadığının kanıtlanması gerektiğini zannetmek
Cevap: Ateistlerin karşısında istemedikleri kadar kanıt var. Zaten kanıt olmasaydı biz inanmazdık. İlk once Allah'ın varlığını kavramamız, daha sonra Allah'ın insanları uyarmak icin bir uyarıcı gondereceğini kavramak, daha sonra Yaratıcı tarafından bir uyarı aracı gonderilebileceğini kavramak gerekir. Eğer 1. si olmassa diğerlerinin olması beklenemez. Zaten zeka ile bir olayı kavramak kişiden kişiye gore değişir.
Madem siz olmadığını kanıtlama gereksinimi duymazken bu caba niye? Gir Ateist forumlarına adamlar inanmadıkları bir şey hakkında hayatlarını harcıyorlar. Cunku adamın psikolojisi bozuk. İllaki tartışıcak. Adamın amacı tartışmak. Tabi yanlış bir yol secmiş o ayrı.
19.) Kuran'da mucize olabilecegini zannetmek
Cevap: Kur'an'da bir cok mucize var. Bunu inkar etmeniz zaten ne kadar boş ve kor olduğunuzu gosterir.
Kur'an-ı Kerim'de "Bir Gun (yevm)" kelimesi 365 defa gecmektedir. Bildiğiniz gibi Dunya'nın Guneş etrafında tam bir kez donuşu 365 gun surer.
▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓
Tarihteki ilk uzay aracı 1957 yılında uzay yolculuğuna cıkmıştır (Sputnik). Şaşırtıcı bir bicimde Kuran'daki 19:57 numaralı ayet de gokyuzune cıkmaktan ve yukselmekten bahsetmektedir: "Onu yuksek bir yere (gokyuzune) yukselttik" (19.sure 57.ayet).
▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓
Kamer(AY) suresinde yine bir mucize ile karşılaşıyoruz. Bu surede Ay ile Dunya arasındaki harflerin uzunluk oranı Uzay'daki Ay-Dunya mesafesine işaret etmektedir. Kamer(AY) suresinin icerisinde sadece bir yerde Dunya(Ard) kelimesi gecmektedir.
Surenin başlığı olan "Ay" kelimesi ile "Dunya" kelimesi arasındaki harfler toplam 333 adettir ve araya tam olarak 111 adet Ay kelimesi sığmaktadır. Cunku Arapca'da Kamer(Ay) kelimesi 3 harften oluşur.
Aynı şekilde gezegenimiz Dunya ile Ay arasına da ortalama 111 adet Ay sığmaktadır yani aradaki mesafe Ay capının toplam 111 katıdır. Bir uzay haritasını incelediğiniz zaman da bunu gorebilirsiniz. Ya da en temel astronomi kitaplarında da bu bilgiye rastlayabilirsiniz. Bu hesaplama da kullanılan uzaklık mesafesi ortalama mesafedir cunku Ay'ın eliptik bir yorungesi vardır.
▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓
Astronomi biliminin henuz gelişmemiş olduğu bir donemde, 14 asır once indirilen Kuran-ı Kerim'de evrenin genişlediğinden şoyle bahsedilir:
Biz goğu 'buyuk bir kudretle' bina ettik ve şuphesiz Biz (onu) genişleticiyiz. (Zariyat Suresi, 47)
▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓
20. yuzyılın ortalarına dek hakim olan goruş, evrenin sonsuz boyutlara sahip olduğu, sonsuzdan beri var olduğu ve sonsuza kadar da var olacağı şeklindeydi. "Statik (durağan) evren modeli" adı verilen bu anlayışa gore, evren icin herhangi bir başlangıc veya son soz konusu değildi.
Materyalist felsefenin de temelini oluşturan bu goruş, evreni sabit, durağan ve değişmez bir maddeler butunu olarak kabul ederken, bir Yaratıcının varlığını da reddediyordu. Oysa 20. yuzyılda gelişen bilim ve teknoloji, materyalistlere zemin sağlayan durağan evren modeli gibi ilkel anlayışları kokunden yıkmıştır.
21. yuzyılın başlarında olduğumuz şu donemde, evrenin bir başlangıcı olduğu, yok iken bir anda buyuk bir patlamayla var olduğu modern fizik tarafından pek cok deney, gozlem ve hesapla ispatlanmış durumdadır. Ayrıca, evrenin, materyalistlerin iddia ettikleri gibi sabit ve durağan olmadığı, tam tersine surekli bir hareket ve değişim icinde olduğu, genişlediği de saptanmıştır. Bugun bu gercekler butun bilim dunyası tarafından kabul edilmektedir.
Kuran-ı Kerim'de evrenin ortaya cıkışı şoyle acıklanır:
O gokleri ve yeri yoktan var edendir... (Enam Suresi, 101)
▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓
Evrenin yaratılışı, onceki konuda da belirttiğimiz gibi Big Bang denilen buyuk bir patlama ile başlamıştır ve o zamandan beri evren genişlemektedir. Bilim adamları evrenin kutlesi yeterli miktara ulaştığında, cekim kuvvetleri nedeni ile bu genişlemenin duracağını ve bunun evrenin kendi icine cokmeye, buzulmeye başlamasına sebep olacağını bildirmektedirler.
Buzulen evrenin de, sonunda "Big Crunch" (Buyuk Cokuş) denilen cok yuksek bir ısı ve sıkışma ile sonuclanacağını ifade etmektedirler. Bu ise, bildiğimiz tum yaşam şekillerinin yok olması anlamına gelmektedir.
Bizim, goğu kitabın sahifelerini katlar gibi katlayacağımız gun, ilk yaratmaya başladığımız gibi, yine onu (eski durumuna) iade edeceğiz. Bu, Bizim uzerimizde bir vaiddir. Elbette, Biz yapıcılarız. (Enbiya Suresi, 104)
Bir başka ayette ise goklerin bu durumu şoyle tarif edilmektedir:
Onlar, Allah'ın kadrini hakkıyla takdir edemediler. Oysa kıyamet gunu yer, butunuyle O'nun avucu (kabzası)ndadır; gokler de sağ eliyle durulup-bukulmuştur. O, şirk koştuklarından munezzeh ve yucedir. (Zumer Suresi, 67)
▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓
Kuran'da Guneş ve Ay'dan bahsedilirken her birinin belli bir yorungesi olduğu vurgulanır:
Geceyi, gunduzu, Guneş'i ve Ay'ı yaratan O'dur; her biri bir yorungede yuzup gidiyor. (Enbiya Suresi, 33)
▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓
Denizlerin, araştırmacılar tarafından cok yakın bir gecmişte tespit edilen bir ozelliği, Kuran'ın Rahman Suresi'nde şoyle bildirilir:
Birbirleriyle kavuşmak uzere iki denizi salıverdi. İkisi arasında bir engel vardır; birbirlerinin sınırını gecmezler. (Rahman Suresi, 19-20)
Birbirine acılan fakat suları kesinlikle birbiriyle karışmayan denizlerin ayette bildirilen bu ozelliği, okyanus bilimciler tarafından cok yakın bir zaman once keşfedilmiştir. "Yuzey gerilimi" adı verilen fiziksel bir kuvvet nedeniyle, komşu denizlerin sularının karışmadığı ortaya cıkmıştır. Denizlerin farklı yoğunluklarından kaynaklanan yuzey gerilimi, adeta bir duvar gibi sularının birbirine karışmasını engeller.
▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓
Kuran-ı Kerim'de, Tarık Suresi'nin 11. ayetinde gokyuzunun "geri dondurucu" ozelliğinden şoyle bahsedilir:
Donuşlu olan goğe andolsun. (Tarık Suresi, 11)
Kuran meallerinde "donuşlu" olarak tercume edilen "rec'i" kelimesi, "geri ceviren" ya da "geri donduren" anlamlarına gelmektedir.
Bilindiği gibi Dunya'yı cevreleyen atmosfer pek cok katmandan oluşur. Her katmanın, canlılığın yararına yonelik onemli bir gorevi vardır. İncelendiği zaman her tabakanın kendisine ulaşan madde ya da ışınları uzaya ya da yeryuzune geri dondurme ozelliklerinin olduğu anlaşılmıştır
▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓
Fizik, kimya ile olanlara girmiyorum bile.
22.)Kuranın gercekten elle tutulur ve kendi icinde tutarlı bir kitap olduğunu zannetmek
Cevap: Eğer dediğin gibi olmasaydı, kimse dikkate almazdı. Kur'an'ı ezberleyen, okuyan yzmilyonlarca insan var. Eğer icinde bir aksilik olsaydı ilk başta onlar inanmazdı. İnsanlar Kur'an'ı kendi kafalarına gore yorumlarsa tabiki yanlışlıklar ortaya cıkar. Onemli olan acıklamaları diğer ayetler ile ilişkilendirmeye calışmak. Boyle olduğunda kesinlikle hic bir hata ortaya cıkmıyor. Siz şimdi anayasayı getirseniz ve ben onu kendi kafama gore yorumlarsam bir cok hata ve acıkla karşılaşırım. Ayrıca Kur'an'da manaya cok yer verilmiş. Manalarının kullanılmamasıda bir cok hataya yol acar.
23.) Evrim teorisinin inanıp inanmama kategorisinde birşey olduğunu zannetmek
Cevap: Ben cok duşundum. 'Yahu bu kadar bilimci destekliyor bunu. Belki evrim doğrudur ve Allah evrimle yaratmıştır...' diye.
Tabi şıp diye inanmak olmaz. Cok uzun araştırmalar yaptım evrim hakkında. Araştırmalarımın sonucu evrimin aslında olmadığı kanaatına vardım. Eğer evrim gercek olsaydı zaten Allah'ı inkar etme diye bir şeyde olmazdı. Cunku evrimdeki imkansızlık ancak 1 akıl sahibi tarafından yapılabilir. Ama yaratıcı oyle yapmamış.
8.)Obur dunya yoksa olunce ne olacağız?
Cevap: Obur dunya var bunu ancak oldukten sonra goruceksin

9.)Evrim teorisinin coktuğu, bu teorinin ateizmin dayanağı olduğu, dolayısıyla ateizmin de coktuğu soyleniyor. Bunlara rağmen ateizmi nasıl savunabiliyorsunuz?
Cevap: Ustlerde de belirtiğim gibi; Ateistler hep vardı. Fakat nasıl olduklarını acıklayamıyorlardı. Mecbur olarak bilimsellik adı altında, aslında bilim ile alakası olmayan ''evrim teorisi' zımbırtısı ortaya atıldı. Hem de bu teoriyi ortaya atan adam daha okul bitirmemiş ve o zamanlar hucre leke olarak gozukuyordu




Evrim teorisi 150 yıldır kanıtlanamadı. Bir cok cıkmaz yolu var. Bu cıkmaz yolu aşmak imkansız olduğu icin kanıtlanmasıda haliyle imkansız. Curumuş bir teori olmasına karşın, Ateistlerin mecburiyetten ve acizlikten, sacma olduklarını bildikleri halde desteklemesi icler acısı hallerini ortaya koyuyor.
11.)Allah eşcinselleri oldukten sonra cezalandıracaksa onları neden eşcinsel olarak yaratıyor? Eşcinsellik patolojiktir. Bir erkek karnında rahimle doğabilir, kız beyniyle doğmuş olabilir, genetik olabilir veya iki cinsel organla doğmuş olabilir. Bu erkeği Allah eşcinsel yarattıysa neden onu cezalandırıyor? Ayrıca eşcinsellik hayvanlarda da cok sık gorulur. Hayvanlar inanmakla mukellef değil ama onlar da dine gore suc işlemiş durumdalar.
Cevap: Bir insanın kendi secimleri dışında yargılanması soz konusu değildir. Allah bize sadece sorumlu olduklarımızdan yargılar. Bizim yapmamız gereken aklımızı kullanıp, doğru yolu bulmak.
12.)Hayatı boyunca dunya nimetlerini hice saymış olan Hz. Muhammed bu tavrını kadınlar konusunda neden gostermemiş ve bir suru kadınla beraber olmuştur.Hatta daha da ileri giderek evlatlığı olan Zeyd'i karısında boşatmış ve geliniyle evlenmiştir.
Cevap: Peygamber efendimiz peygamberliğini ilan ettiği zaman Mekkeli muşrikler peygamberimize şu teklifte bulunurlar : ‘Ey Muhammed eğer sen para istiyorsan sana para verelim, başımıza başkan olmak istiyorsan seni başkan yapalım, eğer istiyorsan seni kabilemizin guzel kızlarıyla evlendirelim. Yeter ki sen bu davadan yani İslam'ı anlatmaktan vazgec. ‘ Peygamberimiz onlara şu cevabı verir: ‘Bir elime ayı , bir elime guneşi koysanız ben bu davadan vazgecmem.’
Savaş doneminde ‘sahabi’ ( Peygamber Efendimizin arkadaşları) savaşlarda şehit oluyor, eşleri dul, cocukları yetim kalıyordu. Peygamberimiz sahabiye bu dul hanımlar ile evlenmelerini, onları evsiz, cocuklarını bakımsız bırakmamalarını tavsiye ediyor, kendisi de bu dul hanımlar ile 53 yaşından sonra evleniyorlar.
http://www.islamustundur.com/konular/annelerimiz.html >> Buradan daha fazla bilgi alabilirsiniz.
13.)İnsanlar neden Adem ve Havva'dan turemiştir.Tanrı neden iki cift yaratmamış da insanları ensest ilişkiye zorlamıştır.O zaman şimdi de kardeşin kardeşle ilişkiye girmesi normal midir?
Cevap: Butun semavî dinlerde temel bir prensip olarak kullanılan: “Zaruretler zaruret miktarınca haramı helal yaparlar.”
Hz. Âdem ve Havva’nın cocuklarından bir tanesinin biriyle, nikÂhında zaruret vardı. Oyle de oldu. Daha sonraki ilk evlenmelerde yukarıdan aşağı caprazvari evlenme olduktan sonra, Hz. Âdem’in cocuklarında da ve daha sonraki insanlık tarihinde bir defa daha kardeş evlenmesi olmamıştır. Ve butun dinlerde haram olmuştur.
Acaba Hz. Âdem ve Havva’yı hic yoktan yaratan Allah, başka bir Âdem ve Havva yaratarak onların cocukları arasında nikÂh ile insanlığın coğalmasını sağlayamaz mıydı? Elbette buna Allah’ın gucu yeter.
Allah’ın gucu her şeye yeter. Ama bugun insanlar bir Âdem ve Havva’dan yaratıldığı ve esasta kardeş oldukları halde, milliyet, millet ve menfaat vuruşmalarının hangi capta olduğunu goruyorsunuz.
Ya insanlar ayrı iki Âdem ve iki Havva’dan meydana gelseydi, insanlığın ne hale gelebileceğini tahmin edebiliyor musunuz?
Zarurette gecici nikÂh ruhsatının bu acıdan hikmetini kavramak lazımdır.
Dinlerde haram ve helalleri, Allah ta’yin eder. Allah helal derse helal, haram derse haram olur. Allah, Hz. Âdem ve Havva’nın cocuklarında zaruretten bir defaya mahsus helal demiştir. Daha sonra butun beşeriyette ve dinlerde bu tur evlenmeleri Allah haram kılmıştır. Allah ister helal eder, ister haram eder. Bize duşen emirlere teslimiyettir. Allah bizi hesaba ceker, biz Allah’ı hesaba cekemeyiz ve Allah’a karşı “Neden? Nicin boyle?” diyemeyiz.
14.)Kuranda neden kadınlar kocalarının şehvetini gidermek zorunda bırakılmıştır? Kadınlar istemediği zaman da kocalarıyla ilişkiye girmek zorundalar.Aksi halde cehenneme giderler.Cağdaş hukuk sistemlerinde evlilik icindeki zorla yapılan cinsel ilişki tecavuz sayılırken,tanrı nasıl oluyor da bu kadar cağdışı olabiliyor?
Cevap: Zorla değildir 1 kere. kadınlar eşlerine eşlik gorevini yapmazsa erkekler başkalarının kadınına,kızına namusuna bakabilirler burdaki hesap kadının eşlik gorevini yerine getirip kocasını haramlardan uzak tutması eşlik gorevini yerine getirmesidr. (ts1967ts'ye teşekkurler cevap icin)
15.)kuran da habilin kabili kıskanclık yuzunden oldurduğu soyleniyor. bunun nedeni kabilin buğday isteğinin yerine gelmesi fakat habilin koyun isteğinin yerine gelmemesidir. peki adem ile havva ilk insanlarsa nasıl oluyorda tarımla ve hayvancılıkla uğraşıyorlar. ilk insanlar toplayıcılıkla uğraşmıştır. daha sonra avcılık yapmıştır. yerleşik hayata gecilşmesiyle tarım ve hayvancılıkla uğraşılmıştır. yarleşik hayatada milattan once 4000 yılında sumerler zamanında gecilmiştir.
Cevap: Allah Hz. Ademi yarattığında tum bilgileri ona vermişti. Tarım, dil, hayvancılık... Tabi size oğretilen eski cağdaki hugaravugara gibi konuşan insanlar olunca duşunuyorsunuz ki bunlar nasıl tarım yapmış ilk başta. Ama oyle bir şey hic olmamış.
Bazı yazıları internetten aldım. Yanlış olduğunu duşunduğunuz, eklenmesini istediğiniz birşeyler varsa ulaşabilirsiniz.
__________________