Taşın da kalbi var




İnsÂnî duyguları sukut etmiş insanlara “taş kalpli” denildiğini duyardım ama 20. Soz’u ilk okuduğumda taşlara bakış acım tamamıyla değişmişti. Taşın da bir kalbi olduğunu, hatta cok hassas duygularla paramparca olup ufalandıklarını, eriyip su olduklarını hayretler icinde okuduğumda “taş kalpli” ifadesinin ne kadar yanlış kullanıldığını ve taşlara haksızlık olduğunu duşunmuştum.
Ustad Hazretleri “Oyle taşlar vardır ki, yarılır da aralarından sular akar”1 Âyetini tefsir ederken bu Âyetin mÂnen şoyle dediğini anlatır:
“Ey benîisrail! Bir tek mû'cize-i MusÂ’ya (as) karşı koca taşlar yumuşar, parcalanır; ya haşyetinden (korkusundan) veya sururundan (sevincinden) ağlayarak sel gibi yaşlar akıttığı halde hangi insafla butun mû’cizÂt- ı Mûseviyeye (as) karşı temerrut (inat) ederek ağlamayıp gozunuz cumud (donukluk) ve kalbiniz katılık ediyor?”2
Âyet-i Kerîme bir mÂnÂsıyla Hz. Mûsa’nın (as) kavmi olan İsrailoğullarını yani Yahudileri ikaz ediyordu. Aklımız ve kalbimiz Gazze ile meşgul iken bunları okumak bize t o gunlerden bu gunlere kadar Yahudilerin kalbinde zerre miktar bir yumuşama olmadığını duşunduruyordu.
Yahudiler Hz. Mûsa’nın (as) gosterdiği mû'cizeler karşısında inat edip bir yumuşaklık gostermemişler, kutsal kitap Tevrat’ı da bozarak tanınmaz hÂle getirmişlerdir. Oysa Hz. Musa (as) Âsası ile taşa vurduğunda o taş parcalanarak on iki goz olup yaşlar akıtmıştı. Yine Hz. Mûsa’nın (as), kavminin iman etmesi icin CenÂb-ı Allah’ı gorme talebi uzerine Tur Dağı’nın paramparca olma hÂdisesini de gordukleri halde, yine donmuş gozlerinde bir damla yaş, katılaşmış kalplerinde bir parca yumuşama gorulmemişti. Bircok peygamberi olduren, Hazret-i Meryem’e iftira eden de yine bu katılaşmış kalpli millet idi. Hz. İsÂ’yı oldurmek isteyen ve İncil’i tahrif ederek tevhid inancından teslis inancına donduren de bu Yahudi milleti idi.
Peygamber Efendimiz AleyhisselÂtu VesselÂm’a da ceşitli tuzaklar kuran ve oldurmeye teşebbus eden yine taştan daha cÂmid, daha şuursuz olan Yahudiler idi. Kur’Ân-ı Kerim’i de tahrif etmek icin cok uğraşmışlar ancak bu amaclarına ulaşamamışlardır.
Bugun de kalbinde bir değişme olmayan bu millet, dunyanın gozu onunde bebek, yaşlı demeden cÂnice katletmekte, yakıp yıkmakta, kendi başlarına patlayasıca bombalarıyla teror estirmektedirler. Yapılan katliÂm karşısında kalbi olan herkes ağlayarak bu zulme tepki gostermektedir.
Sadece insanlar değil, dağlar taşlar bile o hassas duygularıyla kim bilir ne kadar uzulmekte ve mÂnen “Ya Rabbi izin ver bu masumların intikamını almak icin onların başlarına yağalım” diye yalvarmaktadırlar. Toprak da bu zulum karşısında titreyen kalbi ile mÂnen “Ya Rabbi izin ver, bir silkeleyişimle hepsini icime alıp ortadan kaldırayım” diyordur. Bunun gibi ucan sinekten denizdeki balıklara kadar butun varlıkların bu zulumden nasıl etkilenerek zalimlerden şikÂyetci ve intikama hazır bulunduklarını kıyas edebiliriz.

Dipnotlar:
1- Bakara Sûresi: 74
2- Sozler (20. Soz)
MEHTAP YILDIRIM

__________________