Peygamberimiz uyarıyor: Sizi yemek gibi yiyecekler

’Ne olacak sizin haliniz, gun gelecek ve siz bir kabın icindeki yemek gibi olacaksınız.

Diğer milletler sizi yemek icin ustunuze uşuşecekler. Tıpkı bir kabın icindeki yemeği bitirmek icin sofraya uşuştukleri gibi.’ Bu sozleri Hz. Peygamber soyluyordu. Karşısında sahabesi oturuyordu, sozler sahabe uzerinde şok etkisi oluşturdu.

Sordular hayret ve dehşet icinde: "Ey Allah’ın Resulu! O gun, yani diğer milletlerin, guclerin, kulturlerin oyuncağı haline geldiğimiz gun sayımız az mı olacak, azlığımızdan dolayı mı bu utandırıcı duruma duşeceğiz?" Peygamberimiz hayır dediler: "Tam aksine, o gun sayınız cok olacak ama sizi Vehn, korku ve zayıflık kuşatacak. Bu nedenle de bu hale geleceksiniz."

Sahabe bir daha sordu: "Vehn nedir ey Allah’ın elcisi!" Peygamberimiz cevap buyurdular: "Olum korkusu ve dunyaya aşırı tutkunuz." (Ahmed, musned, II, 259; 278; Ebu Davud, İbn Mace, Tıbb, 5)


Kitaplarda gecen bu hadis "Kus’a = Kab" hadisi olarak da anılır. Bu hadisin sosyolojik, siyasi uzantılarının doğrulanmadığını soylemek cok garip olmasa gerek. Hadisin anlattığı şudur aslında: Dunya Muslumanları, diğer milletlerin siyasi, kulturel ve sosyal manevra alanı haline gelecekler. Kıyametin kucuk alametlerinden biri de buydu. Hz. Peygamber (SAV) bu vakanın zamanı geldiğinde oluşacağını haber veriyor. Oldu mu, olmadı mı, gelin bunun kararını sizler veriniz. Hz. Peygamber’in hadislerinde kıyametin kucuk sayılan belirtilerinden carpıcı olan şu ornekleri de sıralayabiliriz:

1-Hadisler (Peygamberimizin sozleri) inkár edilecek

Bu konuda Peygamberimiz ciddi bir uyarıda bulunuyor. Hadis literaturunde "erike = dayanılıp oturulan yer, sedir, koltuk" hadisi olarak da anılan bu hadiste Peygamberimiz şoyle buyurur. "Suslu koltuğuna yaslanmış adama, benim hadislerimden biri okunur da o kişinin vaziyetini hic bozmadan ’Bizlerle sizler arasında Allahu Teala’nın kitabı (Kuran-ı Kerim) vardır. Ondan bulduğumuz helal şeyleri helal sayıyoruz, haram olarak bulduğumuz şeyleri de haram kabul ediyoruz’ deme zamanı yaklaşmıştır. Sizleri de ikaz ediyorum Kuran-ı Kerim’de bulunan butun hukumler haktır ve Resulullah’ın haram kıldığı şeyler Allah’ın haram kıldığı şeyler gibidir." (Ebu Davud, Sune, 6 hd: 4604; Tirmizi İlim, 10 hd: 2664; İbn Mace Mukaddime, 2 Ahmed, Musned, 1/6 IV,21; Tahavi, Şerhu mánia, IV 209; İbn Hibbam, I, 107 Darekutni, Sunen IV, 287)

Bu hadis bir mucizedir. Peygamberimizin mucizevi bir ikazıdır. İleride hadislerin inkár edileceğini bildiriyorlar. Bugun boyle değil mi? Bazı İslamcılar hadisleri yok sayarak arzularına gore Kuran’ı ve İslam’ı yorumlamaya calışmıyorlar mı? (Bizim kastettiğimiz sahih hadislerdir. Problemli hadislerle işimiz olmaz.)

2- Olumler ve inayetler coğalacak

Hz. Peygamber bunun olacağını asırlar oncesinden haber veriyor. Şoyle buyuruyor. "Herc olmadan kıyamet kopmayacak. Sahabe sordu: Ey Allah’ın Resulu, herc nedir? O şoyle cevap buyurdu: Olum, olum..." (Buhari, İlim, 24; İstiska, 27; Edeb, 29; Fiten, 5; Muslum, İlim, 5; Ebu Davud, Fiten I, ibn Mace, Fiten 25; İbn Ebi Şeybe, 15/64; İbn Hibban 8/251; Beğani, Şerhus Sune, 15/28, Hd 4222)

Bu hadisin acılımında şoyle buyuruyor. "Katil niye oldurduğunu, oldurulen ise niye oldurulduğunu bilmeyecek." Tam bir kaos, anarşi. Duzenin altust olduğu bir inkıraz ve yıkım donemi. Dunya zaman zaman bu cinneti yaşamıyor mu? Patlayan bir bombada hayatını, nedenini hic anlamadan kaybetmenin yanında, kimin adına tetik cektiğini bilmeden binlerce cana kıyanlar az mı?

3- Ruşvet coğalacak ve yaygınlaşacak

Hz. Peygamber şoyle haber veriyor bu gerceği. "Hediyeyi, hediye oldukca alınız. Ruşvete donuştuğunde hediyeyi de almayın. İnsanlar, aclık ve ihtiyac korkusuyla ruşvet alacaklar. Başınıza bazı idareciler gelecek. Kendileri icin mubah, uygun ve olabilir gordukleri şeyleri sizlerden esirgeyecekler. Onlara bunun hesabını sorduğunuzda sizleri etkisiz hale getirirler. Onları dinlediğinizde sizleri saptırırlar." (Taberani, Mu’cem, 20/90, hd 172 ibn Hacer, metalib, IV, 267; Hatip Bağdadi, Tarih, 11/398)

Bu hadisin işaret ettiği doğrulanmadı mı? İnsanların bir kısmının, ruşvet almadan hakkını bile vermiyorlar. Yuzdelik ruşvetler aleni olarak konuşulur hale gelmedi mi?

* * *

Tabii ki bu konuda yapacaklarımız henuz bitmedi. Onumuzdeki hafta da devam edeceğiz. Cunku bu konuda alınacak ders coktur. Hz. Peygamber’in sozlerine dikkat ettiğimizde sosyal yaralarımıza temas ettiğini, krizlere işaret ettiğini goruyoruz.

Kıyameti insanlar hak edecek aslında. Yuce Rabbimiz, durup dururken káinatın omrune son vermeyecek, insanoğlu duzeni yıkacak, insanoğlu bindiği dalı kesecek, insanoğlu hayatı kirletecek, insanoğlu hayatı amacından saptıracak, insanoğlu ilahi meseleyi kulak arkası edecek. İşte esas kıyamet budur. Daha sonra gelecek ise bunun bahanesidir.

NİHAT HATİPOĞLU
__________________