Bechury: O, tanınmış bir Hristiyan bilgindir. Şoyle diyor:
“Muhammed (s.a.v.), dunyadaki buyuklerin en buyuğudur. Zaman O’nun gibi bir kimseyi gormeyecek. O’nun mukaddes dini, dunyadaki dinlerin en kamilidir. O buyuk zatın mukaddes şeriatı, ilmi, ictimai, edebi ve teşrîî dort bin meseleye şamildir.
Muhammed, Allah-u Teala’nın mubarek ismiyle insanları kendi dinine davet etmiştir. Beşerin bu en kamil zatının mukaddes şeriatını her alim ve insaflı kanun koyucular kabul etmek zorundadır. Cunku bu kamil zat, ilimle omuz omuza vermiş, en kamil nizama ve ilmi hakikatlere muvafık olmuştur.
Muhammed, yeryuzunde gelmiş ve gecmiş buyuklerin en buyuğudur. O, parca parca olmuş ve vahşi olan insanlardan, iyilikle Allah’a inanan bir Arap milletini teşkil etmiştir. O, gunun dunyasını hakimiyeti altına almıştır. O, hak ve vazifelerininin tamamına, alışverişlerin esaslarına şamil en buyuk dini, dunyanın en mutekamil ve ileri esasları uzerine getirilmiştir.”
Thomas Carlyle: İngiliz bilim adamıdır. “Kahramanlar” adlı kitabında şoyle diyor:
“Vahyi İlahi ve mubarek bir kitab olmasından sarf-ı nazar ederek Kur’an’ın belağatı uzerinde duşunduğumuzde, O’nun hem lafız hem de terkib bakımından en beliğ bir Arabi kitap olduğu gorulur. Kur’an’ı Kerim’i duşunerek okuyan kimse ve her duşunen kimse O’ndaki cevheri hakikatleri gorur. Şoyle ki: Kur’an’ı Kerim hakiki bir asla, yuksek ve mukaddes bir asla bağlıdır. Bu incelik gayet acıktır. Cunku her hakiki ve doğru şeyin ozel bir nufuzu vardır. Gercek şu ki, ister semavi olsun ister olmasın butun kitaplar Kur’an’ı Kerim karşısında kucuktur ve hakirdir. Muhammed’in getirdiği bu kitap, her ceşit ayıp, noksanlık ve beğenilmeyen şeylerden pak ve beridir.
İnsanlar, her şeyden daha fazla Muhammed'e kulak vermelidir. Diğer butun sozler, O’nun karşısında boş sozlerdir.
O'na peygamber dediler diyorsunuz değil mi? Nicin? Cunku Muhammed onlarla yuzyuze gelmiş, hicbir esrarın arkasında kutsanmamış, kendi hırkasına yama yapmış, ayakkabılarını tamir etmiş, savaşmış ve onların arasında istişare etmiş ve emretmiştir. Siz ona ne derseniz deyin, onun nasıl bir insan olduğunu mutlaka gormuşlerdi. Kutsal tacıyla hicbir imparator, oturup kendi hırkasına yama yapan bu insan kadar itaat gormemiştir. Yirmi uc yıllık zahmet ve gercek mucadelenin icinde sahip olması gereken herşeye sahip, gercek bir kahramanı goruyorum.
Leon Tolstoy: Dunyanın en meşhur Rus yazarıdır. “Muhammed” (s.a.v.) adlı kitabında şoyle diyor:
“İslam dininin kolaylığını ve sadeliğini anlamak isteyenin Kur’an’ı Mecid’i ince, cok iyi duşunmesi gerekir. Zira Kur’an’ı Kerim ahkam, talimat, acık, sade ve kolay hakikatlere şamildir. İnsanlığın her tabakasından fertler O’ndan nasibini alır. Bu mukaddes kitaptaki ayeti kerimeler, İslam dininin yuksekliğine ve O’nun (s.a.v.) buyukluğune delalet eder.”
Candiyunport: İngilizdir. “Muhammed ve Kur’an huzurunda taksir ozru” adlı kitabında şoyle der:
“Atlas Okyanusu’ndan ta Ganj Irmağı kenarına kadar, Kur’an yalnız fıkhi bir kanun değil; bilakis medeni, cezai ve hukum ile ilgili nizamlara şamil, beşerin mali, idari işlerini idare eden kanunların hepsini barındıran bir anayasadır. Muhammed’in imanı ve akidesi şaibelerden, kotu zandan, ibham ve terdidden beridir.”
Bernard Show: Meşhur İngiliz Filozof. Diyor ki:
Tahmin ediyorum ki, Avrupa gelecekte Muhammed’in dinini kabul edecektir. O’nun eserleri şimdi dahi gorulmektedir. Bu sebeple bizim, Muhammed’i beşeriyetin kurtarıcısı olarak bilmemiz gerekir. Ben inanıyorum ki, Muhammed’in dini; beşer hayatının butun devirlerine uygun ve her nesli kendine cekebilmeye elverişli yegane dindir. Muhammed, Peygamberlerin en buyuğudur.
Ortacağ kilisesi, ya cahilliklerinden ya da bağnazlıklarından Muhammediliği kara renklere boyayarak anlattılar. Onlar, Muhammed'den ve dininden nefret edecek şekilde eğitildiler. Onlara gore İsa karşıtıydı. Ben, o harikulade insanı inceledim. Değil İsa duşmanı olmak, ona insanlığın kurtarıcısı demek gerekir. Gunumuz dunyası onun gibi birisinin mutlak hakimiyeti altına girse; sorunları, cok ihtiyac duyulan barış ve mutluluk getirecek şekilde onun cozeceğine inanıyorum. Avrupa, Muhammed’in akidesinin aşkına girmeye başlamıştır. Gelecek yuzyılda Avrupa, sorunlarının cozumunu bu inanc icinde gormeye kadar gidebilir.
Roger Garaudy: Fransız Komunist Partisi’nin eski liderlerinden iken, sonra Musluman olmuştur.
Hz. Muhammed (s.a.v.), ilk peygamberlerden uzanıp gelen yolun ışığını tamamlamış ve olgunluğa erdirmiştir.
Prof. Dr. H. Mones: O'nun her sozu bir vecizedir.
Jane Pelo: O'nun davasında heyecanı asildi.
G'La Faytt: Ey şanlı Arap! Aşk olsun sana…. Adaletin ta kendisini bulmuşsun.
Gibson: Hz. Muhammed'i sevmeyenler, onu yeterince tanımayanlardır.
Dostoyevsky: Buyuk İslÂm Peygamberi, yuce yaratıcının katına cıkıp onunla buluşmuştur. Ben Mirac'a butun kalbimle inanıyorum.
Lamartine: İnsan buyukluğu hangi olcuyle olculurse olculsun acaba ondan daha buyuk bir insan bulunur mu?
Duşunur, hatip, havari, kanun koyucu, asker, duşuncelerin fatihi, rasyonel akidelerin duzelticisi, şekil ve suret olmaksızın tapınma; hepsi manevi tek bir hukumdarlık olan yirmi dunyevi hukumdarlığın kurucusu: işte Muhammed. İnsanın yuceliğinin olcumu mumkun olsa, ondan daha buyuk bir insan var mıdır sorarız.
Knematirul: Herkesin itiraf etmekten cekindiği şeyi ben haykırıyorum. Hz. Muhammed hic kimse ile kıyaslanamayacak kadar buyuk bir devrimcidir.
Lawton Lancelot: İtiraf edilmelidir ki, Muhammed'in dini Afrika'ya Hıristiyanlık'tan daha cok yakışır; aslında şunu soylemem gerekir ki, butun dunyaya daha cok yakışır. Onun ozellikleri insanı insan yapması şeklinde ozetlenebilir. İslam, insandan bir tanrı cıkarmaya calışmaz ama onun iyi komşu olmasına kadar duzene sokar.
Edward Gibbo: Bizde hayranlık uyandıran; O'nun dininin yayılması değil istikrarıdır; Mekke ve Medine'de yer eden aynı saf ve mukemmel etkinin on iki asır sonra aynen muhafaza edilmesidir.
Hz. Muhammed'in getirmiş olduğu yeni inanc, belirsizliğin şupheciliğinden arınmış ve Kur'an da Allah'ın birliğine muhteşem bir tanıktır.
Mahatma Gandi: Milyonlarca insanın kalbi uzerinde bugun tartışmasız bir etkisi olan hayata sahip birisini oğrenmek istedim. İslam'ın bir yeri fethinin kılıc ile olmayıp, hayat tarzıyla olduğunu her zamankinden daha fazla anladım. Peygamber'in tam manasıyla sadeliği ve ahde sadakatı, onun arkadaş ve takipcilerine kendini adaması, tevazuu, yiğitliği, korkusuzluğu Tanrı'ya ve dinine olan mutlak bağlılığıydı asıl ona her engeli aştıran ve muzaffer kılan; yoksa kılıc bir hicti.
Dr. Şibli Şumeyl: Mısırlı bilgin ve felsefecilerindendir. Seyid Muhammed Reşîd Rıza’ya yolladığı mektubunda şoyle diyor:
Ey asrın Gazalisi Seyid Rıza! Sen Muhammed’e bir peygamber olarak bakıyor ve O’nu buyuk biliyorsun. Halbuki ben O’na insan fertlerinden biri olarak bakıyorum. O’nu senin tesavvur ettiğinden daha buyuk biliyorum. İtikat bakımından birbirimizden ayrılsak da, akıl doğruyu konuşmak, insaflı ve tarafsız olmak hususunda birbirimize yakınız.
Malcom X: Hz. İbrahim'in, Hz Muhammed'in, Kur'an'da adı gecen tum peygamberlerin diyarı olan kadim kutsal beldede butun renklere ve butun ırklara mensup insanlar arasında gorulen sarsılmaz gercek kardeşlik ruhunun bir eşine daha rastlamadım. Her renkten insanın bana gosterdiği cana yakınlık karşısında buyulenmiştim, dilim tutulmuştu sanki. Dunyanın her yerinden yuz binlerce hacı vardı. Her renkten insan vardı; mavi gozlu sarışınlardan tutun da Afrikalı karaderililere değin. Ama hepimiz de birlik ve kardeşlik anlayışına bağlı kalarak, aynı ibadetleri yapmakla butunleşiyorduk, oysa Amerika'da gorduklerimize bakıp 'beyazlarla' 'otekiler' arasında hicbir zaman kardeşlik diye birşeyin var olamayacağına inanırdık. Sarışın, mavi gozlu beyazlar beyazı olan Musluman kardeşlerimle aynı tabaklardan yemekteyiz, aynı bardaklardan icmekteyiz, aynı halılarda yatmaktayız.
Yusuf İslam (Cat Stevens): Son Peygamber Hz. Muhammed (s.a.v.), cahillik ve kara gunler icinde bulunan, Hz. İbrahim'in getirdiği dinin kaybolmaya başladığı ve parcalara ayrıldığı Mekke'de dunyaya geldi. İnsanlığa rahmet ve şefaat icin gonderildi. O butun zamanların en mukemmel insanıdır. Musluman olduğumdan bu yana, Peygamberimiz'in, O buyuk insanın hayatını araştırıyorum. O'nu okudukca, O'nu anladıkca, etrafımı saran bilgisizliği, cehaleti daha iyi goruyor ve irkiliyorum.
Geothe: Meşhur Alman şairdir. Şoyle der:
Cok kısa bir sure once İslÂm Peygamberi'nin hayatını buyuk bir ilgi ile okuyup tahsil ettikten sonra gordum ki; o asla bir sahte peygamber değildir.
Hic kimse Muhammed'in kurallarından daha ileri bir adım atamaz. Biz Avrupa Milletleri, medeni imkÂnlarımıza rağmen Muhammed'in son basamağına varmış olduğu merdivenin daha ilk basamağındayız. Şuphe yok ki bu yarışmada kimse onu gecemeyecektir.
Allah’tan habersiz olan keşişler, uzun yıllar mukaddes Kur’an’ı ve O’nu getirenin buyukluğunu anlamaktan bizi uzak tutmuşlardır. Fakat ilim caddesine ayak bastığımız cehalet ve taassup perdesini yırttığımız kadar Kur’an’ın mukaddes ahkamı, şaşılacak bir hayret ve şaşkınlık meydana getirmiştir. Tavsif etmekten aciz kaldığımız bu kitap, yakında butun alemi kendine celbederek dunyanın ilim ve irfanında derin tesir yapar, cihana medar olur.
Geothe bir şiirinde şoyle diyor:
İbrahim, yıldızların efendisini
Kendine ilah secti.
Issız colde Musa
Bir Allah'la buyuk oldu.
Davud, pek cok kusurluydu,
Evet o, curmuyle dolaştı,
Bir olan Allah'a hakkıyla bağlanıp,
Beraat edeceğini anladı.
İsa, butun saflığıyla duyuyor,
Kainatın İlahı, bir Tek diyordu.
Onu ilahlaştıran her kişi
En kutlu hislerini yaralıyordu.
Gercek aydınlanmalı artık.
Muhammed'in başardığı gibi;
Yalnız Allah bir Tek diyerek,
O, butun dunyayı fethetti.
Bu zorlu davaya talip olur da,
Yine arz-ı ta'zim edersen,
Yalnız başına tebellur etme
Yardım et bana, af dilenmede.
__________________
Tum Ovguler "O"na (Yabancıların Peygamberimiz icin Duşunceleri)
Dini Sohbetler0 Mesaj
●38 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Dini Sohbetler
- Tum Ovguler "O"na (Yabancıların Peygamberimiz icin Duşunceleri)
-
12-09-2019, 09:04:43