Yukunuzu Yere Birakin.

--------------------------------------------------------------------------------

Profesor elinde ici dolu bir bardak tutarak dersine başladı. Bardağı herkesin gorebileceği bir şekilde tutuyordu. Bir soru sordu oğrencilerine: ‘Bu bardağın ağırlığı sizce ne kadardır?’ ‘250gr!’ ‘200gr!’ ‘300gr!’ diye cevaplar geldi sınıftan.
‘Bardağı tartmadıkca gercekten ben de bilemem’ dedi profesor, ‘ama benim sorum, bu bardağı boyle birkac dakikalığına tutsaydım ne olurdu? olacaktır.’
‘Hicbir şey!’ diye cevapladı oğrenciler.
‘Tamam, peki bir saat boyunca tutsaydım ne olurdu?’ diye sordu profesor bu kez.
‘Kolunuz ağrımaya başlardı efendim’ diye oğrencilerden biri cevapladı.
‘Haklısın, peki şimdi ben bir gun boyunca tutsaydım ne olurdu’
‘Kolunuz iyice ağrır, kas spazmı gibi problemler yaşardınız ve hastaneye gitmek zorunda kalırdınız!’
Tum oğrenciler farklı yorumlar yaptılar ve guluştuler.
‘Cok iyi. Peki, tum bu problemler olurken bardağın ağırlığında bir değişme olur muydu?’ diye sordu profesor.
‘Hayır!’ diye cevapladı herkes.
‘Peki, o zaman kolun ağrımasına ve kas spazmına neden olan nedir?’
Oğrenciler bulmaca cozermişcesine duşunmeye başladılar.
‘Acıdan ve ağrıdan kurtulmak icin ne yapmam gerekiyor bu durumda?’ diye tekrar sordu profesor.
‘Bardağı bırakın duşsun!’ diye oğrencilerden biri cevap verdi.
‘Kesinlikle!’ dedi profesor.
‘Hayatın problemleri de boyle bir şeydir. Onları kafanda birkac dakika tutarsın. Bir problem yokmuş gibi gorunur. Uzun bir sure duşunursun, başın ağrımaya başlar. Daha uzun duşunduğunde ise, artık seni bitirmeye ve hicbir şey yapamamana sebep olur. Hayatınızdaki mucadeleleri ve problemleri duşunmek onemlidir. Fakat daha onemlisi onları her gunun sonunda, uyumadan once bardak gibi yere bırakmaktır. Bu şekilde strese girmez ve her gun taze bir beyin ile uyanır ve her konuyla ve yolunuza cıkan her mucadele ile başa cıkabilecek gucte olursunuz!’
__________________
__________________